14 research outputs found

    Daptomisinin Rifampisin ve Gentamisin ile Kombinasyonlarının VRE Suşlarına in-vitro Etkinliği

    No full text
    AMAÇ: Daptomisinin, rifampisin ve gentamisin ile kombinasyonlarının, hem yüksek düzeyde aminoglikozid direnci (HLAR) olan ve hem de HLAR olmayan (non-HLAR) vankomisine dirençli enterokok (VRE) suşlarına karşı etkinliği in-vitro koşullarda araştırılmıştır.YÖNTEM: Otuz dokuz VRE suşunun laboratuvar tanısı konvansiyonel yöntemler ile yapılmıştır. HLAR araştırması için 120 µg gentamisin ve 300 µg streptomisin içeren diskler kullanılarak yapılan difüzyon yöntemi sonucunda; suşların %41'inin (16/39) gentamisin ve streptomisine yüksek düzeyde dirençli (HLAR) ve %59'unun (23/39) ise duyarlı (non-HLAR) olduğu belirlenmiştir.Çalışmada kullanılan tüm antibiyotiklerin minimum inhibitör konsantrasyon (MİK) değerleri, Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI)'ın önerileri doğrultusunda, buyyonda mikrodilüsyon yöntemi ile belirlenmiş, sonuçları aynı standarda göre değerlendirilmiştir.Antibiyotik kombinasyonlarının in-vitro aktivitesi "checkerboard" mikrodilüsyon tekniği kullanılarak saptanmıştır. Çalışmada kullanılan suşlar için, antibiyotiklerin tek başına ve kombinasyon halinde iken elde edilen MİK değerlerine göre fraksiyonel inhibitör konsantrasyon indeks (FİKİ) değerleri hesaplanmıştır. Buna göre FİKİ 0,5-4,0 additif/indifferens; ve FİKİ >4,0 olarak bulunan sonuçlar ise antagonist etki olarak değerlendirilmiştir.BULGULAR: Suşların tümü (%100) daptomisine duyarlı bulunurken, rifampisine duyarlılık oranı ise %5,1 (2/39) olarak tespit edilmiştir. Daptomisinin, rifampisin ve gentamisin ile kombinasyonları non-HLAR suşlarının sırasıyla %34,8 (8/23) ve %8,7'si (2/23) için sinerjist etkili bulunmasına karşın, suşların çoğunluğu için additif/indifferens etkili saptanmıştır. Daptomisinin rifampisin ile kombinasyonu HLAR suşlarının %50'si (8/16) için sinerjist etkili bulunurken, daptomisinin gentamisin ile kombinasyonunun, suşların hiçbiri için sinerjist etki sağlamadığı gözlenmiştir. Tüm VRE suşları için daptomisin/rifampisin ve daptomisin/gentamisin kombinasyonlarının FİKİ değerleri sırasıyla 0,155-1,5 ve 0,375-2,0 olarak belirlenmiştir. Her iki antibiyotik kombinasyonunun da, çalışmada denenen VRE suşlarının hiçbiri için antagonist etki göstermediği saptanmıştır.SONUÇ: Çalışmanın sonuçları, hem HLAR ve hem de non-HLAR VRE suşları tarafından oluşturulan ciddi VRE enfeksiyonların tedavisinde daptomisin/rifampisin kombinasyonunun önerilebilir bir alternatif olduğu fikrini vermiştirAIM: In-vitro activity of daptomycin in combination with rifampicin and gentamicin, was assessed against vancomycin-resistant enterococci (VRE) with both high-level aminoglycoside resistance (HLAR) and non-HLAR.METHODS: Identification of 39 VRE was performed using conventional methods. HLAR strains were identified by using disk diffusion method with gentamicin: 120 µg and streptomycin: 300 µg disks. The rates of HLAR and non-HLAR were established as 41% (16/39) and 59% (23/39), respectively.Minimum inhibitory concentration (MIC) of all antibiotics used were determined and evaluated using microbroth dilution technique as described by Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI). In-vitro activities of antibiotic combinations were determined using microbroth "checkerboard" microdilution technique. Fractional inhibitory concentration index (FICI) were calculated relative to MIC values of antibiotics both alone and in combinations. Synergy was defined as a FICI of <=0.5, additive/indifference as a FICI >0.5-4.0 and antagonism as a FICI of >4.0.RESULTS: All strains were established as daptomycin susceptible (100%) while rifampicin susceptibility rate was found to be 5.1% (2/39) according to MICs. When daptomycin was combined with rifampicin and gentamicin, additive/indifferent effects were observed for the majority of 39 strains, even though the synergistic effect defined in non-HLAR were 34.8% and 8.7%, respectively. Although daptomycin combination with rifampicin showed a synergistic effect against 50% of HLAR, no synergism was observed in combination of daptomycin with gentamicin. The combinations of both daptomycin/rifampicin and daptomycin/gentamicin also showed FICI of 0.155-1.5 and 0.375-2 against strains, respectively. There was no antagonism observed in any of the combinations.CONCLUSION: The results of the study suggest that the combination of daptomycin/rifampicin may be recommended as an alternative in treatment of serious VRE infections caused by both HLAR and non-HLA

    In vitro activity of linezolid and dalbavancin against vancomycin-resistant enterococci

    No full text
    Günümüzde, tüm dünyada çoğul ilaç direncine sahip gram-pozitif bakterilerin etken olduğu enfeksiyonların oranı giderek artmaktadır. Ayrıca, enterokok suşları arasında glikopeptid antibiyotiklere direncin ortaya çıkması ve giderek yayılması, bu bakterilerin etken olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılabilecek yeni antimikrobiyallerin geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Oksazolidinon grubu antibiyotik olan linezolid ve bir ikinci kuşak yarı sentetik lipoglikopeptid antibiyotik olan dalbavansin, sıklıkla rastlanan antimikrobiyal maddelere dirençli gram-pozitif patojenlerle gelişen enfeksiyonların tedavisi için başlıca seçenekleri oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, linezolid ve dalbavansinin vankomisine dirençli enterokok (VRE) suşlarına karşı in vitro antimikrobiyal aktivitesini belirlemektir. 2006-2007 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi kliniklerinde yatan hastaların rektal sürüntü örneklerinden izole edilmiş toplam 100 VRE suşu, çalışma kapsamına alınmıştır. Tüm suşlar, geleneksel yöntemlerle cins düzeyinde tanımlanmıştır. Mikrodilüsyon yöntemiyle yapılan duyarlılık deneylerinde vankomisinin minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) ? 32 ?g/ml olarak saptanmıştır. Linezolid ve dalbavansin duyarlılığının belirlenmesinde de mikrodilüsyon yöntemi uygulanmıştır. Kalite kontrolü için her bir deney serisinde, Staphylococcus aureus ATCC 29213 ve Enterococcus faecalis ATCC 29212 referans suşları kullanılmıştır. Linezolide dirençli suşlarda tür düzeyinde tanımlama, 16S rRNA’nın dizilenmesiyle yapılmış; direnç mekanizmaları ise 23S rRNA’nın dizilenmesiyle araştırılmıştır. İncelenen suşlar için, linezolid ve dalbavansin MİK50, MİK90 ve MİK aralıkları sırasıyla 4, 4, 1-6 ?g/ml ve 32, 64, 0.25-128 ?g/ml olarak bulunmuştur. Linezolide duyarlılık, orta duyarlılık ve direnç oranları ise, aynı sırayla %32, %66 ve %2 olarak saptanmıştır. Linezolide dirençli iki suş Enterococcus faecium olarak tanımlanmış ve sonuçlar Pasteur Enstitüsünde doğrulanmıştır. Bu, Türkiye’de ilk linezolide ve vankomisine dirençli E.faecium suşu bildirimidir. Her iki suşun 23S rRNA geninde G2576T mutasyonu saptanmıştır. Dalbavansin için henüz “Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI)” tarafından bir duyarlılık sınır değeri belirtilmediği için, duyarlılık ve direnç oranları saptanamamıştır. Belirlenen MİK değerlerine göre, linezolid VRE suşlarına karşı en etkili antibiyotik olarak belirlenmiş, dalbavansin ise vankomisinden daha etkili bulunmuştur. Ayrıca, çalışmamızın sonuçları yatan hasta örneklerinden izole edilen VRE suşlarında, linezolid direncinin rutin olarak izlenmesinin gerekliliğini de göstermiştir.The incidence of infections caused by multidrug resistant gram-positive bacteria is increasing worlwide. In addition, emergence and dissemination of glycopeptide resistance in enterococci has accelerated the need for the development of new antimicrobial agents for treatment. Linezolid which is an oxazolidinone and dalbavancin which is a second-generation, semi-synthetic lipoglycopeptid are important therapeutic options for infections caused by antimicrobial-resistant gram-positive pathogens. The aim of this study was to investigate the in-vitro antimicrobial activity of linezolid and dalbavancin against vancomycin- resistant enterococci (VRE). A total of 100 VRE strains, isolated from rectal swabs of patients hospitalized in Istanbul University Faculty of Istanbul Medicine between 2006-2007 were included in the study. All strains were identified as Enterococcus spp. by conventional methods and had minimum inhibitory concentrations (MICs) of ≥ 32 μg/ml for vancomycin. Vancomycin, linezolid and dalbavancin susceptibility testing was performed by broth microdilution method. For the quality control of the tests, S.aureus ATCC 29213 and E.faecalis ATCC 29212 were included in each run. Molecular identification of linezolid-resistant strains (n= 2) were done by 16S rRNA sequencing and resistance mechanisms were tested by 23S rRNA sequencing. Against VRE strains, MIC50, MIC90 and MIC ranges of linezolid and dalbavancin were found as 4, 4, 1-16 μg/ml and 32, 64, 0.25-128 μg/ml, respectively. Linezolid susceptibility, intermediate susceptibility and resistance rates were found as 32%, 66% and 2% in the same order. Linezolid-resistant two strains were identified as E.faecium, and this data was confirmed by Pasteur Institute. Both of those isolates had G2576T mutations in 23S rRNA genes. Because susceptibility breakpoint for dalbavancin has not been established by Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI) yet, susceptibility and resistance rates for dalbavancin were not indicated. According to the MIC results, linezolid was found to be the most effective antibiotic against VRE strains, and dalbavancin was found more effective than vancomycin. Additionally, our results showed that routine susceptibility testing of VRE strains isolated from hospitalized patients to linezolid was required
    corecore