4 research outputs found

    Yerli koyun ırklarında bulunan genetik çeşitlilik

    Get PDF
    TÜBİTAK TBAG01.12.2004Bu çalışmada, Türk koyun ırklarında mevcut genetik çeşitlilik 5 mikrosatelit lokusu kullanılarak incelenmiştir. Devlet üretim çiftlikleri, üniversite üretim çiftlikleri ve yerel yetiştiricilerin elinde bulunan sürülerden yerli ve melez onbir Türk ırkı (Akkaraman, Morkaraman, Kıvırcık, İvesi, Dağlıç, Karayaka, Hemşin, Norduz, Kangal, Konya Merinosu, Türkgeldi) ile bireyleri Irak'tan getirilmiş yabancı bir ırkı (Hamdani) temsil eden toplam 423 birey bu çalışmada kullanılmıştır. Bazı ırklar icin birden fazla örnekleme yapılmıştır. Genetik varyasyonun ölçütlerinden beklenen heterozigotluk (HE) 0.686 ile 0.793 arasında, ortalama gözlenen allel sayıları (OAS) ise 5.8 ile 11.8 arasında değişmiştir. Türkiye üzerinde allel frekans dağılımları, evcilleşme merkezlerinden olmuş olabilecek göçlerle beklenen, dogudan batıya geçişli bir değişim göstermemiştir. FST indeksi Akkaraman, Karayaka ve Dağlıç'ta aynı ırkın farklı örneklemelerindeki farklılaşmayı ölçmek için kullanılmıştır ve yetiştirme çiftliğinden alınan Akkarman1'in diğer iki Akkaraman populasyonundan istatistiki önemle (P<0.001) farklı olduğu bulunmuştur. FIS indeksi ile ırklar Hardy-Weinberg (H-W) dengesi açısından test edilmiş, Akkaraman1, İvesi, Morkaraman ve Hemşin'de H-W'den sapma tespit edilmiştir. AMOVA analizi toplam genetik varyasyonun büyük bir kısmının (~% 95) ırk içi bireyleri arasında olduğunu göstermiştir. Parallel sonuçlar ırk ve bireyleri arası genetik ilişkinin incelendiği faktöriyel benzerlik analizi ve allel paylaşım uzaklığı ile de elde edilmiş ve genellikle, ırklar arası belirgin bir fark görülmemiştir. DA genetik uzaklığı ile çizilen komşu birleştirme ağacı ve temel öğeler analizi ise ırklar ve çeşitli örnekleri arası farklılaşmayı incelemek için kullanılmıştır. Özellikle ilk analiz çiftlik örneklerinin farklı olduğunu göstermiştir. Delaunay ağı ırklar arasında 4 adet (ikisi coğrafi bariyer ile paralel) genetik sınır belirlemiştir. Sonuçların hepsi Kıvırcık ırkının diğerlerinden çok farklı olduğu yönündedir. Mantel testi ve Darboğaz testi istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç ortaya koymamıştır. Avrupa ırklarının çoğuna genetik olarak en yakın bulunan Kıvırcık örneği olmuştur. Türk ırklarında Avrupa ırklarından yüksek fakat çok da farklı olmayan bir genetik çeşitlilik belirlenmiştir. Bunda son yıllarda koyun sayısında, Türkiye’de, yaşanan hızlı düşüş etkili olmuş olabileceği düşünülmüştür.In this study the genetic diversity in Turkish native sheep breeds was investigated based on fıve microsatellite loci. In total, 423 individuals from 11 native and crossbred Turkish sheep breeds (Akkaraman, Morkaraman, Kıvırcık, İvesi, Dağlıç, Karayaka, Hemşin, Norduz, Kangal, Konya Merinosu, Türkgeldi) and one Iraqi breed (Hamdani) were analyzed by sampling from breeding farms and local breeders. For some of the breeds sampling was done more than once. Genetic variation within breeds was estimated by expected heterozygosity (HE), which ranged between 0.686 and 0.793 and by the mean number of observed alleles (MNA), it ranged between 5.8 and 11.8. The allele frequency distribution across Turkey showed no gradient from east to west, gradient was expected in accordance with the migrations from the domestication centers. The differentiation between different samples of Akkaraman, Dağlıç and Karayaka breeds was tested by FST index. Akkaraman1 sample from the breeding farm was significantly (P<0.001) different from the other two Akkaraman samples. Deviation from Hardy-Weinberg expectations observed for Akkaraman1, İvesi, Morkaraman and Hemşin breeds. AMOVA analysis revealed that most of the total genetic variation (~95%) was within the individuals of the breeds. In parallel to this observation, when factorial correspondence analysis and shared alleles distances were used to analyze the relationship between the breeds and their individuals, generally, there were no clear discriminations between the breeds. Moreover, neighbour joining tree constructed based on DA genetic distance, and principle component analysis were used to analyze among breed differentiation. The former one emphasized the genetic distinctness of the farm samples. Delaunay network drew 4 genetic boundaries (two of them being parallel to geographic boundaries) between the breeds. All the results indicated that Kıvırcık was the most differentiated breed. Finally, Mantel Test and Bottleneck analysis did not reveal a significant result. Kıvırcık breed, among all native Turkish breeds, was found to be the genetically closest to the European breeds based on the loci analyzed. The genetic variation in Turkish breeds was not much higher than that of European breeds, which might be a consequence of the recent sharp decrease in sheep number, in Turkey

    The red cell enzyme and blood group polymorphisms in Turkey

    No full text

    The genetic structure of Anatolian turkish population based on fifteen loci

    No full text
    Ph.D. - Doctoral Progra

    Sakarya Nehri ve Değirmenderesi'nde alkilfenol kirliliği ve nonilfenolün alabalıklar (Onchoryncus mykiss) üzerine etkileri

    No full text
    TÜBİTAK YDABAG15.09.2005Bu çalışmada, Değirmenderesi ve Sakarya Nehri üzerinde belirlenen istasyonlardan alınan su ve sedim örneklerinde ve bu bölgelerden tutulan balıkların dokularında alkilfenol kirliliği metanol özütlemesi ve ardından HPLC yöntemi ile ölçülmüştür. Her iki nehirde de, su örneklerinde alkilfenof'e rastlanmazken, Değirmenderesi'nin en kirli bölgesinden alınan sedim örneklerinde 4,45 ug /g NP ve 1,68 ug /g BP belirlenmiştir. Sakarya Nehrinin en kirli yerinde ise, yine sedim örneklerinde 3,15 ug/g BP ölçülmüştür. Bu istasyonlardan toplanan balık örneklerinde NP ve alkilfenol ilintili bir madde varlığı tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışmada, laboratuvarda NP verilmiş alabalıklarda NP'nin karaciğer glutatyon S-transferaz üzerine etkileri incelendi ve maruziyet süresine ve doza bağımlı değişken bir etki gözlendi. Bu balıkların karaciğerlerinde yapılan sitolojik incelemelerde, 17-estradıol benzeri yağlanma etkileri görüldü. Karaciğer dokusundaki moleküler düzeydeki değişiklikler FTIR spektrofotometresinde belirlendi. Estrojenik etkinin belirteci kabul edilen karaciğerde vitellogenin üretimindeki artışlar immünolojik yöntemlerle saptandı
    corecore