18 research outputs found
Radiological findings on zirconium exposure; a case report
INTRODUCTION: Pneumoconiosis is a lung disease that develops as a result of a tissue reaction thatoccurs with the accumulation of inorganic particles. Pathoclinical features may vary depending on thetype of inhaled particle. Today, fibrotic and nonfibrotic tissue reactions are well defined in somesubstances. For example, it is known that exposures such as silica, asbestos, beryllium and talc areassociated with fibrosis in the lung, while exposures such as iron, tin and barium sulfate causenonfibrogenic changes. However, the pathoclinic and radiological findings of some rare exposures suchas zirconium are not widely known yet.CASE PRESENTATION: A 52-year-old male patient was admitted to occupational medicine clinic withcomplaints of dyspnea for the past month. He did not complain of cough and sputum. He had no previoushistory of tuberculosis. He had 30 pack-years of smoking history. He had not smoked for a month. In hisfamily history, his father had a diagnosis of COPD. On physical examination, breath sounds weredecreased. He stated that he had been a dental technician for 28 years. Especially for the last 26 years,he had been working only in the design and production of zirconium infrastructure. He was levelingzirconium products with a micromotor for an average of 3 hours a day. In his thorax HRCT (highresolution computed tomography ) findings, calcific ovoid shaped mediastinal lymph nodes andprominent parenchymal emphysematism and fibrotic densities in the upper zones were observed. Hedid not accept invasive intervention due to the risk of morbidity (pneumothorax, hemorrhage etc.). Afterexcluding differential diagnoses, pneumoconiosis was considered in the case with exposure history,clinical and radiological findings.CONCLUSION: When the toxic effects of zirconium were examined in the literature, lung fibrosisfindings were shown in rat and hamster studies, and fibrosis and emphysematous changes weredescribed radiologically in individual case reports. Although smoking was an important confounder inour case, it was thought that the radiological findings would contribute to the current literature in thiscase whose zirconium exposure was clearly defined.Keywords: dental technician, pneumoconiosis, radiological findings, zirconium</p
Radiological Findings in the Case Exposed to Zirconium.
Pneumoconiosis is a lung disease that develops as a result of a tissue reaction that occurs with the accumulation of inorganic particles. Pathoclinical features may vary depending on the type of inhaled particle. Today, fibrotic and nonfibrotic tissue reactions are well defined in some substances. For example, it is known that exposures such as silica, asbestos, beryllium, and talc are associated with fibrosis in the lung, while exposures such as iron, tin, and barium sulfate cause non-fibrogenic changes. However, the pathoclinic and radiological findings of some rare exposures such as zirconium are not widely known. In a 52-year-old dental technician with a 26-year history of zirconium exposure, more prominent parenchymal emphysematous and fibrotic changes were detected in the upper zones of the thorax high-resolution computed tomography. Since zirconium exposure was clearly defined, radiological findings of this case may be useful to current literature
Mesleksel Reaktif Havayolu Disfonksiyonu Sendromu Tanılı Dört Olgu İncelemesi
GİRİŞ: Reaktif havayolu disfonksiyonu sendromu (RADS); daha önce astım semptomları olmayan bir hastada akut yüksek düzeyde irritan solunduktan sonraki ilk 24 saat içinde astım benzeri semptomların oluşması ve bu semptom ve bulguların 3 aydan daha uzun sürmesi ile karakterizedir. Bu çalışmada, polikliniğimize başvuran 4 mesleksel RADS olgusunun klinik ve fonksiyonel özellikleri ile tanı süreçlerinin anlatılması amaçlanmıştır. OLGU: Meslek hastalıkları polikliniğimize mesleksel astım ön tanısı ile başvuran dört olgunun meslekleri; temizlik personeli, havuz temizlik personeli, polyester fabrikasında kimya teknisyeni ve turşu imalat işçisiydi. Havuz temizlik personelinin 4 yıl önce işyerinde kimyasalların taşınması sırasında traktör kasasının devrilmesi ile ağzı açık şekilde olan maddelerin saçılması sonucu yoğun sodyum dikloroizosiyanürat ve sülfürik asit maruz kalımı olduğu öğrenildi. Temizlik personelinin 1 yıl önce sodyum hipoklorit ve nitrik asit içeren yağ çözücüye yoğun maruz kalma nedeniyle iş kazası öyküsü mevcuttu. Kimya teknisyeni 6 yıl önce yoğun stiren monomer maruz kalımı ile sonuçlanan bir iş kazası geçirmişti. Turşu imalat işçisi 8 yıl önce yoğun sitrik asit, asetik asit ve sodyum hidroksite maruz kalım öyküsü bildirdi. Olguların ortak özelliği bu maruz kalım öncesinde astım tanılarının ya da benzeri şikayetlerinin olmaması ve maruz kalım sonrası 24 saat içerisinde nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi semptomlar gelişmesiydi. Reaktif havayolu bulguları, iki vakada spesifik olmayan bronş provokasyon testi (NSBPT) ile ve diğer ince astım semptomları olmayan bir hastada akut yüksek düzeyde irritan solunduktan sonraki ilk 24 saat içinde astım benzeri semptomların oluşması ve bu semptom ve bulguların 3 aydan daha uzun sürmesi ile karakterizedir. Bu çalışmada, polikliniğimize başvuran 4 mesleksel RADS olgusunun klinik ve fonksiyonel özellikleri ile tanı süreçlerinin anlatılması amaçlanmıştır. OLGU: Meslek hastalıkları polikliniğimize mesleksel astım ön tanısı ile başvuran dört olgunun meslekleri; temizlik personeli, havuz temizlik personeli, polyester fabrikasında kimya teknisyeni ve turşu imalat işçisiydi. Havuz temizlik personelinin 4 yıl önce işyerinde kimyasalların taşınması sırasında traktör kasasının devrilmesi ile ağzı açık şekilde olan maddelerin saçılması sonucu yoğun sodyum dikloroizosiyanürat ve sülfürik asit maruz kalımı olduğu öğrenildi. Temizlik personelinin 1 yıl önce sodyum hipoklorit ve nitrik asit içeren yağ çözücüye yoğun maruz kalma nedeniyle iş kazası öyküsü mevcuttu. Kimya teknisyeni 6 yıl önce yoğun stiren monomer maruz kalımı ile sonuçlanan bir iş kazası geçirmişti. Turşu imalat işçisi 8 yıl önce yoğun sitrik asit, asetik asit ve sodyum hidroksite maruz kalım öyküsü bildirdi. Olguların ortak özelliği bu maruz kalım öncesinde astım tanılarının ya da benzeri şikayetlerinin olmaması ve maruz kalım sonrası 24 saat içerisinde nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi semptomlar gelişmesiydi. Reaktif havayolu bulguları, iki vakada spesifik olmayan bronş provokasyon testi (NSBPT) ile ve diğer iki vakada günlük PEF değişkenliğinin %20 üzerinde olması ile doğrulandı.Brooks kriterlerini karşılayan olgulara mesleksel RADS tanısı konuldu. Sorumlu ajanların solunumsistemi üzerindeki tahriş edici ve korozif etkileri literatür araştırması ile kontrol edildi. Bu bulgulara yolaçabilecek diğer akciğer hastalıkları görüntüleme ve fizik muayene ile dışlandı. Brooks kriterlerinikarşılayan olgulara mesleksel RADS tanısı konuldu.SONUÇ: RADS olguları akut dönem tedaviden sonra büyük oranda işe geri dönmektedir. Koruyucuönlemler altında düşük doz maruz kalım ile çalışmaktadır. Ancak kontrolsüz astım gelişmesi durumundabu çalışanların maruz kalım olabilecek iş ortamından tamamiyle uzaklaştırılması gerekebilir. Buolgularda; takipte kronik rinit, çoklu kimyasallara karşı algılanan intolerans ve işyerinde tahriş edicimaddelere kazara maruz kalmaktan kaynaklanabilen travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlarortaya çıkabilmektedir. Astım olgularında detaylı maruz kalım sorgulanması mesleksel yoğun irritanmaruz kalımının araştırılması RADS ve eşlik edebilecek hastalıkların tanısının konulması ve olgularıntakibi açısından belirleyici olacaktır.Anahtar Kelimeler: mesleksel astım, reaktif hava yolu disfonksiyonu sendromu, yoğun irritan </p
KOAH Tanılı Bir Olguda İşe Uygunluk Değerlendirmesi
Today, approximately 25% of the working populations have at least one chronic disease, and so the delineation “fitness for work” is quite important. The process for the evaluation of fitness for work is evaluated in this paper, alongside a detailed work analysis and a further functional evaluation of an employee who presented to our work and occupational illnesses clinic with a diagnosis of chronic obstructive pulmonary disease (COPD). A 39-year-old male with the diagnosis of COPD, who was employed at a rim factory, was subjected to a cardiopulmonary exercise test, and a work analysis revealed that the energy requirement of the work was above the acceptable limits for the case. The smoke, dust and metal identified in the environment were thought to contribute to the exacerbation and progression of COPD. Modifications to the patients work to suit his cardiopulmonary capacity, and reducing the defined risks was suggested. Evaluating work compatibility is an important area of study requiring the collaboration of many disciplines, and occupational disease specialists in particular, with the am being to protect the health of the workforce and the continuity of works.</p
Meslek Öyküsünün Önemi; Deri Sektöründe Bir Astım Olgusu
Giriş: İş sağlığı kavramının babası olarak bilinen İtalyan hekim Bernardino Ramazzini’nin hekimlere; “hastalarınıza mesleğini sorunuz” şeklindeki öğüdü oldukça önemlidir. Bu olgu sunumunda, aldığı tedaviye rağmen astım hastalığı kontrol edilemeyen bir olgu vasıtasıyla meslek öyküsünün önemi anlatılacaktır.Olgu: 28 yaşında astım tanılı erkek hasta, göğüs hastalıkları uzmanı tarafından kliniğimize yönlendirildi. Olgu son bir yıldır nefes darlığı ve hırıltı yakınması tarifliyordu. Yaklaşık 2 aydır astım tanısı ile tedavi almasına rağmen fayda görmediğini ifade etti. Sigara hiç içmemişti. Olgunun fizik muayenesinde bilateral ronküsler mevcuttu.İş öyküsüne göre, son 3 yıldır bir deri fabrikasında tıraşlama operatörü olarak çalışmaktaydı ve krom deriyi tezgâha alıp, kenarlarını bıçakla düzeltme işini yapıyordu. Bu esnada çok toz olduğunu ifade ediyordu. Olgunun tezgâhının yanında derilerin yumuşatıcı ve renklendirici kimyasallar ile muamele edildiği dolap bölümü olduğu öğrenildi.Ayrıca dolaplar günde 1 defa çamaşır suyu ile yıkanıyordu.Olgunun radyolojik değerlendirme bulguları olağan saptandı. Spirometrik incelemede orta düzeyde obsrüktif fonksiyonel kısıtlılık mevcuttu. Reversibilite testi pozitif saptandı (FEV1_değişkenliği;600ml_%26). Olguya 2 hafta işyerinde, 2 hafta istirahatte günde 4 kez PEF(pik ekspiratuar akım) izlemi yapıldı. Çalışma günlerinde, istirahate göre günlük PEFdeğişkenliğinde anlamlı artış ve ortalama PEF değerlerinde anlamlı düşme saptandı (Resim 1). İş yerinde kullanılan kimyasalların toksikolojik araştırması yapıldı, duyarlaştırıcı ve irritan özellikleri tanımlandı (Tablo 1). Olgunun öyküsü, klinik ve fonksiyonel değerlendirmesi sonucunda mesleksel astım tanısı konuldu. İş ortamındaki tanımlan riskler iş yeri hekimi ile paylaşıldı. Olgunun maruziyetlerinin önlenmesi sağlandı.Sonuç: Meslek hastalığı tanısı için meslek öyküsü anahtar öneme sahiptir. Astımda tedavi, maruziyet önlenmediği sürece eksik kalacaktır. Bu nedenle hastalara mesleklerini sormak, iş ve iş dışı maruz kalımlarını tanımlamak önemlidir.</p