9 research outputs found
Active power loss minimization in electric power systems through chaotic artificial bee colony algorithm
Optimizacija reaktivne snage - Reactive power optimization (RPO) - osnovno je područje istraživanja u svrhu sigurnog i ekonomičnog rada energetskih sustava. RPO se može primijeniti za smanjenje gubitaka aktivne snage, reguliranje napona te za optimizaciju energetskih koeficijenata u energetskim sustavima. Funkcija ne-linearnog gubitka snage koristi se kao funkcija cilja koju treba smanjiti. U ovom se radu algoritam Kaotične umjetne kolonije pčela - Chaotic Artificial Bee Colony (CABC) - primjenjuje za smanjenje gubitka aktivne snage u energetskim sustavima. Rabe se kaotične mape kao što su logistička mapa i Henon mapa. CABS se primjenjuje na provjeravanim sustavima IEEE 6-sabirnice i IEEE 30-sabirnice i daju se rezultati. Provjerom rezultata ustanovilo se da primjena kritičnih vrijednosti stabilnosti dobivenih pomoću CABS može rezultirati dobrim potencijalnim rješenjima. Rezultati simulacije su obećavajući i pokazuju učinkovitost primijenjenog pristupa.Reactive power optimization (RPO) is a major field of study to ensure power systems for operating in a secure and economical manner. RPO can be used for decreasing of active power losses, voltage control, and for the optimization of the power coefficients in power systems. The non-linear power loss function is used as an object function that will be minimized. In this study Chaotic Artificial Bee Colony (CABC) algorithm is used to minimize the active power loss of power systems. Chaotic maps such as logistic map and Henon map are used against the random number generator. CABC is applied on the IEEE6-bus and IEEE 30-bus test systems and the results are shown. Accordingly, the results have been evaluated and observed that the stability critical values found by CABC can be used to produce good potential solutions. Simulation results are promising and show the effectiveness of the applied approach
İçme suyu terfi hatlarında debi komponzasyonu
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır.Bu tezde içme suyu terfi hatlarının işletilmesi ve işletme durumlarında karşılaşılan sakıncalar incelenmiştir. Bu sakıncaların giderilebilmesi için içme suyu terfi hatlarının küçük bir modeli kurulmuş ve model üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Kurulan modelde deponun çıkışındaki debi ve depodaki su seviyesi devamlı ölçülmektedir. Deponun çıkışındaki debi sürekli değişmektedir. Bu değişimlerin yanında farklı debilere sahip pompaların arıza ve enerji sarfiyatları da göz önünde bulundurularak, optimum bir çözüm amaçlanmıştır. Deneysel çalışmaların yapılabilmesi kurulan modelin uzaktan kontrolü ve kumandası bilgisayar yardımıyla yapılmıştır. Delphi programlama dilinde yapılan görsel bir program sayesinde de modelin uzaktan izlenebileceği görülmüştür. Model üzerinde yapılan simülasyonlar neticesinde, düşünülen sistemin pratik olarak uygulanabilirliği gösterilmiştir.Keywords: water main system, flow rate, energy consumption, pump, compensation.In this thesis drinking water main system, the way it operates and the problems which are faced while it is managed have been examined. A small model of this drinking water main system was established in order to eliminate these problems and different kinds of experiments have been done on it. On the model which was established the flow rate and the water level at the tank exit have been measured continuously. The flow rate of the tank exit changes continuously. Taking into account this change find also the energy consumption of the pumps which have different capacity, an optimum solution has been aimed. The experimental work, the remote control and checking of this established model have been done by the help of a computer. And also it has been observed that the model can be checked by means of a visual programme which was made in the language of Delphi. The applicability of the system thought has been shown pratically as a rusult of the simulations which have been done on the model
Adaptif bulanık mantık yöntemi kullanılarak harmoniklerin sınıflandırılması ve adaptif filtre yaklaşımı ile temel bileşenin belirlenmesi
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadırZeolit dolgulu membran ; silikon kauçuk membran ; alkol/su ayrılması ; pervaporasyon ; sulu organik karışımlar Membranlar için en yaygın kullanılan tanım, iki fazı ayıran seçici bir bariyerdir. Bu tanımlama bir membranın iki önemli özelliğini ortaya koyar : membran geçirgenliği ve membran seçiciliği (selektivite). Membranlan sınıflandırmak için ayırma prosesi ya da membran morfolojisi gibi farklı kriterler kullanılır. Çözünme-difüzyon membranlan gaz ayırma, buhar permeasyonu ve pervaporasyon gibi farklı membran proseslerinde kullanılır. Pervaporasyon prosesi, karışımdaki daha az derişime sahip olan bileşenin ayrılmasında ekonomik ve verimli bir ayırma işlemidir. Dolayısıyla, pervaporasyon işlemi, yüksek derişimdeki azeotropik bir bileşime sahip alkol-su karışımından suyun ayrılmasında kullanılabileceği gibi, düşük alkol derişimine sahip alkol-su karışımından alkolün ayrılması için de kullanılabilir. Hidrofilik ve hidrofobik zeolit dolgulu polimerik membranlar vasıtasıyla su esaslı karışımların ayrılması, kapsamlı olarak çalışılmıştır. Silikon kauçuk membranlann pervaporasyon seçiciliği kauçuk matrise, zeolit taneciğinin ilavesiyle değiştirilebilir. Farklı tip zeolitler hidrofobik kauçuk matris içerisine katılmıştır. Bu çalışmada, homojen ve zeolit dolgulu polidimetilsiloksan (PDMS) membranlar hidrofobik ve hidrofilik zeolitlerin ilavesiyle, çözelti döküm tekniğiyle hazırlandı. Hazırlanan membranlar laboratuvar ölçekli bir pervaporasyon düzeneğinde test edildi. Zeolit tipi ve konsantrasyonu gibi deneysel parametrelerin permeasyon akısı ve seçicilik üzerine etkisi detaylı olarak araştırıldı. Etanol/su karışımının pervaporasyonunda etanol için membran seçiciliğinin, (hidrofobik tip : silikalit-1 kullanarak) artmakta ya da (hidrofilik tip : zeolit A ve X kullanarak) azaldığı deneysel olarak tespit edilmiştir.Preparation of zeolite-filled polymer membranes and application to the pervaporation SUMMARY Keywords : Zeolite-filled membrane ; silicone rubber membrane ; alcohol/water separation ; pervaporation ; aqueous organic mixtures. The most frequently used definition for a membrane is probably "a permselective barrier separating two phases". This definition presents two essential properties of a membrane : the membrane's permeability and membrane's selectivity. Various criteria can be used to classify membranes like the morphology of the membrane or the separation process. Solution- diffusion membranes can be used in several membrane processes like gas separation, vapour permeation and pervaporation. Pervaporation process is economic and efficient especially when minor component needs to be separated. Therefore, pervaporation is applicable for the removal of ethanol at low ethanol concentration as well as for the removal of water at high ethanol concentration. The separation of water-based mixtures through hydrophilic and hydrophobic zeolite-filled polymeric membranes has been studied extensively. Pervaporation selectivity of silicone rubber membranes can be changed by the addition of zeolite particle to the rubber matrix. Different types of zeolites have been incorporated into the hydrophobic rubber matrix. In this study homogeneous polydimethylsiloxane (PDMS) membranes and mixed membranes by introduction of hydrophilic and hydrophobic zeolites were prepared by solution casting technique. Prepared membranes were tested in a laboratory scale pervaporation experimental set up. The effect of experimental parameters such as type and amount of zeolite on the permeation flux and selectivity was investigated in detail. When tested on ethanol/water mixtures membrane selectivity for ethanol can thus be improved (using the hydrophobic type: silicalite-1) or lowered (using the hydrophilic type: zeolite A and X)
Bina Enerji Analiz Yazılımlarının HVAC Sistemlerindeki Hatalarını Azaltmak Ve Gerçek Zamanlı Verimlilik Hesabı İçin Geri Besleme Sistemi Geliştirilmesi
Geçmişte HVAC sistemlerinin altyapı ve teknik yeterliliklerinin konfigürasyonu sorundu. Gelişen mekanik, elektrik-elektronik ve bilgisayar teknolojisiyle bu sorunların yerini daha verimli nasıl kullanılabileceği sorusu yer almıştır. Bu tür sistemleri verimli kullanabilmemiz için de mutlaka somut ölçümler yapılmalıdır. Çünkü ölçemediğimiz durumları verimli yönetmemiz söz konusu olamaz. Bina enerji hesaplama yazılımları tasarım aşamasında fikir vermesi için oldukça büyük öneme sahiptir. Fakat geri besleme olarak herhangi bir somut ölçümsel denetim mekanizmaları bulunmamaktadır. Bina otomasyonu, özellikle de HVAC sistemlerinin verimlilik düzeylerinin denetlenmesi için mutlaka geri beslemesi bulunan sistemlerden bilgi alınması gerekmektedir. Bu çalışmada mevcut HVAC otomasyon sistemlerinin enerji verimlilikleri güvenilirlik düzeyleri ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi için yapılması gereken geri besleme sistemleri hakkında çalışmalar yapılmıştır
Bina Enerji Analiz Yazılımlarının HVAC Sistemlerindeki Hatalarını Azaltmak Ve Gerçek Zamanlı Verimlilik Hesabı İçin Geri Besleme Sistemi Geliştirilmesi
Geçmişte HVAC sistemlerinin altyapı ve teknik yeterliliklerinin konfigürasyonu sorundu. Gelişen mekanik, elektrik-elektronik ve bilgisayar teknolojisiyle bu sorunların yerini daha verimli nasıl kullanılabileceği sorusu yer almıştır. Bu tür sistemleri verimli kullanabilmemiz için de mutlaka somut ölçümler yapılmalıdır. Çünkü ölçemediğimiz durumları verimli yönetmemiz söz konusu olamaz. Bina enerji hesaplama yazılımları tasarım aşamasında fikir vermesi için oldukça büyük öneme sahiptir. Fakat geri besleme olarak herhangi bir somut ölçümsel denetim mekanizmaları bulunmamaktadır. Bina otomasyonu, özellikle de HVAC sistemlerinin verimlilik düzeylerinin denetlenmesi için mutlaka geri beslemesi bulunan sistemlerden bilgi alınması gerekmektedir. Bu çalışmada mevcut HVAC otomasyon sistemlerinin enerji verimlilikleri güvenilirlik düzeyleri ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi için yapılması gereken geri besleme sistemleri hakkında çalışmalar yapılmıştır
Bina Enerji Analiz Yazılımlarının HVAC Sistemlerindeki Hatalarını Azaltmak Ve Gerçek Zamanlı Verimlilik Hesabı İçin Geri Besleme Sistemi Geliştirilmesi
Geçmişte HVAC sistemlerinin altyapı ve teknik yeterliliklerinin konfigürasyonu sorundu. Gelişen mekanik, elektrik-elektronik ve bilgisayar teknolojisiyle bu sorunların yerini daha verimli nasıl kullanılabileceği sorusu yer almıştır. Bu tür sistemleri verimli kullanabilmemiz için de mutlaka somut ölçümler yapılmalıdır. Çünkü ölçemediğimiz durumları verimli yönetmemiz söz konusu olamaz. Bina enerji hesaplama yazılımları tasarım aşamasında fikir vermesi için oldukça büyük öneme sahiptir. Fakat geri besleme olarak herhangi bir somut ölçümsel denetim mekanizmaları bulunmamaktadır. Bina otomasyonu, özellikle de HVAC sistemlerinin verimlilik düzeylerinin denetlenmesi için mutlaka geri beslemesi bulunan sistemlerden bilgi alınması gerekmektedir. Bu çalışmada mevcut HVAC otomasyon sistemlerinin enerji verimlilikleri güvenilirlik düzeyleri ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi için yapılması gereken geri besleme sistemleri hakkında çalışmalar yapılmıştır
Weight optimization of a dry type core form transformer by using particle swarm optimization algorithm
WOS: 000304512900032There are two imported parameters affecting the weight of a transformer. These are the iron part and the copper part of a transformer. Reducing the weight is the basic criteria to reduce the cost of a transformer. In this study, a partial swarm optimization (PSO) method is used to optimize the weight of a three phase core form dry type transformer. The total weight of the transformer (G(T)), has been accepted as the goal function. The constraints are added to the fitness function as the penalty function to constrain fitness function values. The efficiency ( ) and (Ls/a) has been taken as constraints. The fitness function has been obtained as a function of current density and transformer iron cross section convenience value. The critical values have been computed using the PSO method and the results have been evaluated. The results are compared with the results of the classical method, described in. The total weight which has been founded by using PSO is less than the weight which is founded with the classical method. The weight of a 1,5 KVA three phase core form dry type transformer, founded by using PSO, is 23.5547 kg whereas the weight, founded by classical method was 30.84 kg. It has been seen that intuitive PSO method is an alternative and better way to estimate the minimum weight values
Determination of voltage stability boundary values in electrical power systems by using the Chaotic Particle Swarm Optimization algorithm
WOS: 000344444200087A power system has critical values which are the limit values of voltage stability. These values are the highest active power taken by the load busses, voltage amplitude and the angle of the busses. In this research the critical values in electric power systems are defined with use of Chaotic Particle Swarm Optimization (CPSO) algorithm. In this study CPSO has been aimed to use logistic map and Henon map as chaotic maps to control the values of the parameters in velocity update formulation. Initially, critical values of voltage stability have been found by simple Particle Swarm Optimization (PSO). Then the same values have been found with CPSO. Accordingly, the results have been evaluated and observed that the stability critical values found by CPSO can be used to produce good potential solutions. Simulation results are promising and show the effectiveness of the applied approach. (C) 2014 Elsevier Ltd. All rights reserved