3 research outputs found

    The risk of cystic and alveolar echinococcosis in Aksaray province

    No full text
    Amaç: Kistik Ekinokokkozis Echinococcus granulosus parazitin neden olduğu, Alveolar Ekinokokkozis ise Echinococcus multilocularis’in neden olduğu hastalıklardır. Bu hastalıkların bulaş yolu enfekte karnivorların dışkıları ile atılan Echinococcus yumurtalarının ağızdan alınması olarak bilinmektedir.Ancak, Echinococcus yumurtalarının kontamine su ve toprak ile bulaşabileceği ihmal edilmektedir. Çalışmada Aksaray ilinin kırsal bölgelerindeki çevre su ve toprak örneklerinde Echinococcus yumurtalarının yaygınlığını araştırmak amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Aksaray ilindeki Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, Ortaköy, Sarıyahşi ve Sultanhanı ilçelerinden çevresel su (105) ve toprak örnekleri (105) alınmıştır. Çevre örneklerinde E.Z.N.A® Water-Soil DNA kiti (Omega Bio-Tek, Norcross, Atlanta) kullanılarak DNA izole edilmiştir. DNA örnekleri Echinococcus türlerine özgü primerler kullanılarak Real-Time PCR methodu ile analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 105 çevre su örneğinin 12’sinde (%11,4) ve 105 toprak örneğinin 8’inde (%7,6) Echinococcus spp. paraziti tespit edilmiştir. Çevre su örneklerinden elde edilen Echinococcus izolatlarının 7’si (%6,6) Echinococcus granulosus ve 5’i (%4,8) Echinococcus multilocularis olarak tanımlanmıştır. Toprak örneklerindeki Echinococcus izolatlarının 5’inin (%4.8) Echinococcus granulosus ve 3’ünün (%2,9) Echinococcus multilocularis olduğu bulunmuştur. Sonuç: Aksaray ilinde Ekinokokkozis hastalığının bulaşma etkenleri bulunmaktadır ve bu bölgede Ekinokokkozis hastalığının yayılma riski vardır. Bu nedenle, bölgede düzenli sağlık taraması yapılması ve Ekinokokkozis hastalığı hakkında insanlara eğitim verilmesi gerekmektedirAim: Cystic Echinococcosis is disease caused by Echinococcus granulosus parasites and Alveolar Echinococcosis is disease caused by Ecinococcus multilocularis. The transmission way of these disease are known to be taken orally by Echinococcus eggs, which are thrown with feces of infected carnivores. However, it is neglected that Echinococcus eggs can be transmitted with contaminated water and soil. This study aimed to investigate the prevalence of Echinococcus eggs in enviromental water and soil samples in rural areas of Aksaray. Material and Methods: Environmental water (105) and soil samples (105) were taken from the districts of Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, Ortaköy, Sarıyahşi and Sultanhanı in Aksaray province. DNA was isolated from environmental samples using the E.Z.N.A® Water-Soil DNA kit (Omega Bio-Tek, Norcross, Atlanta). DNA samples were analyzed by Real-Time PCR method with using primers specific to Echinococcus species. Results: The 12 (11.4%) of 105 environmental water samples and 8 (7.6%) of 105 soil samples included in this study was detected Echinococcus species. The 7 (6.6%) Echinococcus granulosus and 5 (4.8%) Echinococcus multilocularis were determined in Echinococcus isolates obtained in environmental water samples. The 5 (4.8%) Echinococcus granulosus and 3 (2.9%) Echinococcus multilocularis were found in soil samples in this study. Conclusion: As a result, there are transmission factors of Echinococcosis disease in Aksaray province and there is a risk of the spread of Echinococcosis disease in thisregion. Therefore, regular health screenng in the region and training of people about Echinococcosis disease are required

    The distibution of intestinal parasites in Aksaray University Training and Research Hospital Between 2016-2020

    No full text
    Amaç: Çalışmada Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji-Parazitoloji Laboratuvarı’na 2015-2020 yılları arasında başvuran kişilerde bağırsak parazit enfeksiyonlarının yıllara göre dağılımını araştırmak amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Çalışmaya Mikrobiyoloji-Parazitoloji Laboratuvarına başvuru yapan 14202 kişiden alınan dışkı örnekleri ve 5137 kişiden alınan selofan-bant örnekleri dahil edilmiştir. Dışkı örnekleri makroskobik ve mikroskobik olarak incelenmiştir. Dışkı örnekleri fizyolojik salin ve native-lugol yöntemi ile hazırlandıktan sonra, X400 büyütmede ışık mikroskobunda değerlendirilmiştir. Selofan-bant örnekleri ise önce X100 sonrada X400 büyütmede direkt ışık mikroskop altında analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen dışkı örneklerinin %13,7’inde (1958/14202) bağırsak paraziti tespit edilmiş, %86,3’ünde (12244/14202) bağırsak paraziti tespit edilmemiştir. Selofan-bant örneklerinin %2,2’sinde (113/5137) Enterobius vermicularis bulundu, %97,8’sinde (5024/5137) ise bulunmamıştır. Native-lugol yöntemi ile Entamoeba histolytica ve Entamoeba dispar morfolojik bakımdan birbirinden ayırt edilmesi zor olduğu için çalışmada bu iki parazit türü birlikte değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonunda %4,2 (601/14202) Entamoeba histolytica/dispar, %2,7 (382/14202) Giardia intestinalis, %0,8 (112/14202) Taenia saginata, %0,7 (94/14202) Ascaris lumbricoides ve %2,2 (113/5137) Enterobius vermicularis saptanmıştır. Sonuç: Aksaray ilinde alt yapı hizmetleri her geçen gün daha iyiye gitmesine rağmen, sanitasyon ve hijyen eksikliğinden dolayı bağırsak parazitleri hala toplum sağlığı için tehlike oluşturmaktadır. Düzenli olarak her yıl bağırsak paraziti enfeksiyonlarının dağılımının saptanması ve toplumun hastalıklar hakkında bilgilendirmek enfeksiyonun yayılımını önlemek için önemlidir.Aim: It was aimed to investigate the distribution of intestinal parasite infections according to years in people who applied to Aksaray University Training and Research Hospital Microbiology-Parasitology Laboratory between 2015 and 2020 in this study. Material and Methods: A total of 14202 stool samples and 5137 cellophane-tape samples taken from patients who applied to the Microbiology-Parasitology Laboratory were included in this study. Stool samples were examined using macroscopically and microscopically methods. After the stool samples were prepared with physiological saline and lugol, they were evaluated under a light microscope at X400 magnification. Cellophane-tape samples were analyzed under direct light microscope. Results: Intestinal parasites were detected in 13.7% (1958/14202) of the stool samples included in the study, and intestinal parasites were not found in 86.3% (12244/14202) of them. Enterobius vermicularis was found in 2,2% (113/5137) of the cellophane-tape samples and Enterobius vermicularis was not found in 97.8% (5024/5137) of them. Since it is difficult to distinguish Entamoeba histolytica and Entamoeba dispar from each other in terms of morphology with the native-lugol method, these two parasite species were evaluated together in the study. At the end of the study, 4.2% (601/14202) Entamoeba histolytica/dispar, 2.7% (382/14202) Giadia intestinalis, 0.8% (112/14202) Taenia saginata, 0.7% (94/14202) Ascaris lumbricoides and 2.2% (113/5137) Enterobius vermicularis were detected. Conclusion: Although the infestructure services in Aksaray are getting better day by day, intestinal parasites still pose a danger to public health due to the lack of sanitation and hygiene. It is important to determine the distribution of intestinal parasite infections every year regularly and no inform the society about the diseases in order to prevent the spread of the infection
    corecore