25 research outputs found
Book review: inside the Brotherhood by Hazem Kandil
Drawing on years of participant observation, interviews, previously inaccessible organizational documents, and memoirs and writings, Hazem Kandil aims to provide an intimate portrayal of the recruitment and socialization of the Muslim Brotherhood. Toygar Sinan Baykan recommends this read for the clarity of its narrative
Book review: Absorbing the blow: populist parties and their impact on parties and party systems edited by Steven Wolinetz and Andrej Zaslove
In Absorbing the Blow: Populist Parties and their Impact on Parties and Party Systems, editors Steven Wolinetz and Andrej Zaslove bring together contributors to help understand the impact of populism upon different party systems across Europe. This is not only an important contribution to scholarship on populism, writes Toygar Sinan Baykan, but also a highly illustrative, up-to-date introduction to the contemporary politics of many European countries
ZÜBÜK: BİR İKTİDAR ROMANI
Bu metin çeşitli tahakküm ve tâbiiyet ilişkileri arasındaki farklara Aziz Nesin’in Zübük romanının ayrıntılı bir incelemesi üzerinden odaklanmaktadır. Çalışmada iktidarın, temel bir niteliğiyle egemenlik ve otorite biçimindeki tahakküm ve tâbiiyet ilişkilerinden ayrılabileceği öne sürülmektedir. Siyasal bir kavram olarak iktidarın temelinde, taktiklerin yarattığı suç ortaklıklarının olduğu vurgulanmaktadır. Nesin’in yapıtı iktidarın bu temel eğilimini kavramak için eşsiz bir olanak sunar: itibarı yerle bir olmuş bir babanın mülksüz, eğitimsiz, mesleksiz varisi olarak resmedilen Zübük kurnazlığı, manipülatif yetenekleri ve fesatlığı sayesinde fırsatçı kasaba ahalisi ve eşrafı üzerinde değişik biçimler alan “suç ortaklıkları” inşa ederek tahakküm kurar ve siyasette hızla yükselir. Çalışma, bu tartışma yoluyla, gayri-şahsi hukuksal, kurumsal, geleneksel-simgesel kaynaklara dayanan daha dirençli, kararlı ve öngörülebilir egemenlik ve otorite ilişkileri ile kıyaslandığında iktidarın çok daha kırılgan, değişken, öngörülemez bir tahakküm ve tabiiyet ilişkisi olduğunu ileri sürmektedir. Siyasal kuram düzeyinde ise iktidarın, siyasal olanın olumsallığıyla yakından ilişkili bir kavram olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. </div
ZÜBÜK: BİR İKTİDAR ROMANI
Bu metin çeşitli tahakküm ve tâbiiyet ilişkileri arasındaki farklara Aziz Nesin’in Zübük romanının ayrıntılı bir incelemesi üzerinden odaklanmaktadır. Çalışmada iktidarın, temel bir niteliğiyle egemenlik ve otorite biçimindeki tahakküm ve tâbiiyet ilişkilerinden ayrılabileceği öne sürülmektedir. Siyasal bir kavram olarak iktidarın temelinde, taktiklerin yarattığı suç ortaklıklarının olduğu vurgulanmaktadır. Nesin’in yapıtı iktidarın bu temel eğilimini kavramak için eşsiz bir olanak sunar: itibarı yerle bir olmuş bir babanın mülksüz, eğitimsiz, mesleksiz varisi olarak resmedilen Zübük kurnazlığı, manipülatif yetenekleri ve fesatlığı sayesinde fırsatçı kasaba ahalisi ve eşrafı üzerinde değişik biçimler alan “suç ortaklıkları” inşa ederek tahakküm kurar ve siyasette hızla yükselir. Çalışma, bu tartışma yoluyla, gayri-şahsi hukuksal, kurumsal, geleneksel-simgesel kaynaklara dayanan daha dirençli, kararlı ve öngörülebilir egemenlik ve otorite ilişkileri ile kıyaslandığında iktidarın çok daha kırılgan, değişken, öngörülemez bir tahakküm ve tabiiyet ilişkisi olduğunu ileri sürmektedir. Siyasal kuram düzeyinde ise iktidarın, siyasal olanın olumsallığıyla yakından ilişkili bir kavram olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. </div
Power Negotiations in the Field: Ethical and Practical Challenges of Field Research on Party Politics in Hybrid Regime Settings
This article reflects upon the author’s long fieldwork experience on party politics in the hybrid political regime of Turkey. It illustrates the ethical and practical challenges that the political context poses for research and elaborates on two interrelated issues. Firstly, the observations and findings that researchers may obtain and present in such a polarised and semi-authoritarian setting can be remarkably different from the expectations of the research participants. This poses a challenge to the principles of not doing harm and of informed consent, and requires researchers to negotiate these principles in order to convey meaningful research outcomes while being uncompromising with respect to the principle of anonymity/confidentiality. The other dilemma is that, in settings where politics imposes itself on bureaucratic and legal institutions as well as on the economy, researchers may find themselves in extremely vulnerable positions before powerful research participants. To what extent should the researcher tolerate being treated badly and how should the researcher deal with such contexts? In this article, the author proposes that Max Weber’s recommendation in his article “Science as Vocation” – to avoid extremely politicised positions – still remains relevant in ethical and practical respects
ZÜBÜK: BİR İKTİDAR ROMANI
Bu metin çeşitli tahakküm ve tâbiiyet ilişkileri arasındaki farklara Aziz Nesin’in Zübük romanının ayrıntılı bir incelemesi üzerinden odaklanmaktadır. Çalışmada iktidarın, temel bir niteliğiyle egemenlik ve otorite biçimindeki tahakküm ve tâbiiyet ilişkilerinden ayrılabileceği öne sürülmektedir. Siyasal bir kavram olarak iktidarın temelinde, taktiklerin yarattığı suç ortaklıklarının olduğu vurgulanmaktadır. Nesin’in yapıtı iktidarın bu temel eğilimini kavramak için eşsiz bir olanak sunar: itibarı yerle bir olmuş bir babanın mülksüz, eğitimsiz, mesleksiz varisi olarak resmedilen Zübük kurnazlığı, manipülatif yetenekleri ve fesatlığı sayesinde fırsatçı kasaba ahalisi ve eşrafı üzerinde değişik biçimler alan “suç ortaklıkları” inşa ederek tahakküm kurar ve siyasette hızla yükselir. Çalışma, bu tartışma yoluyla, gayri-şahsi hukuksal, kurumsal, geleneksel-simgesel kaynaklara dayanan daha dirençli, kararlı ve öngörülebilir egemenlik ve otorite ilişkileri ile kıyaslandığında iktidarın çok daha kırılgan, değişken, öngörülemez bir tahakküm ve tabiiyet ilişkisi olduğunu ileri sürmektedir. Siyasal kuram düzeyinde ise iktidarın, siyasal olanın olumsallığıyla yakından ilişkili bir kavram olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
Recommended from our members
Electoral success of the Justice and Development Party: the role of political appeal and organization
The Justice and Development Party (JDP – Adalet ve Kalkınma Partisi) in Turkey was founded by a reformist spin-off from the Islamist National View (Milli Görüş) tradition in 2001 and came to power in 2002. Between 2002 and 2014, the JDP and its leader Erdoğan remained in power by receiving 35–50% of all votes in several elections despite many social, economic and political crises. The literature on the “normalization” of Islamist politics and the JDP’s unprecedented electoral resilience in Turkey overwhelmingly focused on the economic and social-structural reasons. This dissertation aims to complement existing explanations by focusing on the role of party agency: the political appeal and organization of the JDP. The research relied on in-depth interviews with around 50 participants, the overwhelming majority of which came from various hierarchical levels and branches of the JDP across Turkey. It is argued that the party’s “low-populist” political appeal/style consolidated the JDP’s connection with the low-income, peripheral and provincial majority of the country. The JDP leadership also encapsulated divergent segments within the party organization and within its electoral base (the pluralization caused by Islamist party normalization) through a tightly controlled, year-round active, large and pervasive membership organization. The personalistic leadership of the party supported this massive membership organization with political marketing techniques. As a result, the JDP became a “personalistic membership party”, which blended mass and elite-based party models. Thus, the dissertation highlights the combination of a “low-populist” appeal with a “personalistic membership party” as a convenient mode of agency for electorally succesful Islamist party normalization. Another implication of the research is that despite the rise of elite-based party models and capital intensive campaign techniques, particularly in the developing world which is characterized by uneven socio-economic development, various traits of the mass party model are still indispensable for electoral success and political resilience
ZÜBÜK: A NOVEL OF POWER
Bu metin çeşitli tahakküm ve tabiiyet ilişkileri arasındaki farklara Aziz Nesin’in Zübük romanının ayrıntılı bir incelemesi üzerinden odaklanmaktadır. Çalışmada iktidarın, temel bir niteliğiyle egemenlik ve otorite biçimindeki tahakküm ve tabiiyet ilişkilerinden ayrılabileceği öne sürülmektedir. Siyasal bir kavram olarak iktidarın temelinde taktiklerin yarattığı suç ortaklıklarının olduğu vurgulanmaktadır. Nesin’in yapıtı iktidarın bu temel eğilimini kavramak için eşsiz bir olanak sunar: itibarı yerle bir olmuş bir babanın mülksüz, eğitimsiz, mesleksiz varisi olarak resmedilen Zübük kurnazlığı, manipülatif yetenekleri ve fesatlığı sayesinde fırsatçı kasaba ahalisi ve eşrafı üzerinde değişen biçimler alan “suç ortaklıkları” inşa ederek tahakküm kurar ve siyasette hızla yükselir. Çalışma, bu tartışma yoluyla, gayri-şahsi hukuksal, kurumsal, geleneksel-simgesel kaynaklara dayanan daha dirençli, kararlı ve öngörülebilir egemenlik ve otorite ilişkileri ile kıyaslandığında iktidarın çok daha kırılgan, değişken, öngörülemez bir tahakküm ve tabiiyet ilişkisi olduğunu ileri sürmektedir. Siyasal kuram düzeyinde ise iktidarın siyasal olanın olumsallığıyla yakından ilişkili bir kavram olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.This paper focuses on the differences among various forms of domination through a detailed examination of Zübük, a novel by Aziz Nesin. The study argues that power may differ from certain relations of domination as sovereignty and authority with its one fundamental aspect; the basis of power as a political concept is in fact complicity created by tactics. Nesin’s work presents a unique opportunity to grasp this fundamental proclivity of power: Zübük, a dispossessed, uneducated, idle man, who is depicted as the heir of a disreputable father, establishes domination over the dwellers and notables of a small town by constructing “complicities” through his cunning, manipulative skills and intrigue, and quickly rises in politics. This examination of the novel indicates that power is a fragile, unstable, and unpredictable form of domination compared to the resilient, stable and predictable relations of sovereignty and authority based on impersonal legal, institutional and traditional-symbolic sources. The paper also concludes that the concept of power should be evaluated in close relation with the contingency of the political
Islamic Exceptionalism: How the Struggle over Islam is Reshaping the World
[Abstract Not Available]WOS:00059066170001