5 research outputs found
Pediatric Angiography: A single center experience
Objective: Congenital heart disease is the most common congenital anomaly. Early diagnosis and timely intervention are important in congenital heart disease. The aim of this study to share our experience and follow-up results of diagnostic and interventional angiography procedures performed in our center.
Materials and Methods: The retrospective study included patients who underwent catheter angiography in our clinic between July 2018 and October 2021.
Results: This study included 47 children with a mean age of 5.7 (SD, 2.9) years (0-17 years) who underwent catheter angiography. 47% of study population was girls. Diagnostic catheter angiography was performed in 29 patients. Successful interventional catheter angiography was performed in 18 patients. No significant complications were observed during or after diagnostic and interventional catheter angiography.
Conclusion: Diagnostic and interventional angiography procedures can be performed successfully in our clinic. In recent years, interventional angiography procedure has been preferred more because it shortens the hospital stay and does not create surgical scar tissue
Ahmet Muhip Dıranas'ın şiir kitabı üstüne küçük bir soruşturma
Taha Toros Arşivi, Dosya No: 117-Ahmet Muhip DranasUnutma İstanbul projesi İstanbul Kalkınma Ajansı'nın 2016 yılı "Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı" kapsamında desteklenmiştir. Proje No: TR10/16/YNY/010
Ailevi akdeniz ateşli çocuklarda ortalama trombosit hacmi ve trombosit dağılım genişliğinin değerlendirilmesi
Platelet activation plays a key part in the process of atherosclerosis. The risk of atherosclerosis increased in familial Mediterranean fever (FMF). Mean platelet volume (MPV), platelet distribution width (PDW) and platelet counts are important in platelet activation. The aim of present study was to evaluate the relationship between the MPV, PDW, PLT counts and mutation types of FMF in children in attack free period. PLT counts, MPV, PDW, age, sex and mutation types of patients were recorded retrospectively from medical records of patients. Three hundred sixty-eight children with FMF in attack-free period and 379 healthy children were included in the study. MPV of the patients were lower than those of control (p0.05). Of 368 patients; homozygous, heterozygous, and compound mutations were seen, respectively, in 51, 267, and 51 patients. The MPV of patients with homozygous (p=0.029) and heterozygous(p=0.041) mutations were found higher than that of patients with compound mutations. There was no difference between heterozygous and homozygous mutation in terms of MPV (p>0.05). In addition, there was no difference between heterozygous, homozygous and compound mutations in terms of PDW and PLT counts (p>0.05). The most common mutations were M694V (n=131), E148Q (n=82), M680I, (n=37), and V726A (n=32). There wasn’t seen significant difference among these mutations in terms of MPV, PDW and PLT counts (p > 0.05). Although, atherosclerosis risk is increased in high MPV levels, we couldn’t find this relationship in current study. It may be due to all the patients were under colchicine treatment. On the other hand PDW levels were found higher in patients than control group. To verify this relationship between PDW and MPV values, further investigations are needed.Trombosit aktivasyonu ateroskleroz sürecinde anahtar rol oynamaktadır. Ateroskleroz riski ailevi Akdeniz ateşi (AAA) hastalığında artmıştır. Ortalama trombosit hacmi, trombosit dağılım genişliği ve trombosit sayısı, trombosit aktivasyonunda önemlidir. Çalışmanın amacı ortalama trombosit hacmi, trombosit dağılım genişliği ve trombosit sayılarıyla ataksız dönemdeki AAA’lı çocukların mutasyon tipinin arasındaki ilişkiyi incelemektir. Ortalama trombosit hacmi, trombosit dağılım genişliği ve trombosit sayıları, yaş, cinsiyet ve mutasyon tipleri, hastaların tıbbi kayıtları geriye dönük incelenerek kaydedilmiştir. Çalışmaya atak döneminde olmayan 368 AAA’lı çocuk hasta ve 379 sağlıklı çocuk dahil edilmiştir. BULGULAR: Ortalama trombosit hacmi (MPV), hastalarda kontrol grubuna göre daha düşüktür (p0.05). Homozigot, heterozigot, birleşik mutasyonlar 368 hastanın sırasıyla 51, 267 ve 51’inde saptanmıştır. OTH; homozigot mutasyonlu (p=0.029) ve heterozigot mutasyonlu hastalarda (p=0.041) birleşik mutasyonlu hastalardan daha yüksek bulunmuştur. Homozigot mutasyonlu hastalarla, heterozigot mutasyonlu hastalarda ortalama trombosit hacmi açısından fark bulunmamıştır (p>0.05). Ayrıca, trombosit dağılım genişliği ve trombosit sayılar açısından heterozigot, homozigot ve birleşik mutasyonlar arasında fark saptanmamıştır (p>0.05). En sık görülen mutasyonlar M694V (131), E148Q (82), M680I, (37), and V726A (32) olarak saptanmıştır. Bu mutasyonlar arasında MPV, trombosit dağılım genişliği ve trombosit sayıları açısından anlamlı fark saptanmamıştır (p > 0.05). Ateroskleroz riski yüksek MPV değerlerinde artmış olsa da, şimdiki çalışmada bu ilişkiyi bulamadık. Bu, belki de tüm hastaların kolşisin tedavisi altında olduğundan kaynaklanmış olabilir. Diğer yandan PDW değerleri kontrol grubuna göre daha yüksek saptanmıştır. PDW ve MPV arasındaki ilişkiyi açıklığa kavuşturmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır
Immunological evaluation of children with Crimean-Congo Hemorrhagic Fever in addition to routine clinical and laboratory tests who were admitted to Sivas, Cumhuriyet University
Giriş: Çalışmamızda, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) tanısıyla izlenen çocuk hastaların klinik ve rutin laboratuvar bulgularıyla birlikte, serum immünglobulin ve kompleman düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Sivas, Cumhuriyet Üniversitesi’nde 2011-2012 tarihleri arasında, Enzyme-Linked Immunosorbent Assay (ELISA) veya polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) kanıtlı KKKA tanısı alan 72 hastanın tıbbi kayıtları geriye dönük incelenmiştir. Epidemiyolojik, klinik özellikleri ve laboratuvar verileri hakkındaki bilgiler kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmaya alınan yetmiş iki çocuk hasta (ortalama yaş; 11,95±3,95 yıl) Tokat, Sivas, Yozgat, Giresun ve Erzincan’dan geliyordu. Başvuru esnasında başlıca ateş (%94,4), kusma (%54,2), halsizlik (%52,8), iştahsızlık (%50), baş ağrısı (%47,2), üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları (%41,7), daha nadir olarak peteşi-purpura-ekimoz, epistaksis, ishal, melena, makülopapüler döküntü, hematemez, hematüri, hepatomegali, splenomegali, lenfadenopati bulguları vardı. Başvuruda hastaların laboratuvar bulguları şu şekildedir: %80,6 trombositopeni, %70,8 lökopeni, %50 nötropeni, %73,6 yüksek aspartate transaminaz, %26,4 yüksek alanine transaminaz, %71,6 yüksek laktat dehidrogenaz, %68,1 yüksek keratin kinaz, %54,2 uzamış protrombin zamanı, %52,8 uzamış parsiyel tromboplastin zamanı saptanmıştır. Ayrıca düşük IgG, düşük IgA, düşük C3 ve düşük C4 sırasıyla 4, 3, 12 ve 1 hastada saptanmıştır. Tüm hastalar sıvı-elektrolit tedavisi alırken, bir kısmı kan ürünü almıştır. Dört hasta intravenöz immünglobulin (IVIG), 69 hasta ribavirin tedavisi almıştır. Sonuç: Çocuklarda KKKA klinik bulguları erişkinlerdekine benzerdir. Serum immünglobulinleri düşük bulunan hastalarda verilen intravenöz immünglobulin (IVIG) tedavisi dışında diğer tedaviler benzer bulunmuştur. KKKA’da immün yetmezlik araştırılması konusunda daha geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç vardır.Introduction: In our study, it was aimed to evaluate clinical and routine laboratory findings and serum immunoglobulin and complement levels of pediatric patients with the diagnosis of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever (CCHF). Materials and Methods: Medical records of 72 patients that diagnosed with CCHF proven by ELISA or polymerase chain reaction (PCR) in Sivas, Cumhuriyet University between 2011 and 2012 were reviewed retrospectively. The information about the epidemiological, clinical features and laboratory findings were recorded. Results: Seventy-two patients who participated in the study, (mean age11.95±3.95 years) came from Tokat, Sivas, Yozgat, Giresun and Erzincan. During the admission, patients mainly had fever (94.4%), vomiting (54.2%), fatigue (52.8%), anorexia (50%), headache (47.2%), upper respiratory tract infection findings (41.7%); rarely, petechiae-purpura, ecchymosis, epistaxis, diarrhea, melena, maculopapular rash, hematemesis, hematuria, hepatomegaly, splenomegaly, lymphadenopathy were seen. At admission, laboratory findings of the patients were as follows; thrombocytopenia, 80.6%; leucopenia,70.8%; neutropenia, 50%; high aspartate transaminase, 73.6%; high alanine transaminase, 26.4%; high lactate dehydrogenase 71.6%; high creatine kinase, 68.1%; prolonged protrombine time, 54.2%; prolonged partial thromboplastin time, 52.8%. In addition low IgG, low IgA, low C3, low C4 were found in 4, 3, 12 and 1 patient respectively. All patients received intravenous fluid therapy; some received blood products. Four patients received intravenous immunoglobulin, 69 patients were treated with ribavirin. Conclusions: Clinical findings of CCHF in children are similar to those in adults; in patients with low serum immunoglobulin outside the intravenous immunoglobulin (IVIG) treatment, other treatments are similar in all patients. In CCHF to investigate immunodeficiency status, further large-scale study is needed