24 research outputs found

    Vestibüler Migrende Klinik Verilerin Odyo-Vestibüler Bulgularla Korelasyonu ve Bunun Ayırıcı Tanıdaki Yeri

    No full text
    ÖZETGİRİŞ-AMAÇVestibüler migren, paroksismal vertigo nedenleri arasında sıklık bakımından ilk sıralardadır. Tipik olarak dakikalar süren vertigo atakları ve migrenöz baş ağrısı nöbetleri ile karakterli olmakla birlikte, hastalığın gerek klinik belirtileri gerekse odyovestibüler bulguları geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Bu çalışmada, toplumumuzda hastalığın klinik ve odyo-vestibüler bileşenlerinin korelasyonunu ve elde edilecek verilerin hastalığın ayırıcı tanısındaki yerini incelemeyi amaçladık.GEREÇ-YÖNTEMUluslararası baş ağrısı yapan hastalıklar sınıflandırması (ICHD) ve Barany Derneği ortak rehberine göre vestibüler migren tanısı koyulan hastalar çalışma grubumuzu oluşturdular. Hastaların vertijinöz atakları hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç derecede, baş ağrısının şiddeti ise görsel analog skala (VAS) ile 1-10 arasında değerlendirildi ve verilen puana göre ağrı şiddeti hafif-çok şiddetli arasında 4 kategoriye ayrıldı. Hastalar ayrıca, baş ağrısı ve baş dönmesi ataklarının sıklığı ile eş zamanlılığı bakımından sorgulanarak yanıtlar kaydedildi. Tüm hastalara tam odyometrik inceleme yapılarak saf ses işitme eşikleri ortalaması normal-derin işitme kaybı arasında 6 kademede derecelendirildi. Ayrıca, yüksek frekans (4-8 kHz ortalaması) işitme kaybı (YFİK) olup olmadığı kaydedildi. Hastalarda videonistagmografi (VNG) ve bazı hastalara bitermal kalorik test yapıldı. Video head impulse testi (vHIT)’de ise sakkadların ve vestibulo-oküler refleks (VOR) kazanç kayıplarının varlığı (var/yok şeklinde) kaydedildi. Hastaların klinik ve odyovestibüler verileri istatistiksel olarak karşılaştırıldı.BULGULARKasım 2021 ile Ağustos 2022 arasında VM tanısı koyulan 32 ardışık hasta çalışma grubumuzu oluşturdular. Hastaların 28’i (%87,7) kadın, 4’ü (%12,5) erkek, yaş ortalamaları 45.97 idi. En yaygın vertigo atak sıklığı ayda (1), en sık vertigo atak şiddeti ise 20 (%32,5) hastada bildirilen “orta şiddetli” idi. Baş ağrısı şiddeti ise VAS’a göre 22 (%68,8) hasta tarafından “orta şiddetli” (VAS 4-6) olarak ifade edildi. Baş ağrısı nöbetleri 20 (%62, 5) hastada auralı idi. Vertigo ve baş ağrısı 14 (%43,75) hastada eş, 18 (%56,25) hastada ise farklı zamanlı olmakta imiş. Odyo-vestibüler testlerden vHIT hastaların 5’inde (%15,62) muhtelif sakkadlar, 2’sinde (%6.25) kazanç kaybı gösterdi. Bitermal kalorik test yapılan 11 hastanın 2’sinde (%18) kanal parezisi saptandı. Videonistagmografide optokinetik testler toplam 11 (%34.4) hastada patolojik bulundu.Odyometrik inceleme %78 hastada normal işitme/hafif işitme kaybı gösterdi. Onbir (%34.4) hastada YFİK mevcuttu. Klinik-odyovestibulometrik verilerin istatistiksel karşılaştırılmasında yalnızca vertigo atak sıklığı ile YFİK arasında hafif derecede (p=0.082) korelasyon saptandı.SONUÇLARÇalışmamızın bulguları VM klinik ve odyovestibulometrik bulgularının değişkenliğini doğruladı. Hastalığın belirti ve bulgularından atak sürelerinin “dakikalar” olması, migrenöz ve vertijinöz atakların eş zamanlılığı klinik; YFİK ile optokinetik test anormallikleri de odyovestibulometrik olarak tanısal açıdan görece anlamlı bulundu. Bu kriterleri taşımayan olgular için VM varyantları ya da diğer vertijinöz hastalıkların ayırımının yapılmasının gerekeceği değerlendirildi. Anahtar kelimeler: vestibüler migren, vertigo, paroksismal, videonistagmografi, optokinetik testler, vHIT, işitme kaybı, ayırıcı tanı </p

    Reversible Intracranial Cytotoxic Edema Associated with COVID-19: A Case Report

    No full text
    Background: It is well-known that COVID-19 causes pneumonia and acute respiratory distress syndrome, as well as pathological neuroradiological imaging findings and various neurological symptoms associated with them. These include a range of neurological diseases, such as acute cerebrovascular diseases, encephalopathy, meningitis, encephalitis, epilepsy, cerebral vein thrombosis, and polyneuropathies. Herein, we report a case of reversible intracranial cytotoxic edema due to COVID-19, who fully recovered clinically and radiologically.Case report: A 24-year-old male patient presented with a speech disorder and numbness in his hands and tongue, which developed after flu-like symptoms. An appearance compatible with COVID-19 pneumonia was detected in thorax computed tomography. Delta variant (L452R) was positive in the COVID reverse-transcriptase polymerase chain reaction test (RT-PCR). Cranial radiological imaging revealed intracranial cytotoxic edema, which was thought to be related to COVID-19. Apparent diffusion coefficient (ADC) measurement values in the magnetic resonance imaging (MRI) taken on admission were 228 mm2/sec in the splenium and 151 mm2/sec in the genu. During the follow-up visits of the patient, epileptic seizures developed due to intracranial cytotoxic edema. ADC measurement values in the MRI taken on the 5th day of the patient's symptoms were 232 mm2/sec in the splenium and 153 mm2/sec in the genu. ADC measurement values in the MRI taken on the 15th day were 832 mm2/sec in the splenium and 887 mm2/sec in the genu. He was discharged from the hospital on the 15th day of his complaint with clinical and radiological complete recovery.Conclusion: Abnormal neuroimaging findings caused by COVID-19 are quite common. Although not specific to COVID-19, cerebral cytotoxic edema is one of these neuroimaging findings. ADC measurement values are significant for planning follow-up and treatment options. Changes in ADC values in repeated measurements can guide clinicians about the development of suspected cytotoxic lesions. Therefore, clinicians should approach cases of COVID-19 with CNS involvement without extensive systemic involvement with caution.</p
    corecore