66 research outputs found
Climate trend analysis of the level changes in Iznik Lake in Turkey
The purpose of this study was to carry out the statistical analysis on the changes in watershed climate and the level of Iznik
Lake, which is one of the major lakes in Turkey, and determine the trends. Correlation and regression analysis were carried out
in order to manifest the association between climate elements and changes in the lake elevation and a positive significant
association between them was determined. Quadratic and Linear Trend models were used to determine the trend inclinations.
According to the results obtained from the analysis, the watershed area shall have an increased vaporization of approximately
10 cm (100mm) until the year 2025, whereas according to the values foreseen by the United Nations for the earth in a century’s
time which are approximated as an increase of 1,4-5,8 °C, the increase has been concluded as 0,5 -5 °C. According to the
Quadratic Trend model, the increase would be (140 mm), whereas according to the Linear Trend model there would be a
decrease of 20 mm. As a result, it was estimated that according to both trend analysis carried out in order to determine the level
changes of Iznik lake, the lake level shall decrease approximately 30 cm until the year 2025
The effect of climatic factors of Karamık and Acıgöl lakes on the distribution of the species of water mites acari hydrochnida
The purpose of this study was to assess water mites (Acari, Hydrochnida), which are biological indicator organisms of water fauna, in Acıgöl (Denizli province) which is a salt water lake situated in a prevalently semi-arid climate and Karamık Lake, which is a freshwater lake located in a subhumid climate. Specifically the lake waters being either salty or fresh are among the main dominant factors determining the number of water mite species. While the number of species in the salty waters with playa characteristics of Acıgöl were limited, it was observed that although the freshwater Karamık Lake had started to dry up because of global warming, the number of species was more plentiful. Both lakes were particularly studied from the perspective of climate characteristics and it was determined that both had entered the exsiccation process related to global climate change. While the climatic drought tendency has an effect on the low water level, it also reduces the habitats of the water mites. The study also includes the dissemination areas of watermites determined in the Republic of Turkey
Global climate change forecast for Denizli by using the box-jenkins technique
Bu çalışmada, Denizli'ye ait durağan olmayan zamansal iklim serilerinden sıcaklık, buharlaşma ve yağış serileri Box-Jenkins tekniğine göre analiz edilmiştir. Denizli'ye yönelik yapılan analizler 2015 yılına kadar olup, sıcaklık, yağış ve buharlaşmadaki değişim eğilimleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Sıcaklıkta 0,3 0C'lik artışın olacağı ve beraberinde de buharlaşma miktarında normal eğilimde 130, maksimum artış oranında ise 220 mm'lik artış öngörülmektedir. Buna karşılık yağış miktarında ise çok önemli değişme olmamakla birlikte 5 mm'lik azalma tahmin edilmektedir. Elde edilen bu sonuçların Akdeniz iklim sahası için öngörülen değerlerle örtüştüğü, (0.20C/10 yıl) yağıştaki azalmada subtropikal alanların yüksek enlemlerindeki azalmayı desteklediği öngörülmektedir. Analizlere göre gelecek yıllarda Denizli'de daha kurak iklim şartları hüküm sürecek ve küresel ısınmadan etkilenecektir.In this study, the non-stationary temporal climate series consisting of temperature, vaporization and
precipitation series for Denizli were analyzed in accordance with the Box-Jenkins technique. The analysis,
which was carried out for Denizli until 2015, determined a positive relationship between temperature,
precipitation and vaporization change trends. An increase of 0,3
0C in temperature accompanied by a normal
trend of 130 for the vaporization amount and a maximum increase ratio of 220 mm have been predicted. On the
other hand, while the change in precipitation amount is insignificant, a decrease of 5 mm is foreseen. The
obtained results correspond to the values foreseen for the Mediterranean climate area and support the decrease
foreseen in the precipitation in high latitude subtropical areas ( 0.2
0C / 10 years). According to the analysis
results, the Denizli area will feel the impact of global warming and have a more arid climate in the future
An important area of building greenhouse in Turkey: Yalova province
İnceleme alanı Armutlu Yarımadasının kuzey kesiminde yer alan Yalova ilidir. Bu çalışmada
Yalova ilinde yaygın olan örtü altı yetiştiriciliği (seracılık) faaliyetleri ile fiziki coğrafya unsurları
arasındaki ilişkilere değinilmiştir. Çalışmanın amacı, il ekonomisindeki gelirlerin yaklaşık 1/3’ü
oluşturduğu çeşitli kurumların verilerinde ifade edilen seracılık faaliyetlerinin neden Yalova
ilinde bu kadar geliştiği sorusunun cevabını ortaya koymaktır. Sera ürünlerinin yaklaşık %50’si
yurt dışına ihraç edilmektedir. İl ekonomisine ve dolayısıyla ülke ekonomisine milyonlarca dolar
döviz akışı sağlanmış olmaktadır. İlin 2001’de 3.463 ) ve 2005 yılında 8.300 ) olan kişi başına düşen milli geliri Türkiye ortalamasının bir hayli üzerindedir. Bu
durumda diğer sektörlerle birlikte seracılık faaliyetlerinin önemli bir katkısı vardır. Yörede
seracılık faaliyetleri için fiziki şartlar uygun olup, beşeri faktörlerde seracılığı destekler
niteliktedir. Ancak, görülen don olayları, azda olsa bazı yıllar etkili olan kar yağışları, ürünlere
zarar veren çeşitli hastalıklar, kaliteli tohum ihtiyacının yurt dışından sağlanması yörede seracılık
faaliyetlerinin en önemli sorunlarıdır. Yörede süs bitkisi ve taze sebze seracılığı yapılmaktadır.
Süs bitkisi seracılığı uluslar arası boyutlara ulaşmıştır.The study area known as Yalova Province is located in the North of Armutlu Peninsula.
In this study, the relations between greenhouse activities which are widely applied in Yalova
Province and physical geographical factors, have been analysed. The aim of this study is to
understand the reason of developments at greenhouse activities in the Yalova area. These
activities constitute percentages of 33 income in Turkish economy. At the same time, 33
percentages of the population in the county have been employed in greenhouse activities. The
percentage of 50 in the production has still been exporting. Thus, that condition supports a foreign
currency flow for the economy. The national income per person of the county which is 3463 in 2001 and 2005 respectively. These figures reflect higher level than Turkey’s average
5062$. This condition indicates the importance of greenhouse activities with the other sectors.
Convenient physical and human factors support greenhouse activities. On the other hand, there
are some problems such as snowing, frost and various illnesses in production. And also the need
of quality seed has been supported from abroad. This also causes some problems in these activities. Finery and green plants greenhouses are common in the area. Finery plant greenhouses
have reached to the international level
Determination of seasonal changes in precipitation in Trabzon and Rize by marginal and matrix methods and trend analysis
Bu çalışma ile Türkiye'nin kuzeydoğu kıyı kesiminde yer alan Trabzon ve Rize'ye ait mevsimsel yağış dağılımları ve mevsimlere göre yağıştaki değişim eğilimleri incelenmiştir. Mevsimsel yağış değişim eğilimleri ile yıllık yağış değişim eğilimleri de karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışmada mevsimsel değişim ve yağış dağılışını Matriks ve Marjinal analiz yöntemleri, gelecekteki olası değişim eğilimleri ise ARIMA modeli kullanılarak belirlenmiştir.
Marginal plot analizine göre her bir mevsimin yağıştaki ağırlık merkezi hesaplanmış, Trabzon'da toplamdaki çakışma değeri 850 mm, Rize'de ise 2200 mm olarak hesaplanmıştır. Matriks analizlerine göre Trabzon'da yıllık toplam yağış 830 mm hesaplanmıştır. Bu değer uzun yıllık toplam yağıştan ortalama ile 1 mm bir sapma göstermiş, analizlerin doğruluk oranı % 99 olarak hesaplanmıştır. Rize'de ise yıllık toplam yağış 2235 mm hesaplanmış, doğruluk oranı % 98 olarak ortaya çıkmıştır.
Trabzon ve Rize'de mevsimlere göre yağışın değişim eğilimlerinde, Trabzon'da bütün mevsimlerde yağışlarda gelecekte artış olacağı, Rize'de ise kış mevsiminin kararlı gidişi dışında diğer mevsimlerde artış eğilimi görüleceği öngörüsüne ulaşılmıştır.The purpose of this study was to examine the seasonal precipitation
distributions and seasonal trend changes of Trabzon and Rize which are located
on the northeast coast of Turkey. The seasonal precipitation trends and annual
change trends have been studied by comparison. In the study, the seasonal
changes and precipitation distributions have been determined with Matrix and
Marginal analysis methods whereas possible future change trends were
determined by using the ARIMA model.
The center of gravity for each season’s precipitation has been calculated
according to the Marginal plot analysis; the convergence value for the total for
Trabzon was calculated as 850 mm while the value for Rize was 2200 mm.According to the matrix, the total annual precipitation was calculated as 830 mm.
This value revealed a 1 mm variation on average from the long year total
precipitation average; the accuracy rate of the analsis was calculated as 99%. The
annual total precipitation of Rize was calculated as 2235 mm and the accuracy
rate was determined as 98%.
It has been predicted that the seasonal precipitation change trends in
Trabzon and Rize will result in an increase of precipitation for all seasons in
Trabzon; with the exception of the standing course of precipitation during
winter, an increasing trend will also be observed in Rize
Temporal change analysis of land use in the Acıgöl watershed through remote sensing (1975-2005)
Bu çalışmada, uzaktan algılama tekniklerine yönelik kontrollü sınıflandırma ile Acıgöl Havzası'nda arazi kullanımının zamansal değişimi analiz edilmiştir. Sınıflandırma 5 sınıf üzerinden yapılmış, orman, mera, tarım, su yüzeyi ve göl alanlarının değişimi irdelenmiştir. Orman alanları 1975'te 52599 hektar iken 1987'de 37212'ha.'a düşmüş, 2000'de 49377'ha'a 2002'de ise 51420'ha.'a yükselmiştir. Orman alanları 2005'te ise bir önceki döneme oranla yaklaşık 1000 hektarlık bir azalma ile 50392'ha.'a gerilemiştir. Mera alanları 1975'te 56821 hektar ile en geniş alanı kaplarken, 1987'de 21919'ha.'a, 2000'de 16704'ha.'a gerilemiştir. Mera alanlarında bu hızlı azalış, 2002 yılında kısmi bir artış göstererek 16867'ha.'a, 2005 yılında ise 29675'ha.'a yükselmiştir. Tarım arazileri 1975 yılında 14221 hektar iken, 12 yıllık dönemde hızlı bir şekilde artarak 1987 yılında 67407 hektara ulaşmıştır. Bu tarihten sonra tarım arazilerinde genel anlamda bir azalma olmuş, 2000 yılında 60942'ha., 2002'de 58131'ha., 2005'te ise 45663'ha.'a gerilemiştir. Su yüzeylerinde ve göl alanında genelde azalma meydana gelmiştir. Su yüzeyleri 1975'te 20179 hektar iken 1987'de 17282'ha.'a 2000'de 16797'ha.'a gerilemiştir. Göl alanı ise 1975'te 5104 hektar iken 1987'de 5002'ha.'a, 2000'de ise 3101 hektara gerilemiştir. Bu tarihten sonra gerek su yüzeylerinde gerekse göl alanında küçük artışlar olmuştur. Su yüzeyleri 2002'de 17402'ha.'a, 2005'te ise 18090'ha.'a genişlemiştir. Göl alanı 2002'de 3125'ha.'a, 2005'te 3179'ha.'a yükselmiştir.The purpose of this study was to analyze the temporal changes in the land use of Acıgöl Watershed by
controlled classification through the utilization of remote sensing techniques. The classification was carried out
for five classes; namely changes in forest areas, pastureland, agriculture, water level and lake areas were
examined. While forest areas totaling 52599 hectares in 1975 decreased to 37212 ha, forest areas increased to
49377 ha in 2000 and 51420 ha in 2002. The proportion of forest areas decreased with approximately 1000
hectares compared to the previous period in 2005 and decreased to 50392 ha. While pastureland occupied large
areas totaling 56821 ha in 1975, the numbers fell to 21919 ha and 16704 ha in 1987 and 2000 respectively. This
rapid decrease in pastureland was halted in 2002 with a partial increase of 16867 ha which increased to 29675 ha
in 2005. Agricultural land totaled 14221 ha in 1975 after which a rapid 12 year increase brought this figure to
67407 hectares in 1987. After this date a general decline in agricultural lands continued to decrease agricultural
land to 60942 ha, 58131 ha and 45663 ha in the years 2000, 2002 and 2005 respectively. There has been a general
decrease in water surface and lake areas. While water surfaces totaled 20179 ha in 1975, this figure receded to
17828 ha in 1987 and 16797 ha in 2000. The lake areas which totaled 5104 ha in 1975 had receded to 5002 ha in
1987 and 3101 ha in the year 2000. After this date, small increases in both water surface and lake areas have
incurred. Water surfaces have expanded from 17402 ha in 2002 to 18090 ha in 2005. Lake areas have increased
from 3125 ha in 2002 to 3179 ha in 2005
Morphometric geomorphology of acigol watershed by the methods of digital topographic analysis
Bu çalısmada, jeomorfoloji çalısmalarında yeni kullanılmaya baslanan sayısal
yükseklik analizi ve terrain analiz tekniklerinden yararlanılmıstır. Çalısmaya,
Türkiye’nin güneybatısında Göller Bölgesi’nin güneybatı ucunda yer alan ve Acıgöl ile
karakterize, Acıgöl Havzası’nın morfometrik özellikleri konu edinilmistir. Yapılan
çalısmalar sonucunda ilk asamada Acıgöl Havzası’nın yapısal özellikleri ve olusum
mekanizması açıklanmıs, sonraki asamalarda morfometrik özellikleri belirlenmis,
morfolojik sekilleri ve morfometrileri irdelenmistir. Yapılan analizlere göre havzada
yüksekligin özellikle Yandag ve Maymundagı’nda arttıgı ve her iki dagda ortalama
yükseltinin 1500 metreden fazla oldugu görülmüstür. Havzada 1500 m’den yüksek
kesimler yaklasık olarak % 10 oranında alan kaplamaktadır. Havzada plato alanları ise
havza tabanından sonra gelmekte olup, yaklasık olarak %35 oranında alan
kaplamaktadır. Plato alanlarının yükseklik kademeleri 1000 ile 1500 metreler
arasındadır. Havzanın büyük bir bölümünde (% 55) yükselti 800 ile 1000 metre
arasında degismekte olup depresyon tabanına karsılık gelmektedir. Yandag ve
Maymundagı’nın zirve ve yamaç kesimlerinde egim degerleri % 45’ in üzerinde olup,
oran olarak havzanın % 20’sini kaplamaktadır. Egim degerlerinin % 36-45 oldugu
kesimler ise daglık alanların etek kısımlarına karsılık gelmekte, çok genis bir alan
kaplamamaktadır. Egim degerlerinin %10 ile % 30 arasında degistigi alanlar plato
alanlarına karsılık gelmekte, toplam alanın % 25’ni olusturmaktadır. Egim degerlerinin
az oldugu sahalar ise depresyon tabanına karsılık gelen alanlardır (% 5). Havzaya ait
bakı analizlerine göre ise, topografyanın çok parçalanmıs olması, egim ve yükseklik
degerlerinin birden bire artması gibi faktörlere baglı olarak, bakı yönünün çok kısa
mesafelerde degistigi görülmüstür. Ayrıca havzadaki morfolojik sekiller ana morfolojik
üniteler ve olusum süreçlerine göre sınıflandırılarak açıklanmıstır.Digital elevation analysis and terrain analysis techniques, which have only
recently started to be used in geomorphological works were utilized in this study. The subject of this study was the characterization of Acıgöl, particularly the morphometric
characteristics of Acıgöl Watershed, which is a lake located at the southwestern tip of
the Lakes Region in the southwest of Turkey. As a result of the study, the first phase
revealed the structural characteristics of Acıgöl Watershed and its formation
mechanisms, the following phases defined the morphometric characteristics,
morphological shapes and morphometrics. According to the analysis results the
watershed height, especially at Yandağ and Maymundağ had increased and in both
mountains the average elevation was over 1500 meters. Watershed areas over 1500 m
elevation cover approximately 10 % of the areas. The plateau areas follow the
watershed floor and cover approximately 35% of the area. The height levels of the
plateau areas are between 1000 and 1500 meters. In a significant part of the watershed
(55%) the elevation varies between 800 and 1000 meters and correspond to the
depression floor. The gradient values at the summit and slope sections of Yandağ and
Maymundağı are in excess of 45% and cover 20% of the watershed area. Segments with
36-45% gradients correspond to the foot segments of the mountainous areas which do
not cover very large areas. Areas with gradient values varying between 10% and 30%
correspond to the plateau areas covering 25% of the total area. Areas with low gradient
correspond to the depression floor areas (5%). According to watershed exposure
analysis, it was observed that the exposure direction varied at very short intervals due
to factors such as the fragmentation of the topography and abrupt increases in gradient
and elevation values. In addition, the morphological forms were classified according to
main morphological units and formation processes and interpreted
The relations between climatic parameters and salt production in Acigöl
Bu çalışmada, Türkiye'nin Tuz Gölü'nden sonra en büyük tuz üretim sahalarından biri olan playa karakterli Acıgöl'de iklim parametreleri ile tuz üretimi arasındaki ilişkileri ortaya koymak amaçlanmıştır. Acıgöl'de, klimatik parametreler ile tuz üretimi arasında sıkı ilişkilerin olduğu ve tuz üretimi açısından büyük önem taşıdığı görülmüştür. İlk bakışta verimsiz çorak bir arazi görünümünde olan Acıgöl, tuz üretiminin yanı sıra, çevresindeki mera alanlarının varlığına bağlı olarak hayvancılık açısından önemli bir prodüktif alandır. Havzadaki tuz üretimi gelişen teknoloji ve iklimdeki kuraklaşma ile birlikte düzenli olarak artmıştır. Havzada üç tuz üretim tesisi bulunmakta olup, tuz üretimi 2008 yılında 300,000 tonu aşmış durumdadır. Özellikle sodyum sülfat üretiminde havza dünyada 6. sırada yer almaktadır. Acıgöl'de tuz, sodyum sülfat ve diğer türev üretimlerin 2008 yılındaki toplam cirosu 100 milyon TL'yi bulmuştur. Havzada yaşayan nüfusun önemli geçim kaynağını oluşturan tuz üretimi, gerek yöre ekonomisine gerekse ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır.The aim of this study is to state the relations between climatic
parameters and salt production in Acigöl, which is one of the biggest salt
production areas of Turkey, after The Lake Tuz. It is seen that the relations
between climatic parameters and salt production exist and these relations are
very important in Acigol. Acigöl, which seems to us an unproductive barren
land at first glance, is an important productive area, as well as salt
production. Because of developed technology and arid climatic conditions,
salt production increased steadily in the basin. Three salt production plants
exist in the basin and salt production reached to 300,000 ton/per year . The
basin takes place in the sixth sequence in terms of sodium-sulphate
production in the world. Total endorsement of salt, sodium-sulphate and the
others in Acigol in 2008 reached to 100 million TL. Salt production, which
is important for the people in the basin in economic sense, provides
important contributions for country’ economy as well as local economy
Anesthesia management for ALS and WPW
WOS: 000435650500021Epidural anesthesia can provide anesthesia and analgesia for unilateral or bilateral lower extremity surgery and is associated with a low complication rate. We present our epidural anaesthetic management of a patient with both Amyotrophic lateral sclerosis (ALS) and Wolff-Parkinson-White (WPW) syndrome after intertrochanteric femur fracture surgery. It should be kept in mind that the choice of correct anaesthetic method in such patients with complicated neurological, pulmonary, and cardiac symptoms will significantly reduce postoperative mortality and morbidity
- …