18 research outputs found
Paulo Freire. Ezilenlerin Pedagojisi. Tercüme, Dilek Hattatoğlu - Erol Özbek. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2018
Tanıtımını yapacağımız “Ezilenlerin Pedagojisi” adlı bu eser
Brezilyalı yazar Paulo Freire’nin uluslarası alanda ün kazanmasına vesile olan
meşhur kitabıdır. Onun bu kitabı eğitimin toplumu dönüştürücü gücüne işaret
etmesi ve eğitimin toplumu yeniden şekillendirmede nasıl bir rol oynadığına
dikkat çekmesi ile öne çıkmıştır. Kitap eğitim, din, siyaset gibi kurumları
dolaylı olarak konu edinmesi ile eğitim sosyolojisi, din sosyolojisi, kurumlar
sosyolojisinin alanlarına dâhil edilebilecek bir çalışma olarak
değerlendirilebilir. Günümüz toplumlarının yapısına dair kendi toplumu
üzerinden etkili çözümlemelerde bulunması, kültürel istilaya ve kapitalist
işgale karşı yerel olanın uyandırılması için öneriler getirmesi kitabın
eğitimle ilgili sancılar yaşayan Türk akademik camiasında da okunmasını gerekli
kılmaktadır. Freire, eğitim süreçlerinde yeni bir kendilik bilinci edinen ve
kendilerini içinde buldukları sosyal duruma eleştirel bakmaya başlayanların pek
çok durumda onlara bu katılım imkânını vermeyen toplumu dönüştürmek üzere
harekete geçtiklerini kendi tecrübeleri ile deneyimlemiştir. Ezilenlerin
Pedagojisi bu tecrübelerini sistematize ederek çözüm önerileriyle okuyucuya
sunduğu bir çalışmadır. Her ne kadar arka planda yazarın ideolojik görüşlerinin
varlığı hissedilse de reel politik ve insana dair psikolojik dinamikleri
akademik bir lisanla analiz etmesi yönüyle okuyucuya zengin bir içerik sunan
çalışma okunması gerekli metinler arasındadır
Pandemi Döneminde ve Öncesinde Evcil Hayvan Edinme, Hayvanlara Karşı Bazı Tutumlar ve Dindarlık Yönelimleri Arasındaki İlişkiler Üzerine Bir Araştırma
Bu araştırmada Türkiye’de evcil hayvan sahiplenme ve dindarlık arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bu amaçla evcil hayvan sahiplenmeye dair genel eğilimler ve pandemi dönemindeki davranışlar hakkında bilgi edinmeye yönelik bir anket ve dindarlık ölçeği kullanılmıştır. Ankette hayvan sahiplenme davranışı yanında sokak hayvanlarına karşı tutum ve davranışlarla din ile hayvanlara karşı muamele hususunda gerilim hattı oluşturan hayvansal gıda tüketimi ve hayvanların kurban edilmesine karşı yaklaşımları ortaya çıkarmaya yönelik sorular da sorulmuştur. Elde edilen veriler SPSS programı vasıtası ile çeşitli testlere tabi tutulmuştur. Sonuç olarak öncesinde ve salgın döneminde hayvan sahiplenmede dindarlık durumuna göre bir farklılaşmanın olmadığı görülmüştür. Ancak dindarlık dışında farklı değişkenlere göre farklılaşmalar olabildiği sonucuna ulaşılmıştır. Yine sokak hayvanlarına muamele konusunda dini tutuma göre bir farklılaşma olmadığı ancak hayvansal gıda tüketimi ve hayvan kurban edilmesi konusunda dindarlık düzeyine göre anlamlı farklılaşmalar olabildiği bulgulanmıştır. Dindarlık durumuna göre evde hayvan beslemenin sağlık için tehdit oluşturacağı düşüncesine katılımın ise dindarlık puanı arttıkça arttığı ve farklılaşmanın anlamlı olduğu görülmüştür
“Diyanet’e Soralım” Programına Sorulan Soruların Glock ve Stark’ın Dindarlık Boyutlandırmasına Göre Tasnifi ve Değerlendirilmesi
Bu araştırmanın konusu, Diyanet televizyonunda “Diyanete Soralım” programında Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanlarınca cevaplanan soruların dini tecrübenin boyutlarına göre sınıflandırılması ve değerlendirilmesidir. Araştırma, dini meselelerde sorulan soruların dini tecrübenin hangi alanına dâhil olduğunun ortaya konulmasını amaçlamaktadır. Araştırma sorulan sorular üzerinden dindarlığın hangi boyutlarının daha canlı yaşandığı ve hangi alanlarda daha çok sorunlarla karşılaşıldığı ve soru üretildiği noktasında alana katkı sağlayacaktır. Dini tecrübenin boyutları olarak Glock ve Stark tarafından ortaya konan beş boyut esas alınmıştır. Bu boyutlar inanç, ibadet, duygu, etki ve bilgi boyutlarıdır. Araştırmada tepkisiz araştırma yöntemi ve içerik çözümleme ve analizi tekniği kullanılmıştır. 248 program çözümlenmiş ve din işleri yüksek kurulunun soru tasnifine göre düzenlenmiştir. Bu tasnifler Glock ve Stark’ın beşli dini tecrübe boyutuna göre tasnif edilmiştir. Ayrıca konuların alt boyutlarındaki soru sayıları da sayım döküm cetveli kullanılarak belirlenmiştir. Sonuç olarak en çok sorunun etki boyutunda sorulduğu belirlenmiştir. Ardından ibadet boyutunda soruların sorulduğu, bunu sırasıyla bilgi, inanç ve duygu boyutunda sorulan soruların izlediği bulgulanmıştır
Yabancılaşma Ve Dindarlık Üzerine Bir Araştırma
Bu çalışmanın konusunu yabancılaşma ile sosyodemografik değişkenler arasındaki ilişkilerin tespit edilmesi ve yabancılaşma düzeyi ile dindarlık (dini tutum ve içsel dini motivasyon) arasındaki ilişkinin araştırılması oluşturmaktadır. Modern hayatın sonuçlarından olan yabancılaşma olgusunun alt boyutlarıyla bilimsel yöntemlerle araştırılması ve dindarlığın yabancılaşma üzerindeki etkisinin ortaya çıkarılması ve anlamlandırılması, sosyodemografik değişkenlerle yabancılaşma ve dindarlık arasındaki ilişkiler ve bunların etki düzeylerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel (korelasyonel) tarama modeline göre tasarlanan araştırmanın çalışma grubu 149’u erkek ve 155’i kadın üzere online platformlardan ve sosyal medyadan ulaşılmış 304 kişiden oluşmaktadır. Araştırmada, “Demografik Bilgi Anketi” ile birlikte, “Sosyal Yabancılaşma Ölçeği”, “Dini Tutum Ölçeği” “İçsel Dini Motivasyon Ölçeği” kullanılmıştır. Sosyodemografik değişkenlerden medeni durum, yaş, cinsiyet ve ekonomik değişkenlerin yabancılaşma üzerinde etkili oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Yabancılaşmanın ve dindarlığın alt boyutları ile yapılan çalışmada, içsel dini motivasyonla yabancılaşma arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif ilişki tespit edilmiştir. İçsel dini motivasyon arttıkça yabancılaşma azalmaktadır
Üniversite Gençliğinin İnanç Eğilimleri Üzerine Nitel Bir Araştırma
Bu araştırma üniversite eğitim alan farklı puan türü ile alana farklı fakültelerden gençlerin inanç eğilimlerini, bu konudaki yaşam tecrübelerini ve deneyimlerini belirlemek amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmada nitel yöntem ve fenomenolojik model benimŞenmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından inanç unsurları düşünülerek oluşturulan yarı yapılandırılmış mülakat formu ile yüz yüze yapılan görüşmelerden elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde nitel veri analizi yöntemlerinden betimsel analiz ve içerik analizi teknikleri kullanılmıştır. Araştırma çeşitli fakültelerden 20-30 yaş aralığında 11’i kadın 9’u erkek 20 öğrenci üzerinden gerçekleştirilmiştir. Alınan cevaplar sonucunda oluşan temalar çerçevesinde başlıklandırmaya gidilmiştir. Buna göre muhafazakârlık ekŞeninde inanç olarak beliren temada bir sorGülama ve muhasebe dönemi yaşayan üniversite öğrencilerinde ve ilahiyat öğrencilerinde kendilerini toplumdaki yaygın inanca ait hissetmeme eğiliminin öne çıktığı diğer öğrencilerde toplumdaki inanca ait hissetme eğiliminin var olduğu görülmüştür. İnancın gençlerin hayatlarındaki kılavuzluğuna dair beliren temada gençlerin inançlarının gücü derecesinde dinin kılavuzluğuna başvurdukları yönünde bir sonuca ulaşılmıştır. İnanç akımları ve gençlik temasında gençlerin inanma biçimleri ve toplumsala bakışlarının akımlara yaklaşımlarına etki ettiği, inanç ve çatışma temasında ise bilgi düzeyi arttıkça çatışmanın arttığı bulGülanmıştır. Ontolojik sorular karşısında gençlerin dine sığınan veya düşünmeyi erteleyen bir tavır takındıkları görülmüştür. Sosyal medya paylaşımları ve videoların inanma biçimleri üzerindeki etkileri temasında gençlerin mevcut inanma biçimleriyle örtüşen videolar izleme yönünde davranışlar sergiledikleri bulGülarına ulaşılmıştır
Acute Urinary Retention Associated with an Imperforate Hymen and Hematocolpos
Acute urinary retention is unusual in children and when present they are usually a candidate for visiting the emergency department upon initial diagnosis. We report a 10-year-old girl who complained of acute urinary retention depending on imperforate hymen. Ultrasonography demonstrated a large echogenic mass over the vagina and mild dilation of the uterus. Imperforate hymen associated with hematocolpos was diagnosed. Cruciate hymenotomy was performed. The symptoms resolved after the procedure.
Adolescent girls who complain of urinary symptoms with no previous menstruation should have their external genitalia examined in order to rule out the possibility of imperforate hymen as the cause of acute urinary retention
Influence of Hypoglycemia During The 100-G Oral Glucose Tolerance Test on Obstetrics Outcomes
OBJECTIVES: We aimed to investigate the impact of hypoglycemia during 100-g oral glucose tolerance test on perinatal outcomes.
STUDY DESIGN: Obstetrics records of 411 pregnants who delivered singletons at our institution were reviewed. 31/411 (7,5 %) of patients who were diagnosed as Gestational Diabetes Mellitus were excluded from the study. The study group was consisted of pregnant women who experienced hypoglycemia defined as a plasma glucose level of 60 mg/dL or less during the 100-g oral glucose tolerance test. This group were compared with women who had normal glucose levels during 50-g oral glucose loading test (glucose challenge test) and who had normal values and had no hypoglycemia during 100-g OGTT.
RESULTS: We identified 62 hypoglycemic patients (15 %) on 100-g oral glucose tolerance test and 318 non-hypoglycemic patients (77,3 %) as control group. Gestational weight gain was statistically higher in hypoglycemic group. The mean birth weight was 3419±421,9 g in the study group and 3275±491,7 g in the control group (p=0.042). Rates of babies admitted to NICU were similar in both groups.
CONCLUSIONS: Women who experience hypoglycemia during the OGTT have a significantly higher incidence of gestational weight gain and higher neonatal birth weights as well. As a result if a pregnant has hypoglycemia during OGTT we should monitorize her and the fetus as well carefully
Ovarian Fibroma as a Possible Cause of Fever of Unknown Origin
Fibromas are the most common benign solid tumors of the ovary. Clinically, they are asymptomatic and preoperative diagnosis is often difficult. In this paper we report a case of fibroma as a cause of fever of unknown origin (FUO).
A 26-year-old woman referred to our hospital with a one-month history of intermittent fever. Ultrasonography as well as pelvic computed tomography scans showed a hypoechoic appearance in the right adnexal region which was diagnosed as pyosalpinx, in the light of clinical setting. Pus drainage was then planned but 3cc of serous material was drained from the adnexal mass with ultrasound-guide. Despite antibiotic therapy, her fever continued. She had a comprehensive work-up for FUO, including rheumatologic, infectious, and malignant etiologies. Magnetic resonance imaging (MRI) scans of the pelvis showed two well defined ovarian lesions, which were suggestive of an ovarian fibroma. MRI findings that are suggestive of gynecological infectious diseases were not detected. Then laparoscopy was scheduled. The patient responded well to surgery and the fever resolved after surgery. She is now in the ninth postoperative month and still has no fever
An Unusual Side Effect of Etonogestrel Implant: Facial Paralysis
Etonogestrel single rod subdermal implant provides an effective contraceptive protection for up to 3 years with no reported pregnancies in clinical trials Unfortunately, similar to other long-term progestinonly contraceptives, Implanon® leads to irregular uterine bleeding in the majority of users. Bleeding disturbances
are the main reason for discontinuation of therapy. Other reported nonmenstrual adverse effects of Implanon® include headache, acne, weight gain, and mastalgia. In this paper we do report a case of facial paralysis during the use of Implanon®.
A 35-year-old woman with an Implanon® contraceptive device in situ presented with amenore. The implant had been inserted 4 years previously which was changed one year before the removal. Because of the patient being amenorrhoeic for one year, the Implanon® was removed in January 2010. A few months later after the removal of the implant she reported an improvement of the facial paralysis that had started 4 months after the second insertion of Implanon®