8 research outputs found

    -

    Get PDF
    The main purposes of the present dissertation are to develop a reliable and valid scale to assess maternal differential treatment (MDT), to investigate structural (gender constellation and composition), individual (negative affect and perceptual sensitivity), and maternal (familism and traditional and modern approaches in parenting) factors associated with absolute MDT as well as to examine the dyadic relationship between relative MDT and sibling attachment. For these purposes, two studies were conducted. In Study I, Sibling Perceptions of Differential Parental Treatment Scale-Mother Form (N = 351) was developed. Two main factors were obtained: MDT in positive and negative domains and further analyses supported two-factor solution (attentiveness and pampering/indulgence) for positive domains and three-factor solution (punishment, negative discipline, negative affect/rejection) for negative domains, separately. The scale had good psychometric properties. In Study II, the main hypotheses were tested with the participation of 356 older and younger siblings and their mothers. The siblings completed MDT, temperament, and sibling attachment scales, and mothers completed familism values and approaches in parenting scales. The results indicated that MDT did not differ based on gender constellation. v Hierarchical regression analyses showed that MDT was clearly predicted by temperament but not by other factors. Dyadic relations between MDT and sibling attachment was tested with Actor-Partner Interdependence Model analyses. The findings suggested that after controlling for siblings’ gender, most of the actor and one partner effect were associated with sibling attachment. The current study contributed to the literature by examining the mechanisms and outcomes of MDT in Turkish culture.Bu çalışmanın temel amaçları, annenin farklılaşan yaklaşımını (AFY) değerlendirmek için bir ölçüm aracı geliştirmek, yapısal (cinsiyet kombinasyonu ve yapısı), bireysel (olumsuz duygulanım ve algısal hassasiyet) ve anneye ait (aileye yönelim değerleri ve ebeveynlikte geleneksel ve modern yaklaşımlar) faktörlerin mutlak AFY ile ilişkisi ve göreceli AFY ile kardeşe bağlanma arasındaki ikili ilişkiyi incelemektir. Bu amaçla iki çalışma yapılmıştır. İlk çalışmada Kardeşlerin Algıladığı Farklılaşan Ebeveyn Yaklaşımları Ölçeği-Anne Formu (N = 351) geliştirilmiştir. Analizler sonucunda pozitif ve negatif alanlarda AFY olarak isimlendirilen iki ana faktör elde edilmiştir. Pozitif ve negatif alanlarda AFY için ayrı ayrı yapılan analizlerde pozitif alanlar için iki faktörlü yapı (dikkat ve şımartma / hoşgörü) ve negatif alanlar için üç faktörlü yapı (müdahale, olumsuz disiplin, olumsuz duygulanım / reddetme) desteklenmiştir ve ölçeğin iyi psikometrik özelliklere sahip olduğu bulunmuştur. İkinci çalışmada, 356 büyük, küçük kardeş ve annelerinin katılımıyla ana hipotezler test edilmiştir. Kardeşler AFY, mizaç ve kardeşler arası bağlanma ölçeklerini, anneler ise aileye yönelim ve ebeveynlikte yaklaşımlar ile ilgili ölçekleri tamamlamıştır. Sonuçlar, AFY'nin cinsiyet kombinasyonuna göre farklılaşmadığını göstermiştir. Hiyerarşik regresyon analizleri, vii AFY'nin açık bir biçimde mizaç tarafından yordandığını, ancak diğer faktörler tarafından yordanmadığını göstermiştir. AFY ile kardeşe bağlanma arasındaki ikili ilişkiler Aktör-Partner Bağımlılık Modeli ile test edilmiştir. Bulgular, kardeşlerin cinsiyeti kontrol edildikten sonra aktör ve partner etkilerinin kardeşe bağlanma ile ilişkili olduğunu ortaya koydu. Bu çalışma, kültürümüzde AFY'nin mekanizmalarını ve sonuçlarını inceleyerek alanyazına katkı sağlamıştır.Ph.D. - Doctoral Progra

    Examination of emotion regulation in the family context: A mixed method study from Turkey

    Get PDF
    Individuals use different strategies dealing with their negative emotions and these strategies are associated with various adjustment outcomes. In the family context, parental emotion regulation strategies are also linked to the children’s emotion regulation. One aim of the current study was to examine the type of emotion regulation strategies used by parents in the Turkish cultural context. Another aim was to exploratorily investigate whether parents’ emotion regulation processes emerge in a way that predicts their children’s emotion dysregulation. One hundred seven families that had a child attending primary school participated in this study. We conducted semi-structured interviews with the parents at their homes. Child emotion dysregulation was also measured with the Emotion Regulation Checklist. Based on content analysis, the findings revealed four main themes showing a converging pattern among parents, namely non-confrontation, proactive strategies, metacognitive strategies, and dysregulated expression. In the subsequent quantitative part of the study, parental adaptiveness scores for emotion regulation strategies were calculated to examine relationships with children’s emotion dysregulation. The findings of separate hierarchical regression analyses for mothers and fathers indicated that the maternal, but not paternal, adaptiveness level in emotion regulation significantly predicted the child’s emotion dysregulation after controlling for parental education and the child’s age and gender. These qualitative and quantitative findings could contribute to the literature by drawing a comprehensive picture of emotion regulation in the family context in Turkey

    Kardeşlerin Algıladığı Farklılaşan Ebeveyn Yaklaşımları Ölçeği’nin Geliştirilmesi

    No full text
    Farklılaşan ebeveynlik yaklaşımları ebeveynlerin çocuklarından birini kayırması veya çocuklarına farklı davranması olarak tanımlanmaktadır. Bu farklı yaklaşım, hem çocuklarda ve ergenlerde olumsuz gelişimsel sonuçlarla ilişkilendirilmekte hem de kardeş ilişkilerinin kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Amaç: Bu bağlamda, bu çalışma ile kardeşler tarafından algılanan ve ebeveynlerin çocuklarına farklı tarzlarda yaklaşımını içeren güvenilir ve geçerli bir ölçüm aracı oluşturmak amaçlanmıştır. Yöntem: Mevcut çalışma birkaç aşamadan oluşmaktadır. Anket formu oluşturulmadan önce farklılaşan ebeveyn yaklaşımlarıyla ilgili araştırmalar, hâlihazırda kullanılan ölçekler gözden geçirilmiştir ve olası ebeveyn yaklaşımlarını ortaya çıkarmak amacıyla kardeşi/abisi/ablası olan ergenlik dönemindeki 7 katılımcıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Hem görüşmelerden elde edilen verilerle hem de ilgili literatür incelenerek çeşitli boyutları içeren 68 maddelik bir havuz oluşturulmuştur. Daha sonra oluşturulan maddelerin yüzeysel geçerliğini değerlendirmek amacıyla odak grup çalışması yapılmıştır. Sonraki aşamada; mevcut ölçekte maddeler anne ve baba yaklaşımları olarak iki ayrı formatta düzenlenmiş ve ölçekle birlikte güvenirlik için kullanılması planlanan Farklı Deneyimlere Dayanan Kardeş Envanteri (FDDKE) kardeşi ve kendisi ortaokula veya liseye giden 321 ergen bireye uygulanmıştır. Anne ve baba yaklaşımları için ayrı açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmış, uygun maddeler seçilmiş ve ölçek “Kardeşlerin Algıladığı Farklılaşan Ebeveyn Yaklaşımları Ölçeği” olarak isimlendirilmiştir. Bulgular: Anne ve baba yaklaşımlarının faktör yapısı farklılaşma gösterse de; ölçeğin hem anne hem baba versiyonlarının iki ana boyuttan (olumsuz yaklaşım ve olumlu yaklaşım) ve yedi alt boyuttan oluştuğu görülmüştür. Ölçeğin anne-baba versiyonları için ana boyutlara ait güvenirlik katsayılarının .83 ile .87 arasında değiştiği bulunmuştur. Doğrulayıcı faktör analizlerinde, uyum indeksleri hem anne hem baba modellerinin kabul edilebilir olduğunu göstermektedir. Ölçeğin FDDKE ile korelasyonuna dair sonuçların anlamlı ve ortalama değerlerde olduğu bulunmuştur. Tartışma: Analizler sonucunda, ölçeğin güvenilir ve geçerli bir ölçek olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Ölçeğin Türk kültürü için ebeveynlerin farklılaşan yaklaşımlarını çeşitli boyutlarıyla ölçen bir ölçüm aracı olduğu söylenebilir

    Farklı bakım tiplerinde kalan bebeklerin gelişimlerinin boylamsal olarak incelenmesi

    No full text
    Mevcut çalışma, farklı bakım tiplerinde kalan bebeklerin gelişimlerini boylamsal olarak incelemeyi ve mizacın farklı bakım tiplerindeki gelişimsel farklılıklar üzerindeki 20. Ulusal Psikoloji Kongresi: Biimlerin Kesişme Noktasında Psikoloji 257 düzenleyici rolünü araştırmayı hedeflemektedir. Yöntem: Bu amaçla, devlet koruması altında olup yuva veya koruyucu aile yanında kalan 3-24 ay aralığındaki bebekler ile biyolojik ailesi yanında büyüyen akranları çalışmaya dâhil edilmiştir. Bebeklerin ince-kaba motor, dil/bilişsel ve sosyal beceri/öz-bakım gelişimleri Ankara Gelişim Tarama Envanteri; mizaç özellikleri ise Çocuk Davranış Ölçeği kullanılarak değerlendirilmiştir. Mizaç ölçümleri çalışmanın başında bir; bebeklerin gelişimleri ise dört aylık aralıklar ile toplamda üç defa bebeği iyi tanıyan bakım personeli veya anne tarafından doldurulmuştur. Sonuçlar, gelişim eğri grafiklerini yorumlayabilmek amacıyla çoklu seviye Hiyerarşik Lineer Modelleme analizi kullanılarak test edilmiştir. Genel gelişim düzeyini ifade eden; AGTE’den alınan toplam puanlar, bebeklerin yaşları hesaba katılarak standart (T) puana dönüştürülmüş ve sonuç değişkeni olarak incelenmiştir. Bireysel farklılıkları yansıtan ilk seviyede; yaş, bakım tipi (yuva, koruyucu aile veya norm), mizaç özellikleri (algısal hassasiyet, yatıştırılabilirlik ve tepkisellik) ve bakım tipi x mizaç ikili etkileşimleri yordayıcı değişkenler olarak eklenmiştir. Đkinci seviyede ise gelişimsel eğri grafiklerini yorumlamak için zaman değişkeni girilmiştir. Bulgular: Buna göre, ilk zaman ölçümlerinde, yuvada kalan bebeklerin genel gelişimlerinin biyolojik aile veya koruyucu aile yanında kalan akranlarına göre daha düşük olduğu görülmüştür. Ayrıca, çevrelerindeki uyaranlara karşı algısal hassasiyeti yüksek olan bebeklerin genel gelişim puanları ile pozitif yönlü ilişkisi bulunmuştur. Gelişim eğri grafiklerine bakıldığında; yuvadaki bebeklerin genel gelişimlerinin zaman içinde anlamlı derecede gerilediği görülmüştür. Diğer iki bakım tipinde kalan bebeklerin gelişim eğrilerinde ise zaman içinde anlamlı bir değişim gözlenmemiştir. Tartışma: Sonuçlara göre, yuva bakımının bebeklerin gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği; alternatif olarak koruyucu aile bakımının görülebileceği söylenilebilir. Ayrıca, bakım tipi fark etmeksizin algısal hassasiyetin bebeklerin gelişimde olumlu etkilerinin bulunması gelecek çalışmalarda bu mizaç özelliğinin yer bulması açısından önemlidir. Bu bulgular, ön-analiz sonuçları niteliğinde olup; her bir gelişim alt boyutu için gelişim geriliğini ifade eden puanlara dayalı sonuçlar kongrede sunulmak üzere hazırlanmaktadır
    corecore