7 research outputs found

    The Correlation of Knee Osteoarthritis with Lumbar Spine, Proximal Femur and Distal Radius Bone Mineral Density

    No full text
    Although osteoporosis (OP) and osteoarthritis (OA) are both common conditions with high prevalence in older age group, they rarely coexist clinically. The aim of the study was to determine the possible inverse relation between osteoporosis (OP) and osteoarthritis (OA) by evaluating the association between bone mineral density (BMD) and knee OA. BMD’s in proximal femur, lumbar spine and distal radius were measured by LUNAR-DEXA. Knee OA was assessed by a weight bearing anteroposterior radiograph and graded on a severity scale of 4 according to Kellgren-Lawrence. We compared the bone densities of each OA group with those without knee OA. 220 patients who were evaluated as primary OA and had no history or physical examination findings suggesting secondary OA were included in the study. The mean age was 64 years and the mean weight of the patients was 78 kg. Subjects that had no radyographically evident knee OA were included as the control group. There were 21 Grade 1 OA, 98 Grade 2 OA, 88 Grade 3 OA and 13 Grade 4 OA patients. Mean lumbar and femoral BMD’s of the Grade 1 and Grade 2 OA patients were %5-8 higher then those without OA (p<0,05). Lumbar and femoral BMD’s of the patients with Grade 3 and Grade 4 knee OA were also higher than the non-OA patients but the results were not statistically significant. There was no significant relation between distal radius BMD and knee OA. The results of this study support the negative correlation between OA and OP

    Nadir Bir Trombositopeni Sebebi: Primer Sjögren Sendromu

    No full text
    Sjögren Sendromu (SS) başta gözyaşı, tükürük bezi olmak üzere ekzokrin bezlerin lenfosit hücre infiltrasyonu, destrüksiyonu ve disfonksiyonu sonucu gelişen kronik, sistemik ve otoimmün bir hastalıktır (2). Bu inflamasyona B lenfositlerin neden olduğu düşünülmektedir (5). Kuru göz (kseroftalmi, keratokonjonktivitis sikka), kuru ağız (kserostomi), parotis bezi büyümesi ile karakterizedir (2). Anemi, lökopeni, trombositopeni ve lenfoproliferatif hastalıklar SS’ nda ekstraglanduler hematolojik tutulum olarak görülebilir (6). Burada 3 aydır rutin tetkiklerinde izole trombositopeni (33.000/mm3) tespit edilen ve romatolojik hastalık araştırılması için tarafımıza konsülte edilen, kliniğimizce SS tanısı konulan ve hidroksiklorokin 200 mg 1x1/ gün ve prednizolon 4 mg 1x1/gün tedavisi ile birinci ayda trombosit sayısında (195.000/ mm3) düzelme, eklem şikayetlerinde gerileme meydana gelen bir olgu sunulmuştur. Sjögren Sendromunun trombositopeninin nadir bir sebebi olabileceği akılda tutulmalı, ayırıcı tanısında romatolojik değerlendirme yapılmalıdır

    Amiloidoz Gelişen Bir Juvenil Artrit ve Ailevi Akdeniz Ateşi Olgusu: Olgu Sunumu

    No full text
    Erçalık, Cem (Arel Author)AA amiloidoz, kronik inflamatuar hastalıklardaki amiloidoz türüdür. Günümüzde en sık nedeni romatizmal hastalıklardır. Amiloidoz, Romatoid artritte (RA) % 3-6, Ailevi Akdeniz Ateşinde (AAA) % 11- 3, İnflamatuar Barsak Hastalığında %1-3 oranında saptanmıştır. Burada AAA ve Juvenil İdiopatik Artrit (JİA) olan amiloidozlu bir olgunun tedavisi güncel literatür eşliğinde tartışılmıştır

    Minör Tükürük Bezi Biyopsisi Yaptığımız Hastaların Özellikleri: Olgu Serisi

    No full text
    Erçalık, Cem (Arel Author)Sjögren Sendromu (SS) ayırıcı tanısında minör tükürük bezi biyopsisi (MTBB) Kulak Burun Boğaz Kliniklerinde sık yapılan bir işlem olmasına rağmen, Romatoloji Polikliniklerinde de uygulanmaya başlanan minör invaziv bir yöntemdir. Çalışmamızın amacı MTBB’nin Romatoloji pratiğinde SS tanısındaki yeri ve gerekliliğinin değerlendirilmesidir. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Romatoloji Polikliniğine ağız ve/veya göz kuruluğu, eklem şikayetleri ile başvuran daha ziyade otoantikor negatif hastalara yapılan MTBB sonuçlarının değerlendirilmesi sonucunda SS tanısı konuldu. MTBB invaziv bir girişim olmasına rağmen SS ayırıcı tanısında kullanılan değerli bir tanı aracıdır

    Hipertrofik Osteoartropati: Olgu Sunumu

    No full text
    Hipertrofik Osteoartropati (HO) ilk defa Marie ve Bamberger tarafından 1889 yılında tanımlanmış genellikle pulmoner hastalıklarla karakterize olan klinik bir tablodur (6). Klasik triadı; Parmaklarda çomaklaşma, artrit ve özellikle uzun kemikleri tutan periostit ile bu bölgelerde baskın ağrıdır (18). Laboratuvar bulguları altta yatan hastalığa göre değişmekle birlikte genellikle yüksek düzeyde saptanan eritrosit sedimentasyon hızı (ESH) ve Creaktif protein (CRP) şeklindedir (13). Her iki alt ekstremitede ağrı ve sağ dirsekte şişlik şikayeti ile polikliniğimize başvuran 52 yaşındaki erkek hastanın fizik muayenesi ve tetkikleri sonucu HO tanısı konuldu. Olgu literatür eşliğinde tartışıldı

    The Effect of Associated Parkinsonism on Rehabilitation in Stroke Patients: A Case Series

    No full text
    Erçalık, Cem (Arel Author)İnme ve Parkinson Hastalığı (PH), kişide hareket yeteneğini, kendine bakım aktivitelerini azaltan iki önemli hareket bozukluğu nedenidir. Bu sunumda inmeli olgularda, eşlik eden Parkinsonizm buguları nedeniyle rehabilitasyonun güçleştiğini, klinik ölçeklerle açıklamayı amaçladık. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği’nde Mart-Mayıs 2016 tarihlerinde yatan dört inme olgusunda Parkinsonizm birlikteliğini gözden geçirdik. Hastaların giriş ve taburculuk sırasında klin-ik ölçeklerle rehabilitasyonun etkinliği değerlendirdik. Değerlendirmede kullanılan klinik ölçekler Standardize Mini Mental Test (SMMT), Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçeği (FBÖ), Barthel İndeksi (BI), Berg Denge Ölçeği (BDÖ) ve İnme Etki Ölçeği versiyon 3.0 (İEÖ 3.0) idi. Olguların üçü kadın, biri erkek, yaş ortalaması 74.5±9.3 yıl, ortalama yatış süresi 19±5.3 gün idi. Giriş sırasında düşük olan puanlar taburculuk sırasında da düşüktü. En iyi puana göre kıyaslandığında, olguların FBÖ ortalaması en yüksek değerin %42'si, SMMT ortalaması %55'i, taburculuk BI ortalaması %18'i, BDÖ ortalaması %0.08'i, İEÖ 3.0 ortalaması %25'i kadardı. Üç olgu tekerlekli sandalye, bir olgu yürüteçle yürüme seviyesinde taburcu edildi. İnme ile birlikte Parkinsonizm bulguları varlığının, özellikle denge bozukluğu olmak üzere, hastaların mobilite ve fonksiyonel durumunu olumsuz etkilediğini gözledik. Kognitif fonksiyonları normalin yarısı kadar olmakla beraber dengeleri ve fonksiyonel durumları yarıdan fazla oranda olumsuz etkilenmişti

    Assessment of the Relationship Between Vitamin D Level and Non-specific Musculoskeletal System Pain: A Multicenter Retrospective Study (Stroke Study Group)

    No full text
    Objective: In this study, it was aimed to evaluate the relationship between vitamin D level and pain severity, localization and duration in patients with non-specific musculoskeletal pain. Materials and Methods: Patients who applied to physical medicine and rehabilitation outpatient clinics due to non-specific muscle pain in 19 centers in Turkey were retrospectively screened. Three thousand four hundred fourpatients were included in the study, whose pain level was determined by visual analog scale (VAS) and the painful region, duration of pain and vitamin D level were reached. D group was found to be D deficient (group 1) when 25 (OH)D level was 20 ng/mL or less and group D 2 (vitamin D deficiency) was higher than 30 ng/mL (group 3). The groups were compared in terms of pain duration, localization and severity. In addition, the correlations of pain localization, severity and duration with vitamin D levels were examined. Results: D vitamin deficiency was detected in 2202 (70.9%) of 3 thousand four hundred and four registered patients, and it was found that vitamin D deficiency in 516 (16.6%) and normal vitamin D in 386 (12.4%). The groups were similar in terms of age, body mass index, income level, duration of complaint, education level, family type and working status (p>0.05). There was no statistically significant difference between groups in terms of VAS, pain localization and duration scores (p>0.05). Conclusion: Our study shows that vitamin D deficiency in patients with nonspecific musculoskeletal pain is not associated with the severity and duration of pain
    corecore