36 research outputs found

    Investigation of groundwater recharges mechanism in Alasehir plain: From physical characterization to modelling

    Get PDF
    IWA 2nd Regional Symposium on water, wastewater and environment, 22-24 March 2017, Cesme, İzmirCharacteristics of aquifer that allows the flow of groundwater, recharge and discharge mechanism effect the available groundwater potential. In order to determine the available potential of groundwater, the budget components are the most important parameters. In general, different analogical methods are applied in different countries, instead of using measurable data. Determination of the groundwater recharge is the most difficult parameter to be measured among the hydrological budget parameters. In general, the analogical methods are insufficient to determine the groundwater recharge rate. Precipitation, evaporation-transportation and runoff can be measured from the surface meteorological station. However, estimation of groundwater recharge cannot be measured directly. At the moment of climate change, visualization of the spatial distribution of the groundwater recharge estimation and mapping are needed. Therefore, improvements of easy groundwater recharge techniques are very important tools for groundwater basins to develop the water management planning.The Scientific and Technological Research Council of Turkey (TUBITAK), project no. 115Y06

    MENDERES MASİFİ' NDEKİ (BATI ANADOLU) GNAYSİK GRANİTLERİN YERLEŞİM ÖZELLİKLERİ VE MASİFİN TEKTONİK EVRİMİNDEKİ YERİ; YENİ ARAZİ BULGULARI VE YAŞ TAYİNLERİ

    No full text
    Menderes Masifi' nin çok geniş bölümlerinde yüzeyleyen gnaysik granitlerin yerleşim yaşları ve mekanizmalarının belirlenmesi, masifin tektonik evriminin anlaşılması açısından kritik önem taşır. Birçok araştırıcı bu gnayslardan elde ettikleri radyojenik zirkon yaşlarına dayanarak granitlerin ve yüksek dereceli mikaşistlerden oluşan yan kayalarının Menderes Masifi' nin Prekambriyen yaşlı "Çekirdeği" olduğunu ve Pan-Afrikan orojenezi sırasında yüksek dereceli metamorfizma geçirdiğini savunur. Mikaşist ve mermerlerden oluşan PaleozoyikMesozoyik yaşlı "Örtü birimleri" olarak tanımlanmış istifin "çekirdek birimlerini" uyumsuz olarak örtmüş olduğu belirtilir. Alpin orojenezi sırasındaki Ana Menderes Metamorfizması sırasında "Çekirdek" ve "Örtü birimleri" birlikte fakat daha düşük dereceli metamorfizmaya uğradığı ileri sürülür. Menderes Masifi kayaları Batı Anadolu'da çok geniş ve açık mostralar sunmasına rağmen Pan-Afrikan çekirdek ile örtü birimleri arasında olması beklenen açısal diskordansın yapısal verileri hiçbir yerde açık olarak saptanamamıştır. Alpin olaylarının Pan-Afrikan yapılarını tamamen silmiş olması açıklanması zor bir sorun olarak durmaktadır. Bu çalışmada Menderes Masifi'nde Prekambriyen yaşlı çekirdek olarak tanımlanan gnaysik granitler ile Paleozoyik-Mesozoyik çevre kayaların ilişkisi Dibekdağı, Çine-Yatağan yolu ve Incirliova Barajı alanlarında yeniden haritalanarak incelenmiştir. Dibekdağı alanında gnaysik granitler çevre kayaların foliasyonu boyunca migmatitik cepheler şeklinde mermer mercekleri içeren mikaşistlerin içine yerleşmiştir. Şistlerden granitlerin içerisine doğru çevre kayalar derece derece özümlenir ve kuvarso-feldspatik mercekler ve girdiler artarak magmatik cephenin içine girilir. Çine-Yatağan Yolu boyunca migmatitik sintektonik granitik cephe, masifin Paleozoyik yaşlı siyah mermer, siyah çört ve şist ardalanmasını yutarak yerleşmiştir. Bu alanda Paleozoyik birimler stratigrafik olarak üste doğru Triyas yaşlı mafik volkanik ara katkılı kırıntılı birimlere ve onlar da Mesozoyik platform mermerlerine geçer. Bu alanda yaşları masifin başka bölgelerinde fosillerle belirlenmiş ve fasiyesleri iyi bilinen Paleozoyik-Mesozoyik örtü birimleri gnaysik granitler tarafından yutulmuştur. Benzer şekilde, Incirliova baraj alanında gözlü gnays-migmatitik granit kompleksi Paleozoyik yaşlı siyah çört ve mermer istifini ve onların üzerine gelen Triyas metakırıntılı kayalarını ve en üstte Mesozoyik beyaz mermer istifinin tümünü keser. Yeni saha verileri yüksek sıcaklık trendine sahip Barroviyen tipi Ana Menderes Metamorfizması' nın kabukta rejüvenasyona neden olduğunu ve migmatitik cepheler şeklinde yükselen sintektonik granitlerin oluştuğunu ve bunların hem çekirdek-örtü sınırını hem de Paleozoyik-Mesozoyik örtü birimlerini yutarak yerleştiğini gösterir. Masifteki gnaysik granitlerden yaygın olarak elde edilen Prekambriyen ve yer yer ise Alpin yaşları bu tür bir rejüvenasyon ve migmatitleşme ile açıklanabilir
    corecore