4 research outputs found

    İlk trimester doppler ultrasonografinin kromozomal anomaliler ve gebelik prognozunu tahmin etmedeki etkinliği

    Get PDF
    Amaç: 11-13+6 gebelik haftalarında yapılan Doppler ultrasonografik muayene bulgularının, fetal kromozomal anomaliler, gebelik-doğum prognozu ve yeni doğan yoğun bakım ihtiyacını tahmin etmedeki etkinliğinin araştırılması.Gereç ve Yöntem: Çalışma Mart 2005 -Mart 2006 tarihleri arasında, BEÜ Kadın Doğum gebe polikliniğine başvuran sağlıklı gebeler ile yapılmıştır. 11-13+6 haftalık, fetal kalp aktivitesi pozitif, tekil gebeliği mevcut olan 130 gebe çalışmaya alınmıştır. Yapılan ultrasonografik sırasında fetüsün değerlendirilmesi, fetal baş-popo mesafesi, fetal ense saydamlığı, servikal uzunluk ve uterin - umbilikal arter Doppler ölçümleri yapılmıştır. Hastaların tamamı doğuma kadar takip edilerek, gebelik, doğum sonucu ve yeni doğan yoğun bakım ihtiyacı belirlenmiştir. İstatistikler SPSS 19 programında, Mann-Whitney U ve T test kullanılarak yapılmıştır.Bulgular: 130 gebenin 117’si %90 miad doğum yaptı, 9’unun %6,9 37 hafta altı doğum yaptığı tespit edildi. 126 hastanın 49’nun doğumu normal vajinal yoldan, 77’sininki sezaryen ile gerçekleşmiştir. Yapılan izlem sonucu, 4 gebelik anormal olarak seyretti. Artmış fetal ense saydamlığı nedeniyle amniyosentez yapıldı. Sonucunda da 3 fetüste trizomi 21, 1 fetüste trizomi 18 saptandı ve terminasyon yapılmıştır. Amniyosentez sonucu fetal kromozomal anomali saptanan fetüslerin umbilikal arter Pulsalite İndeks PI ortalaması 3,00±0,62 olarak hesaplandı. Diğer 126 fetüsün umbilikal arter PI ortalamaları 2,55±0,83 idi. Bu iki grubun umbilikal arter PI ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olduğu saptandı p: 0.026 .Sonuç: Umbilikal akımının Doppler çalışmaları, fetoplasental dolasımın perfüzyonu hakkında, indirek fakat güvenilir bilgi sağlar ve gebeliğin ilk yarısında da faydalıdır. Bu çalışma sonucunda elde edilen bulgular umbilikal arter PI’ nin fetal kromozomal anomalileri taramada NT ile kombine edildiğinde 11-13+6 haftada yapılacak tarama sırasında yeni bir ek kriter olarak kullanılabileceğini düşündürmektedi

    Microbiological Colonisation of Intrauterin Devices Removed Due to Non- pelvic Inflammatory Disease

    No full text
    Giriş: Pelvik inflamatuar hastalık (PİH) tanısı almayan hastalarda diğer nedenlerle çıkartılan rahim içi araçlar(RİA)da mikrobiyal kolonizasyonunun incelenmesi Gereç ve Yöntemler: Bülent Ecevit Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’ne başvuran pelvik inflamasyon bulguları olmayan 40 hastadan herhangi bir nedenle çıkarılan RİA’ların kültür incelemesi yapıldı. Bulgular: Düzensiz kanama, ağrı veya servikal yerleşim nedeniyle çıkartılan RİA’ların kültür incelemesinde sadece 5 hastada(%12.5) üreme olmuştur. Sonuç: RiA’nın pelvik inflamasyondaki rolü bilinmektedir. Daha önce yapılan çalışmalarda RİA’ların pelvik inflamatuar hastalık oluşturmadan bakteriyel kolonizasyon oluşturduğuna dair veriler vardır. Fakat bizim çalışmamızda PİH tanısı olmayan hastalarda bakteriyel kolonizasyon saptanmamıştır. Burada PİH oluşumunda diğer risk faktörlerinin (erken yaşta başlayan cinsel ilişki, koit sıklığı, hijyen) önemli olabileceği ve coğrafi bölgesel faklılıklar gösterebileceğini dikkate almak gerekir.Aim: To evaluate microbiological colonisation of intrauterin devices (IUDs) in patients without the diagnosis of pelvic inflammatory disease (PID). Material and Methods: The cultures of IUDs of 40 patients, admitted to Bülent Ecevit University Gynecology and Obstetrics Department and had no pelvic infection signs, were evaluated. Results: The culture results of IUDs removed due to abnormal uterine bleeding, pelvic pain, cervical localisation revealed that only 5(12,5%) of patients had microbiological colonisation. Conclusion: The role of IUDs on pelvic infections has been known. The data in the past studies revealed that IUDs cause bacterial colonisation without pelvic inflammatory disease. However, in our study there was no bacteria colonisation in patients without PID. The other risk factors (early sexual function, frequency of coitus, hygien) and geographical regionvariations should be considered as reasons of PID

    Accuracy of the 24-h urine protein excretion value in patients with preeclampsia: correlation with instant and 24-h urine protein/creatinine and albumin/creatinine ratios

    No full text
    The aim of this study was to determine the accuracy of the 24-h urine collection in preeclamptic pregnant women. This study included 65 singletons with preeclampsia and 53 singleton patients in a control-matched group. The ratio of inaccurate 24-h urine collection was measured by calculating expected urine creatinine excretion according to the proportion of pre-pregnancy weight and the lean body mass (LBM) of the patients. Comparisons were made between the accurately-collected 24-h urine protein excretion rates and the instant and 24-h urine protein/creatinine (P/Cr) and albumin/creatinine (A/Cr) ratios. Twenty-four-hour urine collection used to diagnose patients with preeclampsia was incorrectly collected 15–73.5% of the time among the patients and the control group. Instant and 24-h urine P/Cr and A/Cr ratios were correlated with total 24-h proteinuria among the patients in whom urine was collected correctly. Considering the 24-h urine P/Cr ratio, rather than the 24-h urine protein excretion value, is a better way to diagnose preeclampsia.IMPACT STATEMENT What is already known on this subject? Twenty-four-hour urine collection is considered as the gold standard of diagnosing proteinuria in preeclampsia, in case of the correctly collected. What do the results of this study add? Generally, in the literature the correctness of 24-h proteinuria is not questioned. However, it is actually quite important in daily practice to make the correct diagnosis of the proteinuria not to misdiagnose preeclampsia. What are the implications of these findings for clinical practice and/or further research? In this article, we aimed to show the importance of accurately collected 24-h urine in preeclampsia. We consider and advise to change the gold standard of this technique to 24-h protein/creatinine (P/Cr) ratio, in order to make correct diagnosis of the preeclampsia
    corecore