101 research outputs found
Akut koroner sendrom ve perkutan girişim nedeni ile klopidogrel kullanan hastalarda ortalama trombosit hacminin Klopidogrel'e yanıt için ön gördürücü değeri
Tek damara stent implante edilen stabil anjina pektorisli hastalarda periferik kan monosit kemoatraktan protein-1 (mcp-1) seviyeleri ile klinik ve anjiyografik restenoz arasındaki ilişki
NON VİTAMİN-K ANTAGONİSTİ ORAL ANTİKOAGÜLAN KULLANAN HASTALARDA KANAMA PROFİLLLERİ, LABORATUVAR VE İLAÇ UYUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
Mitral darlıklı hastalarda transözefageal ekokardiografide PISA (Proximal Isovelocity Surface Area) metoduyla mitral kapak alanı ölçümünün değeri
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.35 görünmemekle birlikte, diğer ekokardiografik tam yaklaşımlarının değerinin kısıtlı olduğu bazı hallerde (TTE görüntülerinin yetersiz oluşu, ciddi aort yetmezliği varlığı, vb.) kullanım alam bulabilir. ÖZET Transtorasik ekokardiografîde PISA yöntemi kullanılarak mitral kapak alam hesaplanması, son yıllarda üzerinde çok çalışılan ve değeri ortaya konmuş bir tanı yöntemidir. Diğer ekokardiografik tam yaklaşımlarının kısıtlı kaldığı bazı durumlarda, PISA yöntemiyle doğru ve güvenilir sonuçlar alınabilmektedir. Transözafageal ekokardiografîde PISA yöntemi kullanılarak mitral kapak alanının hesaplandığı çalışma bulunmadığından, bu yöntemin TEE'de kullanılabilirliği bilinmemektedir. Bu çalışmada amaç, TEE uygulanan mitral darlıklı olgularda PISA yönteminin, mitral kapak alanını saptamadaki doğruluğu ve güvenilirliğini araştırmak, ayrıca kalp ritminin PISA yöntemi ile saptanan MVA'ya olan etkisini incelemektir. En doğru kapak alam değerlerini verdiği kabul edilen planimetrik mitral kapak alam ölçümü, referans yöntem olarak kullanılmıştır. Çalışmaya 47 hasta (42 kadın, 5 erkek, ortalama yaş:42.7±8.9 ) alındı. Hastaların 24'ünde ritm atriyal fibrilasyon (ort yas:48±8, ort. kalp hızı:92±14), 23'ünde sinüs ritmi (ort.yaş:37±6, ort.kalp hızı:91±12) idi. PISA yöntemiyle MVA, continuity equation prensibiyle, MVA=2rcra.(Vl/V2).(a /180) şeklinde hesaplandır: İsovelositeye ait yarım kürenin yarıçapı, Vl:Mitral orifisten r kadar uzaklıktaki velosite, V2:Mitral orifis seviyesindeki velosite, a:Mitral yaprakçıklar arası açi]. Planimetrik MVA, TTE de parasternal kısa eksenden hesaplandı. Planimetrik mitral kapak açıklığı yeterli saptanamayan olgular çalışmaya alınmadı. Ayrıca, basınç yanlanma zamanı (PHT) metoduyla da kapak alam ölçümü yapıldı. Sonuçlar, regresyon analizi ile karşılaştırıldı. Atriyal fibrilasyon ve sinüs ritmindeki hastalar yaş (p=0.08) ve kalp hızı yönünden benzerdi. Tüm hastalar değerlendirildiğinde, planimetri ile elde edilen kapak alanlarının ortalaması 1.57±0.46 cm2 idi. TEE'de, PISA yöntemiyle hesaplanan mitral kapak alam 1.41±0.5 cm2, PHT yöntemiyle bulunan ise 1.52±0.46 cm2 idi. TTE'de ise PISA ile saptanan kapak alam 1.18±0.38 cm2 iken PHT yöntemiyle kapak alam 1.49±0.41 cm2 bulundu. Planimetrik mitral kapak alam ve TEE'de PISA ile elde edilen MVA arasında çok iyi korelasyon saptandı (r =0.907, SEE=0.21 cm2, pO.00001). Planimetrik MVA ile36 TTE'de PISA ile elde edilen MVA karşılaştırıldığında; aralarındaki korelasyon iyi idi (r =0.861, SEE =0.196cm2, pO.0001). Ancak, TTE'de PISA ile elde edilen değerler, planimetrik MVA'ya göre belirgin olarak daha düşüktü. Bu, büyük oranda, TTE'de PISA hesaplanırken aliasing velocity 'de azaltmaya gidilmemesine bağlandı. Planimetrik MVA, TEE' de PHT ile hesaplanan MVA ile karşılaştırıldığında oldukça iyi korelasyon gözlendi (r =0.874, SEE =0.22 cm2, p0.00001). Ortalamada, planimetriye en yakın sonuçlar, TEE' de PHT yöntemi ile alındı. Planimetrik MVA ile TTE'de PHT yöntemiyle saptanan MVA alanı karşılaştırıldı. Aralarındaki korelasyon oldukça iyi idi (r =0.866, SEE =0.20 cm2, p0.00001). Sinüs ritmi ve atriyal fibrilasyondaki hastalarda, planimetrik MVA, sırasıyla 1.56±050 ve 1.59±0.43 cm2 idi. TTE'de PISA ile saptanan MVA ise, sinüs ritmindeki hastalarda 1.38±0.54 ve atriyal fibrilasyonlu hastalarda 1.45±0.45 cm2 idi. Planimetrik MVA ile TEE'de PISA ile saptanan MVA arasında, sinüs ritmi ve atriyal fibrilasyonlu hastalarda iyi derecede korelasyon saptandı (sırasıyla, r=0.954, SEE=0.16cm2, p0.00001 ve r= 0.847, SEE= 0.25cm2, p0.00001). Sonuç olarak; PISA yöntemiyle TEE'de doğru olarak MVA tayin edilebileceği ve sinüs ritminde olduju gibi irregüler ritmde de PISA'nın, güvenilir olarak kullanılabileceği kanısına varıld
Dekompanse kalp yetersizliği ile başvuran hastalarda tedavi ile sağlanan beyin natriüretik peptid düzey değişimleri ile ekokardiyografi parametrelerinin ilişkisinin değerlendirilmesi
Kollateral damarları olan tek damar kronik total oklüde hastalarda VEGF düzeyi ile miyokard iskemisi arasındaki ilişki
Tke damara stent implante edilen stabil anjina pektorisli hastalarda periferik kan monosit kemoatraktan protein-1 (MCP-1) seviyeleri ile klinik ve anjiyografik restenoz arasındaki ilişki
- …