Fen Bilgisi ve İlköğretim Matematik Öğretmenlerinin Disiplinlerarası Yaklaşıma Yönelik Görüşlerinin Belirlenmesi

Yapılan araştırmanın amacı fen bilgisi ve ilköğretim matematik öğretmenlerinin disiplinlerarası yaklaşıma yönelik görüşlerini belirlemektir.  Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni ile gerçekleştirilen araştırmanın örnekleminin belirlenmesinde, ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmış ve farklı özelliklerdeki şehir ve okullarda görev yapan, farklı deneyim süresi geçirmiş sekiz fen bilgisi ile sekiz ilköğretim matematik öğretmeni olmak üzere toplam on altı öğretmen ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırmada iç geçerliği ve güvenirliği sağlayan üçgenleme tekniğine başvurulmuştur. Yapılan analizler sonucunda öğretmenlerin “disiplinlerarası yaklaşıma yönelik tanımlar, bilgiler, dikkat edilen unsurlar, ilişkilendirilen dersler ve konular, diğer branş öğretmenleriyle işbirliği, yaklaşımın yararları ve sınırlılıkları ile yaklaşıma yönelik öneriler” temaları altında görüş belirttikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda mevcut uygulama ve gelecek araştırmalara yönelik öneriler geliştirilmiştir.Anahtar Sözcükler. Disiplinlerarası Yaklaşım, Fen Bilgisi Öğretmenleri, İlköğretim Matematik Öğretmenler

İlkokulda Disiplinlerarası Öğretime Yönelik Mevcut Durumun İncelenmesi

Bu araştırmanın amacı, öğretmen görüşlerine göre ilkokulda disiplinlerarası öğretime yönelik mevcut durumu incelemektir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında yazılı görüş alma formu ile gözlem kullanılmıştır. Araştırmada nitel veri analizlerinden biri olan betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, 2014–2015 eğitim-öğretim yılında Elazığ ili Karakoçan ilçesindeki ilkokullarda görev yapan 23 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt ve maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemleri kullanılmıştır. Yazılı olarak görüşü alınan öğretmenler belirlenirken ölçüt örnekleme, bu öğretmenler içerisinden gözlenen öğretmenler belirlenirken maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; öğretmenlerin bir kavramı, konuyu ya da temayı farklı disiplinlerle ilişkilendirmelerine dikkat ettikleri, disiplinlerarası öğretim yaklaşımını uygularken zaman yetersizliği sorunu yaşadıkları görülmüştür. Öğretmenler disiplinlerarası öğretim yaklaşımında karşılaşılan sorunlara yönelik olarak öğretim programlarının, bu yaklaşımı dikkate alarak düzenlenmesi gerektiği önerisi getirmişlerdir. Yapılan gözlemde, A1 öğretmeninin, disiplinlerarası öğretim yaklaşımını gayet iyi bir şekilde uyguladığı, A2 öğretmeninin uygulayamadığı ve A3 öğretmeninin eksik uyguladığı görülmüştür

Investigating the Needs for Measurement and Evaluation Course: A Case Study on English Language Teaching Program

This study aims at investigating the needs related to the attainments, content, processes of teaching-learning and measurement-evaluation aspect of Measurement and Evaluation course. This research was designed as a case study which is one of the qualitative research designs. The most common problem in Measurement and Evaluation courses was found to be the statistics and the source of this problem was students’ insufficient mathematical knowledge and skills. It was revealed that there was a need to include more practice, examples and activities in the course. In addition, it was understood that measurement instruments which are peculiar to each discipline need to be included in the scope of the course. Besides, as well as theoretical bases of the course, concrete practices and examples encompassing knowledge and skills that can be used in teaching profession might be included in the course

Model interdyscyplinarnego programu edukacyjnego oraz ewaluacja jego wprowadzania do procesu nauczania

This study which evaluates teachers’ views with regard to the practices of interdisciplinary programme model in education aims to identify primary and secondary school teachers’ suggestions about the interdisciplinary programme model, the practices in education processes, and the effective implementation of the model. The participants were 29 teachers, 18 females and 11 males, from five different branches. The data were collected through a semi-structured interview form consisting of 6 questions and analyzed descriptively. The participants were found to be in favour of establishing connections between the courses. They were found to believe interdisciplinary instruction had many educational advantages and report that they could establish interdisciplinary connections with other courses. Some constraints mentioned by the teachers regarding the method were causing chaos in the lesson, drifting away from the topic, prolonging the time allocated for the topic, and not understanding the borders of the disciplines. It is recommended to take necessary actions in order to help teachers to use the method effectively in educational practices; to give importance to interdisciplinary education programmes in both undergraduate education and in-service trainings; and to redesign educational environments in a way to support interdisciplinary instruction.Artykuł zawiera analizę badań poglądów nauczycieli na model interdyscyplinarnego programu edukacyjnego oraz ich sugestii dotyczących możliwości efektywnego wdrożenia tegoż programu do procesu nauczania. W badaniu uczestniczyło w sumie 29 nauczycieli, w tym 18 kobiet i 11 mężczyzn uczących pięciu różnych przedmiotów. Odpowiedzieli oni na 6 pytań w formie ankiety, która następnie została poddana drobiazgowej analizie opisowej. Ankietowani ogólnie uznali za słuszną ideę integracji międzyprzedmiotowej, wskazali na jej dobre strony, ale także zauważyli wady. Były to między innymi pewne ograniczenia w sposobie prowadzenia lekcji, który wprowadzał chaos, oddalanie się od właściwego tematu a co za tym idzie – wydłużenie czasu przeznaczonego na jego realizację. Ankietowani stwierdzili również, że uczniowie nie zauważają granic pomiędzy konkretnymi przedmiotami. Po końcowej analizie ankiety zaleca się szeroko pojęte wspomaganie nauczycieli w zakresie korzystania z metod interdyscyplinarnych oraz pomoc przy wdrażaniu nauczania zintegrowanego do pracy dydaktycznej

THE EFFECT OF PROJECT APPROACH TEACHING ON PROBLEM SOLVING SKILLS, ATTITUDES TOWARDS SOCIAL STUDIES, ACADEMIC ACHIEVEMENTS AND RETENTION

Araştırmanın amacı, proje tabanlı öğrenmenin ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerinin sorun çözme becerilerine, sosyal bilgiler dersine yönelik tutumlarına, akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisinin belirlenmesidir. Araştırma, öntest-sontest kontrol gruplu deneysel modele göre gerçekleştirilmiştir. Deneysel model kapsamında, biri deney grubu, ikisi kontrol grubu olmak üzere üç grup yer almıştır. Araştırma 11 haftalık bir süreçte Adana İli Seyhan İlçesi Şehit İlbey Gülbey İlköğretim Okulu dördüncü sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiş ve çalışma grubunda 97 öğrenci yer almıştır. Verilerin toplanması amacıyla sosyal bilgiler dersi kapsamında "Yakın Çevremiz" ile "İlimizi ve Bölgemizi Tanıyalım" ünitelerine yönelik akademik başarı testi, sosyal bilgiler tutum ölçeği ve sorun çözme becerileri değerlendirme formu kullanılmıştır. Verilerin analizi kapsamında tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve kovaryans analizleri (ANCOVA) yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda, grupların sosyal bilgiler dersi akademik başarı testi ön testson test puanları ve son test-kalıcılık testi puanları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Sosyal bilgiler tutum ölçeği sontest puan ortalamaları ile kalıcılık testi puan ortalamaları arasında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Diğer yandan, proje tabanlı öğrenme uygulanan deney grubundaki öğrencilerin Sorun Çözme Becerileri Değerlendirme Formu'ndan almış oldukları 1., 2., 3., 4. ve 5. hafta puanlarının ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar olduğundan, proje tabanlı öğrenmenin öğrencilerin sorun çözme becerileri üzerinde etkili olduğu belirlenmiştirThe purpose of the study is to determine the effect of project-based teaching on fourth-grade primary education students' problem-solving skills, attitudes towards social studies course, academic achievement and permanency. The study was carried out according to the experimental model with the pre-test/post-test control group. Three groups consisting of one experimental group and two control groups were involved within the context of the experimental model. The study was carried out on 97 fourth-grade students in a primary school located in the south of Adana province within an 11-week period. The academic achievement test for the units of "Our Immediate Surrounding" and "Recognize our Province and Region" as a part of social studies course, the problem-solving skills assessment form which was also developed by the researcher and the social studies attitude scale were used for data collection. ANOVA and ANCOVA statistical techniques were used within the context of the analysis of data. At the end of the study, no significant difference was observed between the social studies course academic achievement test posttest point averages of the groups and the permanence test point averages. A significant difference was determined in favor of the experimental group between social studies attitude scale posttest point averages and the permanence test point averages. It was also determined that project-based teaching is effective on the problemsolving skills of students. In parallel with the research results, suggestions were made for the implementation of project approach in learnin

Eğitsel Arayüz Destekli Eğitim Yazılımlarının Eleştirel Düşünme ve Akademik Başarı Üzerindeki Etkisi

Bu çalışmanın genel amacı Ortaokul 6.Sınıf Fen Bilimleri dersinde konu temelli eleştirel düşünme öğretimi özelliğine sahip eğitsel arayüz ile desteklenmiş eğitim yazılımını kullanan grup ile konu temelli eleştirel düşünme öğretimi özelliğine sahip olmayan eğitsel arayüz ile desteklenmiş eğitim yazılımını kullanan grubunun eleştirel düşünme becerisi ve Fen Bilimleri dersindeki akademik başarıları arasında anlamlı düzeyde farklılıkları araştırmaktır. Çalışma, ön test son test kontrol gruplu tasarıma göre desenlenmiştir. Yapılan çalışmanın örneklem grubunu Kahramanmaraş il merkezindeki bir ortaokulda okuyan toplam 50 altıncı sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Deney grubu öğrencileri “Konu temelli eleştirel düşünme öğretimi özelliğine sahip eğitsel arayüz ile desteklenmiş eğitim yazılımı” kullanmış, kontrol grubu ise “Konu temelli eleştirel düşünme öğretimi özelliğine sahip olmayan eğitsel arayüz ile desteklenmiş eğitim yazılımını” kullanmıştır. Katılımcılar öntest ve sontest niteliğinde akademik başarı testi, eleştirel düşünme değerlendirme rubriği ile yarı yapılandırılmış görüşme sorularını cevaplamışlardır. Araştırma kapsamında toplanan veriler, SPSS 20,0 istatistik programı ile incelenmiş ve betimsel istatistik değerleri verildikten sonra, bağımsız gruplar t testi ve kovaryans analizi (ANCOVA) yapılmıştır. Araştırma sonucuna göre konu temelli eleştirel düşünme öğretimi özelliğine sahip eğitsel arayüz ile desteklenmiş eğitim yazılımı kullanan deney grubundaki öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin diğer gruba göre oldukça fazla arttığını göstermiş, mevcut durumlara ilişkin daha detaylı bilgi sağlayabilmek adına, farklı okul düzeyinde, farklı disiplinlerde ve farklı sınıflarda bu tarz yazılımlar tasarlanıp denenmesi önerilmiştir

İlköğretim Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Performans Görevlerine Yönelik Tutumlarını Yordayan Değişkenlerin Belirlenmesi

Ülkemizde 2005 yılında ilköğretim programının amaç, içerik, öğrenme öğretme süreci ve ölçme değerlendirme öğelerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Ürünü görmeye yönelik gerçekleştirilen geleneksel ölçme ve değerlendirme araçlarının yanı sıra süreci görmeye yönelik alternatif ya da tamamlayıcı ölçme ve değerlendirme araçlarının da kullanılması önerilmektedir. Bu araçlardan performans görevleri 2005 yılından bu yana yaygın olarak kullanılmaktadır.  Bu araştırmanın amacı, ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin performans görevlerine yönelik tutumlarını ve tutumlarını yordayan değişkenleri belirlemektir. Araştırma, ilköğretim beşinci sınıfa devam eden 299 öğrenci ile yürütülmüştür. Araştırmada,  Kumandaş (2008) tarafından geliştirilen kişisel bilgi anketi ve tutum ölçeği uygulanmıştır.  İlişkisel araştırma modeli niteliğindeki bu araştırmada toplanan veriler çoklu regresyon analizi tekniğiyle analiz edilmiştir.  Sonuç olarak bu araştırmada, öğrencilerin performans görevlerine yönelik olumlu tutum geliştirdikleri, cinsiyet, anne-babanın eğitim durumu, okulda bulunan olanaklar, öğrencinin yaptığı etkinlikler, performans görevini yaparken yararlanılan kaynaklar ve performans görevini yaparken yardım alınan kişiler değişkenlerinin öğrencilerin tutumlarını yordadığı ortaya çıkmıştır

Determining Science and Elementary Mathematics Teachers' Views on Interdisciplinary Approach

Araştırmanın amacı fen bilgisi ve ilköğretim matematik öğretmenlerinin disiplinlerarası yaklaşıma yönelik görüşlerini belirlemektir. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni ile gerçekleştirilen araştırmanın örnekleminin belirlenmesinde, ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmış ve farklı özelliklerdeki şehir ve okullarda görev yapan, farklı deneyim süresi geçirmiş sekiz fen bilgisi ile sekiz ilköğretim matematik öğretmeni olmak üzere toplam on altı öğretmen ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırmada iç geçerliği ve güvenirliği sağlayan üçgenleme tekniğine başvurulmuştur. Yapılan analizler sonucunda öğretmenlerin "disiplinlerarası yaklaşıma yönelik tanımlar, bilgiler, yaklaşımda dikkat edilen unsurlar, yaklaşımda ilişkilendirilen dersler ve konular, diğer branş öğretmenleriyle işbirliği, yaklaşımın yararları ve sınırlılıkları ile yaklaşıma yönelik öneriler" temaları altında görüş belirttikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda mevcut uygulama ve gelecek araştırmalara yönelik öneriler geliştirilmiştir.The purpose of the study was to determine the views of science and elementary mathematics teachers about the interdisciplinary approach. In determining the sample of the research conducted using phenomenology design of the qualitative research designs, criterion sampling method was used, and semi-structured interviews were carried out with sixteen teachers in total, eight of whom were science teachers and eight were elementary mathematics teachers, who had different experience period and worked at schools and in the cities with different characteristics. Content analysis approach was used to analyze the collected data. The triangulation technique ensuring the internal validity and reliability was used through research. As a result of the analyses carried out, it was concluded that the teachers had expressed opinions under the themes of -definitions, information, the elements taken into consideration, associated courses and subjects, collaboration with other course teachers, the advantages and limitations of the approach and suggestions for the approach regarding interdisplinary approach-. Recommendations for the current practices and future studies were developed in this direction

Design implementation and authentic assessment of a unit according to Concept-Based Interdisciplinary Approach

In this study, students’ views on the process of authentic assessment and implementation of a unit which was designed by using concept-based interdisciplinary approach were examined. To achieve this, the influence of implementation on teaching-learning process and also students’ perceptions about authentic assessment were investigated. The study was conducted as a case study which is one of the qualitative research designs. The sampling group was composed of 14 students. Data collected through interviews, observationsand journals were analyzed with the help of content analysis method. Results indicate that students thought that the implemented activities were different from the previous ones. These activities made students’ interest into lessons to increase and contributed to developing positive attitude and working collaboratively. Students also thought that authentic assessment activities were different from previous ones in terms of being oriented to learning process, being student-centered, requiring metacognitive strategies and usage of information about various disciplines. Interdisciplinary activities and the process of authentic assessment prepared by teachers consciously provided beneficial contributions for students to take responsibility of their learning and for teachers to make more realistic assessment. For this reason, it is useful for teachers to develop their skills in designing interdisciplinary programs and authentic assessment