7 research outputs found

    Diyabetik çocuklarda psikopataloji ve tedaviye uyumu etkileyen psikososyal faktörler

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.2. Diyabetik çocuklarda depresif duygudurumla giden psikiyatrik bozukluklar başta olmak üzere % 8 oranında psikiyatrik bozukluk bulunmuştur. Psikiyatrik bozukluktan çok eşik altı psikiyatrik bulgulara rastlanması da dikkat çekmiştir. 3. Diyabetik çocuklarda metabolik kontrolü etkilebileceği düşünülen psikososyal faktörler incelendiğinde; yaş büyüdükçe metabolik kontrolün bozulduğu, parçalanmış aileden gelen ya da aile ilişkilerinde sorun tanımlayan çocuklarda, okula devam etmeyen, okul başarısı kötü olan, üniversiteye gitme ya da mesleki eğitim gibi amaçlan olmayan diyabetik çocuklarda, psikiyatrik bozukluk ya da sorun saptananlarda metabolik kontrolün kötü olduğu bulunmuştur. Ancak varsayımın tersine sosyoekonomik düzey ile metabolik kontrol arasında bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç olarak; diyabetik çocuklarda sağlıklı yaşıtlarına kıyasla daha fazla anksiyete, depresif duygulanım ve içe yönelik nevrotik semptomlar bulunduğu; etkinliklerinin, sosyalliklerinin ise daha düşük düzeylerde olduğu bulunmuştur. Diyabetik çocukların daha pasif ve izole oldukları, daha fazla duygusal sorun ve davranış problemleri yaşadıkları düşünülmüştür. Diyabetik kontrolün yaşın artmasıyla bozulduğu, sosyoekonomik düzeyden ziyade, aile ve okul durumunun, ruhsal sorunların metabolik kontrolü etkilediği saptanmıştır. Yaşam boyu izlem ve tedavi gerektiren bir hastalığa sahip olan diyabetik çocuklara ve ailelerine destek olabilmek ve yardım etmek için multidisipliner yaklaşımlar gerekli olup, bu yönde yapılan çalışmaların arttırılması hem çocuklara yardımcı olacak, hem de farklı disiplinler arası işbirliği ve yardımlaşmayı arttıracaktır. 10

    Nöropsikiyatrik Bir Hastalığın Evrimi: PANDAS'tan PANS ve CANS'a

    No full text
    PANS and CANSPANDAS (Pediatric Autoimmune Neuropsychiatric Disorders Associated with Streptococcal infections) syndrome is a disorder seen before adolescence that possesses an abrupt onset of obsessivecompulsive disorder symptoms and/or tics. Swedo and colleagues defined this disorder in 1998 as a syndrome related to Group A streptoccoccus (GAS) infection with neurological issues, such as motor hyperactivation and choreiform movements. the progress of the disorder may be described as wax-and-waning, apart from abrupt onset, and this relapse and remission course is associated with exacerbating infections, according to the creators of PANDAS syndrome. Ruling out of Rheumatoid Fever and Sydenham's Chorea was a necessity for making a proper diagnosis. Since the recognition of this syndrome, clinicians encountered many children who could not fulfill all 5 criteria, which must be met for PANDAS diagnosis. in addition, due to literature showing failure and lack of strong evidence of a major role of GAS, the newly-defined categories PANS (Pediatric Acute-onset Neuropsychiatric Syndrome) and CANS (Childhood Acute Neuropsychiatric Syndrome) were created to encompass those of "almost met" non-PANDAS cases. PANS and CANS include concurrent significant psychiatric symptoms with abrupt onset of OCD symptoms and/or tics but do not require identification of any infection agent, immune dysfunction, or enviromental precipitants. in this paper, we aimed to discuss PANS/ CANS, alterations of PANDAS, and diagnoses in which "almost met" PANDAS patients should be classified on the basis of a case who developed an abrupt onset of anxiety, obsessions, and vocal tics.PANDAS (Streptokok enfeksiyonu ile ilişkili pediatrik otoimmün nöropsikiyatrik hastalıklar) sendromu ergenlik dönemi öncesinde görülen ani başlangıçlı obsesif kompulsif bozukluk belirtileri ve/veya tikler ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalık Grup A Streptokok (GAS) enfeksiyonuyla birlikte, motor hiperaktivite ve koreiform hareketler gibi nörolojik bulgularla ilişkilidir. Hastalığın gidişatı ani başlangıç haricinde alevlenip sönmelerle gidebilmektedir ve PANDAS sendromu tanımlayıcılarına göre bu nüks ve iyileşmelerle giden gidişat, tetikleyici enfeksiyonlarla ilişkilidir. PANDAS tanısını koymak için Romatizmal Ateş (RA) ve Sydenham Koresi'nin dışlanması gerekmektedir. Sendromun tanımlanmasından sonra klinisyenler PANDAS sınıflaması için gerekli 5 ölçütün tamamını karşılayamayan hastalarla karşılaşmışlardır. GAS enfeksiyonun önemli rolü olduğuna dair kanıt eksikliğini ve yokluğunu gösteren yazın bulguları üzerine, "arada kalmış" PANDAS hastalarını karşılamak için yeni tanımlanmış PANS (Pediatrik Akut başlangıçlı Nöropsikiyatrik Sendrom) ve CANS (Çocukluk çağı Akut Nöropsikiyatrik Sendrom) sınıflandırmaları oluşturulmuştur. PANS ve CANS ani başlangıçlı OKB ve/veya tik bulgularıyla ilişkili psikiyatrik bulguları içermekte fakat herhangi bir enfeksiyon etkeninin, immün disfonksiyonun ya da çevresel tetikleyicilerin tanımlanmasına ihtiyaç duymamaktadırlar. Biz bu yazıda enfeksiyon sonrası ani başlangıçlı kaygı, obsesyon, vokal tik geliştiren bir olgu üzerinden PANS/CANS tanısını tartışmayı amaçladık. PANDAS sınıflama kriterlerinin gelişimini ve "arada kalmış" PANDAS hastalarının hangi tanı başlığında sınıflandırılabileceğini tartıştık

    Distinguishing prodromal stage of bipolar disorder and early onset schizophrenia spectrum disorders during adolescence

    No full text
    Prodromal symptoms of bipolar disorder (BD) and early onset schizophrenia spectrum disorder (EOSSD) overlap. To date, there has been no study directly comparing the prodromal stage of both disorders. Thus, the current study is aimed at determining which prodromal symptom clusters differentiate BD and EOSSD. One hundred twenty one adolescents (33 BD-1, 30 EOSSD, 58 healthy controls) were evaluated for the presence of 79 prodromal symptoms, divided into 7 prodromal symptom clusters. Great than 2 subsyndromal manic symptoms and ADHD comorbidity were significantly more specific for BD than schizophrenia; brief limited intermittent psychotic symptoms (BLIPS) were more likely to be part of EOSSD. In contrast, attenuated psychotic symptoms, and negative symptoms were not specifically related to the diagnosis of EOSSD. In conclusion, subsyndromal manic symptoms, BLIPS, and ADHD might be useful for predicting the trajectory of an emerging affective disorder versus schizophrenia and thus valuable for early detection, and intervention strategies

    9th International Congress on Psychopharmacology & 5th International Symposium on Child and Adolescent Psychopharmacology

    No full text

    Oral Research Presentations

    No full text
    corecore