22 research outputs found

    Doğum sonrası anne-yenidoğan etkileşimini etkileyen bazı etmenlerin incelenmesi

    No full text
    Araştırma, doğum sonrası dönemde anne-yenidoğan etkileşimini etkileyen bazı etmenlerin incelemesi amacı ile tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırma, 15 Haziran 2002-15 Eylül 2002 tarihleri arasında, İzmir ili, T.C Sağlık Bakanlığı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesiʼnde yürütülmüştür. Araştırma kapsamına 364 anne ve yenidoğan bebekleri alınmıştır. Araştırmanın verileri anne ve yenidoğanların tanıtıcı özelliklerine, etkileşimlerine yönelik bilgileri içeren anket formu ve anne-yenidoğan etkileşimini ölçmek amacıyla Anne-Bebek Etkileşimi Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verileri, araştırmacı tarafından görüşme ve gözlem teknikleri kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada kullanılan araçların iç tutarlılık katsayıları; Anne-Bebek Etkileşimi Değerlendirme Ölçeği (Parent İnfant İnteraction Assesment Scale), ilk temas için; iç tutarlıklık Cronbach alfa değeri .67, 2. gün ölçeği için; iç tutarlılık Cronbach alfa değeri .74 olarak saptanmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde; yüzdelik, iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi, iki eş arasındaki farkın önemlilik testi, tek yönlü ve çift yönlü varyans analizi, ileri analiz bonferroni testi ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Toplanan verilerin değerlendirilmesiyle şu sonuçlar elde edilmiştir: Araştırma kapsamına alınan Anne-Bebek Etkileşimi Değerlendirme Ölçeği toplam puan dağılımı incelendiğinde, ilk temas anne-bebek etkileşim toplam puan ortalaması 5.670 ± 2.248, ikinci gün anne-bebek etkileşim toplam puan ortalaması 5.464 ± 2.335 olarak bulunmuştur. Annelerin etkileşim toplam puan ortalamalarının her iki gün (ilk temas ve 2. gün) için de 5- 7 puanlar arasında yoğunlaştığı ve Anne-Bebek Etkileşimi Değerlendirme Ölçeğine göre özel hemşire desteği gereksinimleri olduğu saptanmıştır. Annelerin ilk temas toplam puan ortalamalarını; düşük yapma, son gebeliği isteme, ailebebek arasındaki bağı güçlendiren yöntemler olarak dokunma ve kucağa alma yöntemlerini önemli bulma durumu etkilerken, son gebelikte problem yaşama, gebelik ve doğumla ilgili bilgi alma, yenidoğan bebeğe ilk dokunma süresi, bebeklerini büyütmede endişe durumunun etkilemediği saptanmıştır. Annelerin 2. gün toplam puan ortalamalarını; son gebeliğinde problem yaşama, gebelik ve doğumla ilgili bilgi alma, yenidoğan bebeğe ilk dokunma süresi, yenidoğanın büyütülmesinde endişe durumu etkilerken, düşük yapma ve son gebeliğin istenmesi durumunun etkilemediği bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre; annelerin anne-bebek etkileşim toplam puanlarının orta düzeyde olduğu, anne-yenidoğan etkileşimi konusunda özel hemşire desteğine gereksinim duydukları, ilk temas puanları arttıkça 2. gün puanlarının da arttığı, annelerin anne-bebek etkileşim toplam puan ortalamalarını; eğitim düzeyi, aile geliri, gebelik sayıları, canlı doğum sayıları, eş desteği, yenidoğan bakımında yardım alma, doğum olayını tanımlama, aileyenidoğan arasındaki bağla ilgili bilgilenme, aile-yenidoğan bağlarını güçlendiren yöntemleri önemli bulma durumunun etkilediği saptanmıştır. Anne-yenidoğan etkileşiminin istendik düzeyde olmadığı ülkemizde, ebe/hemşirelerin anne-yenidoğan etkileşimini bir an önce başlatmanın, kolaylaştırmanın önemli olduğu ve bu amaçla erken emzirme, göz göze iletişim, ten tene temas ve doğum öncesinde erken etkileşimin yararları konusunda annelerin bilgilendirilmeleri gerektiği önerilmiştir

    Gebeliğin son döneminde ayak ve ayak bileğinde görülen fizyolojik ödemin azaltılmasında ayak masajının etkisi

    No full text
    Araştırma, gebeliğin son döneminde, gebeliğe bağlı gelişen ayak ve ayak bileği ödeminin azaltılmasında, tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olan ayak masajının etkisini değerlendirmek amacıyla deneysel çalışma olarak planlanmıştır. Araştırma, 01 Haziran-30 Aralık 2006 ve 01 Mart-31 Ağustos 2007 tarihleri arasında Manisa İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 1 Nolu Merkez Sağlık Ocağında yürütülmüştür. Araştırma kapsamına kriterlere uygun ve çalışmaya katılmaya gönüllü 40 masaj ve 40 kontrol grubu gebe alınmıştır. Veriler gerekli tüm izinler alındıktan sonra, kontrol grubu için iki aşamada, masaj grubu için dört aşamada toplanmıştır. Kontrol grubu verilerinin toplanmasında, I. aşama olan birinci günde; sosyo demografik ve doğurganlık özellikleri, ayak ve ayak bileği ödemine ilişkin soruları, ağrı, yorgunluk ve uykusuzluk şiddetini değerlendiren sayısal ölçekleri içeren tanıtım formu ve kan basıncı, nabız ölçümleri, ödemin derecesi, sağ ve sol bacak baldır çevresi, sağ ve sol ayak tarak, tars ve bilek çevresi ölçümlerinin kaydedildiği kontrol grubu ölçüm çizelgesi kullanılmıştır. Kontrol grubu verilerinin II. aşaması olan 5. günde kontrol grubu ölçüm çizelgesi tekrar kullanılmıştır. Masaj grubu verilerinin toplanmasında; I. aşama olan birinci günde kontrol grubu ile aynı olan tanıtım formu uygulanmış ve masaj öncesi masaj grubu ölçüm çizelgesi kullanılmıştır. Daha sonra gebelere 10 dk. sağ ayak ve 10 dk. sol ayak olmak üzere toplam 20 dk süren ayak masajı uygulanmıştır. İkinci günde masaj uygulanmış fakat form doldurulmamıştır. II. aşama olan üçüncü günde masaj sonrası masaj grubu ölçüm çizelgesi tekrar doldurulmuştur. Dördüncü gün masaj uygulanmış fakat form doldurulmamıştır. Masaj grubu verilerinin toplandığı III. aşama olan beşinci günde masaj sonrası sayısal ölçekler ve masaj grubu ölçüm çizelgesi tekrar kullanılmıştır. IV. aşamada masajın kalıcı etkisini görmek amaçlanmıştır. Bu nedenle iki gün masaj uygulanmamış ve yedinci günde masaj grubu ölçüm çizelgesi tekrar doldurulmuştur. Masaj ve kontrol grupları yaş grubu, gebelik sayısı, gebelik haftası ve ödem derecesi bakımından istatistiksel açıdan eşleştirilerek, homojen dağılımlı gruplar oluşturulmuştur (P>0.05). Gebeliğinde normalin üzerinde kilo alanların, ayakkabı numarası büyüyen ve ödeme yönelik uygulama yapanların ödem derecelerinin daha fazla olduğu bulunmuştur (P<0.05). Ödem derecesi fazla olan gebelerin ağrı puanlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır (P<0.05). Kontrol grubundaki gebelerin, birinci ve beşinci günde sağ ve sol bacağa ait tüm ölçümlerde beşinci gün ölçüm ortalamaları birinci günden daha yüksek bulunmuştur. Yapılan istatistiksel analizlerde birinci gün sağ ayak tarak, sol ayak bilek, sol tars, sol tarak çevresi ölçüm ortalamaları ile beşinci gün ölçüm ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulunmuş ve gebeliğin ilerlemesi ile ayak ve ayak bileğindeki ödemde artma söz konusu olduğu saptanmıştır (P<0.05). Masaj grubundaki gebelerin birinci günde masaj öncesi ve beş günlük masaj sonrası tüm ölçümlerinde azalma olduğu bulunmuştur. Yapılan istatistiksel analizlerde; beş gün süre ile uygulanan masajın sağ baldır, sağ ayak bileği, sağ ayak tars, sağ ayak tarak ve sol baldır, sol ayak tars çevresi ölçümlerinin ortalamalarını anlamlı düzeyde azaltıcı bir etkisinin olduğu saptanmıştır (P<0.05). Masaj grubundaki gebelerin beş günlük masaj sonrası ölçüm ortalamaları yedinci güne göre (sol ayak bileği ölçüm ortalaması dışında) daha düşük bulunmuştur. Yapılan istatistiksel analizlerde, bu fark sol ayak bileği, sol tarak çevresi ile sağ tarak çevresi ölçüm ortalamaları arasında anlamlı olduğu (P<0.05) ve masaj kesilince ayak ve ayak bileği ödemine ilişkin ölçüm ortalamalarının arttığı bulunmuştur. Beş gün süre ile ayak masajı uygulanan gebelerin masaj sonrası ağrı, yorgunluk ve uykusuzluk puan ortalamalarının kontrol grubundaki gebelerin beşinci gündeki puan ortalamalarından daha düşük olduğu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda masajın ağrı, yorgunluk ve uykusuzluğu azalttığı bulunmuştur (P<0.05). Masaj ve kontrol grubundaki gebelerin birinci ile beşinci günde bacak ve ayak ölçümleri arasındaki farkları arasında tüm ölçümlerde anlamlılık saptanmış olup beş gün süre ile yapılan ayak masajının gebelerde ayak ve ayak bileğinde görülen fizyolojik ödemini azaltmada etkili olduğu belirlenmiştir (P<0.05). Araştırma sonuçlarına göre; gebeliğin son döneminde ayak ve ayak bileğinde görülen fizyolojik ödemin azaltılmasında beş gün uygulanan ve 20 dakika süren ayak masajının etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca uygulanan ayak masajının gebenin ağrı, yorgunluk ve uykusuzluğunu azalttığı saptanmıştır

    Alt ekstremitelerde fizyolojik ödemi olan gebelere 5 gün süre ile uygulanan ayak masajının ödem derecesi, ağrı, yorgunluk ve uykusuzluk üzerine etkisi

    No full text
    Objective: This research was planned for the purpose of evaluating the effect of foot massage as a complementary treatment method on degree edema, pain, fatigue and sleeplessness in pregnant with physiologic edema in lower limbs. Methods: The research was conducted between March 1-August 31, 2007, at Manisa Province Health Ministry's Central Primary Health Care Clinic Number 1. Pregnant women willing to participate in the study were included in the study, 40 as the experimental group and 40 as the control group. Experimental group;amp;#8217;s pregnant women were given a 10 minute right foot and a 10 minute left foot for a total of 20 minute massage of their feet. The massage and control groups were matched statistically for age, number of pregnancies, week of pregnancy and degree of edema, and groups with homogeneous distribution were formed. Results: A 20 minute massage for five days was not found to have an effect on degree edema in the lower limbs of pregnant women but decreased the women's pain, fatigue and sleeplessness. Conclusion: Foot massage for five days is effective to remove pain, fatigue and sleeplessness in lower limbs of pregnancy.Amaç: Araştırma, alt ekstremitelerde fizyolojik ödemi olan gebelere, tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olan ayak masajının ödem derecesi, ağrı, yorgunluk ve uykusuzluk üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla planlanmıştır. Yöntem: Araştırma, 01 Mart-31 Ağustos 2007 tarihleri arasında Manisa İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 1 Nolu Merkez Sağlık Ocağında yürütülmüştür. Araştırma kapsamına gönüllü 40 masaj ve 40 kontrol grubu gebe alınmıştır. Deney grubundaki gebelere 10 dk sağ ayak ve 10 dk sol ayak olmak üzere toplam 20 dk süren ayak masajı 5 gün süre ile uygulanmıştır. Masaj ve kontrol grupları yaş grubu, gebelik sayısı, gebelik haftası ve ödem derecesi bakımından istatistiksel açıdan eşleştirilerek, homojen dağılımlı gruplar oluşturulmuştur. Bulgular: Gebelere beş gün süre ile uygulanan ve 20 dakika süren ayak masajının ödem derecesini azalmada etkili olmadığı, gebenin ağrı, yorgunluk ve uykusuzluğunu azalttığı saptandı. Sonuç: Gebelikte fizyolojik olarak görülen alt ekstremite ödemine bağlı ağrı, yorgunluk ve uykusuzluğu gidermede ayak masajı etkilidir
    corecore