Maurice de Guérin’in La Bacchante Adlı Eserinde Bakkhalar, Dionisos ve Anadolu Kültürüne Dair Bir İnceleme

Anadolu’dan Antik Yunan’a uzanan yolculuğunda Dionisos, birçok esere konu olmuş, birçok isimle anılmıştır. Ancak Dionisos, Anadolu Tanrısı olmasından çok, Antik Yunan Tragedyalarında adına yapılan dithyrambos törenleri ile bilinmektedir. Özellikle, XIX.yüzyılın başlarında edebiyatta romantik akımın ortaya çıkışı ve milliyetçilik akımının yükselişi ile birlikte Batılı yazarlar, Batı Anadolu ve Trakya’da olan Antik Uygarlıkları Antik Yunan Uygarlığı adı altında sınıflandırarak tekilleştirmiştir. Bunlardan bir tanesi de, Fransa’da düzyazı şiirinin öncülerinden biri olarak bilinen Maurice de Guérin’dir. 1839 yılında yazmış olduğu Le Centaure ve La Bacchante adlı eserlerinde Antik Yunan etkisi açık bir şekilde görülmektedir. Antik Yunan tragedya yazarı Euripides’in Bakkhalar adlı oyunundan yola çıkarak bir düzyazı şiir yazmış ve Dionisos ile Bakkhalar’ı bu eserde şiirsel bir dille anlatmıştır. Ancak, Euripides’in Dionisos’u ele alışının tam tersine, M. de Guérin, içinde bulunduğu dönemin etkisiyle, Dionisos’un Anadolu’dan geldiğinden bahsetmez; onu bir Antik Yunan Tanrısı, Olympos Tanrısı olarak kabul eder; eserinde Bakkhalar’ın Dionisos’a yaptığı ayinler Yunanistan içinde gerçekleşmektedir. Bununla birlikte, M.de Guérin’in eserinde Batı Anadolu’dan, Trakya’dan örneklemeler yer almakta, bunu Antik Yunan adı altında tekilleştirmektedir. Çalışmamızda amacımız, bir kültürü diğerinden üstün tutmak değil, kültürel yapıya dair edebi bir yaklaşımı incelemektir. Bu açıdan, Euripides’in Bakkhalar eseri doğrultusunda, Maurice de Guérin’in La Bacchante-Bakkha düzyazı şiirini incelemeyi amaçlamaktayız

De Caniba ou Cannibale de Christophe Colomb à Caliban d’Aime Cesaire

Le mot « caniba » apparaît dans la littérature dès le début de la colonisation du Nouveau Monde. Christophe Colomb, explorateur du nouveau continent, a appelé des Indiens comme « caniba » qui devient « cannibale » dans les « Essais » de Montaigne. Ce mot a un sens péjoratif qui signifie « mangeurs d’hommes » dans la langue des Indiens. William Shakespeare a écrit une pièce de théâtre intitulée « La Tempête » dans laquelle il a nommé l’un de ses caractères principaux comme Caliban qui est un substantif transformé du mot « Cannibale ». Caliban, le roi d’une île, a déjà perdu son règne et est devenu esclave après l’arrivée de Prospero, duc de Milan, sur l'île de Caliban. La pièce intitulée « La Tempête » écrite en 1611 est la dernière pièce de Shakespeare dont le sujet est la relation maître-esclave entre Caliban et Prospero. Aimé Césaire, aussi, dramaturge martiniquais, a écrit une pièce de théâtre intitulée « Une Tempête » qui est une adaptation pour un « théâtre nègre ». Aimé Césaire qui a écrit cette pièce dans la période postcoloniale et utilise Caliban comme le porte-parole des Noirs opprimés au cours de l’histoire. Dans cette étude, notre but est d'insister sur l’étymologie du mot « caniba » et ses apparitions dans le théâtre shakespearien et césairien et de montrer en analysant le changement du mot caniba, qui a un sens péjoratif dès le départ

Infection with COVID-19 is no longer a public emergency: But what about degenerative dementia?

Although no longer considered a public health threat, post-COVID cognitive syndrome continues to impact on a considerable proportion of individuals who were infected with COVID-19. Recent studies have also suggested that COVID may be represent a critical risk factor for the development of Alzheimer's disease (AD). We compared 17 COVID patients with 20 controls and evaluated the effects of COVID-19 on general cognitive performance, hippocampal volume, and connections using structural and seed-based connectivity analysis. We showed that COVID patients exhibited considerably worse cognitive functioning and increased hippocampal connectivity supported by the strong correlation between hippocampal connectivity and cognitive scores. Our findings of higher hippocampal connectivity with no observable hippocampal morphological changes even in mild COVID cases may be represent evidence of a prestructural compensatory mechanism for stimulating additional neuronal resources to combat cognitive dysfunction as recently shown for the prodromal stages of degenerative cognitive disorders. Our findings may be also important in light of recent data showing that other viral infections as well as COVID may constitute a critical risk factor for the development of AD. To our knowledge, this is the first study that investigated network differences in COVID patients, with a particular focus on compensatory hippocampal connectivity.Research Institute for Health and Technologies ; SABITA ; Istanbul Medipol Universit