44 research outputs found

    Efficacy of subsequent treatments in patients with hormone-positive advanced breast cancer who had disease progression under CDK 4/6 inhibitor therapy

    Get PDF
    Background: There is no standard treatment recommended at category 1 level in international guidelines for subsequent therapy after cyclin-dependent kinase 4/6 inhibitor (CDK4/6) based therapy. We aimed to evaluate which subsequent treatment oncologists prefer in patients with disease progression under CDKi. In addition, we aimed to show the effectiveness of systemic treatments after CDKi and whether there is a survival difference between hormonal treatments (monotherapy vs. mTOR-based). Methods: A total of 609 patients from 53 centers were included in the study. Progression-free-survivals (PFS) of subsequent treatments (chemotherapy (CT, n:434) or endocrine therapy (ET, n:175)) after CDKi were calculated. Patients were evaluated in three groups as those who received CDKi in first-line (group A, n:202), second-line (group B, n: 153) and ≥ 3rd-line (group C, n: 254). PFS was compared according to the use of ET and CT. In addition, ET was compared as monotherapy versus everolimus-based combination therapy. Results: The median duration of CDKi in the ET arms of Group A, B, and C was 17.0, 11.0, and 8.5 months in respectively; it was 9.0, 7.0, and 5.0 months in the CT arm. Median PFS after CDKi was 9.5 (5.0–14.0) months in the ET arm of group A, and 5.3 (3.9–6.8) months in the CT arm (p = 0.073). It was 6.7 (5.8–7.7) months in the ET arm of group B, and 5.7 (4.6–6.7) months in the CT arm (p = 0.311). It was 5.3 (2.5–8.0) months in the ET arm of group C and 4.0 (3.5–4.6) months in the CT arm (p = 0.434). Patients who received ET after CDKi were compared as those who received everolimus-based combination therapy versus those who received monotherapy ET: the median PFS in group A, B, and C was 11.0 vs. 5.9 (p = 0.047), 6.7 vs. 5.0 (p = 0.164), 6.7 vs. 3.9 (p = 0.763) months. Conclusion: Physicians preferred CT rather than ET in patients with early progression under CDKi. It has been shown that subsequent ET after CDKi can be as effective as CT. It was also observed that better PFS could be achieved with the subsequent everolimus-based treatments after first-line CDKi compared to monotherapy ET.Breast Cancer Consortiu

    MALİGN PLEVRAL EFÜZYONDA PROGNOSTİK FAKTÖRLER

    No full text
    Çalışmamıza 01.01.2015-01.01.2023 tarihleriarasında Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Servisinde izlenen, plevralefüzyon patolojisinde malign ve atipi hücreler içeren hastalar çalışmaya dahiledildi. Patolojik tanısı olmayan, plevral sitolojisi benign olan hastalar,konjestif kalp yetmezliğine ikincil plevral effüzyonu olanlar, pulmonerpatolojilere ikincil plevral effüzyonu olan hastalar dahil edilmedi.125kişilik plevra hastasının dahil olduğu Çalışmamızda malign plevral efüzyonluhastaların yaşı, cinsiyeti, primer tümörü, malign plevral efüzyon sitoloji tanıtarihindeki plevra hemogram ve biyokimyası, ECOG ve ölüm tarihine bakarak sağkalıma etkisi olabilecek parametrelere bakıldı. LDH, NEU%/LYM%, PLT/LYM%,LYM%/MON%, NEU%XPLT/LYM%, NEU%XPLTXMON/LYM% ve albumin median değere göreyüksek/düşük şeklinde gruplandı. Plevrada bakılan LYM/MON yüzdelerinin oranıyüksek olanların sağ kalımı yüksekti. LYM/MON oranı arttıkça sağ kalımartıyordu ve istatiksel olarak anlamlıydı. Plevral sıvıda genel sağ kalımaetkinliğinin araştırıldığı çalışmamızda malign plevral efüzyon gelişenhastalarda sağ kalımı tahmin etmek açısından anlamlıydı. Plevrada bakılan NEU/LYM yüzdelerinin yüksekolan grubun sağ kalımı daha düşüktü. NEU/LYM oranı arttıkça sağ kalım azalıyorduve istatiksel olarak anlamlı bir ilişki mevcuttu. Literatüre benzerdi. Malignplevral efüzyon gelişen hastalarda sağ kalımı tahmin etmek açısından anlamlıydı.Plevrada bakılan NEUXPLT/LYM yüzdelerinin oranıyüksek olan grubun sağ kalımı daha düşüktü. NEUXPLTX/LYM oranı arttıkça sağkalım azalıyordu ve istatiksel olarak anlamlı bir ilişki mevcuttu. Malignplevral efüzyon gelişen hastalarda sağ kalımı tahmin etmek açısındananlamlıydı. Literatürde malign plevral efüzyon gelişen hastalarda plevrada budeğere bakılan çalışmaya rastlanmadı.&nbsp; Plevrada bakılan NEUXPLTXMON/LYM yüzdelerinin oranıyüksek olan grubun sağ kalımı daha düşüktü. NEUXPLTXMON/LYM oranı arttıkça sağkalım azalıyordu ve istatiksel olarak anlamlı bir ilişki mevcuttu. Malignplevral efüzyon gelişen hastalarda sağ kalımı tahmin etmek açısındananlamlıydı. Literatürde malign plevral efüzyon gelişen hastalarda plevrada budeğere bakılan çalışmaya rastlanmadı. &nbsp;Plevrada bakılan PLT/LYM yüzdelerinin oranıyüksek olan grubun sağ kalımı daha düşüktü. PLT/LYM oranı arttıkça sağ kalım azalıyordu.Ama istatiksel olarak anlamsızdı. Plevra albumini yüksek olanların sağ kalımıyüksek olduğu gözlendi.&nbsp; İstatikselolarak anlamlıydı. Malign plevral efüzyon gelişen hastalarda sağ kalımı tahminetmek açısından anlamlıydı.&nbsp; Literatürebenzer sonuç elde edildi. Çalışmamızın en büyük katkısı malign plevralefüzyonda daha önce bakılmayan NEUXPLT/LYM ve NEUXPLTXMON/LYM parametrelerininplevral sıvıda sağ kalım açısından anlamlı izlenmiş olmasıydı.&nbsp;&nbsp;</p
    corecore