2 research outputs found

    Türkiye-Rusya İlişkilerinde Nükleer Enerji

    No full text
    Konu ile ilgili tartışmaları ikiye ayırabiliriz: 1) Siyasi tartışmalar, 2) Teknik tartışmalar. Akkuyu Nükleer Santrali’ne bazı siyasi eleştiriler getiriliyor. Bu eleştiriler ihalenin nasıl yapıldığı, neden devletten devlete yapıldığı, neden piyasa ekonomisinin koşullarına uyulmadığı gibi başlıklarda toplanabilir. Piyasa ekonomisinin koşullarına uyulmamasının Akkuyu’nun Türkiye’ye maliyetini artırdığı yönünde tartışmalar yapılıyor. Bunun yanında bu santralden üretilecek enerjinin maliyetinin çok yüksek olduğu konusunda bazı iddialar dillendiriliyor. Başka bir ifade ile, “Daha ucuz enerji varken neden nükleer enerjide ısrar ediliyor?” soruluyor. Tabii bu tartışmaların olmazsa olmazı “enerjide Rusya’ya bağımlılık” konusudur. Bunlar üzerinde kısaca duracağım. İkinci olarak, “teknik tartışmalar” var. Bu tartışmaların başında santralin yeri olarak neden Akkuyu’nun seçildiği tartışılıyor. Burada deprem ile ilgili tartışmalar ön plana çıkıyor. Akkuyu’nun yeri ile ilgili olarak Finlandiya şirketlerinin denetimde garantör olmaması tartışılıyor. Bunun yanında, teknik tartışmaların içinde yer alan bir başka konu ise şudur: “Neden rüzgâr enerjisi veya su enerjisi değil de nükleer enerji?” “Alternatif enerjiler neden kullanılmıyor?” “Neden nükleer enerjide ısrar ediliyor?” Bu konular tartışılıyor. Tartışılan bir diğer konu, nükleer yakıtın depolamasının nasıl olacağı konusudur. Bu teknik ayrıntıları yapmaya Türkiye’nin yeteneği olup olmadığı konuşuluyor. Son olarak, çevrecilerin nükleer santral konusunda çok yoğun eleştirileri var. Bunlara da değinmek istiyorum

    2015 Kiep Visiting Fellows Program

    No full text
    corecore