31 research outputs found
Kolistin ve fosfomisin ile başarılıyla tedavi edilen karbepenem dirençli klebsiella pneumonia menenjiti olgusu
Amaç
Karbapenem dirençli gram negatif bakteri
infeksiyonlarının sıklığı her geçen gün artmasına
rağmen tedavi seçeneklerinin sınırlı olması mortaliteyi
de arttırmaktadır.2 Özellikle merkez sinir sistemi
(MSS) infeksiyonlarında antibiyotiklerin bakterisidal
olması ve beyin omurilik sıvısına (BOS) uygun
konsantrasyonda geçişi tedavi başarısı açısından çok
önemlidir. Olgumuz karbapenem dirençli Klebsiella
pneumoniae’nin (CRKP) neden olduğu ventriküloperitoneal (VP) şant ilişkili menenjit infeksiyonun
başarılı bir şekilde tedavi edildiğini göstermesi
açısından önemlidir
Biomarkers in Hepatic Disease: A Review Focused on Critically Ill Patients
The ability to make a diagnosis early and appropriately is paramount for the survival of the critically ill ICU patient. Along with the myriad physical examination and imaging modalities available, biomarkers provide a window on the disease process. Herein we review hepatic biomarkers in the context of the critical care patient. © The Author(s) 2014
Febril nötropenik hastalarda invaziv pulmoner aspergillozda n-asetilsistein’in amfoterisin b deoksikolat’a bağlı nefrotoksisite üzerine etkilerinin değerlendirilmesi
ÖZETFebril nötropenik hastalarda invaziv pulmoner aspergillozda N-asetilsistein’in Amfoterisin B deoksikolat’a bağlı nefrotoksisite üzerine etkilerinin değerlendirilmesi.Amaç: Çalışmanın amacı febril nötropenik hastalarda gelişen invaziv pulmoner aspergilloz (İPA) tedavisinde ülkemizde ilk seçenek olarak kullanılan Amfoterisin- B deoksikolat’ın (AmB-D) özellikle renal yan etkileri ve eş zamanlı N-asetilsistein(NAS) kullanımının AmB-D kullanımına sekonder gelişen nefrotoksisite ve elektrolit bozuklukları üzerindeki etkisini araştırmaktır.Yöntem: Çalışmaya hematolojik malignite nedeni ile Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde takip edilen ve antifungal başlama endikasyonu olan yetişkin febril nötropenik hastalar alındı Hastalar çalışmaya alınmadan önce febril nötropeni, fungal enfeksiyon, AmB-D tedavisi yan etkileri ve NAS hakkında bilgilendirildi ve onam formu alındı. Hastalara febril nötropeni protokolüne göre ya empirik ya da klinik, radyolojik bulgular veya galaktomannan antijen testi pozitifliğine göre preemptif antifungal (AmB-D) başlandı. Hastalar bire bir randomize edilerek sırası ile sadece AmB-D veya AmB-D + NAS başlandı. Her iki grup için tedavi öncesi nötrofil sayısı, kan üre azotu (BUN), kreatinin (Cr), aminotransferazlar (AST, ALT), sodyum (Na), potasyum (K), kalsiyum (Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg) bakılarak bazal değerlendirme yapıldı. Antifungal tedavi süresince düzenli olarak bu tetkikler yapılarak kaydedildi. İlaç dozları AmB-D; 1 mg/kg/gün, intravenöz (IV) ve NAS; 3 x 600 mg/gün, oral olarak verilip tüm hastalara sadece ilk doz öncesi 20 mg prednizolon + 1 ampül feniramin maleat + 1000 mg parasetamol kombinasyonu ile AmB-D’ın infüzyonel yan etkilerine yönelik olarak premedikasyon uygulandı. Nefrotoksisite, AmB-D tedavisi esnasında serum kreatinin değerinde 0.5 mg/dL artış veya AmB-D başlamadan önceki bazal değerin 1.5 kat artışı veya herhangi bir zamanda Cr değerinin laboratuvar bazal değerimiz olan 1.1 mg/dL’nin üzerine çıkması olarak; hipokalemi ise, bazal laboratuvar değeri olan 3.5 mg/dL’nin altı olarak tanımlandı. Hastaların eş zamanlı almakta oldukları diğer potansiyel nefrotoksik ilaçlar da kaydedildi. Ayrıca hastaların günlük solunum semptomları sorgulanarak yan etki ve yanıt açısından değerlendirme yapıldı. Herhangi bir yan etki gözlemlendiğinde veya fungal enfeksiyon ön tanısından uzaklaşıldığında antifungal tedavi değiştirildi ya da kesildi.Sonuç: Nisan 2010 ve Ocak 2012 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi (MÜTF) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı tarafından takip edilen 26 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastalar bire bir randomize edilerek 13 hastaya AmB-D, diğer 13 hastaya ise AmB-D + NAS kombinasyonu verildi. Çalışma sonunda her iki grupta ortalama AmB-D tedavi süreleri benzer bulundu. Tek başına AmB-D alan grubun ortalama tedavi süresi 8.7 gün, AmB-D + NAS alanların ortalama tedavi süresi ise 9.6 gün idi. Kombine tedavi alan 13 hastanın 3’ünde (%23) serum Cr değerlerinde yükselme (nefrotoksisite) gözlenirken, tek başına AmB-D alan 13 hastanın 10’unda (%77) serum Cr değerlerinde yükselme (nefrotoksisite) gözlendi (Pearson Chi-Square: 7.538; p=0.006). Hipokalemi ise; kombine grupta 11 (%85) hastada ortaya çıkarken, tekli grupta 12 (%92) hastada ortaya çıktı (Pearson Chi-Square: 0.377; p=0.539). Bu bulgulara göre; AmB-D tedavisi ile beraber NAS kullanımı, tek başına AmB-D kullanımına göre daha az nefrotoksisite gelişimine neden olmaktadır. İki grup arasında %50’den daha fazla fark olduğu görülmektedir ancak NAS kombinasyonunun hipopotasemi üzerine engelleyici bir etkisi görülmemiştir.Anahtar kelimeler: İnvaziv pulmoner aspergilloz (İPA), Amfoterisin B deoksikolat (AmB-D), N-asetilsistein (NAS), nefrotoksisiteABSTRACTConcomitant use of N-acetylcysteine and reduction of amphotericin B deoxycholate-induced nephrotoxicity in febrile neutropenic patients with invasive pulmonary aspergillosisBackground: Nephrotoxicity is one of the most important side effects of amphotericin B deoxycholate (AmB-D) treatment. N-acetylcysteine (NAC), a mucolytic agent and also a widely known anti-oxidant, was shown to significantly decrease AmB-D induced renal tubular apoptosis, in a previous animal study (Odabasi Z. et al, Antimicrob Agents Chemother, 2009). In this open label randomized study we aim to investigate the efficacy of NAC to prevent nephrotoxicity in febrile neutropenic patients (pts) treated with AmB-D.Methods: We included 26 pts between April 2010 and January 2012 (AmB-D: 13 pts, AmB-D + NAC: 13 pts). Dosages of the drugs were as follows: AmB-D; 1 mg/kg/day, iv and NAC; 3 x 600 mg/day, po). Renal function tests were accessed by serum creatinin (SCr) before initiation and during use of AmB-D therapy. Nephrotoxicity was defined if the SCr value during use of AmB-D therapy increased >0.5 mg/dL or above the upper limit of our laboratory (1,1 mg/dl ) or SCr increased more than 1.5 times of baseline value at the normal range before initiation of AmB-D therapy.Results: Duration of AmB-D therapy were similar in both groups: mean 8.7 days (d), median 9 d (range: 4 -13) for AmB-D group and mean 9.6 d, median 9d (range: 3 -16) for AmB-D + NAC group (p=0.717). Rise in SCr was observed in 3 (23 %) of 13 pts receiving AmB-D + NAC, whereas 10 (77 %) of 13 pts receiving only AmB-D (Pearson Chi-Square: 7.538; p=0.006). Concomitant use of NAC decreased nephrotoxicitiy more than 50% as compared with AmB-D alone. Hypokalemia was observed in 11 (85%) of 13 pts with NAC combination group, and 12/13 (92 %) pts in the AmB-D only group (Pearson Chi-Square: 0.377; p=0.539). No infusional reactions were seen in both groups most probably due to the pre-medications used (20 mg prednisolone, 1000 mg paracetamol and 45.5 mg pheniramine maleat)Conclusions: In this preliminary study we showed that concomitant use of NAC may significantly prevent nephrotoxicity due to AmB-D on the other hand NAC has no preventive effect on the hypokalemia caused by AmB-D.Key words: Invasive pulmonary aspergillosis (IPA), Amphotericin B deoxycholate (AmB-D), N-acetylcysteine (NAC), nephrotoxicit
Febril nötropenik hastalarda invaziv pulmoner aspergillozda n-asetilsistein’in amfoterisin b deoksikolat’a bağlı nefrotoksisite üzerine etkilerinin değerlendirilmesi
Febril nötropenik hastalarda invaziv pulmoner aspergillozda N-asetilsistein’in Amfoterisin B deoksikolat’a bağlı nefrotoksisite üzerine etkilerinin değerlendirilmesi.
Amaç: Çalışmanın amacı febril nötropenik hastalarda gelişen invaziv pulmoner aspergilloz (İPA) tedavisinde ülkemizde ilk seçenek olarak kullanılan Amfoterisin- B deoksikolat’ın (AmB-D) özellikle renal yan etkileri ve eş zamanlı N-asetilsistein
(NAS) kullanımının AmB-D kullanımına sekonder gelişen nefrotoksisite ve elektrolit bozuklukları üzerindeki etkisini araştırmaktır.
Yöntem: Çalışmaya hematolojik malignite nedeni ile Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde takip edilen ve antifungal başlama endikasyonu olan yetişkin febril nötropenik hastalar alındı
Hastalar çalışmaya alınmadan önce febril nötropeni, fungal enfeksiyon, AmB-D tedavisi yan etkileri ve NAS hakkında bilgilendirildi ve onam formu alındı. Hastalara febril nötropeni protokolüne göre ya empirik ya da klinik, radyolojik bulgular veya galaktomannan antijen testi pozitifliğine göre preemptif antifungal (AmB-D) başlandı. Hastalar bire bir randomize edilerek sırası ile sadece AmB-D veya AmB-D + NAS başlandı. Her iki grup için tedavi öncesi nötrofil sayısı, kan üre azotu (BUN), kreatinin (Cr), aminotransferazlar (AST, ALT), sodyum (Na), potasyum (K), kalsiyum (Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg) bakılarak bazal değerlendirme yapıldı. Antifungal tedavi süresince düzenli olarak bu tetkikler yapılarak kaydedildi. İlaç dozları AmB-D; 1 mg/kg/gün, intravenöz (IV) ve NAS; 3 x 600 mg/gün, oral olarak verilip tüm hastalara sadece ilk doz öncesi 20 mg prednizolon + 1 ampül feniramin maleat + 1000 mg parasetamol kombinasyonu ile AmB-D’ın infüzyonel yan etkilerine yönelik olarak premedikasyon uygulandı. Nefrotoksisite, AmB-D tedavisi esnasında serum kreatinin değerinde 0.5 mg/dL artış veya AmB-D başlamadan önceki bazal değerin 1.5 kat artışı veya herhangi bir zamanda Cr değerinin laboratuvar bazal değerimiz olan 1.1 mg/dL’nin üzerine çıkması olarak; hipokalemi ise, bazal laboratuvar değeri olan 3.5 mg/dL’nin altı olarak tanımlandı. Hastaların eş zamanlı almakta oldukları diğer potansiyel nefrotoksik ilaçlar da kaydedildi. Ayrıca hastaların günlük solunum semptomları sorgulanarak yan etki ve yanıt açısından değerlendirme yapıldı. Herhangi bir yan etki gözlemlendiğinde veya fungal enfeksiyon ön tanısından uzaklaşıldığında antifungal tedavi değiştirildi ya da kesildi.
Sonuç: Nisan 2010 ve Ocak 2012 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi (MÜTF) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı tarafından takip edilen 26 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastalar bire bir randomize edilerek 13 hastaya AmB-D, diğer 13 hastaya ise AmB-D + NAS kombinasyonu verildi. Çalışma sonunda her iki grupta ortalama AmB-D tedavi süreleri benzer bulundu. Tek başına AmB-D alan grubun ortalama tedavi süresi 8.7 gün, AmB-D + NAS alanların ortalama tedavi süresi ise 9.6 gün idi. Kombine tedavi alan 13 hastanın 3’ünde (%23) serum Cr değerlerinde yükselme (nefrotoksisite) gözlenirken, tek başına AmB-D alan 13 hastanın 10’unda (%77) serum Cr değerlerinde yükselme (nefrotoksisite) gözlendi (Pearson Chi-Square: 7.538; p=0.006). Hipokalemi ise; kombine grupta 11 (%85) hastada ortaya çıkarken, tekli grupta 12 (%92) hastada ortaya çıktı (Pearson Chi-Square: 0.377; p=0.539). Bu bulgulara göre; AmB-D tedavisi ile beraber NAS kullanımı, tek başına AmB-D kullanımına göre daha az nefrotoksisite gelişimine neden olmaktadır. İki grup arasında %50’den daha fazla fark olduğu görülmektedir ancak NAS kombinasyonunun hipopotasemi üzerine engelleyici bir etkisi görülmemiştir.
Anahtar kelimeler: İnvaziv pulmoner aspergilloz (İPA), Amfoterisin B deoksikolat (AmB-D), N-asetilsistein (NAS), nefrotoksisite
ABSTRACT
Concomitant use of N-acetylcysteine and reduction of amphotericin B deoxycholate-induced nephrotoxicity in febrile neutropenic patients with invasive pulmonary aspergillosis
Background: Nephrotoxicity is one of the most important side effects of amphotericin B deoxycholate (AmB-D) treatment. N-acetylcysteine (NAC), a mucolytic agent and also a widely known anti-oxidant, was shown to significantly decrease AmB-D induced renal tubular apoptosis, in a previous animal study (Odabasi Z. et al, Antimicrob Agents Chemother, 2009). In this open label randomized study we aim to investigate the efficacy of NAC to prevent nephrotoxicity in febrile neutropenic patients (pts) treated with AmB-D.
Methods: We included 26 pts between April 2010 and January 2012 (AmB-D: 13 pts, AmB-D + NAC: 13 pts). Dosages of the drugs were as follows: AmB-D; 1 mg/kg/day, iv and NAC; 3 x 600 mg/day, po). Renal function tests were accessed by serum creatinin (SCr) before initiation and during use of AmB-D therapy. Nephrotoxicity was defined if the SCr value during use of AmB-D therapy increased >0.5 mg/dL or above the upper limit of our laboratory (1,1 mg/dl ) or SCr increased more than 1.5 times of baseline value at the normal range before initiation of AmB-D therapy.
Results: Duration of AmB-D therapy were similar in both groups: mean 8.7 days (d), median 9 d (range: 4 -13) for AmB-D group and mean 9.6 d, median 9d (range: 3 -16) for AmB-D + NAC group (p=0.717). Rise in SCr was observed in 3 (23 %) of 13 pts receiving AmB-D + NAC, whereas 10 (77 %) of 13 pts receiving only AmB-D (Pearson Chi-Square: 7.538; p=0.006). Concomitant use of NAC decreased nephrotoxicitiy more than 50% as compared with AmB-D alone. Hypokalemia was observed in 11 (85%) of 13 pts with NAC combination group, and 12/13 (92 %) pts in the AmB-D only group (Pearson Chi-Square: 0.377; p=0.539). No infusional reactions were seen in both groups most probably due to the pre-medications used (20 mg prednisolone, 1000 mg paracetamol and 45.5 mg pheniramine maleat)
Conclusions: In this preliminary study we showed that concomitant use of NAC may significantly prevent nephrotoxicity due to AmB-D on the other hand NAC has no preventive effect on the hypokalemia caused by AmB-D.
Key words: Invasive pulmonary aspergillosis (IPA), Amphotericin B deoxycholate (AmB-D), N-acetylcysteine (NAC), nephrotoxicit
Demographic and microbiological characteristics of tuberculous lymphadenitis and other extrapulmonary tuberculosis cases
Objective: Tuberculosis (TB) is a significant public health problem that remains important worldwide. This study aimed to examine the demographic characteristics and clinical features of patients with extrapulmonary tuberculosis (EPTB) and also identify the comorbidities of EPTB. Our secondary aim was to compare tuberculous lymphadenitis (TBL) with other forms of EPTB
Risk factors for noncatheter-related Candida bloodstream infections in intensive care units: A multicenter case-control study
Candida bloodstream infections are associated with high mortality among critically ill patients in intensive care units (ICUs). Studies that explore the risk factors for candidemia may support better patient care in intensive care units. We conducted a retrospective, multicenter case-control study to investigate the risk factors for noncatheter-related Candida bloodstream infections (CBSI) in adult ICUs. Participants selected controls randomly on a 1:1 basis among all noncase patients stayed during the same period in ICUs. Data on 139 cases and 140 controls were deemed eligible. Among the controls, 69 patients died. The stratified Fine-Gray model was used to estimate the subdistribution Hazard ratios. The subdistribution hazards and 95% confidence intervals for final covariates were as follows: prior exposure to antimycotic agents, 2.21 (1.56-3.14); prior exposure to N-acetylcysteine, 0.11 (0.03-0.34) and prior surgical intervention, 1.26 (0.76-2.11). Of the patients, those exposed to antimycotic drugs, 87.1% (54/62) had breakthrough candidemia. Serious renal, hepatic, or hematologic side effects were comparable between patients those exposed and not-exposed to systemic antimycotic drugs. Untargeted administration of antimycotic drugs did not improve survival among candidemic patients (not-exposed, 63.6% [49/77]; exposed % 66.1 [41/62]; P = .899). This study documented that exposure to an antifungal agent is associated with increased the risk of subsequent development of CBSIs among nonneutropenic adult patients admitted to the ICU. Only two centers regularly prescribed N-acetylcysteine. Due to the limited number of subjects, we interpreted the positive effect of N-acetylcysteine on the absolute risk of CBSIs with caution
Predictors for limb loss among patient with diabetic foot infections: an observational retrospective multicentric study in Turkey
We aimed to investigate the predictors for limb loss among patients with diabetes who have complicated skin/soft-tissue infections. In this observational study, consecutive patients with diabetic foot infection (DFI) from 17 centres in Turkey, between May 2011 and May 2013 were included. The Turkish DFI Working Group performed the study. Predictors of limb loss were investigated by multivariate analysis. In total, 455 patients with DFI were included. Median age was 61 years, 68% were male, 65% of the patients were hospitalized, 52% of the patients had used antibiotics within the last month, and 121(27%) had osteomyelitis. Of the 208 microorganisms isolated, 92 (44.2%) were Gram-positive cocci and 114 (54.8%) were Gram-negative rods (GNR). The most common GNR was Pseudomonas; the second was Escherichia coli, with extended spectrum beta-lactamase positivity of 33%. Methicillin-resistant Staphylococcus species were found in 14% (29/208). Amputations were performed in 126/455 (28%) patients, 44/126 (34%) of these were major amputations. In multivariate analysis, significant predictors for limb loss were, male gender (OR 1.75, 95% Cl 1.04-2.96, p 0.034), duration of diabetes >20 years (OR 1.9, 95% Cl 1.18-3.11, p 0.008), infected ulcer versus cellulitis (OR 1.9, 95% Cl 1.11-3.18, p 0.019), history of peripheral vascular disease (OR 2, 95% Cl 1.26-3.27, p 0.004), retinopathy (OR 2.25, 95% Cl 1.19-4.25, p 0.012), erythrocyte sedimentation rate >70 mm/hr (OR 1.6, 95% Cl 1.01-2.68, p 0.05), and infection with GNR (OR 1.8, 95% Cl 1.08-3.02, p 0.02). Multivariate analysis revealed that, besides the known risk factors such as male gender, duration of diabetes >20 years, infected ulcers, history of peripheral vascular disease and retinopathy, detection of GNR was a significant predictor of limb loss. Clinical Microbiology and Infection (C) 2015 European Society of Clinical Microbiology and Infectious Diseases. Published by Elsevier Ltd. All rights reserved