Polynomials with r-Lah coefficient and hyperharmonic numbers

In this paper, we take advantage of the Mellin type derivative to produce some new families of polynomials whose coefficients involve r-Lah numbers. One of these polynomials leads to rediscover many of the identities of r-Lah numbers. We show that some of these polynomials and hyperharmonic numbers are closely related. Taking into account of these connections, we reach several identities for harmonic and hyperharmonic numbers

Efficiency Improvement with Two Hand Activity Analysis in Packing Department of Apparel Industry

Metot mühendisliği, bir iş merkezi geliştirmek, bir ürün üretmek veya hizmet sağlamak için sistematik bir prosedür kullanmaktır. Sözkonusu prosedür; projenin seçimi, verilerin toplanması, veri analizi, ideal yöntemin geliştirilmesi, yöntemin oturtulması, iş analizi,zaman standartlarının oluşturulması ve takip edilmesi olmak üzere sekiz adımdan oluşmaktadır. Bu çalışmada, ideal yöntemingeliştirilmesi için ev tekstili paketleme bölümünde, iki el hareket analizi uygulaması gerçekleştirilmiştir. Toplamda üç farklı model veon çalışan üzerinde yapılan uygulama sonucunda, üç model için çalışanların el hareketleri incelenmiş, verimsiz hareketlerin azaltılmasıiçin hem çalışanların hareket prensiplerinde hem çalışma masası düzenlerinde çeşitli değişiklikler önerilmiştir. Gerçekleştirilen çalışmasüresince kullanılan iki el hareket analiz şeması yardımıyla, paketleme işleminin sürelerinde Model 1 için %34,7, Model 2 için %35,08ve Model 3 için %29,64 iyileşme sağlanmıştır. Bunların yanı sıra çalışanların hareketlerini hızlandırmak için yeni bir çalışma masasıtasarımı oluşturulmuş, bu tasarımlar teknik resimle gösterilmiştir.Method engineering is to use a systematic procedure to develop a work center, produce a product, or provide services. This procedure consists of eight steps: the selection of the project, data collection, data analysis, development of the ideal method, setting the method, job analysis, establishing time standards and following up the method. In this study, two hand motion analysis applications were carried out in the home textile packaging department in order to develop the ideal method. As a result of the application on three different models and ten employees in total, the hand movements of the employees were examined for three models, and in order to reduce the inefficient movements, various changes were proposed both in the principles of movement of the employees and in the work table arrangements. With the help of two hand motion analysis schemes used during the study, process times are reduced 34,7% for Model 1, 35,08% for Model 2 and 29,64% for Model 3. In addition to this, a new design of the work desk has been created to accelerate the movement of the employees and these designs are shown with the technical drawing

Pamuklu Bezayağı Kumaşlarda Aşınma Etkisi İle Sürtme Haslığı Değişimi

Sürtme haslığına lif cinsi, boyarmadde cinsi ve boyama prosesi gibi pek çok faktör etki etmektedir. İlave olarak aşınma işlemi de sürtme haslığına etki etmektedir. Bu deneysel çalışmada; aşınma tur sayısı ile pamuklu bezayağı kumaşlarda yaş ve kuru sürtme haslığının değişimi incelenmiştir. Genel olarak kuru sürtme haslıkları yaş sürtme haslıklarından yüksektir. Sonuçlara göre aşınma tur sayısı artıkça kuru ve yaş sürtme haslıkları düşmektedir. Aşınma tur sayısının arttığı durumlarda kuru sürtme haslığındaki düşüş yaş sürtme haslığındaki düşüşten daha fazladır

Ortaöğretim Öğrencilerine Yönelik Bilgi Güvenliği Farkındalık Ölçeği (BGFÖ) Geliştirme Çalışması

Bu çalışmanın amacı, ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin bilgi güvenliği farkındalık düzeylerini belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirmektir. Araştırma, ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören 607 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında, 407 kişilik katılımcı grubu ile açımlayıcı faktör analizi (AFA) yapılmıştır. AFA sonucunda, ölçeğin 36 madde ve 3 alt boyuttan (“saldırı ve tehditler: St”, “mahremiyet: Ma” ile “kişisel verilerin korunması: Kvk”) oluştuğu belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında, 200 kişilik katılımcı grubu ile gerçekleştirilen doğrulayıcı faktör analizi (DFA) sonucunda 3 faktörlü yapı doğrulanmıştır. Ölçeğin tamamı için Cronbach alfa güvenirlik  katsayısı .955; her alt boyut için sırasıyla St:.954, Ma:.890 ile Kvk:.808’dir. Bu çalışma sonucunda ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin bilgi güvenliği farkındalık düzeylerini belirlemek için kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirilmiştir. Ayrıca geliştirilen ölçek üzerinde yapılan analizler sonucunda öğrencilerin bilgi güvenliği farkındalıkları ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılığın olduğu belirlenmiştir

Predictive value of CHA2DS2-VASc and CHA2DS2-VASc-HS scores for failed reperfusion after thrombolytic therapy in patients with ST-segment elevation myocardial infarction

Background: Thrombolytic therapy is recommended for patients with acute ST-segment elevation myo- cardial infarction (STEMI) who cannot undergo primary percutaneous coronary intervention within the first 120 min. The aim of this study was to demonstrate the value of CHA2DS2-VASc and CHA2DS2- -VASc-HS scores in predicting failed reperfusion in STEMI patients treated with thrombolytic therapy.  Methods: A total of 537 consecutive patients were enrolled in the study; 139 had failed thrombolysis while the remaining 398 fulfilled the criteria for successful thrombolysis. Thrombolysis failure was defined with the lack of symptom relief, < 50% ST resolution-related electrocardiography within 90 min from initiation of the thrombolytic therapy, presence of hemodynamic or electrical instability or in-hospital mortality. CHA2DS2-VASc and CHA2DS2-VASc-HS scores, which incorporate hyperlipi- demia, smoking, switches between female and male gender, were previously shown to be markers of the severity of coronary artery disease (CAD). Results: History of hypertension, diabetes mellitus, hyperlipidemia, heart failure, smoking, and CAD were significantly common in failed reperfusion patients (for all; p < 0.05). For prediction of failed rep- erfusion, the cut-off value of CHA2DS2-VASc score was ≥ 2 with a sensitivity of 80.90% and a specificity of 41.01% (area under curve [AUC] 0.660; 95% confidence interval [CI] 0.618–0.700; p < 0.001) and the cut-off value of CHA2DS2-VASc-HS score was ≥ 3 with a sensitivity of 76.13% and a specificity of 67.63% (AUC 0.764; 95% CI 0.725–0.799; p < 0.001). The CHA2DS2-VASc-HS score was found to be statistically and significantly better than CHA2DS2-VASc score to predict failed reperfusion (p < 0.001).  Conclusions: The findings suggest that the CHA2DS2-VASc and especially CHA2DS2-VASc-HS scores could be considered as predictors of risk of failed reperfusion in STEMI patients.