5 research outputs found

    Synthesis, characterization, investigation of mesomorphic properties and DFT studies of a new 2,5-(dimethoxy)-2-[[(4-(dodecyloxy)phenyl)imino]methyl]benzene): a material liquid crystal for optoelectronics

    Get PDF
    In this article, synthesis, characterization and mesomorphic properties of a new calamitic liquid crystal, 2,5-(dimethoxy)-2-[[(4-(dodecyloxy)phenyl)imino]methyl]benzene) (DDPIMB) are described. The phase transition temperatures of the DDPIMB mesomorphic compound have been carried out by differential scanning calorimetry and optical polarizing microscopy. Geometry optimization calculations have been made for the two possible isomers as cis and trans of DDPIMB using the DFT/B3LYP/6-311++G(d,p) level of theory. According to the theoretical calculation results, trans isomerism was found more stable than cis isomerism. Therefore, all theoretical calculations were made for the trans-isomer and compared to the observed results. Vibrational assignments of the observed infrared spectra of title compound were carried out based on the calculated potential energy distributions (PEDs). The electronic properties of the DDPIMB were shown on the TD-DFT/B3LYP level. The optical behavior of the liquid crystal DDPIMB was determined through basic optical parameters, nonlinear optics (NLO) properties and dipole moments. Moreover, frontier molecular orbitals and molecular electrostatic potential (MEP) were determined to define the chemical activity of the headline molecule. The obtained results showed that this liquid crystal is a candidate material that can be used in NLO, optics and optoelectronic technology

    Bazı Sosyo-Demografik Değişkenler Açısından Kamu Çalışanlarının Finansal Okuryazarlık Düzeylerinin İncelenmesi

    Get PDF
    Son günlerde finansal araç çeşitliliğinin artması ve finansal derinleşmeyle birlikte finansal faktörlerin ekonomik büyüme ve kalkınma üzerindeki etkisi daha önemsenir hale gelmiştir. Finansal piyasalarda başarılı olabilmek ve kaynakları etkin kullanabilmek için hane halkına kadar öğrenilmiş bir finansal okuryazarlığa ihtiyaç bulunmaktadır. Bu anlamda finansal okuryazarlık kavramı araştırmacılar tarafından önem kazanan bir konu haline gelmeye başlamıştır. Bireylerin gelir ve gider dengelerini sağlama, tasarruf yapabilme, yani parayı yönetebilme yeterliliği olarak da ifade edilen finansal okuryazarlık; finansal yönetim hakkında yeterli bilgiye sahip olmayı gerekli kılmaktadır. Finansal okuryazarlık sayesinde bireyler, hem finansal araçlar hakkında doğru bilgiye sahip olmakta hem de tasarrufun sağladığı kazanımlarla birlikte daha sağlıklı finansal kararlar verebilmektedirler. Finansal okuryazar bir birey, gelir- gider dengesini sağlayabilen, bütçe hazırlayabilen, geleceğe yönelik tasarruf yapabilen ve borcu yönetebilen bir kişidir. Finansal okuryazarlık bireysel finansmanda olumlu etkiler yarattığı için toplumsal finansmanın dengesinin sağlanmasında da olumlu katkılar sağlamaktadır. Bu çalışma, Konya ili Beyşehir ilçesi kamu çalışanların bazı sosyo-demografik özelliklerine cinsiyet, medeni durum, yaş, meslek ve eğitim durumu göre finansal okuryazarlık düzeylerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda Konya ili Beyşehir ilçesinde görev yapan toplamda 203 kamu çalışanına 7’si kişisel bilgi formu, 62’si finansal okuryazarlığa ait olmak üzere toplam 69 soruluk bir anket yöneltilmiştir. Verilen cevaplar SPSS paket programında frekans, yüzde, ortalamalar ile t testi, Anova ve ki-kare testleri analiz edilerek yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların cinsiyet, meslek, yaş, medeni durum ve eğitim durum değişkenlerine göre finansal işlem tutum ve davranışlarında, temel finansal kavramları bilme düzeylerinde ve finansal yatırım tercihlerinde istatistiksel olarak bazı anlamlı farklılıklar saptanmıştır. Akademisyen ve memurların, öğretmen ve işçilere göre finansal kavram bilgi düzeylerinin daha yüksek olduğu

    Türkiye Varlık Fonunun İslami Finansal Enstrümanların Gelişmesine Muhtemel Katkıları

    Get PDF
    Ulusal varlık fonları geleneksel kamu emeklilik fonları ve ulusal para biriminin destekleyen oluşumlardan farklı yeni bir varlık yönetim türü olarak ortaya çıkmıştır. UVF’ler genel olarak yurtdışında yatırım yapan kamu himayesinde veya kontrolünde bulunan finansal oluşumlardır. UVF’lerin daha çok faaliyet alanları belirlenirken kuruldukları ülkelerinin konjonktürel ve gelecek bakımından ihtiyaçları doğrultusunda teşekkül ettikleri anlaşılmıştır. Ulusal varlık fonlarının ilk örneği 1854 yılında ABD- Teksas’da kurulan Perment Scholl Fund PSF olsa da günümüz anlamında bilinen ilk varlık fonu 1953 yılında Kuveyt tarafından kurulan Kuveyt Yatırım Yönetim Kurulu’dur. Varlık fonlarının genel olarak kaynaklarını; ödemeler dengesi fazlalıkları, resmi döviz işlemleri, özelleştirme gelirleri, bütçe fazlalıkları ve/veya emtia ihracatından kaynaklanan döviz fazlalıkları oluşturmaktadır. Her ne kadar UVF’ler ülkelerin merkez bankaları veya resmi döviz rezervlerinin bir parçası gibi görünse de onları farklı kılan özellikleri mevcuttur. 2016 yılı Ağustos ayında ülkemizin ilk varlık fonu olan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulmuştur. “Şirketin ana faaliyet konusu, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek amacıyla Türkiye varlık Fonu’nun ve bu fona bağlı alt fonların kurulması ve yönetilmesi” olarak belirlenmiştir. TVF bünyesine devredilen Türkiye’nin önemli varlıkları ile yaklaşık 40 milyar dolarlık bir varlık büyüklüğüne ulaşmıştır. TVF’nin kuruluş gerekçesi olarak birçok amaç belirlenmiştir. Bunlardan en dikkat çekenlerin başında “Katılım finansmanına uygun varlıkların gelişmesine destek olmak” gelmektedir.İslam dininde faize dayalı işlemlerin haram kılınması sebebiyle faiz temelli finansal enstrümanların kullanımı Müslümanlar tarafından tercih edilmemektedir. Büyüyen İslam dünyası ekonomisi ve artan fon ihtiyacı nedeniyle İslami usullere uygun finansal enstrümanların geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu çerçevede Sukuk adlı İslami finansal enstrüman geliştirilmiştir. Bilindiği üzere İslami finansal enstrümanlar sukuk adı altında dünyada uzun zamandır kullanılmasına rağmen ülkemiz için yeni ve geliştirilmesi gereken bir konudur. Sukuk 14 farklı alt türe ayrılmış olup genel olarak en çok kullanılan türleri; Mudaraba, Muşaraka, Murabaha, Salam, İcara, İstisna ve Wakala’dır. Türkiye’ de sukuk karşılığı olarak kira sertifikası geliştirilmiş olup 5 türe ayrılmıştır. Bu çalışmada varlık fonları incelenecek olup Türkiye varlık fonunun İslami finansal enstrümanların gelişmesine muhtemel katkıları incelenmiş ve önermeler sunulmuştur

    TOZ METALURJİSİ YÖNTEMİYLE ÜRETİLEN AL2024 VE AL6061 MATRİSLİ, GRAFEN – KARBON NANOTÜP VE TİTANYUM DİOKSİK TAKVİYELİ KOMPOZİT MALZEMELERİN MİKROYAPI VE MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

    No full text
    Yapılan çalışmada, Al2024 ve Al6061 matrisli alüminyum tozları içerisine Grafen, Karbon Nanotüp (CNT) ve Titanyum dioksit (TiO2) partikülleri ağırlıkça %3 – 5 – 7 oranında takviye edilerek toz metalurjisi yöntemiyle üretilmiştir. Elde edilen kompozit malzemelerin mikroyapı ve mekanik özellikleri incelenmiştir. Ağırlıkça hesaplanan takviye ve matris tozları üç boyutlu karıştırıcıda karıştırılarak, 3.170 x 1.270 x 0.625 cm ölçülerinde kalıba aktarılmış ve kalıba 540 MPa kuvvetle presleme işlemi uygulanmıştır. Ürünün istenilen mukavemeti kazanması için 600 – 610 oC aralığında sinterleme işlemi yapılmıştır. Mukavemet kazanan kompozit malzemenin mekanik özelliklerini incelemek için testler yapılmıştır. Bu testler de basma, sertlik, eğilme ve ısıl iletkenlik değerlerine bakılmıştır. Mikro yapısını incelemek Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) kullanılarak yapı içerisinde genel olarak homojen bir dağılım gözlemlenmiştir. Yapı içerindeki boşluklara bakmak için porozite testi yapılmış, bu test incelendiğinde yapı inçindeki boşluk genel yapının mekaniksel dayanımına olumsuz etki etmemiştir. Üretilen numuneler mekanik özellikler açısından incelendiğinde, takviye malzemelerinin artmasıyla genel olarak sertlik ve çekme dayanımlarında artış olduğu gözlemlenmiştir. Mekanik özelliklerinde, matris elemanları açısından kıyaslama yapıldığında oluşan malzemelerde Al6061 kompozitleri, Al2024 kompozitlerine göre üstün mekanik özellik değerlerine sahip görülmüştür
    corecore