6 research outputs found

    Nursing Education in the World during the COVID-19 Pandemic

    Get PDF
    Bu derlemede, COVID-19 pandemisi sırasında farklı ülkelerdeki hemşirelik okullarında, ülkelerindeki mevcut koşullar, yasal düzenlemeler ve mesleki kurumların önerileri doğrultusunda yapılan uygulamaları açıklamak ve örnekleri ile sunmak amaçlanmıştır. COVID-19 pandemisinin ortaya çıkışı, hemşirelik okullarındaki eğitim şeklinde hızlı değişiklikler yapılmasını, yenilikçiliği, esnekliği ve hızlı hareket etmeyi gerektirmiştir. Hemşirelik eğitiminde yüz yüze yürütülen teorik dersler hızla çevrim içi ortamlara taşınmıştır. Dünyanın birçok bölgesinde virüsün doğası ve hakkındaki belirsizlik, kişisel koruyucu ekipman temini, sağlık sigortası, eğitimci denetimi gibi nedenler göz önüne alınarak öğrencilerin klinik uygulamaları iptal edilmiştir. Bu nedenle klinik uygulama ile öğrencinin kazanabileceği bilgi, beceri ve tutumların geliştirilmesi tüm dünyada hemşirelik eğitiminde en çok zorluk yaşanan alan olmuştur. Çevrim içi eğitime geçiş, okulların öğrenci katılımını teşvik edecek stratejiler geliştirmelerini, sınav prosedürlerinde ve not verme uygulamalarında değişiklikler yapmalarını gerektirmiştir. Aynı zamanda eğitimciler öğrencilere alternatif klinik deneyimler sunmak ve öğrenci performansının nasıl değerlendirileceğini yeniden tanımlamak zorunda kalmışlardır. Hemşirelik okulu yöneticileri ve eğitimcileri pandemi süresince hemşirelik eğitiminin devamlılığını sağlamak ve kalitesini sürdürmek için okullarda altyapının düzenlenmesi, hemşirelik öğrencileri için klinik alan gereksinimlerinin planlanması, akreditasyon standartlarının sürdürülebilirliğinin sağlanması gibi pek çok unsuru göz önünde bulundurmuştur. Salgınlarla mücadelede yetkin sağlık profesyonelleri yetiştirebilmek için eğitimde gerekli düzenlemeler acil olarak yapılmalıdır.The aim of this review is to explain and present examples of the practices in nursing schools around the world during the COVID-19 pandemic, considering the conditions, legal regulations, and recommendations of professional associations in different countries. The emergence of the COVID-19 pandemic has required rapid changes in the form of education in nursing schools as well as innovation, flexibility, and rapid action. Theoretical courses conducted face-to-face in nursing education have been rapidly transferred to online platforms. In many parts of the world, the clinical learning has been canceled, considering the uncertainty of the virus, the supply of the personal protective equipment, health insurance, and educator supervision. For this reason, developing the knowledge, skills, and attitudes that students gain through clinical learning has been the most difficult issue in nursing education all over the world. The transition to online education has required schools to develop strategies to encourage student participation, and to make changes in exam procedures and grading. Meanwhile, educators had to offer students alternative clinical experiences and redefine how to evaluate student performance. To ensure the continuity of nursing education and to maintain its quality during the pandemic, nursing school deans and nurse educators have taken into account many factors such as organizing the infrastructure in schools, planning clinical learning requirements for nursing students, and ensuring the sustainability of accreditation standards. Necessary regulations in education should be made urgently in order to train competent health professionals in combating epidemics

    Determination of Immunization Status of Pregnant Women Who Attending The Family Health Center

    Get PDF
    Amaç: Araştırmanın amacı, aile sağlığı merkezlerine başvuran gebelerin bağışıklama durumlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Karşılaştırmalı-tanımlayıcı desendeki araştırma, İzmir merkez ilçesinde yer alan 10 aile sağlığı merkezinde görüşülen 1021 gebe ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, görüşme formu ile toplanmıştır. Veriler sayı, yüzde, varyans ve ki-kare analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Gebelerin yaş ortalaması 27,96±4,89 olup %43,9’u lise mezunudur. Gebelik sayısı medyanı iki ve canlı doğum sayısı birdir. Gebelerin %82,2’si aşılanma ile ilgili bilgi almış olup, bunlardan %75,8’inin bilgi kaynağı sağlık çalışanlarıdır. Gebelerin %37,8’i aşı kartı olmadığını bildirmiştir. Gebelik döneminde gebelerin %63,2’si tetanoz, %10,3’ü hepatit B, %11,9’u grip, %3,4’ü pnömokok, %3,0’ü kuduz aşısı yaptırmıştır. Gebelerin eğitim, gelir düzeyi, çalışma durumu, son bir yılda aile sağlığı merkezine gelme durumu, planlı gebelik durumu ile aşılarla ilgili bilgi alma ve aşı kartı bulunma durumu arasında anlamlı fark olduğu saptanmıştır (p<0,001). Eğitim ve gelir düzeyi yüksek, planlı gebeliği olan ve son bir yıl içinde aile sağlığı merkezine başvuran gebelerin aşıya ilişkin bilgileri artmaktadır (p<0,000). Sonuç: Araştırmaya katılan gebelerden yaklaşık beşte birinin aşı yaptırmamış olması ve gebelik dönemi bağışıklamayla ilgili bilgisinin olmaması ana çocuk sağlığı açısından göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur. Birinci basamakta çalışan hemşireler tarafından bağışıklama konusunda planlı ve sürekli eğitimlerin yapılması hem anne hem bebek sağlığı açısından önemlidir.Objective: The aim of this study is to determine the immunization status of pregnant women who attend family health centers. Material and Method: Descriptive- comparative research design was carried out with 1027 pregnant women interviewed in 10 family health centers in the İzmir central district region. The data was collected with the interview form. Number, percentage, variance, and chi-square analysis were used to analyze the results. Results: The pregnant women’s average age was 27.96±4.89, 43.9% of the pregnant women were high school graduates. The median number of pregnancies was two, and the number of live births was one. Of the pregnant women, 82.2% received information about immunization, and 75.8% received information from healthcare workers. Of the pregnant women, 37.8% reported that they did not have an immunization card. During pregnancy, 63.2% of pregnant women were vaccinated against tetanus, 10.3% against hepatitis B, 11.9% against influenza, 3.4% against pneumococcus, and 3.0% against rabies. There was a significant difference in the pregnant women's education, the level of income, and the employment status, as well as the status of last years’ attendance at the family health center, the planning status of the pregnancy, and the status of obtaining information about vaccines and having a vaccination card (p<0.001). Those who have a high level of education and income, have been planned pregnancy, and have been applied at the family health center for the past year are increasing their knowledge (p<0.000). Conclusion: Approximately one fifth of the pregnant women in the sample were not vaccinated, and the lack of awareness about immunization during pregnancy is a situation that should not be overlooked in terms of maternal and child health. Planned and ongoing immunization training by nurses working in primary care is crucial for the health of both the mother and the infan

    The Effectiveness of Game Supported Nutrition Education Program in Weight Management in Primary School Students

    No full text
    Amaç: Bu ön test-son test tek gruplu yarı deneysel araştırma, İzmir’de bir ilköğretim okulunda eğitim gören 7-9 yaşlarındaki, Beden Kütle İndeksi (BKİ; kg/m2) ≥85. persentil olan çocuklara yönelik planlanan oyun destekli beslenme eğitimi programının etkinliğinin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Gereç-Yöntem: Araştırma BKİ ≥85. persentil olan, beslenme eğitimine katılmaya gönüllü ve ailesi izin veren, zihinsel engeli bulunmayan öğrencilerle (n=26) gerçekleştirilmiştir. Toplam sekiz hafta boyunca, haftanın iki günü (Çarşamba-Perşembe) okul sonrası 12.50-13.30 saatleri arasında beslenme eğitimi programı uygulanmıştır. Eğitimler her teorik eğitim haftası sonrasında oyunlarla pekiştirilmiştir. Veri toplama araçları olarak “Beslenme Davranışlarını Belirleme Formu”, “Beslenme Bilgi Düzeyi Belirleme Formu”, “Özetkililik-Yeterlik Ölçeği-Çocuk Formu”, “3 günlük Bireysel Besin Tüketim Kaydı Formu” ve “Antropometrik Ölçüm İzlem Formu” kullanılmıştır. Veriler SPSS 25.0 paket programında analiz edilmiş, p&lt;0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin &#37;53,8’i kız, yaş ortalamaları 7,93&#177;0,34 yıldır. Çalışma sonrasında öğrencilerin bazı beslenme davranışlarında (televizyon-bilgisayar başında besin tüketimi, öğün atlama durumu) iyileşmeler görülmüştür. Vücut ağırlığı, BKİ persentili, vücut yağ oranı çalışma sonunda anlamlı artış göstermiştir (p&lt;0,05). Özetkililik-yeterlilik düzeyleri, beslenme bilgi puanları, enerjibesin ögesi alımları değişmemiştir. Enerjinin proteinden sağlanan oranı düşmüştür (p&lt;0,035). Sonuç: Beslenme eğitimi programının aile ve okul çevresini içine alan, fiziksel aktivite eğitimiyle birlikte uzun soluklu, sürdürülebilir programlar çerçevesinde yürütülmesi düşünülmekte, bu fırsatlarına sahip olan okul yönetimlerinin, okul sağlığı hemşireleri ve beslenme uzmanları ile iş birliği içinde olması önerilmektedir

    Determining the Immunization Status of Individuals aged 65 and over: Sample of Family Health Center

    No full text
    Amaç: Aile sağlığı merkezlerine başvuran yaşlıların bağışıklama durumlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma karşılaştırmalı-tanımlayıcı desende olup İzmir’de 10 aile sağlığı merkezine kayıtlı 2294 yaşlı ile yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler sayı, yüzde, varyans ve ki-kare analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Yaşlıların yaş ortalaması 70,5±6,5 yıl (60-96 yaş); %52,4’ü kadın, %78,7’si evli %39,0’u ilkokul mezunudur. Bireylerin %55,3’ünün yaşlılık döneminde yapılan aşıları bilmediği, %64,5’inin bağışıklama konusunda bilgi almadığı, bilgisi olanların %45,1’inin bilgiyi doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarından aldığı belirlenmiştir. Son bir yıl içinde aşı yaptırma oranı %32,3 olup, grip (%33,7), erişkin tip difteri tetanoz (%13,3) ve pnömokok (%7,9) en çok yaptırılan aşılardır. Yaşlılarda 65-74 yaş grubunun, erkeklerin, ilkokul mezunlarının, gelirini giderine denk olarak algılayanların, aşı hakkında bilgisi olanların, aşı yaptırma oranlarının daha fazla olduğu saptanmıştır (p<0,001). Yaşlılık dönemi aşıları hakkında bilgi alan bireylerin grip (X2 =398,907), pnömokok (X2 =77,607) ve erişkin tip tetanoz (X2 =42,647) aşıların yaptırma oranlarının bilgi almayanlara göre daha fazla olduğu belirlenmiştir (p<0,01). Sonuç: Yaşlıların yarısından fazlasının yaşlılık dönemi aşılanma ile ilgili bilgisinin olmaması ve aşı yaptırmamış olmaları erişkin bağışıklama, kronik hastalıkların komplikasyonları, enfeksiyon hastalıkları açısından önemlidir. Birinci basamak sağlık personeli tarafından erişkin aşılanma konusunda planlı ve sürekli eğitimlerin yapılması bağışıklama oranlarının ve yaşlıların yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlayacaktır.Objective: To determine the immunization status of elderly who presented to family health centers. Material and Method: The comparative-descriptive study was conducted with 2294 elderly registered in 10 family health centers located in İzmir. The data was analyzed using numbers, percentages, variance and chi-square analysis. Results: The mean age of the elderly was 70.5±6.5 (60-96, years); 52.4% were women, 78.7% were married, 39% were primary school graduates. It was determined that 55.3% didn’t know about the vaccines made in old age, 64.5% weren’t knowledgeable about immunization. 45.1% of those who received the information from physicians, nurses and other health workers. The rate of the elderly who were vaccinated last year was 32.3%. The most commonly administered vaccines were influenza (33.7%), adult-type diphtheria tetanus (13.3%) and pneumococcal (7.9%) vaccines. The rate of being vaccinated among elderly was higher in 65-74 age group, men, primary school graduates, those who perceived their income as equal to their expenses, and those who were knowledgeable about vaccination (p<0.001). The rate of being vaccinated against influenza (X2 =398.907), pneumoniae (X2 =77.607) and adult type tetanus (X2 =42.647) was higher in those who received information about old age vaccines than was that in those who did not receive any information (p<0.01). Conclusion: More than half of the elderly people were unaware of vaccination and hadn’t been vaccinated is important in terms of adult immunization, chronic diseases complications and infectious diseases. Primary health care personnel’s providing planned and continuous adult vaccination training will increase immunization rates among elderly and improve their quality of life

    Childhood onset limb-girdle muscular dystrophies in the Aegean part of Turkey.

    No full text
    © 2018 Pacini Editore S.p.A. All rights reserved.The aim of this study is to analyze the epidemiology of the clinical and genetic features of childhood-onset limb-girdle muscular dystrophies (LGMD) in the Aegean part of Turkey. In total fifty-six pediatric cases with LGMD followed in four different pediatric neurology departments in the Aegean region of Turkey were evaluated. Among them, LGMD2C was the most common followed by LGMD2A, LGMD2D, and LGMD2F with equal frequencies. In twenty-eight patients (50%) the diagnosis could be confirmed by genetic analysis, where SGCG proved to be disease-causing in most of the cases. About half of the patients were diagnosed with whole exome or targeted gene sequencing. A positive correlation between muscle biopsy and genetic findings were observed in 11% of the patients. We report one novel frameshifting mutation in TTN. Knowledge on frequencies of childhood-onset limb-girdle muscular dystrophies and related genes in Turkey will lead to a prompt diagnosis of these neuromuscular disorders
    corecore