10 research outputs found

    Veza između akademske motivacije i otuđenosti studenata: istraživanje provedeno na uzorku studenata dodiplomskoga studija sportskih znanosti

    Get PDF
    The aim of the study was to determine the correlation between academic motivation and alienation of undergraduate students attending different departments in the field of sports sciences. The 671 undergraduate students participating in the study were receiving higher education in the field of sports sciences at Ege University, Faculty of Sports Sciences, in Izmir. The data for the study were collected through two different measurement instruments, namely the Student Alienation Scale and the Academic Motivation Scale. The results of the canonical correlation analysis show significance in the first two canonical functions for the sample groups attending the Physical Education and Sports Teaching and Coaching Education departments, whereas the first three canonical functions were found to be significant for Sports Management. In the evaluation of the canonical pairs obtained, it can be seen that the weakness and amotivation subscales stand out in the first function in all groups. Within the scope of the second function, while the “anomy” and “extrinsic motivation – external regulation” scales are notable in the sports management group, the “weakness” and “extrinsic motivation – introjected regulation” scales are prominent in the groups. As for the third canonical function, the “intrinsic motivation to accomplish” and “isolation” scales underpin the relation for sports management students. The internal dynamics caused by the differences among departments based on their curricula may be the reason behind the differentiation within the relationship spiral. In addition, conditions of graduate employment and students’ gains based on sporting experience affect academic motivation and alienation states.Cilj ovoga istraživanja bio je odrediti korelaciju između akademske motivacije i otuđenosti studenata dodiplomskih studija na različitim odsjecima u području sportskih znanosti. U istraživanju je sudjelovao 671 student na dodiplomskim studijima sportskih znanosti na Fakultetu za sportske znanosti Ege Sveučilišta u Izmiru. Podatci korišteni u istraživanju dobiveni su pomoću dvaju različitih mjernih instrumenata – Skale otuđenosti studenata i Skale akademske motivacije. Rezultati kanoničke korelacijske analize upućuju na značajnost prvih dviju kanoničkih funkcija kod skupina uzoraka koje pohađaju studij na Odsjeku za izobrazbu nastavnika Tjelesne i zdravstvene kulture i sporta i na Odsjeku za izobrazbu trenera, dok se pokazalo da su prve tri kanoničke funkcije značajne za studente na Odsjeku za sportski menadžment. Nakon provedene evaluacije dobivenih kanoničkih parova može se vidjeti da se u prvoj funkciji u svim skupinama ističu podskala „slabost” i podskala „amotivacija”. Unutar druge funkcije može se uočiti da se u skupini koja studira sportski menadžment ističu skala „anomija” i skala „ekstrinzična motivacija – eksterna regulacija”, u ostalim skupinama ističu se skala „slabost” i skala „ekstrinzična motivacija – introjicirana regulacija”. Što se tiče treće kanoničke funkcije, skala „intrinzična motivacija za postignućem” i skala „izoliranost” ističu se kod skupine studenata sportskoga menadžmenta. Interna dinamika uzrokovana razlikama između odsjeka koje se temelje na kurikulima mogla bi se smatrati razlogom za diferencijaciju na spirali odnosa. Osim toga, na akademsku motivaciju i stanje otuđenosti utječu i uvjeti za zapošljavanje nakon završetka fakulteta i koristi koje studenti imaju od sportskih iskustava

    Elit sporcularda başarı motivasyonun, durumluk kaygı düzeyleri üzerine etkisi

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, elit sporcuların durumluk kaygı düzeylerine göre başarı güdülenmelerini açıklamaktır. Bunun yanında cinsiyet, yaş, deneyim, spor dalı ve millilik durumları dikkate alınarak durumluk kaygı düzeyleri ve başarı güdülenmeleri incelenmiştir. Çalışmada kullanılan ilk ölçek, Willis (1982) tarafından geliştirilmiş “Spora Özgü Başarı Güdülenmesi Ölçeği”, ikinci envanter ise Spielberger ve arkadaşları tarafından (1970) geliştirilmiş “Durumluk Kaygı Envanteri”dir. Cinsiyete göre durumluk kaygı düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Başarı gereksinimi kuramında davranışsal eğilimlerden biri olarak değerlendirilen başarıya yaklaşma güdüsü alt ölçeği ortalama puanları cinsiyete göre incelendiğinde; erkek sporcuların, bayan sporculara göre daha yüksek ortalama puana sahip oldukları belirlenmiştir. Araştırmaya katılan bayan sporcuların başarı güdülenmesinin “Başarısızlıktan Kaçınma Güdüsü” alt ölçeğine ilişkin ortalama puanları erkeklerin ortalama puanından istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksektir. Erkek ve bayan sporcuların millilik durumlarına göre “durumluk kaygı” ve başarı güdülenmesinin “güç gösterme güdüsü” alt ölçeğinden almış oldukları ortalama puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir.Takım sporu ile ilgilenen sporcular ile bireysel spor ile ilgilenen sporcuların “durumluk kaygı” ve başarı güdülenmesinin “Başarısızlıktan Kaçınma Güdüsü” ortalama puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir

    Türkiye A Milli Kadın Hentbolcuların Omuz ve Bacak Kas Kuvvet Değerlerinin Sürat, Kuvvet ve Dayanıklılık Performansı ile İlişkisi: Türkiye Örneği

    No full text
    Giriş ve Amaç: Bu çalışma, elit düzeydeki kadın hentbolcularda dominant ve nondominant bacak ve omuzda 60 ve 3000 /sn açısal hızlardaki diz ekstansiyon-fleksiyon (E-F) ve omuz internal-eksternal (İ-E) izokinetik kuvvet ölçüm performanslarını ve oluşan bilateral kuvvet farklılıklarını saptamayı ve belirlenen bu izokinetik kuvvet ölçümlerinden dominant ve nondominant diz ekstansiyon ve fleksiyon zirve tork değerlerinin sprint, çeviklik, dayanıklılık ve 5 tekrarlı squat; dominant ve nondominant omuz internal ve eksternal zirve tork değerlerinin de 5 tekrarlı bench press ile olan korelasyonu belirlemeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya Türkiye Kadın A-Milli Hentbol Takımında yer alan 15 sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Çalışma süresince çeviklik, sürat, 5 tekrarlı maksimal squat ve bench press, izokinetik ölçümler ve 3000 m dayanıklılık değerlendirilmiştir. İlk test gününde T çeviklik testi ve 0-30 m sürat testi yapılmıştır. İkinci test gününde 5 tekrarlı maksimal squat ve bench press testleri gerçekleştirilmiştir. Üçüncü test gününde diz ekstansiyonfleksiyon ve omuz internal-eksternal izokinetik kuvvet ölçümleri yapılmıştır. Son test gününde ise 3000 m dayanıklılık testi uygulanmıştır. Bulgular: İstatistiksel sonuçlara göre 600 ve 3000 /sn açısal hızlardaki dominant-nondominant diz fleksiyonekstansiyon ve omuz internal zirve tork değerleri arasında anlamlı farklar belirlenmiştir (p0,05). Sadece 600 /sn açısal hızlardaki dominant bacak diz fleksiyon zirve tork değerleri ile 3000 m dayanıklılık testi arasında ve 3000 /sn nondominant omuz internal ile bench press arasında anlamlı korelasyon görülmüştür (p<0,05). Sonuçlar: Bu çalışmanın bulguları Türkiye Kadın A-Milli Hentbol Takımı oyuncuların daha fazla kuvvet antrenmanı yapmaları gerektiğini göstermektedir. Hentbolda izokinetik dominant-nondominant omuz ve bacak kuvveti ile çeviklik, sürat, 5 tekrarlı squat ve bench press ve dayanıklılık arasında bir korelasyon bulunamamıştır.Objective: The aim of the study is to evaluate bilateral differences in concentric contraction mode of peak torqe knee extension - flexion and shoulder internal – external isokinetic strength of the dominant and non-dominant leg and shoulder at angular velocities 60 and 3000/sec in Turkish Women National Handball Team Players and to investigate the correlation between sprint, agility, endurance, 5 repetitives squad performance and knee extension – flexion and also correlation between 5 repetitives bench press and shoulder internal – external at angular velocities 60 and 3000/sec. Materials and Methods: Fifteen National Handball Team players voluntarily participated in this study. Agility, speed, 5 repetitive maximal squat and bench press, isokinetic measurements and endurance tests were evaluated during the study. Agility tests performed on the first test day, maximal squat and bench press tests were performed on the second test day. Isokinetic strength measurements of knee n and shoulder were performed on the third test day. Last day endurance test were performed. Results: According to results, significant differences were found between dominant-nondominant knee flexionextension peak torque values at angular velocities of 600 and shoulder internal peak torque value at angular velocities of 3000/sn (p<0,05). There was only one significant correlation between endurance and dominant leg knee flexion peak torque value at angular velocity of 600/sn and between bench press test and nondominant shoulder internal peak torque value at angular velocity of 3000/sn (p<0,05). Conclusion: The findings of this study show that Turkish Women National Handball Team players need to practice strength training more than before. There was no corelation between isokinetic dominant-nondominant shoulder and leg strength at angular velocities of 600 /sn and 3000/sn with agility, sprint, 5 repetitive squat and bench press and endurance in handball

    Profesyonel sporcuların yarışma yönelimleri: cinsiyet, yaş ve spor türü farklılıkları

    No full text
    The aim of this study was to investigate competitive orientations with regard to gender, age and sport type differences in athletes. The study was conducted on 217 athletes from eleven different sport branches. Sport branches were grouped as individual and team sports. The participants completed Sport Orientation Questionnaire (SOQ). The reliability and validity of Turkish version of SOQ was tested. Results showed that the Turkish version of SOQ is a reliable and valid instrument. Athletes;amp;#8217; sport orientation was investigated with regard to gender, age and sport type differences. The gender difference was not evident for competitiveness, win and goal orientation. 22 ages and older group had significantly higher scores than 21 age and younger age group on winning orientation. Team sports athletes had higher scores than individual athletes in every subscale of the sport orientation.Bu çalışmanın amacı, profesyonel sporcuların cinsiyet, yaş ve spor türü farklılıklarına göre yarışma yönelimlerini araştırmaktır. Araştırma, on bir farklı spor branşında faaliyet gösteren 217 sporcunun katılımları ile gerçekleştirilmiştir. Bu spor branşları, bireysel ve takım sporları türünde gruplandırılmıştır. Çalışmada, Spora Yönelim Ölçeği (SYÖ) kullanılmıştır. Ölçüm aracının Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması gerçekleştirilmiştir. Bulgular, SYÖ’nün Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğunu göstermiştir. Sporcuların yarışma yönelimleri, cinsiyet, yaş grupları ve spor türü değişkenleri farklılıklarına göre incelenmiştir. Rekabet, hedef ve kazanma yönelimlerine ilişkin olarak cinsiyet değişkeninin bir farklılık oluşturmadığı belirlenmiştir. Yaş grupları değişkeninde ise, 22 yaş ve üstü sporcuların, 21 yaş ve altı sporculardan, kazanma yöneliminde anlamlı düzeyde yüksek puanlar aldığı belirlenmiştir. Takım sporu yapan sporcuların, bireysel spor yapan sporculara göre ölçeğin tüm alt boyutlarında yüksek puanlar aldığı belirlenmiştir
    corecore