8 research outputs found

    Acil müdahale gerektiren özofagus yabancı cisimleri: Alkalin pil yutulması

    Get PDF
    Amaç: Elektronik cihazların yaygın kullanımı ile birlikte çocuklarda alkalin pil yutulması sıklığı artmaktadır. Bu çalışmada ciddi komplikasyonlara yol açabilen bu durumun literatür eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Kliniğimizde 2007-2013 yılları arasında alkalin pil yutulması nedeni takip ve tedavisi yapılan dokuz %5.73 olgu yaş, cinsiyet, hastaneye başvurma ve müdahale süreleri, semptom, lokalizasyon, disk pilin çapı, uygulanan tedavi yöntemi, morbidite ve hastanede kalış süreleri bakımından retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Olguların yedisi %77.7 ’si erkek, ikisi %22.3 ’si kız, yaş ortalaması 2.55±1.33 1-5 yaş olarak saptandı. Olguların hastaneye başvurma süreleri ortalama 2.33±1.5 saat olarak belirlendi. Tüm olgulara genel anestezi altında acil olarak rijit özofagoskopi yapıldı. Hastaneye getirilişleri ile rijit özofagoskopi yapılarak yabancı cismin çıkarılması arasında geçen süre 30.55±9.6 dakika idi. Sekiz olguda %88.8 yabancı cisim çıkarılırken bir %11.2 olguda mideye ilerletildi. Endoskopik muayenede bir olguda mukozal erozyon ve yüzeyel ülserasyonlar tespit edildi. Hiçbir olguda morbidite ve mortalite gelişmedi. Sonuç: Alkalin piller çocukluk çağında görülen özofagus yabancı cisimleri içerisinde en dikkat edilmesi ve acilen çıkarılması gereken aksi halde mortal komplikasyonlara yol açabilen cisimlerdir. Alkalin pil yutulması sonucu gelişebilen tehlikelere karşı ailelerin ve sağlık personelinin bilinçlendirilmesi morbidite ve mortalite oranlarının azalmasını sağlayacaktı

    Penetran toraks travmalarında tedavi yönetimi

    No full text
    Bu çalışmada penetran toraks travmalı hastalara uygulanan tedavi yönetimi ve sonuçları tartışılmıştır.Amaç: Bu çalışmada penetran toraks travmalarında uyguladığımız tedavi yönetimi ile ilgili deneyimlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntemler: 2007 ile 2013 yılları arasında penetran toraks travması nedeniyle tedavi edilen 142 hasta incelendi. Uygulanan tedavi yönetimi sonuçları tartışıldı. Bulgular: Olgularda en sık %59.15 uygulanan tedavi yöntemi tüp torakostomi olup, torakotomi ve sternotomi oranı %21.12 olarak saptandı. Tüm hastalarda konservatif tedavi oranı %8.45 olup, bunun %75’i ateşli silah yaralanmalı olgulardı. Re-torakotomi ihtiyacı %2.11 yalnızca ateşli silah yaralanmalı olgularda %9.37 gerekli oldu. Olguların tümünde en sık torakotomi endikasyonu %14.78 kanama olarak saptandı. Opere edilen penetran toraks travmalı hiçbir olguda mortalite gelişmedi. Yüksek hızlı ateşli silah yaralanmasına bağlı yaygın pulmoner kontüzyonu olan ve trakeostomi açılarak mekanik ventilasyon tedavisi ile yoğun bakım ünitesinde takip edilen iki olgu pulmoner enfeksiyonu takiben gelişen akut respiratuar distres sendromu nedeni ile kaybedildiler %1.40 . Sonuç: Penetran toraks travmalarının acil operatif tedavi gerektirenleri hariç, büyük çoğunluğu tüp torakostomi veya konservatif yöntemlerle tedavi edilebilir. İyi seçilen olgularda torakotomi ve akciğer rezeksiyonu yaşam kurtarıcı olmaktadı

    Lipid peroxidation, DNA damage and coenzymeQ10 in lung cancer patients - markers for risk assessment?

    No full text
    ALP, Hamit Hakan/0000-0002-9202-4944; akan, zafer/0000-0002-4150-1720; Cebi, Aysegul/0000-0003-3804-7966WOS: 000299262100007PubMed: 22126471Objectives: Early diagnosis and prevention is very important for lung cancer patients. Previous studies have emphasized that the level of coenzyme Q10 (CoQ10), present primarily in mitochondria, decreases with age and is low in patients with chronic diseases. Our goal was to find out if there is any relationship between lung cancer and CoQ10 and lipid peroxidation levels. Design and Methods: Blood samples from lung cancer patients were collected. Total and oxide CoQ10 levels, 8-OHdG (product of DNA damage), and malondialdehyde (MDA) levels (lipid peroxidation) were analyzed with high performance liquid chromatography (HPLC). Results: The MDA level (P < 0.001) and DNA damage rate (8-OHdG) (P < 0.001) was higher in cancer patients than in the control group; in contrast, theCoQ10 enzyme level was significantly lower (P < 0.001). Conclusion: The results suggest that the aforementioned parameters can be useful for lung cancer risk assessment
    corecore