Eksantrik, konsantrik ve uzama kısama döngülü kas çalışmaları ile yapılan kuvvet antrenmanlarının dikey sıçrama performansına etkisi

 ÖZET Bu çalışmada, isotonic kas çalışmalarıyla ( Eksantrik, Kortsantirik ve UKD) yapılan patlayıcı kuvvet antrenmanlarından hangi antrenman yönteminin aynı zaman sürecinde daha fazla gelişim sağladığı incelendi. Ayrıca bu patlayıcı kuvvetin sıçrama performansı üzerine yansımasının sonuçlan değerlendirildi. Performanslarının belirlenebilmesi için, deneklere çalışmalar öncesi ve sonrası antropometrik ve motor beceri testleri uygulandı. Çalışmada, yaşları 14-16 arası olan 49 erkek lise öğrencisi kullanıldı. Denekler dört gruba ayrıldı. Bu grupların üçü çalışma, biri de kontrol grubu olacak şekilde uygulamaya geçildi. Testlerin uygulanmasında motor beceri test öçümleri için; 20 m Sprint Testinde: Bosco'nun foto-sell'î kullanıldı. Dikey Sıçrama Testlerinde: New Test 2000 bataryası kullanıldı. Durarak uzun atlama testinde: Çelik metre kullanıldı. Antropometrik ölçümlerde: Antropometri seti kullanıldı Çalışmanın uygulama aşamasında deneklere; Eksantirik Grup: Yatarak squat ve çift bacak merdiven inme çalışması, Konsantirik Grup: Tam squat ve ağırlıkla tek parçalı kasa üzerine çıkıp inme çalışması, UKD Grup: Aralıklı yerleştirilmiş üç kasa üzerinden (Her kasa 3 parçadan oluşacak şekilde) piyometrik çalışma ve ard arda yerleştirilmiş 50 cm yüksekliğindeki engelleri çift bacak sıçrayarak geçme çalışması yaptırıldı. özel süratin göstergesi olan 20 m sprint testinde zaman bakımından tüm gruplarda kötüleşme görüldü. En fazla kötüleşmeyi UKD grubu gösterdi. Bu durum göz önüne alınarak UKD grubunun çalışmalarıyla birlikte ya da sonrası hareket frekansını artırıcı çalışmalarla takviye edilmesi durumunda bu gruptan istenilen etkinin elde edileceği düşünülmektedir. 66Yapılan değerlendirme sonucunda ortaya çıkan en Önemli sonuç; Sporda patlayıcı kuvveti belirleyen dikey sıçrama yüksekliği değerlerinde, en iyi artışı UKD yöntemi göstermiştir. Aynı zamanda çabuk kuwet göstergesi olarak kabul edilen 15 sn'lik çoklu dikey sıçrama testindeki yükselme her üç yöntemde de artış gösterdi. Ancak en büyük gelişim UKD çalışması yapan grupda belirlendi. Ayrıca dikey sıçrama yükseklik değerlerinin esas alınarak Lewis protokolü yardımı ile elde edilen deneklerin Anaerobik güç kapasitelerinin hesaplanması sonrası, her üç grupta da gelişim oldu. Ancak UKD grubunda oluşan gelişim yaklaşık olarak Eksantrik ve Konsantrik gruplarının iki katı olarak hesaplandı. 67SUMMARY The aim of the study was to determine which training programms of Isotonic, eccentric and concentric methods could effect the explosive strength in vertical jump. The subjects chosen were a group of young boys between the ages of 14- 16 years old, randomly selected from the high school. None of öre subjects chosen had previously undertaken any form of athletics training. These youngsters were put into four grups, three of them participated training programms and fourth group was a control group which did not participate any training programms; The antropometric and motor test of subjects were recorded before and after 8 weeks training programm. Motor test were composed of following; Speed : 20 m photo-cell (Bosco) used. Vertical jump : New test 2000 used. Stending Long jump : Steel meter used. Antropometric Measurement Test : Antropometric set used. Training programms for trainings groups consisting of following. Eccentric Group : Squats (lying on back position) + jumping down from the ladder with two legs together. UKD Group : Plyometric method + jumping over series of relays which are 50 cm heigh. Concentric Group : Squats + jump on and off a box with weight jacket on. In order to improve the running speed in 20 m, and stregth (power- expiosive) in vertical jump we should introduce another programm that improve the frequency of movement. Therefore UKD and speed work programms should be used as supplementary training programm to the conventional method of training. 68Results showed that UKD training program m ( Depth jump + jumping over a series of relays)had beneficial affect to increase leg strength (power-explosive) in vertical jump more than the other training programms. Beside that each of three training programms decrease the speed in 20 m. But the most decrease was on the UKD program m. After the final, results of vertical jump, each of three groups assesment of anaerobic power by Lewis protocol each groups have deal of increased. But UKD group has the most increased, almost twice as much more than Eccentric and Concentric groups

Effects of sprint interval training on sloping surfaces on aerobic and anaerobic power

Study aim: Several sprint interval training applications with different slope angles in the literature mostly focused on sprint running time and kinematic and dynamic properties of running. There is a lack of comparative studies investigating aerobic and anaerobic power. Therefore, this study aimed to examine the effects of sprint interval training on sloping surfaces on anaerobic and aerobic power

Determination of Fatigue Following Maximal Loaded Treadmill Exercise by Using Wavelet Packet Transform Analysis and MLPNN from MMG-EMG Data Combinations

The muscle fatigue can be expressed as decrease in maximal voluntary force generating capacity of the neuromuscular system as a result of peripheral changes at the level of the muscle, and also failure of the central nervous system to drive the motoneurons adequately. In this study, a muscle fatigue detection method based on frequency spectrum of electromyogram (EMG) and mechanomyogram (MMG) has been presented. The EMG and MMG data were obtained from 31 healthy, recreationally active men at the onset, and following exercise. All participants were performed a maximally exercise session in a motor-driven treadmill by using standard Bruce protocol which is the most widely used test to predict functional capacity. The method used in the present study consists of pre-processing, determination of the energy value based on wavelet packet transform, and classification phases. The results of the study demonstrated that changes in the MMG 176-234 Hz and EMG 254-313 Hz bands are critical to determine for muscle fatigue occurred following maximally exercise session. In conclusion, our study revealed that an algorithm with EMG and MMG combination based on frequency spectrum is more effective for the detection of muscle fatigue than EMG or MMG alone.https://doi.org/10.1007/s10916-015-0304-