6 research outputs found

    Farklı alaşım içeren kök kanal aletlerinin eğri kök kanallarının preparasyonun etkisinin in vitro olarak incelenmesi

    Get PDF
    Çalışmamızda, Ni-Ti, Ti-Al, E.P.Ç esnek paslanmaz çelik ve P.Ç paslanmaz çelik alaşımlarını içeren K-Tipi kök kanal aletlerinin eğri kanallı çekilmiş alt büyük azı dişlerinde ve suni kanallarda oluşturdukları preparasyonların karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırmamızda 80 adet çekilmiş alt büyük azı dişi ve 80 adet suni kanal kullanılmıştır.Suni kanallarda eğim açısı 42 derece,dişlerde ise 21-49 derece olarak seçilmiştir. Daha sonra dişler ve suni kanallar 20’şer örnek içeren 4 gruba ayrılmıştır. Kök kanalları step-back teknği kullanılarak 40 nolu K tipi eğeye kadar prepare edilmiştir.Preparasyon öncesi ve sonrası suni kanalların resmi çekilmiştir.Çekilmiş dişlerde ise preparasyon öncesi ve sonrası alınan radyografilerin fotoğrafları ele edilmiştir. Dişlerin ve suni kanalların preparasyon öncesi ve sonrası görüntüleri asetat kağıdı üzerine çizilip görüntüler birbirleri ile çakıştırılmıştır. Kullanılan eğelerin kanal içerisinde komplikasyon oluşturma yüzdesi incelenmiş olup eğimin iç ve dış tarafında yapılan genişletmenin miktarı koronal, orta ve apikal bölgelerde hesaplanıp, preparasyon yönleri değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre preparasyona bağlı komplikasyonlar en fazla P.Ç eğelerde, en az Ni-Ti eğelerde gözlenirken,Ti-Al ve E.P.Ç.eğelerde sonuçların değişkenlik gösterdiği tespit edilmiştir.Kanallardan kaldırılan madde miktarı incelendiğinde E.P.Ç ve P.Ç eğeler Ni-Ti, Ti-Al eğelere kıyasla belirgin biçimde daha fazla miktarda madde kaldırmıştır. P.Ç eğelerin kanal kurvatüründe şiddetli sapmaya sebep olduğu gözlenirken E.P.Ç kanal eğelerinde orta derecede bir sapma gözlenmiştir. Ni-Ti grubu eğeler kanal formunu takip eden bir preparasyon oluştururken.Ti-Al grubu yetersiz bir preparasyon oluşturmuştu

    İKİNCİ TRAVMA İLE KOMPLİKE KRON –KÖK KIRIĞI OLUŞMUŞ ÜST SANTRAL KESİCİ DİŞİN TEDAVİSİ

    Get PDF
    Dento alveolar travmalar genellikle genç hastalarda özellikle spor yaralanmaları sırasında meydana gelir. Travmadan en çok etkilenen dişler maksiller kesici dişlerdir. Travmatik yaralanmaların ön grup dişlerde görülme oranı % 37 , kron kök yaralanmalarının oranı ise %5 dir. Kron kök yaralanmaları kompleks yaralanmalardır, teşhis ve tedavileri güçtür. Bu vaka raporunda ikinci defa oluşan travma sonucu komplike kron-kök kırığı meydana gelen maksiller santral kesici dişte yapılan koruyucu restorasyon ve 1 yıllık takibi sunulmaktadır. Bir yıllık takip sonucunda dişte klinik ve radyografik olarak herhangi bir patolojiye rastlanmamıştı

    Üç farklı apeks bulucunun NAOCI varlığında kanal çalışma boyu belirleme etkinliklerinin in vitro karşılaştırılması

    No full text
    Bu in vitro çalışmanın amacı, üç farklı gelişmiş elektronik apeks bulucunun kanal çalışma boyunu tesbitinde ki başarısını belirlemek ve birbirleriyle karşılaştırmaktır.Çalışmamızda kök oluşumunu tamamlamış rezorpsiyon bulunmayan, çürüksüz 36 adet üst santral diş kullanılmıştır. Belirli bir referans olması için dişler mine sement sınırından kesilmiştir. Kök kanallarının 1/3 lük kısmında Gates glidden frezler kullanılarak eğelere rahat bir giriş sağlanmıştır. Her dişin uzunluğu #15 nolu K-file kullanılarak X8 büyütmeli stereomikroskop altında eğenin ucu apikal foramenden görülünceye kadar ilerletilerek ölçülmüştür. Ölçümler üç kere tekrarlanmış ve ortalamalar her diş için gerçek uzunluk olarak kaydedilmiştir. Sonra dişler aljinat modele gömülmüş ve elektronik apeks bulucular ile ölçümler yapılmıştır. Bu ölçümler de 3 kez tekrarlanarak ortalaması alınmıştır. Ortalamalar Root ZX Mini uzunluğu RU , Propex Pixi uzunluğu PU , Ipex II uzunluğu I2U olarak kaydedilmiştir. Her elektronik apeks bulucularla ölçülen değerler birbirleriyle ve gerçek uzunluklar ile karşılaştırılmıştır. İstatistiksel analizler Sample Paired t testi kullanılarak yapılmıştır. Parametreler arasındaki anlamlılık düzeyi

    FARKLI YÖNTEMLERLE AÇILAN RETROGRAD KAVİTELERDE RETROGRAD DOLGU MADDELERİNİN BAKTERİYEL SIZINTILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

    Get PDF
    Çalışmamızda, 140 adet tek köklü insan dişleri kullanıldı. Dişlerin kök boyu standardizasyonunu sağlamak için apeksten 15 mm uzaklıkta olacak şekilde kesildi. Yüz kırk adet dişin 120 tanesi her bir grupta 40 diş içerecek şekilde rastgele 3 gruba ayrıldı. Geriye kalan 20 dişten ise pozitif n=10 ve negatif n=10 kontrol grubu oluşturuldu. Kök kanalları ProTaper ile prepare edildikten sonra kanallar lateral kondenzasyon yöntemi ile dolduruldu. Tüm grupların apikal rezeksiyonları konvansiyonel elmas fissür frez ile yapıldı. Retrograd kavite preparasyonu, ilk grupta frez, ikinci grupta ultrasonik uç, üçüncü grupta ise Er:YAG lazer ile yapıldı. Bu ana gruplar, retrograd dolguları yapılmak üzere içlerinde iki subgruba ayrıldı. Gruplar MTA ve DiaRoot BioAggregate ile dolduruldu. Hazırlanan örnekler etilen oksit gazı ile steril edildi. Bakteriyel sızıntı deneyi için test düzeneği hazırlandı. E. faecalis ve S. aureus inokulumu, steril Eppendorf tüplerin içine enjekte edildi. Tüpler etüvde 35 ± 2 ºC’ de, 90 gün boyunca inkübasyona bırakıldı. İnkübasyon süresince Eppendorf tüpü içindeki E. faecalis ve S. aureus inokulumu 5 günde bir yenilendi. Cam tüp içerisindeki BHI buyyon’un bulanıklaşması E. faecalis’in ve S. aureus sızıntısı ve üremesi olarak değerlendirildi. Çalışma grupları arasında sızıntı hızlarında ve ortalama sızıntı zamanlarında anlamlı farklılık olup olmadığı Log-Rank testi kullanılarak Kaplan Meier sağkalım analizi ile değerlendirildi.

    Periodonsiyumun sekonder hastalandığı primer endodontik lezyonlu dişlerde tedavi: vaka raporu

    No full text
    Primer endodontik lezyonlu dişler sekonderolarak apikal foramen, furkasyon, lateral ve aksesuar kanallar vasıtasıyla periodontal lezyonlarasebep olabilir.Karmaşık periodontal rejeneratif cerrahiişlemlere gerek duyulmaksızın sadece cerrahiolmayan periodontal tedavi ve endodontik tedavi ilebu tip dişlerin tedavi edilebileceğini bir vaka raporuile sunmak amacımızı oluşturmuştur.38 yaşında bayan hasta kliniğimize santraldişinde renklenme sorunu ile başvurdu. Radyografik muayene sonucu ilgili dişte apikal ve laterallezyon tespit edildi. 4 mm cep derinliği kaydedildi.Santral ve lateral kesici dişlere endodontik tedaviuygulandı. Tek seans küretaj ve kök düzlemesiyapıldı. Tedavi sonrasında cep derinliği 2mmolarak ölçüldü. Radyografik inceleme sonucunda12.ayda lezyonun büyük ölçüde kaybolduğugörüldü.Vaka tedavisi sonucu primer olarak endodontik lezyonlu periodontal sorunlu dişler endodontiktedavi ve cerrahi olmayan periodontal tedavi ilebaşarılı bir şekilde tedavi edilebilir inancındayız.Tedavi yöntemini seçerken sorunun kaynağını saptamak ise oldukça önemlidi
    corecore