Behavioral regulations and dispositional flow in exercise among American college students relative to stages of change and gender

Objective: The purpose of this study was to examine behavioral regulations and dispositional flow in exercise among university students in terms of gender and stage of change. Participants: Data were collected from American college students (N = 257; M-age +/- SD = 23.02 +/- 4.05) in Spring 2013. Methods: Behavioral regulations and dispositional flow in exercise were assessed, along with stage of change. Results: Exercisers in the maintenance stage of change displayed significantly more self-determined motivation to exercise and a greater tendency to experience flow than those in preparation and action stages. Significant correlations were observed among behavioral regulations and flow state. Nonsignificant differences were observed for gender on behavioral regulations and dispositional flow in exercise. Conclusions: The results suggest that promotion of self-determined motivation and dispositional flow in exercisers may improve the quality of their experiences, as well as to foster their exercise behavior.Technological Research Council of Turkey (TUBITAK BIDEB)Turkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK)We would like to thank to Technological Research Council of Turkey (TUBITAK BIDEB) for their financial support throughout our research

The Role of University Students’ General Self-Efficacy, Depression and Psychological Well-being in Predicting Their Exercise Behavior

The aim of this research is to examine the relationship between exercise and general self-efficacy, depression, and psychological well-being of college students. Five hundred and twenty-two university students (nmale= 273; Xage= 23.33±4.36 and nfemale= 279; Xage=25.91±7.11) have participated in this research. The General Self-Efficacy Scale (GSES), Beck Depression Inventory (BDI), Physical Activity Stages of Change Questionnaire (PASCQ), and “Psychological Well-Being Scale (PWBS) have been applied to the sample group in this study. While differences in participants’ self-efficacy, depression, and psychological well-being levels with regard to the stage of changes in exercise are calculated with one way analysis of variance (ANOVA), the relationship between these ideas discussed in the research have been determined with Pearson Moments Product Correlation Analysis. According to the stages of exercise behavior, significant disparities have been found between participants’ level of self-efficacy, depression, and psychological well-being, and the relationship between those notions has been observed. According to the results, the participants’ general self-efficacy and psychological well-being levels were high and the depression levels were low when on advanced levels of exercise. In light of the findings obtained from this research, it has been concluded that continuity in exercise has a positive effect on psychological effects like general self-efficacy, depression and psychological well-being

Impact of the Turkish Labor Market on Physical Activities and Sports

The sports industry is growing fast on a global scale and is inclusive of both the manufacturing and service sectors because of its versatility and diversified workforce. In Turkey the growth rate in college graduates with degrees aligned to the industry is significant. However, despite the representation of women in the industry as athletes and teachers, within sports management women remain significantly underrepresented. This discussion highlights the cultural norms that contribute to gender representation and forecasts the gender equity benefits that would accrue to greater female representation in the sports industry

Üniversite Öğrencilerinin Egzersizde Temel Psikolojik İhtiyaçlarını Öngörmede EgzersizdeDavranışsal Düzenlemelerin ve Hedef Yöneliminin Rolü

Bu çalışmanın amacı, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde 2018-2019 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören üniversite öğrencilerinin egzersizde temel psikolojik ihtiyaçlarını öngörmede egzersizde davranışsal düzenlemelerin ve hedef yöneliminin rolünü incelemektir. Araştırmada ayrıca fiziksel aktivite düzeyi ile egzersizde temel psikolojik ihtiyaçlar, davranışsal düzenlemeler ve hedef yönelimi ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmaya 283 üniversite öğrencisi (nerkek= 156; Xyaş= 20.64±3.58 ve nkadın= 127; Xyaş=19.65±4.10) gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılara kişisel bilgi formu, “Egzersizde Hedef Yönelimi Ölçeği (EHYÖ)”, “Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği (EDDÖ)” ve “Egzersizde Temel Psikolojik İhtiyaçlar Ölçeği (ETPİÖ)” ve “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA)” uygulanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistik analizi (ortalama ve standart sapma), hiyerarşik regresyon analizi ve Pearson Momentler Çarpım Korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde hiyerarşik regresyon analizi sonucunda, içsel ve içe atımla düzenleme ile görev yönelimi yeterlik ve özerklik ihtiyacını pozitif yönde yordarken; dışsal düzenleme yeterlik ihtiyacını negatif yönde öngörmüştür. İlişkili olma ihtiyacı ise içsel ve içe atımla düzenleme ile görev ve ego yönelim tarafından pozitif yönde öngörülmüştür. Katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri içsel ve içe atımla düzenleme ve yeterlik, özerklik ve ilişkili olma psikolojik ihtiyaçları ilepozitif ilişkili bulunmuştur. Sonuç olarak, egzersizi eğlenerek ve zevk alarak, içselleştirerek yapan bireyler ve egzersiz yaparken hedefler koyan kişilerin egzersiz yaptıklarında yeterlik, özerklik ve ilişkili olma ihtiyaçlarını tatmin ettikleri; sağlık, fiziksel görünüm gibi dışsal sebeplerle egzersiz yapan bireylerin egzersizde yeterlilik ihtiyaçlarının azaldığı; egzersizi kendisini başkalarıyla karşılaştırarak yapan, kendi hedeflerinden çok dışsal hedefler koyan bireylerin de egzersizde ilişkili olma ihtiyacını karşıladıkları görülmüştür. Araştırmanın bir diğer sonucu ise egzersizi eğlenerek ve içselleştirerek yapan bireyler ile egzersizde yeterlik, özerklik ve ilişkili olma ihtiyaçlarının tatmin eden üniversite öğrencilerinin daha aktif bir yaşam tarzına sahip olduklarıdır

Investigation Of the Relationship Between Academic Achievement, Reading Performance and Motor Skill in Secondary School Students

Bu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin akademik başarı ve okuma performansları ile motorik becerileri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmaya 5.sınıfta öğrenim gören 100 öğrenci (nerkek=45, nkız=55) katılmıştır. Çalışmada öğrencilerin okuduğunu anlama düzeylerinin belirlenmesi için bilgi verici ve hikâye edici metinden oluşan 28 soruluk okuduğunu anlama testi kullanılmıştır. Örneklem grubunun okuma hızları 5.sınıf Türkçe ders kitabından alınan bir metnin bir dakikada okudukları toplam kelime sayısının hesaplanması sonucu belirlenmiştir. Akademik başarılarının tespit edilmesinde ise yarıyıl sonu başarı ortalamaları dikkate alınmıştır. Motor performanslardan el-göz koordinasyonunun belirlenmesinde Top Fırlatma Testi, çeviklik düzeylerinin belirlenmesinde Hexagon Çeviklik Testi, reaksiyon zamanlarının tespit edilmesinde ise Nelson El Reaksiyon Testi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin istatistik analizinde normallik testi olarak Shapiro-Wilk testi kullanılırken, ilişki düzeyinin belirlenmesi için Pearson Sıra Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Hexagon çeviklik testi değerlerinin okuduğunu anlama, okuma hızı ve akademik başarı değerleri ile negatif yönde zayıf bir ilişkisi tespit edilmiştir (sırasıyla, r:-0.220; -0.217; -0.299, p0.05). Araştırmadan elde edilen bulgulardan, öğrencilerin çeviklik düzeyinin artması ile beraber zayıf düzeyde de olsa okuduğunu anlama, okuma hızı ve akademik başarı düzeylerinin arttığını; reaksiyon süresinin azalması ile ise okuma hızı ve akademik başarının düşük seviyede de olsa yükseldiği sonucuna ulaşılmıştıThe purpose of study is to examine the relationship between academic achievements, reading performances and motor skills of secondary school students. A total of 100 students (male=45, female=55) attended the study. 28-item reading comprehension test consisting of informative and storytelling text was used to determine the level of reading comprehension of the students in the study. The reading speed of the participants is determined by calculating the total number of words read in one minute of a text taken from the 5th grade Turkish textbook. Academic achievements were determined according to the success scores at the end of the semester. Alternate hand wall toss test was used to determine hand-eye coordination, hexagon agility test was used to determine agility levels, and Nelson hand reaction test was used to determine reaction times. The Shapiro-Wilk test was used as the normality test in the statistical analysis of the data obtained from the research, and the Pearson Correlation Coefficient was used to determine the relationship level. Hexagon agility test values were determined negatively weak correlated with reading comprehension, reading speed and academic achievement values. (r: -0.220, -0.217, -0.299, p 0.05). Findings from the research show that the increase in the level of agility increase weak grade the levels of reading comprehension, reading speed and academic achievement of the students. With the reduction of the reaction time, result of the reading speed and the academic achievement rise at low level are infered

Correlation between depression and eating attitudes and behaviors among those who performed regular physical activitiesDüzenli fiziksel aktivite yapan bireylerde depresyon ve yeme tutum ve davranışları ilişkisi

The current study aimed at identifying correlational status between depression level and eating attitudes and behaviors among those who performed regular physical activities. The study designed in descriptive model was done with relational screening model. The sample of the study was composed of 294 individuals who performed regular physical activities at least three days a week in Afyonkarahisar Province. The data of the study were collected using a questionnaire consisted of Personal Information Form, Eating Attitudes Scale and Beck Depression Inventory. The data were processed with SPSS.  The distribution of the data was assessed using Kolmogorov-Smirnov test. As a result of test; it was seen that the data did not follow a normal distribution and thus were analyzed with non-parametric tests. For the data analyses; descriptive statistics, Mann Whitney U-Test, Kruskal Wallis H- Test and Spearman Correlation coefficients were employed.According to the findings, it was found that those who performed physical activities regularly had no depression and had normal eating behavior in the 72.45%' s of the individuals and abnormal eating behavior  detected in the 27.55% of the individuals. Besides; it was found that there was statistically significant difference in eating attitudes and behaviors in terms of sex variable but there was not statistically significant difference in depression level in terms of sex variable. As for sports history; there was no statistically significant difference in eating attitudes and behaviors while there was statistically significant difference in depression levels.As a result; it was detected that there was a positive relationship between depression levels with eating behavior and attitudes in the individuals who performed regular physical activity. ÖzetBu çalışmanın amacı düzenli fiziksel aktivite yapan bireylerin yeme tutum davranışları ile depresyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışma betimsel araştırma türü olup, ilişkisel tarama yöntemi ile yapıldı. Örneklem grubunu Afyonkarahisar ilinde haftada en az 3 gün düzenli fiziksel aktivite yapan 294 birey oluşturdu. Araştırma verileri; kişisel bilgiler, Beck Depresyon Envanteri (BDE) ve Yeme Davranışları Testinden (EAT-26) oluşan anket formu ile elde edildi. Veriler SPSS paket programında değerlendirildi. Verilerin analizinde öncelikle tanımlayıcı istatistikler yapıldı. Verilerin Dağılımı Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirildi. Test sonucunda verilerin normal dağılım göstermediği saptanmış olup, verilerin analizinde parametrik olmayan testlerden, Mann Whitney U-Testi ve Spearman korelasyon katsayısı kullanıldı.Araştırma sonucunda düzenli Fiziksel Aktivite (FA) yapan bireylerin %72,45’inde “normal yeme davranışı, %27,55’inde ise “anormal yeme davranışı” olduğu saptanmıştır. Bireylerin % 79,93’ünde depresyon olmadığı belirlenmiştir. Cinsiyet’e göre bireylerin yeme davranışlarında farklılık olduğu (p<0,01), ancak depresyon durumlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca spor geçmişlerine göre bireylerin yeme davranışlarında bir farklılık olmadığı, depresyon düzeylerinde ise istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir (p<0,05).Sonuç olarak; düzenli FA yapan bireylerin depresyon düzeyleri ile yeme davranışları arasında pozitif bir ilişki olduğu belirlendi

Women's Empowerment with Physical Activity and Sports

[No Abstract Available

Egzersize katılım güdüsü, sürekli optimal performans duygu durumu ve sosyal fizik kaygı düzeyinin egzersiz davranış basamağına ve fiziksel aktivite düzeyine göre irdelenmesi

Bu araştırma Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği-2' nin geçerliğini ve güvenirliğini test etmek ve egzersizde güdülenme, optimal performans duygu durumu ve sosyal fizik kaygı düzeyini cinsiyet, egzersizde davranış değişim basamağı ve fiziksel aktivite düzeyine göre incelemek amacıyla yapılmıştır. İki kısımdan oluşan bu çalışmanın ilk aşamasında egzersiz ortamlarında Öz-Belirleme Kuramı kapsamında davranışsal düzenleme sürecini ortaya koyan Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği-2 (EDDÖ-2)' nin Türkçe formunun üniversite öğrencileri için geçerliği ve güvenirliği test edilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasının örneklemini düzenli egzersiz yapan, lisans ve lisansüstü düzeyde öğrenim gören 17-30 yaş aralığında yer alan 149 kadın, 168 erkek olmak üzere toplam 317 öğrenci oluşturmaktadır. Bu aşamada katılımcılara Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği-2, Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ve Egzersiz Davranışı Değişim Basamakları Anketi uygulanmıştır. EDDÖ-2' nin yapı geçerliliği için açımlayıcı faktör analizi yapılmış, kriter geçerliliği için bireylerin bulunduğu egzersizde davranış basamağı ve fiziksel aktivite düzeyine göre egzersiz güdülenmesindeki fark test edilmiş, iç tutarlılığın belirlenmesi için ise Cronbach Alpha katsayısına bakılmıştır. Bu işlemler sonucunda "Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği-2" nin, 4 alt ölçek ve 19 maddeden meydana geldiği ve bu alt ölçeklerin "İçsel Düzenleme", "İçe Yansıtılmış Düzenleme", "Dışsal Düzenleme" ve "Güdülenmeme" şeklinde oluştuğu belirtilmiştir. Alt ölçekler için elde edilen iç tutarlılık katsayıları içsel düzenleme alt ölçeğinde kadınlarda ve erkeklerde 0.58-0.79 arasında bulunmuştur. Bulgular "Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği-2" nin Türkiye'de kullanılabilir geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğunu göstermiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında aynı özelliklerden oluşan, 698 kadın ve 492 erkek katılımcının egzersizde güdülenme, optimal performans duygu durumu ve sosyal fizik kaygı düzeyi cinsiyet, fiziksel aktivite düzeyi ve egzersiz davranış değişim basamağına göre irdelenmiştir. Bu aşamada katılımcılara Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği-2, Sürekli Optimal Performans Duygu Durum-2 Ölçeği, Sosyal Fizik Kaygı Envanteri, Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ve Egzersiz Davranışı Değişim Basamakları Anketi uygulanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistik analizi (ortalama, standart sapma, frekans ve yüzde), çok yönlü faktör analizi (MANOVA), tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson Momentler Çarpım Korelasyon analizi ve kısmi korelasyon analizi yöntemleri kullanılmıştır. Bu çalışmada egzersiz katılımcılarının güdüsel yönelimlerinde cinsiyete göre farklılık bulunmazken; katılımcıların optimal performans duygu durumları ve sosyal fizik kaygı düzeyleri arasında cinsiyete göre fark bulunmuştur. Fiziksel aktivite düzeyine göre kadın ve erkek katılımcıların güdüsel yönelimleri, sürekli optimal performans duygu durumlarında ve erkek katılımcıların sosyal fizik kaygı düzeyleri arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Egzersizde davranış değişim basamağına göre kadın ve erkek katılımcıların güdüsel yönelimleri, optimal performans duygu durumları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Egzersiz katılımcılarının güdüsel yönelim, sosyal fizik kaygı ve optimal performans duygu durumları kavramlarının birbirleriyle ilişkili olduğu gözlenmiştir. Cinsiyet, fiziksel aktivite düzeyi ve egzersizde davranış değişim basamağı değişkenlerinin egzersiz katılımcılarının güdüsel yönelim, sosyal fizik kaygı ve optimal performans duygu durumları kavramlarının birbiriyle ilişkisinde etkili olmadığı bulunmuştur. Sonuç olarak, egzersizde güdülenme, optimal performans duygu durum ve sosyal fizik kaygı düzeyi gibi psikolojik olguların egzersiz davranış değişim basamağı ve fiziksel aktivite düzeyie göre farklılaştığı, bu psikolojik olguların birbirleriyle ilişkili olduğu sonucuna varılmış, gelecekteki araştırmalar ve uygulamalar için önerilerde bulunulmuştur

The Role of University Students' Exercise Behavioral Regulation and Goal Orientation in Predicting Their Basic Psychological Needs in Exercise

Bu çalışmanın amacı, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde 2018-2019 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören üniversite öğrencilerinin egzersizde temel psikolojik ihtiyaçlarını öngörmede egzersizde davranışsal düzenlemelerin ve hedef yöneliminin rolünü incelemektir. Araştırmada ayrıca fiziksel aktivite düzeyi ile egzersizde temel psikolojik ihtiyaçlar, davranışsal düzenlemeler ve hedef yönelimi ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmaya 283 üniversite öğrencisi (nerkek= 156; Xyaş= 20.64±3.58 ve nkadın= 127; Xyaş=19.65±4.10) gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılara kişisel bilgi formu, “Egzersizde Hedef Yönelimi Ölçeği (EHYÖ)”, “Egzersizde Davranışsal Düzenlemeler Ölçeği (EDDÖ)” ve “Egzersizde Temel Psikolojik İhtiyaçlar Ölçeği (ETPİÖ)” ve “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA)” uygulanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistik analizi (ortalama ve standart sapma), hiyerarşik regresyon analizi ve Pearson Momentler Çarpım Korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde hiyerarşik regresyon analizi sonucunda, içsel ve içe atımla düzenleme ile görev yönelimi yeterlik ve özerklik ihtiyacını pozitif yönde yordarken; dışsal düzenleme yeterlik ihtiyacını negatif yönde öngörmüştür. İlişkili olma ihtiyacı ise içsel ve içe atımla düzenleme ile görev ve ego yönelim tarafından pozitif yönde öngörülmüştür. Katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri içsel ve içe atımla düzenleme ve yeterlik, özerklik ve ilişkili olma psikolojik ihtiyaçları ilepozitif ilişkili bulunmuştur. Sonuç olarak, egzersizi eğlenerek ve zevk alarak, içselleştirerek yapan bireyler ve egzersiz yaparken hedefler koyan kişilerin egzersiz yaptıklarında yeterlik, özerklik ve ilişkili olma ihtiyaçlarını tatmin ettikleri; sağlık, fiziksel görünüm gibi dışsal sebeplerle egzersiz yapan bireylerin egzersizde yeterlilik ihtiyaçlarının azaldığı; egzersizi kendisini başkalarıyla karşılaştırarak yapan, kendi hedeflerinden çok dışsal hedefler koyan bireylerin de egzersizde ilişkili olma ihtiyacını karşıladıkları görülmüştür. Araştırmanın bir diğer sonucu ise egzersizi eğlenerek ve içselleştirerek yapan bireyler ile egzersizde yeterlik, özerklik ve ilişkili olma ihtiyaçlarının tatmin eden üniversite öğrencilerinin daha aktif bir yaşam tarzına sahip olduklarıdır.The aim of this study is to investigate the role of unıversity students’ exercise behavioral regulation and goal orientation in predicting their basic psychological needs in exercıse. There are 283 university student voluntarily participating in this study (nmale= 156; Xage= 20.64±3.58 ve nfemale= 127; Xage=19.65±4.10). Personal information form, “Goal Orientation in Exercise Questionnaire”, “Behavioral Regulations in Exercise Questionnaire”, “Basic Physiological Needs in Exercise Questionnaire” and “International Physical Activity Questionnaire (IPAQ)” were applied to the participants. Descriptive statistics analysis (mean and standard deviation), hierarchical regression analysis and Pearson Product Moment Correlation Analysis were used for analyzing the data. As a result of hierarchical regression analysis, while the task orientation with internal and introjected regulation, positively predicts the need for competence and autonomy on the other hand, external regulation has predicted competence negatively. Relatedness has been positively predicted by internal and introjected regulation and task and ego orientation. The physical activity levels of the participants were positively related to internal and introjected regulation and competence, autonomy and relatedness psychological needs. As a result, individuals who exercise by having fun and enjoying, internalizing, and setting goals while exercising satisfy their needs for competence, autonomy and relatedness. It has been observed that individuals who exercise for external reasons such as health and physical appearance, their competence needs were reduced in exercise. In addition, students who exercise by comparing themselves with others and have external targets rather than their own targets saticfied their relatedness needs in exercise. Another result of the study is that the university students who exercise by having fun and internalizing are satisfied their competence, autonomy and relatedness needs in exercise have a more active lifestyle

Behavioral regulations and dispositional flow in exercise among American college students relative to stages of change and gender

Objective: The purpose of this study was to examine behavioral regulations and dispositional flow in exercise among university students in terms of gender and stage of change. Participants: Data were collected from American college students (N = 257; M-age +/- SD = 23.02 +/- 4.05) in Spring 2013. Methods: Behavioral regulations and dispositional flow in exercise were assessed, along with stage of change. Results: Exercisers in the maintenance stage of change displayed significantly more self-determined motivation to exercise and a greater tendency to experience flow than those in preparation and action stages. Significant correlations were observed among behavioral regulations and flow state. Nonsignificant differences were observed for gender on behavioral regulations and dispositional flow in exercise. Conclusions: The results suggest that promotion of self-determined motivation and dispositional flow in exercisers may improve the quality of their experiences, as well as to foster their exercise behavior.Technological Research Council of Turkey (TUBITAK BIDEB)Turkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK)We would like to thank to Technological Research Council of Turkey (TUBITAK BIDEB) for their financial support throughout our research