9 research outputs found

    Versatility of the art historian

    No full text
    Bu makale, mesleğini yapmak için, farkında olmadan bazı meslekleri kullanmak zorunda kalan Sanat Tarihçisi’ni anlatan bir denemedir. Bu denemeleri başka meslekler adına çoğaltmak mümkündür. Görüşler tamamen özneldir ve yazarın yorumlarına dayanan benzetmelerden ibarettir. Sanat Tarihçisi, diplomasız ve/veya gönüllü olarak yerine göre, arkeoloji, tarih, epigrafi, mimarlık, fotoğrafçılık, sosyoloji, psikoloji, muhasebe, iktisat, hukuk, antropoloji, coğrafya, eleştiri-yorum, sunuculuk, pazarlamacılık, arşivcilik, yazarlık, nakliye, seyyahlık, rehberlik, strateji, şoförlük, organizatörlük ve nümizmatik alanlarına uzak değildir. Aslında Sanat Tarihçisi, insanlığın tarihini incelediğine göre, bu durum normal karşılanmalıdır.Araştırmanın şekillenmesi, yukarıda sıralanan bazı mesleklerden yoğrulacak hamura bağlıdır.Şüphesiz hamurun içindeki en yoğun karışım Sanat Tarihi’dir.This article is an essay telling about the art historian who unconciously have to use some professions to fulfill their own job. It is possible to give more examples for the other professions. The opinions are ultimately subjective and consist of simulation based on the author’s opinion. The art historian is, without diploma and/or voluntarily, not from archaeology, history, epigraphy, architecture, photography, sociology, psychology, accounting, economics, law, anthropologist, geography, criticism-comment, anchorman, salesmanship,archivist, authorship, shipment, traveller, guidance, strategy, chauffeur, organization and numismatic. In fact, this should be considered normal, since the art historian reviews the human history. The formation of the study depends on kneading a dough consisting of the abovementioned professions. Doubtless, the most intensified mixture in the dough is Art History

    HISTORICAL ARTEFACTS IN HACIBEKTAŞ-MUCUR DISTRICT REGISTERED IN HURUFAT LETTERS

    No full text
    Ülkemizdeki hurufat defterleri T.C. Başbakanlık, Vakışar Genel Müdürlüğüne bağlı Kültür ve Tescil Daire Başkanlığı Arşivinde bulunmaktadır. Yaklaşık 16x50 cm boyutlarındaki bu defterler, kazalara, defterlerdeki Osmanlı alfabe sırasına, numara ve varaklarına göre tasnif edilmişlerdir. Araştırmamız, bugüne kadar yayımlanmayan Hacıbektaş-Mucur kazasına bağlı 22 defterdeki 29 varak ve 295 kayıtta adları geçen tarihi eserleri kapsamaktadır. Kayıtlarda, 21 cami, 12 mescit, 7 mekteb, 6 zaviye, 1 türbe, 1 namâzgâh olmak üzere, 6 türden 48 eser adı saptanabilmiştir. En eski kayıt Sefer 1086/Nisan-Mayıs 1675;1 en yenisi ise fievval 1251/Ocak-fiubat 18362 tarihlidir. Makalenin en önemli amacı, defterlerin tutulduğu tarihteki eserlerin adlarını ve tahribatın boyutlarını ortaya çıkarmaktır. Araştırmaya konu olan defterlerde, diğer hurufat defterlerinde de görüldüğü şekliyle, en çok cami ve mescitlerin adlarına rastlanmaktadır. Bunların yanı sıra, Hacı Bektaş Veli Külliyesindeki cami, türbe ve Beştaş ile Makedonya, Tetovadaki Sersem Ali Baba Zaviyesinin de adları geçmektedir. Defterlerde, vakışarda ihtiyaç duyulan imam, hatib, zaviyedar, muallim-i sıbyan, müderris, mütevelli, vaiz, müezzin, ferraş, nasih, kethü- da gibi görevliler hakkında, atama, yeniden atama ve azil konularında bilgiler bulunmaktadır. Kayıtlara gö- re, görevliler, ya hasbî (ücretsiz) çalışıyorlardı ya da günlük genellikle nim (yarım) ve yek (bir) akçe alıyorlardı. Belgelerde, kaza merkezi olan Hacıbektaşa bağlı Mucurun adı, kaza, kasaba ve karye olarak kayıtlıdır. Dolayısıyla, defterlerde adları geçen kültür varlıkları, bugünkü Hacıbektaş ve Mucur ilçelerine aittir.Hurufat books in our country are kept at the Presidential of Cultural and Registration Department Archive subordinated to Turkish of Republic Prime Ministry Directorate General of Foundations. These books, having dimensions of approximately 16x50 cm, are sorted by the districts, the Ottoman alphabetical order in the books, and their numbers and their documents. Our study covers historical artefacts which are cited in 29 documents and 295 records that take place in 22 books of Hacbektafl-Mucur district. We have distinguished 48 artefacts in 6 types being 21 mosques, 12 masjids, 7 schools, 6 zaviye, 1 tomb and 1 namâzgâh. The oldest record is of Safar 1086/April-May 1675; and the latest record is of Shawwal 1251/January-February 1836. The most important purpose of the article is to reveal the names of artefacts in the age when the books were recorded and the dimensions of destruction. Similar with other hurufat books, mostly mosque and masjid names take place in the books subject to the survey. Besides, names of mosques, tomb and Befltafl at Hac Bektafl Veli Complex and Sersem Ali Baba Zaviye in Tetova-Macedonia are also cited. The books contain information on assignment, reassignment and dismissal of authorised persons needed by foundations like imam, preacher, zaviyedar, childrens teacher, professor, administrator, predicator, muezzin, attendant, exhorter and chamberlain. According to the records, the persons in charge were either working unpaid (hasbi) or were getting half (nim) or one (yek) akçe (coin) daily. In the documents, name of Mucur, which is connected to district centre Hacbektafl, was recorded as district, township or karye (village). Consequently, the cultural properties cited in the books belong to the present-day Hacbektafl and Mucur districts

    Eminönü Âşir Efendi Hânı

    No full text
    Aşağıdaki çalışma, Âşir Efendi Hânı’nın rölöve, restitüsyon ve restorasyonuna ilişkin tespit ve önerilerin değerlendirildiği bir ön çalışma niteliğindedir. Restorasyon çalışmalarında yeni bilgi ve bulgulara rastlanılması mümkündür. Âşir Efendi Hanı, İstanbul’un Fatih ilçesinde, tarihi yarımada sınırları içinde ve Eminönü semtindedir. Büyük bir olasılıkla XVIII. yüzyılda yapıldığı anlaşılan hân, XIX. ve XX. yüzyıllarda büyük müdahaleler görmüştür. Ticari faaliyetlerin devam ettiği yapı, Sultan Hamâm Caddesi’nden bakıldığında üç, Âşir Efendi Caddesi’nden bakıldığında ise iki katlı görünmektedir. Bu kot farkı, yapının kuzeybatıya doğru aşırı eğimli olmasının sonucudur. Kot farkına dayanarak, (kısmen) üç katlı hânlar grubuna dahil edilmiştir. Günümüzde, asli hüviyetinden bir hayli uzaklaştırılmış olan hânın köklü bir restorasyona muhtaç olduğu açıktır. Çalışmada, restorasyona yönelik çalışmalara katkı sağlayacak öneriler bulunmaktadır

    AN OVERVIEW ON EXPERTNESS PRACTICES IN ART HISTORY IN THE CONTEXT OF THE EXPERTNESS DRAFT LAW

    No full text
    Yasalaşma yolundaki Bilirkişilik Kanun Tasarısı'nın ilgili maddeleri, Sanat Tarihçi Bilirkişi gözüyle değerlendirilmeye çalışılmıştır. Uygulamaya yönelik olumlu ve olumsuz görüşler, sözgelimi Arkeolojide, Mimarlıkta, İnşaat Mühendisliği'nde, Jeoloji, Maden, Coğrafya alanlarında, Trafik alanında, Adlî Tıpta da zaman zaman gözlenmektedir. Burada değerlendirilmeyen hukuk maddeleri saklı kalmak şartıyla hukuk insanlarına bırakılmıştır. T.C. Adalet Bakanlığı, kronikleştiği ve tüm tarafların bir şekilde şikâyetçi olduğu bilirkişilik problemini, 56 maddelik kanun tasarısıyla çözmek istemektedirThe relevant articles of the Expertness Draft Law that is about to become a law were attempted to be assessed from the eyes of Art History Experts. Positive and negative opinions on practice are observed from time to time, namely in Archeology, Architecture, Construction Engineering, Geology, Mining, Geography, Traffic and Forensic Science. The articles of the law that are not assessed here were left to legal people without prejudice to them. The Republic of Turkey Ministry of Justice wants to solve the problem of expertness, which has become chronic and about which each party complains this way or the other, with the draft law consisting of 56 article

    SELECTION FROM THE STONES IN THE VILLAGE GRAVEYARDS IN EŞME DISTRICT (UŞAK) IN THE CONTEXT OF CONTENT

    No full text
    Her mezâr taşı, sahibinin kendi hikâyesini anlatır aslında. Bizim anlam yüklememize gereksinim duymadan verir mesajını. Sonuç hep aynı da olsa farkları vardır bu mesajların. Bazen kısa, bazen uzun satırlara sığdırılmış özgeçmişler; geçmişte yaşanmış acıyı, amansız hastalığı, genç yaşta gelen ani ölümü, Allah'tan 'afv dilemeyi, insanlardan du'â talebini, peygamberden şefâ'at isteğini, Allah'ın bâkî, yaradan ve yardımcı olduğunu, yatanın sosyal statüsünü, mesleğini anlatır. Başka hiçbir medeniyete nasîb olmayan bu zengin anlatım biçimleri, kütleyle de somutlaşır. Gövde, başlık, tepelik biçimleri ve bezeme, taşın Osmanlılığına vurgu yapar. Bu vurgu, belki de son yıllarda kamuoyunda defalarca gündeme getirilmesi nedeniyle, konunun uzağındaki kişilerce bile anlaşılır olmuştur.Evet, belki dedelerimizin/nenelerimizin mezâr taşlarından çoğunu kaybetmiştik ama kalanlar geçmişe kuvvetli bir ışık tutmaya yetmişti. İşte bu makale, Eşme köylerindeki mezâr taşlarının bu ışığa bir hüzme sağlaması amacıyla yazılmıştırEach gravestone actually tells the story of its owner. It gives its message without the need for our attributing any meaning to it. Although the consequence is always the same, these messages have differences. It tells the stories that are fitted in sometimes short and sometimes long lines, past pains, incurable diseases, sudden death at a young age, asking for Allah’s mercy, asking for people’s prayers, intercession of the prophet, that Allah is permanent, the creator and helper, and the social status and profession of the dead person. These rich wordings that are not vouchsafed for any other civilization become concrete with their mass. Body, title, cap styles and decoration emphasize the Ottomanship of the stone. This emphasis has started to be understood even by people who are far from the subject as it has been repeatedly brought to the agenda in public opinion in recent years.Yes, maybe we lost many of the gravestones of our grandfathers/grandmothers, however, the remaining part was sufficient to shed light on the past. This article has been written in order to ensure that the gravestones in Eşme villages provide a beam to this ligh
    corecore