5 research outputs found

    ST yükselmesiz akut koroner sendrom hastalarında TIMI risk skoru ile hemoglobin değeri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Get PDF
    Introduction: The relationship between hemoglobin (Hb) levels at admission and the thrombolysis in myocardial infarction (TIMI) risk score in patients with non-ST elevation acute coronary syndrome (NSTEACS) was investigated. Patients and Methods: In total, 286 NSTE-ACS patients were included in the study. Hb levels and biochemical parameters were measured at admission. The patients were grouped into the following three groups according to the TIMI risk score: low-intermediate-, and high-risk groups. Results: Hb levels (in g/dL) at admission in low-, intermediate-, and high-risk groups were 13.5 &plusmn; 1.9, 12.5 &plusmn; 1.9, and 11.3 &plusmn; 1.9, respectively (p &lt; 0.001). We found a negative moderate correlation between Hb levels and TIMI risk scores (r= -0.408, p &lt; 0.001). In univariate regression analysis, it was found that with the increase in the TIMI risk score, Hb levels at admission were signifi cantly reduced (estimate= -0.406; p&lt; 0.001; 95% confi dence interval; -0.521 to -0.290). Conclusion: We found that as the TIMI risk score of patients admitted to hospital presenting with NSTEACS increased, their Hb levels at admission correspondingly decreased. Thus, the simple and commonly measured Hb level can be a useful parameter in stratifying the risks of patients presenting with NSTE-ACS during admission.Giriş: ST yükselmesiz akut koroner sendrom hastalarının geliş hemoglobin seviyesi ile TIMI risk skoru arasındaki ilişki araştırıldı.Hastalar ve Yöntem: ST yükselmesiz akut koroner sendromlu 286 hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm hastaların geliş anında hemoglobin ve biyokimyasal parametreleri çalışıldı. Hastalar TIMI risk skoruna göre düşük, orta ve yüksek risk olarak 3 gruba ayrıldı.Bulgular: Geliş hemoglobin seviyesi (g/dL) düşük, orta ve yüksek TIMI risk grubunda sırasıyla (13.5 ± 1.9, 12.5 ± 1.9, 11.3 ± 1.9, p< 0.001) olarak saptandı. Hemoglobin seviyesi ve TIMI risk skoru arasında orta düzeyde negatif korelasyon bulundu (r: -0.408, p< 0.001). Tek değişkenli regresyon analizinde TIMI risk skoru artışı ile geliş hemoglobin seviyelerinin önemli derecede düşük olduğu saptandı (Estimate; -0.406, p< 0.001, %95 GA[-0.521-(-0.290)].Sonuç: ST yükselmesiz akut koroner sendrom ile hastaneye yatırılan hastaların risk skoru attıkça geliş hemoglobin seviyelerinin bağlantılı olarak düşük olduğu tespit edildi. Basit ve yaygın bir test olarak kullanılan hemoglobin seviyesi, ST yükselmesiz akut koroner sendrom hastalarının geliş anındaki risk durumunu belirlemede kullanılabilir

    Evaluation of possible COVID-19 reinfection in children: A multicenter clinical study

    No full text
    Background: Although it was originally unknown whether there would be cases of reinfection of coronavirus disease 2019 (COVID-19) as seen with other coronaviruses, cases of reinfection were reported from various regions recently. However, there is little information about reinfection in children. Methods: In this study, we aimed to investigate the incidence and clinical findings of reinfection in pediatric patients who had recovered from COVID-19. We retrospectively evaluated all patients under 18 years of age with COVID-19 infection from a total of eight healthcare facilities in Turkey, between March 2020 and July 2021. Possible reinfection was defined as a record of confirmed COVID-19 infection based on positive reverse transcription-polymerase chain reaction (RT-PCR) test results at least 3 months apart. Results: A possible reinfection was detected in 11 out of 8840 children, which yielded an incidence of 0.12%. The median duration between two episodes of COVID-19 was 196 (92–483) days. When initial and second episodes were compared, the rates of symptomatic and asymptomatic disease were similar for both, as was the severity of the disease (p = 1.000). Also, there was no significant difference in duration of symptoms (p = 0.498) or in hospitalization rates (p = 1.000). Only one patient died 15 days after PCR positivity, which resulted in a 9.1% mortality rate for cases of reinfection in pediatric patients. Conclusion: We observed that children with COVID-19 were less likely to be exposed to reinfection when compared with adults. Although the clinical spectrum of reinfection was mostly similar to the first episode, we reported death of a healthy child during the reinfection

    Pediatri Asistanlarının Çocuklarda İnfluenza Tanı, Tedavi ve Bağışıklaması Hakkındaki Bilgi Düzeyleri, Algı, Tutum ve Davranışları

    No full text
    Giriş: İnfluenza virüsü özellikle kış aylarında çocuklarda sık görülen, bazen hastane ve yoğun bakım yatışlarına hatta ölüme sebebiyet verebilen bir virüstür. Pediatristlerin influenza tanısı, tedavisi ve bağışıklaması ile ilgili bilgi düzeylerini ve yaklaşımlarını araştıran son derece kısıtlı yayın bulunmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada pediatri asistanlarının influenza virüsünü tanıma, tedavi kararını verme, profilaksi yaklaşımı ve bağışıklaması hakkındaki tutum ve davranışlarının saptanması planlandı. Gereç ve Yöntemler: Bu tanımlayıcı kesitsel araştırma; 31 Temmuz- 1 Aralık 2019 tarihleri arasında; Ege Bölgesi’nde altı merkezde çalışan pediatri asistanlarına internet üzerinden (Google formları) anket yapılarak gerçekleştirildi. Katılımcılara demografik özellikleri, influenza semptomlarını tanıması, tedavisi, profilaksi ve bağışıklaması ile ilgili 27 soru soruldu.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 6 merkezde çalışan 349 pediatri asistanının 204’ü (%58.5) anket sorularına yanıt verdi. Katılımcıların %72.5’i kadındı, yaş ortalamaları 27.9 ± 2.1’di; %59.3’ü iki yıldan daha kısa süredir asistanlık yapıyordu. İnfluenza tanısını düşündüren semptomlar sorgulandığında katılımcıların %94.1’i ateş, %81.9’u kas ağrısı, %77’si yorgunluk, %70.1’i baş ağrısı ve %68.6’sı öksürük olarak doğru yanıtladı. Oseltamivir tedavi endikasyonları sorgulandığında 166 (%82.2) katılımcı doğru olarak yanıt verdi. Asistan hekimlerin %21.1’inin mevcut sezonda grip aşısı yaptırdığı görüldü. Kronik hastalığı olan ve olmayan asistanlar arasında grip aşısı yapılma sıklıkları açısından istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı (p= 0.136). Sonuç: Araştırmada; pediatri asistanlarının influenza farkındalığı, tedavisi ve bağışıklaması hakkında bilgi düzeylerinin ve bağışıklama oranlarının düşük olduğu saptanmıştır. Her influenza sezonu öncesinde pediatri asistanlarına influenza virüsü ve aşısı hakkında hatırlatıcı eğitimler verilmesinin faydalı olabileceği düşünülmüştür

    Çoklu Sistemik İnflamatuvar Sendrom Tanılı Olguların Değerlendirilmesi (Türk MISC Çalışma Grubu)

    No full text
    corecore