40 research outputs found

    Activity of vancomycin combined with linezolid against clinical vancomycin-resistant Enterococcus strains

    No full text
    Introduction: Because multi-drug-resistant Gram-positive bacteria have been isolated frequently worldwide and are difficult to treat, alternative treatment choices are required. Combination antibiotherapies have a distinct advantage over monotherapies in terms of their broad spectrum and synergistic effect. In the present study, it was aimed to investigate the in vitro activity of vancomycin combined with linezolid against clinical vancomycin-resistant enterococci (VRE) strains with high-level aminoglycoside resistance.Material and methods: A total of 30 randomly selected clinical VRE strains were studied. Susceptibility to agents tested was investigated using broth microdilution assay. The inoculum of strain was adjusted to approximately 5 × 105 CFU/ml in the wells. The results were interpreted in accordance with Clinical and Laboratory Standards Institute guidelines. In vitro activities ofantibiotics in combination were assessed using the broth microcheckerboard technique. The fractional inhibitory concentration indexes (FICIs) were interpreted as follows: synergism, FICI ≤ 0.5; additive/indifference, FICI ≤ 0.5 – ≤ 4; antagonism, FICI > 4.Results: All strains were resistant to vancomycin and susceptible to linezolid. The MIC50,90 and MICrange values of antimicrobials were 512, 512, and 512–1024 μg/ ml for vancomycin; 2, 2, and 2–4 μg/ml for linezolid. The rate of synergy was found to be 46.6% (14/30) for linezolid combined with vancomycin. No antagonism was observed.Conclusions: The results of the study suggest that this combination may contribute to the treatment of VRE infections for their synergistic effect and because no antagonism was observed

    Yeni bir doğal antibiyotik:"Teiksobaktin"

    No full text
    Ciddi sağlık problemlerine sebep olan antibiyotik direnci, etkili yeni antimikrobial maddelerin klinik kullanıma girmesinden çok daha hızlı bir şekilde ortaya çıkmakta ve yayılmaktadır. Antibiyotiklerin çoğu toprak mikroorganizmalarından elde edilmişlerdir. Bu, kültürü yapılabilen sınırlı sayıdaki toprak bakterilerileri, 1960’lı yıllara kadar yoğun olarak antibiyotik üretiminde kullanılmışlardır. Doğal ortamlarda yaşayan mikroorganizmaların yaklaşık olarak % 99’unun in vitro şartlarda kültürü yapılamamış bakteriler olduğu ve bunların henüz keşfedilememiş yeni antibiyotiklerin kaynağı olduğu bildirilmiştir. Kültürü yapılamamış mikorganizmaları üretmek için doğal ortamlarının veya özel üreme faktörlerinin kullanıldığı yeni bir teknoloji geliştirilmiştir. Bu teknoloji ile henüz kültürü yapılamamış Eleftheria terrae olarak isimlendirilen yeni bir toprak bakterisinden, “teiksobaktin” olarak isimlendirilen yeni bir antibiyotiğin elde edildiği bildirilmiştir. “Teiksobaktin”, Gram-pozitif bakterilerde peptidoglikanın öncü maddesi olan ve çok iyi korunmuş lipid II’ye ve hücre duvarındaki teikoik asidin öncü maddesi olan lipid III’e bağlanır. Böylece, hücre duvarı sentezini engelleyerek bakterisit etki gösterir. “Teiksobaktin”, metisiline dirençli Staphylococcus aureus ile kanda ve Streptococcus pneumoniae ile akciğerlerde enfeksiyon oluşturulmuş iki hayvan modeli üzerinde denenmiştir. Sonuçta, tüm denenen hayvanlar başarılı bir şekilde tedavi edilmişler ve hiçbirinde direnç gelişimi gözlenmemiştir. Eğer onaylanırsa, “teiksobaktin” yeni bir antibiyotik sınıfının ilk üyesi olacaktır. Anahtar kelimeler: Antimikrobiyal ilaç direnci; Gram-pozitif bakteriler; teiksobaktin
    corecore