8 research outputs found

    Çokkültürlü eğitim uygulamalarıyla desteklenen yabancı dil öğretim programının öğrencilerin farklılıklara saygı, eleştirel düşünme becerisi ve demokrasi anlayışları üzerine etkisi

    No full text
    Gittikçe küreselleşen dünyamızda farklı kültürlerin birbirleriyle huzur ve barış içerisinde yaşamasına, kültürel ve bireysel farklılıkların toplumda kabul edilerek bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmasına olan ihtiyaç artmaktadır. Bu ihtiyaca yönelik olarak tartışılan çokkültürlü eğitim birçok toplumda kabul görmeye ve çeşitli öğretim ortamlarında uygulanmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmanın amacı yabancı dil öğretim programının çokkültürlü eğitim uygulamalarıyla desteklenmesinin üniversite hazırlık sınıfı öğrencileri üzerindeki etkilerini farklılıklara saygı, eleştirel düşünme becerisi ve demokrasi anlayışları açısından belirleyerek hazırlık sınıfında çokkültürlü bir eğitim gerçekleştirilmesine ilişkin öneriler geliştirmektir. Bu doğrultuda öğrencilerin henüz üniversiteye başladıkları ilk yılda farklılıklara ilişkin bakış açılarını olumlu yönde geliştirerek, farklılıkların bir sorun olarak değil, bir renk olarak algılanabilmesine, birbirlerinden çok farklı bölge ve sosyal yapıdan gelerek üniversite yapısını oluşturan bireylerin birlikte uyum içerisinde öğrenim görmesine yardımcı olunması beklenilmektedir. Karma yöntem deneysel desen kullanılarak tasarlanan bu çalışmada deneysel bir uygulama hazırlanmış ve hazırlık sınıfında yabancı dil eğitimi almakta olan öğrencilere uygulanmıştır. Deneysel uygulamada çokkültürlü eğitimin öğrenme ortamına dâhil edilmesine imkan sağlayan İçerik Entegrasyonu Modeli benimsenerek İngilizce dersi öğretim programı çokkültürlü eğitim uygulamalarıyla desteklenmiştir. Çalışmada uygulama öncesinde, esnasında ve sonrasında nicel ve nitel veriler toplanarak bu uygulamanın etkililiği anlaşılmaya çalışılmıştır. Nicel veriler Farklılıklara Saygı Ölçeği, Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği ve Demokrasi Anlayışı Ölçeği; nitel veriler ise odak grup görüşme formu, araştırmacı günlüğü ve öğrenci ürünleri aracılığıyla elde edilmiştir. Çalışmada 24 deney ve 26 kontrol grubunda olmak üzere toplam 50 öğrenci yer almıştır. Nicel veriler betimsel istatistik ve karışık desen ANOVA testleri ile nitel veriler ise içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Deney ve kontrol gruplarından elde edilen nicel verilerin analizi sonucunda, grupların ön ve son test puanları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmesine karşın deney grubu öğrencilerinden elde edilen nitel veriler öğrencilerin çokkültürlü eğitim uygulamaları aracılığıyla çeşitli yönlerden gelişim gösterdiğini ve uygulamanın öğrencilere olumlu yönde etkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu katkıların özellikle kültürlerarası beceri gelişimi, iletişim, kişisel farkındalığın artması, önyargıların yıkılması gibi alanlarda olduğu görülmektedir. Nitel veriler aynı zamanda çokkültürlü eğitim ile ilgili temalar kapsamında ele alınan içerik ve materyalin günlük hayatla ilişkilendirebilme, öğrenme sürecinde motivasyonu artırma ve sınıf iklimini olumlu yönde değiştirme gibi açılardan öğrenciler tarafından uygun bulunduğunu göstermektedir. Eleştirel düşünme ve demokrasi açısından nitel bulgular değerlendirildiğinde ise özgür paylaşım ortamı ve fikir üretme imkânı sağlama, demokratik değerlerle ilgili kişisel farkındalığın yükselmesi, hak arama gibi çeşitli yönlerden katkılar olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda yabancı dil eğitimini çokkültürlü eğitim uygulamalarıyla desteklemenin önemli olduğu anlaşılmakta, bu tür uygulamaların öğrenme ortamlarının tamamına ve uzun zamana yayıldığında daha olumlu etkilere yol açacağı düşünülmektedir.In the globalizing world, the need for different cultures to live in peace and harmony with each other, to accept cultural and individual differences in society, and to make necessary arrangements in this regard, is increasing. Many societies try to accept multicultural education, which is discussed to meet this need and apply it in various teaching environments. By determining the effects of supporting the foreign language program with multicultural education practices on university preparatory class students in terms of respect for differences, critical thinking skills and democracy perception, this study aims at developing suggestions to realize a multicultural education in the preparatory class. In this direction, it is aimed to help university students from different cultural backgrounds to live in harmony with each other by improving their perspectives in a positive way. In this study, which was designed using a mixed-method experimental design, an experimental study was prepared and applied to students studying a foreign language in the preparatory class. In experimental practice, the English course's own curriculum was supported by multicultural education practices by adopting the Content Integration Model, which allows the inclusion of multicultural education in the learning environment. In the study, quantitative and qualitative data were collected before, during and after the application to see its effectiveness. For the quantitative data, the Respect for Differences Scale, Critical Thinking Tendency Scale and Perceptions of Democracy Scale were used; qualitative data were obtained through focus group interview form, researcher's diary and student products. A total of 50 students, 24 in the experimental group and 26 in the control group, took part in the study. Quantitative data were analyzed using descriptive statistics and mixed-design ANOVA tests, and qualitative data were analyzed using content analysis. As a result of the analysis of the quantitative data obtained from the experimental and control groups, it was observed that there was no significant difference between the pre-and post-test scores of the groups, but the qualitative data obtained from the students in the experimental group revealed that the students developed in various aspects through multicultural education practices and that the application had positive effects on the students. It is seen that these contributions are especially in areas such as intercultural skill development, communication, increasing personal awareness, and breaking down prejudices. Qualitative data also show that the content and material discussed within the scope of the themes related to multicultural education are found appropriate by the students in terms of associating them with daily life, increasing motivation in the learning process and positively changing the classroom climate. When the qualitative findings are evaluated in terms of critical thinking and democracy, it has been revealed that there are contributions from various aspects such as providing a free sharing environment and the opportunity to generate ideas, raising personal awareness about democratic values, and seeking rights. In line with these results, it is understood that it is important to integrate multicultural education practices into foreign language education, and it is thought that such practices will lead to more positive effects when extended to all learning environments and for a longer time

    Hazırlık Sınıfı İngilizce Ders Kitabının Çokkültürlülük Açısından İncelenmesi: “English File” Örneği

    No full text
    ÖZ: Öğrenme ortamının öğrenen özelliklerini dikkate alarak tasarlanmasının yaratacağı pozitif etki beklentisiyle bu çalışmada farklı kültürel özelliklerin ders kitaplarında yansıtılıp yansıtılmadığı, yansıtılıyor ise hangi bakış açılarından ele alındığının belirlenmesinin önemli olacağı düşünülmüştür. Bu çerçevede, bu araştırmanın amacı İngilizce hazırlık sınıflarında okutulmakta olan ders kitabının ve bu kitabı kullanan öğretmenlerin ders kitabı hakkındaki görüşlerinin çokkültürlülük açısından incelenmesidir. Amacı var olan belirli bir durumu aydınlatmak olan durum çalışması (case study) deseninin kullanıldığı bu araştırmada çokkültürlülük kavramıyla ilgili var olan durum incelenmiştir. Bu çalışmanın analiz birimini çokkültürlü eğitimin boyutları, durumu ise İngilizce hazırlık sınıfında okutulmakta olan English File ders kitabı ve kitabı okutmakta olan öğretim elemanlarının görüşleri oluşturmaktadır. Araştırmada nitel veri toplama teknikleri olan doküman inceleme ve görüşme teknikleri kullanılmıştır. Doküman analizi sonucunda toplumsal cinsiyet ve etnik köken/ırk gibi boyutların gerek görsel ve işitsel materyallerde gerekse yazılı metinlerde sıklıkla yer aldığı bulgusuna ulaşılmıştır. Ancak, engellilik, siyasal yönelimler, sosyal sınıf gibi alt boyutlara kitaplarda oldukça sınırlı bir şekilde rastlanmış ya da cinsel yönelim gibi bazı boyutlara hiç rastlanmamıştır. Öğretim elemanları ile yapılan görüşmeler doküman analizinden elde edilen bulguları doğrular niteliktedir. Anahtar sözcükler: çokkültürlü eğitim, yabancı dil öğretimi, ders kitabı

    Son 15 Yılda Yayımlanan İlk ve Ortaöğretim İngilizce Dersi Öğretim Programları Üzerine Bir Analiz

    No full text
    This study aims at understanding the progress of English language curricula published over the last 15 years. A qualitative research method, document analysis was preferred; two primary school (2006 ; 2013) and four secondary school (2002, 2011, 2014 ; 2016) English language curricula were analyzed within the scope of the principles of curriculum design (scope, sequence, continuity, articulation, balance, user-friendliness and flexibility). The findings indicated that curriculum design principles and the innovations in the field of language education were considered in the curricula. The primary school curricula were compatible with the principles of curriculum design except for flexibility as they failed to satisfy the time proposed. Communicative approach was adopted in secondary school curricula but could not be practiced as suggested by other studies. They were attentive to sequence and continuity whereas scope, balance, user-friendliness and flexibility were ignored at times. Especially, in the 2011 secondary school program the interests and needs of the students were ignored in content and objective design. It was too long, complicated and the time suggested was not enough for the implementation, all causing the neglect of balance, user-friendliness and flexibility. In the light of these findings, suggestions for theory and practice are offeredbu çalışmada, programlardaki gelişmelerin anlaşılması hedeflenmiştir. Çalışmada doküman analizi yöntemi kullanılmış, ulaşılabilen iki ilköğretim (2006 ve 2013) ve dört ortaöğretim (2002, 2011, 2014 ve 2016) İngilizce dersi öğretim programı, alanyazındaki program tasarım ilkeleri (kapsam, aşamalılık, süreklilik, kaynaşıklık, denge, kullanışlılık ve esneklik) çerçevesinde analiz edilmiştir. Bulgulara göre, ilköğretim ve ortaöğretim İngilizce dersi öğretim programlarında, dil eğitimi alanında dünyadaki gelişmelerin takip edildiği ve yeniliklerin programlara dâhil edilmeye çalışıldığı görülmüştür. İlköğretim programlarının, esneklik ilkesi dışında genel olarak tasarım ilkelerine uygun olduğu ancak önerilen sürelerin yetersiz kaldığı sonucuna varılmıştır. Ortaöğretim programlarının analizinden elde edilen bulgular ise, programlarda iletişimsel yaklaşımın benimsendiğini ancak araştırmalara göre bu yaklaşımın öğretmenler tarafından tam olarak anlaşılmadığını, dolayısıyla da uygulanamadığını göstermiştir. Bununla birlikte, tasarım ilkelerinden aşamalılık ve sürekliliğe özen gösterildiği ancak kapsam, denge, kullanışlılık ve esnekliğin göz ardı edildiği belirlenmiştir. Özellikle 2011 ortaöğretim programında hedefler ve içeriğin belirlenmesinde öğrencilerin ilgileri, ihtiyaçları ve hazırbulunuşluk düzeylerinin dikkate alınmaması, programın çok uzun ve karmaşık olması, önerilen sürenin yetersiz olması; denge, kullanışlılık ve esneklik ilkelerinin ihmal edildiğini düşündürmektedir. Bulgular ışığında kuram ve uygulamaya dönük öneriler sunulmuştu

    Yükseköğretimde Bölüm Başkanlarının Profesyonelleşmelerindeki Zorluklar:Türkiye'de Bir Nitel Çalışma

    No full text
    Professionalization of department heads is a relatively recent concept of interest in the higher education administration domain and as such few studies in the extant literature address the training needs of department heads and how they become more professionalized in their work. The aim of this study is to address this gap in the literature by examining the perceptions of department heads working in public and private universities in Turkey regarding the level of professionalization in their roles as leaders of departments.The authors of this study use a qualitative approach to interview fourteen participants from four universities in Istanbul. Thematic analysis is used to determine the main and sub-themes based on the statements of the participants. The findings of this study suggest that being a department head is not a professionalized field in Turkey and the department heads generally express negative opinions about the roles because of a variety of problems that occur as a consequence of some problems related to the position. In the light of the findings, there may be a need to start a discussion as to how department heads are chosen and trained in both public and private universities in Turkey.Bölüm başkanlarının profesyonelleşmesi, yükseköğretim yönetimi çalışma alanında oldukça yakın zamanda ilgi odağı olmuş bir kavramdır ve mevcut alanyazındaki az sayıdaki bu çalışmalar bölüm başkanlarının hizmetiçi eğitim ihtiyaçlarına ve işlerinde nasıl daha profesyonel olabilecekleri üzerine eğilmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de devlet ve vakıf üniversitelerinde çalışan bölüm başkanlarının bölümlerinin liderleri olarak profesyonelleşme seviyeleri ile ilgili algılarını değerlendirerek alanyazındaki eksiklik üzerine çalışmaktır.Bu çalışmanın yazarları İstanbul'daki dört üniversiteden on dört katılımcı ile görüşmeler yaparak, nitel çalışma yaklaşımını kullanmışlardır. Katılımcıların görüşlerine bağlı olarak oluşturulan ana ve alt temalar belirlenerek tematik analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, bölüm başkanlığının Türkiye'de profesyonel bir alan olmadığını ortaya koymaktadır ve bölüm başkanları pozisyonları ile alakalı bazı problemlerin sonucu olarak rolleri ile ilgili genellikle olumsuz ifadeler göstermişlerdir. Bu sonuçlar ışığında, Türkiye'de hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde bölüm başkanlarının nasıl seçildiği ve eğitildiği üzerine bir tartışmaya başlama ihtiyacı doğabilir
    corecore