Procjena goriva iz biomase krošanja bora (Pinus brutia Ten.) u mediteranskim područjima Turske

Accurate fuel load estimation is an important prerequisite for effective forest fire management. The aim of this study was to develop empirical allometric equations for the estimation of crown fuel loading of Calabrian pine (Pinus brutia Ten.) trees of Southwestern Mediterranean region of Turkey using dendrometric variables. For this study, 84 trees were sampled destructively. Branch samples of crown fuel biomass were classified as foliage and as branches within the following diameter ranges: very fine (≤0,3 cm), fine (0,31–0,6 cm), medium (0,61–1.0 cm), thick (1,01–2,5 cm) and active fuels. To estimate the crown biomass, the diameter at breast height, tree height, crown length, and crown width were used as the independent variables. Stepwise function and logarithmic linear regression models were used to analyze the relationships between the fuel biomass and properties of the sampled trees. Among all of the obtained allometric equations, the variation in fine branches was explained the most by crown width and crown length which together explained R2adj of 90.2 of the variation in fine branches. The variation in very fine branches was explained the least by tree height, which only explained R2adj of 60.4% the variation in very fine branches. The total crown fuel loading of Calabrian pine in present study compared with studies distributed in Greece and Turkey indicate, the fuel biomass of Calabrian pines can differ between regions.Točna procjena količine goriva je važan preduvjet za učinkovito upravljanje šumskim požarima. Ovo je istraživanje imalo za cilj razviti empirijske alometrijske jednadžbe za procjenu količine goriva iz krošnji stabala kalabrijskog bora (Pinus brutia Ten.) u jugozapadnom mediteranskom području Turske korištenjem dendrometrijskih varijabli. Destruktivnom metodom uzorkovana su 84 stabla. Uzorci grana u gorivu iz biomase krošnji klasificirani su kao iglice i kao grane prema sljedećem rasponu promjera: vrlo tanke (≤0,3 cm), tanke (0,31–0,6 cm), srednje (0,61–1,0 cm), debele (1,01–2,5 cm) i aktivno gorivo. Za procjenu biomase krošnjanja korištene su prsne visine, visine stabala, visine krošnji i širine krošnji kao neovisne varijable. Za analizu odnosa između goriva iz biomase i značajki uzorkovanih stabala korišteni su stepwise funkcija i modeli logaritamske linearne regresije. Od svih dobivenih alometrijskih jednadžbi, varijacija u tankim granama najbolje je objašnjena širinom krošnji i visinom krošnji, koje zajedno objašnjavaju R2adj od 90.2 varijacije u tankim granama. Varijacija u vrlo tankim granama objašnjena je najslabije visinom stabla, koja samo objašnjava R2adj od 60.4% varijacije u vrlo tankim granama. Ukupna količina goriva iz krošnji kalabrijskog bora u ovom istraživanju u usporedbi s istraživanjima u Grčkoj i Turskoj pokazuje da se gorivo iz biomase kalabrijskog bora može razlikovati od regije do regije

Keçilerde iklimsel değişikliklerin Türkiye subtropik iklim koşullarında kızgınlık oluşumu üzerine etkileri

Mevsim tropik hayvanlarda yıllık olarak üreme zamanını kontrol eden temel bir çevresel faktördür. Yine mevsim, tropikal boylamlarda yetiştirilen kimi yerli ırkları etkilediği gibi ılıman boylamlarda yetiştirilen ırkların da yıllık üreme ritmini kontrol etmektedir. Global olarak iklim değişiklikleri hayvansal üretimi etkilemektedir. Yapılan birçok bilimsel araştırma dişi ve erkeklerde mevsime bağlı olan üreme aktivitelerinin iklim değişikliği tarafından etkilen fotoperiyot ile bağlantılı olarak senkronize edildiğini göstermiştir. Bu bağlamda genel olarak 1975-2005 yılları arsındaki ortalama iklim değişikliğini, bu değişikliğin Akdeniz iklim koşullarında yetiştirilen hayvanların üreme siklusu içerisinde kızgınlık oluşum yoğunluğunu ne düzeyde etkilediği ortaya konmuştur.Season is the main environmental factor controlling the annual breeding time in the subtropical animals. Some local breeds from subtropical latitudes, the season controls the annual reproductive rhythm as in breeds from temperate latitudes. Globally, climatic change has several effects on animal production. Many scientific studies suggest that the seasonal cycle of reproductive activity in both males and female is driven by an endogenous annual rhythm being synchronized by photoperiod which is directly affected by climate changes. In this respect, we described, in a general way, the climate changes between1975-2005 and how these changes affect animal reproduction cycle in terms of oestrus incidence under Mediterranean climate conditions of Turkey

Ç.Ü. Ziraat Fakültesi araştırma Uygulama Çiftliğinde Et Üretimi amacı ile Küçük Ruminatlar üzerinde Yapılan araştırma ve Geliştirme Çalışmaları

Ç.Ü. Ziraat Fakültesi araştırma ve Uygulama Çiftliği Koşullarında koyun ve keçiler üzerinde et üretimi konusunda sürdürülen çalışmalarda baz ırk olarak İvesi koyunu, keçilerde ise Kıl keçi üzerinde durulmuştur. Et üretiminin arttırılması yönünde sentetik koyun ve keçi tiplerinin geliştirilmesi, çalışmaların ayrı bir boyutunu oluşturur. Et üretim kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanma olanaklarının zorlandığı günümüzde kasaplık kuzu üretimi gündemin en popüler konularından birisi haline gelmiştir. Bu bağlamda konu üzerinde bölümümüz tarafından gerçekleştirilen araştırma ve geliştirme projeleri ve yayınları teknolojik gelişimin uzantısı olarak uluslararası iletişimde gerekli yerini aldığı söylenebilir. Diğer taraftan Fakültemiz Araştırma ve Uygulama Çiftliği koşullarında geliştirilen sentetik keçi hatları ele alınarak bunların oğlakları üzerinde ayrıntılı besi denemeleri yapılmıştır. Bu çalışmalarda keçilerden et kaynağı olarak en rasyonel şekilde yararlanmanın olanakları üzerinde durulmuştur. Bu bildiri ile söz konusu atılımlar, gerçekleştirilen araştırmalar bazında yansıtılmaya çalışılacaktır

Timing for Functional Treatment of Class II Division 1 Malocclusion

In the present study, the effects of Class II activator on dentofacial structures were evaluated considering three pubertal growth periods, to ascertain the most favorable treatment timing. Pre and post-treatment lateral cephalometric and hand wrist films, which were obtained from 36 individuals (1 st group: 12 pre-pubertal, 2 nd group: 12 pubertal and 3 rd group: 12 post-pubertal) having Class II, division 1 malocclusion were selected from the orthodontic department archive. Grouping was done considering growth periods according to hand wrist maturation criteria. All the treatments were managed by using conventional type Class II activator. Comparison of skeletal and dentoalveolar responses achieved with treatment between the groups were evaluated by analysis of variance (ANOVA) and Tukey tests. Similar reduction was observed in the ANB angle among the groups. Increases in GoGn/SN angle (p<0.05) and in posterior lower alveolar height (mean 2.3 mm) were found in the pubertal group. The largest overjet (mean , −7.2 mm) and upper incisor tip (UIT) (mean ,−12.1°) reductions were obtained in the pubertal group which was significantly different from the other groups (p<0.01 and p<0.5, respectively). An increase in mandibular length (Co-Pg) was observed in each group and pubertal group showed the highest increase in the mandibular length (mean, 4.8 mm). As a result, it can be suggested that considering differential effects of functional treatment on dentofacial structures, the most appropriate treatment time for functional treatment is the maximum pubertal growth period