7 research outputs found

    Kahramanmaraş İli Myrmeleontidae (Neuroptera:INSECTA) EkoFauna Çalışması

    Get PDF
    Bu çalışma, Kahramanmaraş ili Myrmeleontidae (Myrmeleontidae: Neuroptera) türlerini saptama amacı ile yapılmıştır. Çalışmada 2009 ve 2012 yılları arasında çeşitli lokaliteden toplanan örnekler incelenmiş ve 9 cinse bağlı 12 tür saptanmıştır. Türlerin sinonimleri, diyagnostik karakterleri, toplandığı lokalitelerin coğrafik yapısı, konukçu bitkileri, vd. özellikleri belirlenmiştir. Toplanan tüm türler Kahramanmaraş Myrmeleontidae faunası için yeni kayıt niteliği taşımaktadır. Alanda, Delfimeus irroratus (Olivier, 1811) az yaygın iken, Myrmecaelurus trigrammus (Pallas, 1771) en yaygın türdür

    Invastigation about fauna and distribution of species of pieridae (lepidoptera) in the plateau Baskonus and Tekir (Kahramanmaras)

    Get PDF
    Pieridae Duponchel, 1835 (Lepidoptera) familyasına bağlı türlerin teşhisi, dağılımı ve bazı biyolojik özellikleri konusunu içeren bu çalışma, 2009-2010 yılları arasında Başkonuş ve Tekir Yaylasında (Kahramanmaraş) yürütülmüştür. Her iki yaylanın doğal bitki örtüsü, farklı yükseltilerde çeşitli bitkilerin bulunması, tür sayısı ve dağılımında önemli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Araştırma sonucunda; Gonepteryx cleopatra (Linnaeus, 1767), Gonepteryx rhamni (L., 1758), Colias crocea (Geoffroy, 1785), Pieris brassicae (L., 1758), Pieris rapae (L., 1758), Pontia edusa (Fabricius, 1777), Euchloe ausonia (Hübner, 1804), Aporia crataegi (L., 1758), Anthocharis cardamines (L., 1758), Anthocharis damone (Boisduval, 1836) ve Leptidea sinapis (L., 1758) olmak üzere 8 cinse ait toplam 11 tür saptanmıştır. Saptanan türlerin büyük bir çoğunluğu 900-1200 m yükseltide yayılış gösterdiği, daha yukarı basamaklarda ise gittikçe azaldığı belirlenmiştir. Yükseltiye bağlı olarak tür sayısındaki azalma konukçu bitkilerin yeterli düzeyde olmamasından kaynaklanmaktadır. Ekonomik yönden Pieris brassicae (L., 1758) ve Pieris rapae (L., 1758) oldukça önemli olup larvaları yabani bitkilere ve kültür (Cruciferae, Juss.) bitkilerine, Aporia crataegi (L., 1758) ise meyve ve orman ağaçlarının (ahlat, yabani erik ve kiraz) yapraklarına zarar vermektedir.This study, including the issue of identification, distribution and some biological characteristics of species of the family Pieridae, Duponchel 1835 (Lepidoptera) was performed at Tekir and Baskonus Plateau (Kahramanmaras) between the years 2009-2010. Natural vegetation of the both plateau, variety of plants at different altitudes appears to be as an important factor in species number and distribution. As a result of the research, total 11 species of 8 genera; Gonepteryx cleopatra (Linnaeus, 1767), Gonepteryx rhamni (L., 1758), Colias crocea (Geoffroy, 1785), Pieris brassicae (L., 1758), Pieris rapae (L., 1758), Pontia edusa (Fabricius, 1777), Euchloe ausonia (Hübner, 1804), Aporia crataegi (L., 1758), Anthocharis cardamines (L., 1758), Anthocharis damone (Boisduval, 1836) and Leptidea sinapis (L., 1758) have been determined. The majority of the detected species distribute at 900-1200 m, were gradually decreased in the higher altitudes. Descending of the species depending on the increasing altitudes, due to lack of the number of host plants in an adequate level. Economically, Pieris brassicae (L., 1758) and Pieris rapae (L., 1758) larvae are very important that damages the leaves of culture (Cruciferae) and wild plants, Aporia crataegi (L., 1758) damages forest and fruit tree leaves (pear, wild plum and cherry)

    Mısır Koçan Kurdu, Sesamia nonagrioides Lefebvre (Lepidoptera: Noctuidae)’in Farklı Gelişme Evrelerinde Toplam Protein, Karbohidrat ve Lipit Miktarı Üzerine Araştırma

    Get PDF
    Tarım zararlılarına karşı aşırı kimyasal kullanımına alternatif olarak biyolojik mücadele yöntemleri oldukça önemlidir. Alternatif yöntemlerin denenmesinde ve geliştirilmesinde zararlı böceklerin birçok özelliklerinin bilinmesi, laboratuvarda kitle üretimi yapmayı kolaylaştırması mümkündür. Bu çalışmada S. nonagrioides’in farklı evrelerinde protein, karbohidrat ve lipit miktarlarının değişimleri incelenmiştir. Protein, karbohidrat ve lipit içerikleri pupa evresinde azalırken, erginlerde özellikle erkek bireylerde artış gösterdiği belirlenmiştir. Elde edilen bu değerlerin S. nonagrioides’in laboratuvar şartlarında kitle üretiminin yapılmasına katkı sağlayarak, alternatif yöntemlerin geliştirilmesine katkı sağlayacağı kanısındayız

    Investigate on the rate of deformation and mortality in X-ray irradiation sesamia nonagrioides lefebvre (Lepidoptera: Noctuidae) larvae and pupae

    Get PDF
    Bu çalışmada X-ışını radyasyonun S. nonagrioides larva ve pupalarında deformasyon ve ölüm oranına etkileri incelenmiştir. Larvalar farklı dozlarda (0-200 Gy) radyasyona maruz bırakıldıktan sonra deformasyon oranı kontrolde %1.3 iken, en yüksek 150 ve 200 Gy’de %100 olmuştur. Ölüm oranı kontrolde %6.2 ve 200 Gy’de %99.3 olarak hesaplanmıştır. Işınlanan pupalar arasında deformasyon oranı kontrolde %2,2; 150 ve 200 Gy’de %100; ölüm oranı ise sırası ile %8.3, %95.8 ve %100 olmuştur. Ayrıca pupalardan uçuşan erginler arasında deformasyon oranı kontrolde %2,2 iken, 150 ve 200 Gy’de %100 olarak gözlenmiştir. Böylece, doz artışına bağlı olarak larva, pupa ve erginler arasında deformasyon ve ölüm oranın yükseldiği ve bununda sonraki gelişme evrelerinde popülasyon düzeyinde azalmalara yol açacağı ihtimalini vermektedir.In this study, the effects of X-ray radiation were examined the rates of deformation and mortality of S. nonagrioides larvae and pupae. After exposure to radiation larvae at different doses (0-200 Gy), the rate of deformation was higher at 150 and 200 Gy (100%) than control (1.3%). Mortality was calculated 6.2% at control and 99.3% at 200 Gy. The rate of deformation at between irradiated pupae was 2.2% at control and 100% at 150 and 200 Gy; rate of mortality 8.3%, 95.8% and 100% respectively. In addition, deformation was 2.2% in control, 100% at 150 and 200 Gy in between adult emerged from pupae. Thus, the rate of deformation and mortality rise in between larvae, pupae and adult on depending dose increases and provides the possibility to lead to depletion of this population in later stages of development

    Golden eyed lacewings, general characteristics and the importance in biological control (Neuroptera: Chrysopidae)

    No full text
    Chrysopidae’ler, Neuroptera takımının ikinci büyük familyası olmakla birlikte, ekonomik olarak da en önemli familyası durumundadır. Bu familyanın larvaları ve bir kısım erginleri predatör olup, afit, koşnil, yaprak zararlısı, beyaz sinek, psillit, trips ve diğer yumuşak vücutlu böcekleri avlayarak beslenirler. Bu nedenle bazı türleri çeşitli tarım alanlarında pestisitlerle mücadelede biyolojik mücadele ajanı olarak başarıyla kullanılmaktadırlar. Familya içerisindeki yeşil dantela kanatlılar, Kuzey Amerika ve Avrupa’da Chrysoperla carnea (Stephens) genusu ve Chrysopa Leach 1815 genusuna ait bazı türler biyolojik mücadele proğramlarında yoğunluklu olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı Chrysopidae familyası hakkındaki bilgilerin derlenmesidirThe Chrysopidae is one of the secondlargest and economically most important families of the Neuroptera. The larvae and a few of adult of this family are predaceous and feed with hunting on aphids, coccids, leafhoppers, whiteflies, psyllids (Homoptera), thrips (Thysanoptera), and other soft-bodied insects. For this reason some species successfully used forthe biological control of agricultural pests. Among all the green lacewing species in family, some species of Chrysopa Leach 1815 and Chrysoperla carnea genera are the most commonly used in biological control programs in North America and Europe. The aim of this study was to review on Chrysopidae family

    Invastigation About Fauna and Distribution of Species Which Belong to Pieridae (Lepidoptera) Family in the Plateau Baskonus and Tekir (Kahramanmaras Province)

    No full text
    In this study which was materialized in the years 2009-2010, the species belonging to Pieridae (Lepidoptera) family, their fauna and distribution have been examined, in total 8 genera and 11 species Gonepteryx cleopatra,( Linnaeus, 1767), Gonepteryx rhamni (Linnaeus 1758 ), Colias crocea (Fourcroy 1785), Pieris brassicae (Linnaeus 1758), Pieris rapae (Linnaeus 1758), Pontia edusa (Fabricius 1777), Euchloe ausonia, (Hübner 1804), Aporia crataegi (Linnaeus 1758), Anthocharis cardamines (Linnaeus 1758), Anthocharis damone (Boisduval 1836) and Leptidea sinapis (Linnaeus 1758) have been determined and also Gonepteryx rhamni and Anthocharis cardamines firstly recorded by us in Eastern Mediterranean Region. 55,% of species live at 900-1200 m, but gradually decreased at higher altitudes. In economic terms, P. brassicae and P. rapae larvae are damaging the leaves of culture (Cruciferae) and wild plants, A. crataegi is damaging tree leaves (pear, wild plum and cherry)

    The assessments on resistance of genetically modified corn against some ınsect species

    Get PDF
    Kahramanmaraş ilinde son yıllarda birinci ve ikinci ürün olarak yoğun şekilde mısır bitkisi üretilmektedir. Zararlı böceklerden mısır kurdu (Ostrinia nubilalis Hübner) ve mısır koçan kurdu (Sesamia nonagrioides Lef.), yılda ortalama % 10–20 oranında ürün kaybına neden olmaktadır. Özellikle bu kayıp buğday yerine ekilmiş mısır tarlalarında daha yaygın gözlenmektedir. Bu zararlılarla karşı mücadelede çeşitli yöntemler kullanılmakta olup son yıllarda tarlalarda genetiği değiştirilmiş mısır tohumlarına geniş yer verilmektedir. Böyle ki mısır tohumları genomuna Bacillus thuringiensis bakterisinin genleri aktarılarak bitkinin böceklere karşı direncinin artması sağlanmıştır. Bu kapsamda B. thuringiensis bakterisinin toksini olan Cyt (cytolysins) ve Cry (kristal delta endotoksin) proteinleri üzerine çalışmalar yürütülmüş ve sonuç olarak Cyt proteinleri, Coleoptera ve Diptera, Cry proteinleri ise Lepidoptera takımına ait böcek türlerine karşı etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca toksisiteyi artırmak ve direnci düşürmek için genetiği değiştirilmiş çeşitli Bt- toksinler de geliştirilmiştir. Fakat Bt teknolojisinin vaatleri, Bt mısırının insan sağlığı ve çevreye olan kasıtsız etkileri hakkındaki endişeler bu çabaları gölgelemekte olup Cry proteininin toksisitesi, alerjinitesi ve antibiyotik direnç genlerinin insan sindirim sisteminin mikroflorasında lateral transferinin insan sağlığını tehdit ettiği düşünülmektedir. Örneğin Bt mısır hedef olmayan organizmalar için toksik olabilir, transgenik genler akraba mısır türlerine geçebilir ya da ayrıca diğer zararlı böcekler Bt proteinlerine direnç kazanabilirler. Dolayısıyla bu derleme, transgenik mısır ile ilgili yürütülen uygulamalı çalışmaların çevre ve insan sağlığı üzerine etkileri konusunda kuşkuların mevcut olduğunu ortaya koymaktadır.In recent years, corn crop is produced extensively as first and second product in Kahramanmaraş the pests formed European corn borer (Ostrinia nubilalis Hübner) and the stem corn borer (Sesamia nonagrioides Lef.), causes the loss of product per year, average 10-20 % rate. In particularly, this crop loss is observed from the fields which corn had been planted after wheat. Various methods are used in the fight against these pests, in recent years, genetically modified corn seeds are given place broadly. Bacillus thuringiensis’s gene is transferred to this seed‟s genomes to increase the plant resistance againts insect. The scientists who research B. thuringiensis action mechanism againts certain insect species, focused on classes of bacterial toxins of the Cyt (cytolysins) and Cry (crystal delta endotoxin). Cyt proteins are active against Coleoptera and Diptera, the Cry proteins are active against Lepidoptera species and the crystal protein-encoding genes of various Bt species transferred to plants (commercially known as the Bt-toxin) for making the plant resistant to insects. In addition, a variety of genetically modified Bt-toxins have been developed to increase toxicity and reduce resistance. But the promise of this Bt technology has been overshadowed by concerns about unintended effects of Bt corn on human health and the environment, Cry protein toxicity, allergenicity, and lateral transfer of antibiotic-resistance marker genes in the microflora of the human digestive system is thought to be a threat to human health. For example, Bt corn can be toxic for non-target organisms, transgenic genes can pass to relative corn species or other pests also can acquire resistance to Bt proteins. Therefore, this review is revealed that there are doubts about applied studies handled on transgenic corn on the subject of environment and human health effects
    corecore