25 research outputs found

    Erken dönem postmenopozal kadınlarda obesiteyle kemik mineral yoğunluğu arasındaki ilişki

    No full text
    Tljirty obese an 32 nonobesc ımmen in the early postmenopausalperiod irere included in this clinical trial in order to study the influence of obesity on bone mineral density (BMD) of the lumber spine (L2-L4) and hip (femoral neck, trocbanter and ward's tri-anle). Patients with body mass index (BMl=iveigbt (kg)/height (cm2) ) greater than 30 were included in the obese group. Bone min-eral density n'as measured by dual energy X-ray (DEXA) absorptiometry (DEXA). Women uith a BM above 30 had a significantly higher lumber vertebral and femoral BMD compared with the nonobesc group (p;lt;0.05). In the obese group there iras no correlation between BMD and age, time since menopause, semm calcium, phosphorus, alkaline phosphatase, estradiol, urinary calcium/creatinine ratio (p;gt;0.05). There iras a positive correlation between femoral neck, trochanteric BMD and weight, BMI (p;lt;0.05). BMD iras found to be negatively coirelated with age and time since menopause (p;lt;0.01) and positively BMD and ireigbt, BMI, serum calcium, phosphorus, alkaline Phospatase, urinary calcium/creatinine ratio (p;gt;0.05). ne results of this study suggest that obesity has a favorable effect on postmenopausel women's femoral and lumbar MMD.Obesitenin lomber omurga (12-14) ve kalça (femur boynu, trokanter, ward's üçgeni), kemik mineral yoğunluğuna (KMY) etkisini incelemek amacıyla, erken postmenopozal dönemdeki 30 abes ve 32 nonobes kadın bu çalışmaya alınmıştır. Beden kitle ine/eksi(BKİ=ağniık (kgj/boy(cm2)) 30'ıın üzerinde olan hastalar obes gruba dahil edilmişlerdir. KMY, dual euerji X-ray absoıpsiyometri (DEXA) ile ölçülmüştür. BKtjO'nn üzerinde olan kadınlarda, lomber vertebral ve femoral KMY nonobes gruba göre belirgin olarak daha yüksek saptanmıştır ( 0.05). Obes grupta, KMY ile yaş, menopoz sonrası geçen süre, serum kalsiyum, fosfor, alkalenfosfataz,östradiol, ı'iriııer kalsiyum/kreatinin oram arasında korelasyon bulunamamıştır (p>0.05). Femur boynu ve trokanterik KMY ile,ağırlık re BKl arasında pozitif korelasyon bulunmuştur (p0.05). Nonobes grupta, KMY'nıtıı, yaş ıe menopoz sanrası geçen süreyle negatif (p0.05), serum östradial düzeyleriyle pozitif korelasyon gösterdiği saptanmıştır (p0.05). KMY ile ağırlık, BKl, serum kalsiyum, fosfor, alkalenfosfataz, üıiner kalsiyum/kreatinin oranıarasında bir korelasyon görülememiştir (p>0.05). Bu çalışmanın sonuçları, obestienin postmenopozal kadınların femoral ve lomber KMY üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini göstermiştir

    Morton's metatarsalji elektrofizyolojik tanısında invaziv olmayan yeni bir teknik

    No full text
    Mortons metatarsalgia is an entrapment neuropathy caused by pinching of the plantar digital nerve between the metatarsal heads by the deep transverse ligament. The diagnosis is usually based on'subjective symptoms and clinical findings. Occasionally, however, theclinial findings should be supported by vlectrophysiological findings. The orthodromic conduction velocities of the affected interdigital nerves have beeen shown to be ab;not;normally slow in the patients with Morton's metatar;not;salgia. In that technique however, needle electrodes were used for stimulating and recording which made the in;not;vestigation very painful for the patients. In this study, the orthodromic sensory conduction studies of the interdigital nerves were performed by using surface elec;not;trodes. As the first step of the study, both techniques were used in 8 normal feet and in 8 feet with the typical clinical findings of Morton's metatarsalgia, and no sta;not;tistically significant difference was found in latency, amplitude and conduction velocity values between the two techniques in both groups. As the second step of the study, interdigital nerve conduction studies per;not;formed by surface electrodes were evaluated in 24 nor;not;mal feet. The differences between the latency and con;not;duction velocity values of the nerves in the 2/3,3/4 and 4/5 spaces and those of the nerve in the 1/2 space were calculated. The differences were considered pathologic if they deviated 2 standard deviation from the reference values. As the last step, the conduction studies were evaluated in 12 feet with the clinical findings of Morton's metatarsalgia, and the conduction velocities of the af;not;fected interdigital nerves were found to be abnormally slow comparing with those obtained from the 1/2 interdigital spaces. The findings of this study suggest that surface electrodes could be used in interdigital nerve conduction studies instead of needle electrodes which is more painful for the patients.Motron's metatarsalji, metatarsal başlar arasında yer alan plantar digital sinirlerin, derin transvers ligament tarafından sıkıştırılması sonucunda ortaya çıkan bir tuzak nöropatisidir. Tanı genellikle sübjektif yakınmalar ve klinik bulgularla konur. Ancak bazı olgularda klinik bulguların elektrofizyolojik bulgularla desteklenmesi gerekmektedir. Morton metatarsaljili hastalarda, etkilenen plantar interdigital sinirlerin ortodromik duysal iletim hızında belirgin yavaşlama olduğu gösterilmiştir. Ancak uygulanan teknikte kayıtlayıcı ve uyarıcı olarak iğne elektrodlar kullanılması, incelemenin hastalar için çok ağrılı olmasına yol açmaktadır. Bu çalışmada, plantar interdigital sinirlerin ortodromik duysal iletimleri yüzeyel elektrodlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında, tipik Morton's metatarsalji kliniği olan 8, herhangi bir yakınması olmayan 8 ayakta her iki teknik uygulanmış, her iki grupta da latans, iletim hızı ve amplitud değerleri açısından iki yöntem arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmamıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında 24 nor¬mal ayakta yüzeyel elektrodlarla gerçekleştirilen ileti çalışmaları değerlendirilmiştir 2/3,3/4 ve 4/5 aralıklarındaki sinirlerin latans ve iletim hızları 1/2 aralığmdaki sinirin latans ve iletim hızları arasındaki farklılıklar hesaplanmıştır. Referans değerinin 2 standart sapma dışında yer alan farklılıklar patolojik kabul edilmiştir. Çalışmanın son aşamasında, iletim çalışmaları Morton's metatarsalji kliniği olan 12 ayakta değerlendirilmiş, etkilenen interdigital sinirlerin iletimlerinde 1/2 aralığmdaki sinirlerin iletimine göre anormal yavaşlama saptanmıştır. Bulgularımız, interdigital sinir iletim çalışmalarında ağrılı olan iğne elektrodlar yerine yüzeyel elektrodlarm kullanılabileceğini göstermiştir

    Üst ekstremite cerrahisi sonrası gelişen turnike paralizisinde seri elektrofizyolojik inceleme: 12 olgu

    No full text
    Paralysis of the limb after use of a tourniquet for establishing bloodless field during surgery is a well-recognized but rare complication. Electrophysiological findings consistent with tourniquet paralysis have been found in 35 cases referred to our EMG laboratory during 3 years period. Detailed information could be obtained retrospectively in only 12 cases and it was learned that they had underwent surgical procedures for traumatic nerve and/or tendon injuries and bone fractures, with the tourniquet use in all of them. In this paper, serial electrophysiological findings of 4 typical cases are described. Nerve lesions were considered to be pro-duced by the high tourniquet pressures. The importance of the electrophysiological studies in the diagnosis of tourniquet paralysis and the necessity to keep tourniquet paralysis in mind in clinical and electrophysiological evaluations particularly after surgical procedures for traumatic nerve lesions have been emphasised in the paper.Cerrahi sırasında kansız saha oluşturmak amacıyla turnike kullanımını takiben ekstremitede gelişen paralizi, iyi bilinen ancak nadir bir komplikasyondur. 3 yıllık süre içinde EMG laboratuarımıza başvuran olguların 35'inde turnike paralizisi ile uyumlu elektrofizyolojik bulgular saptanmıştır. Retrospektif olarak ayrıntılı bilgi edinilebilen 12 olgunun, travmatik sinir ve/veya tendon kesişi ve kemik fraktürü nedeniyle opere edildiği ve hepsinin operasyonu sırasında turnike kullanıldığı öğrenilmiştir. Bu makalede, tipik olan 4 olgunun seri elektrofizyolojik bulguları sunulmaktadır. Sinir lezyonlarının muhtemelen yüksek turnike basıncına bağlı geliştiği düşünülmüştür. Makalede, turnike paralizisi tanısında elektrofizyolojik incelemelerin önemi vurgulanmakta, özellikle travmatik periferik sinir lezyonları olan olgulara uygulanan ekstremite cerrahisi sonrasında yapılan klinik ve elektrofizyolojik değerlendirmelerde turnike paralizisinin hatırlanması ve bu doğrultuda yönlendirilmesi gerekliliğine dikkat çekilmektedir

    Detrüsör hiperrefleksi'si olan hastalarda intravezikal oksubutinin klorid uygulaması

    No full text
    This study was designed to investigate the efficacy of intravesical oxybutynin chloride in patients with de-trusor hyperreflexia who were refractory to oral anti-cholinergic drugs or who had intolerable systemic side effects from the medication. Ten patients who were incontinent secondary to urodynamically proved detrusor hyperreflexia and who were on clean intermittent catheterization programme were included in the study. There were 8 men and 2 women with a mean age of 36.5 years. Neurogenic blad;not;der dysfunction was due to spinal cord lesions in 8 of our patients, to myelomeningocele in 1 and to multiple sclerosis in 1. The patients were instructed to dissolve a 5 mg. tablet of oxybutynin chloride in 10 cc. saline and instill the solution into the bladder twice daily via a urethral catheter. The patients recorded the amount of leakage of urine. Subjective improvement in inconti;not;nence was evaluated with visual analog scale (VAS). Urodynamic investigation was repeated after 1 month's of therapy with intravesical oxybutynin. Patients were followed for 6 months. VAS and the number of incontinence improved statisti;not;cally significant a 1,3 and 6 month's of therapy com;not;pared with baseline (p;lt;0.01). Maximum cystometric capacity increased from 148.6;plusmn;50.3 to263.8;plusmn;8.12 ml. (p;lt;0.01). Maximum detrusor pressure decreased from 74.8;plusmn;15.82 to 51.3;plusmn;17.79 cmH20 (p;lt;0.01). Vesical compliance increased from 2.22;plusmn;1.32 to 6.03;plusmn;3.05 mil cmH20 (p;lt;0.01). During follow-up (6 months) no lo;not;cal or systemic side effects were observed.Bu çalışma, oral antikolinerjik ilaçlara cevap vermeyen ya da tolere edilemeyen sistemik yan etkiler gösteren detrüsör hiperrefleksisi olan hastalarda, intravezikal oksibutinin klorid uygulamasının etkinliğini araştırmak amacıyla planlandı. Ürodinamik olarak saptanmış detrüsör hiperrefleksisine bağlı inkontinansı olan ve temiz intermittant kateterizasyon programı uygulanmakta olan 10 hasta çalışmaya alındı. Yaş ortalamaları 36.5 olan 8 erkek, 2 kadın hasta vardı. Nörojenik mesane disfonksiyonunun nedeni; 8 hastada travmatik omurilik lezyonu, 1 hastada myelomeningosel, 1 hastada multipl skleroz'du. Hastalar, 5 mg. oksibutinin klorid içeren tabletleri 10 cc. serum fizyolojik içinde eritip, bu solüsyonu üretral kateterle günde iki defa mesaneye instile etmeleri konusunda eğitildiler. Hastalar, idrar kaçırma miktarım kaydettiler. Sübjektif düzelme, vizüel analog skala (VAS) kullanılarak değerlendirildi. Ürodinamik inceleme, oksibutinin klorid tedavisinin 1. ayı sonunda tekrarlandı. Hastalar 6 ay süreyle izlendi. Tedavinin 1,3 ve 6. aylarında inkontinans sayısı ve VAS'daki düzelmeler, başlangıca göre istatistiksel olarak anlamlıydı (p0.01). Tedavi öncesi ve tedavinin 1. ayında yapılan sistometrik incelemede; mesane kapasitesi 148.6±50.3 ml.'den 263.8±8.12 ml.'ye, maksimum detrüsör basıncı 74.8±15.82'den 51.3±17.79 cmH2O'ya komplians 2.22±1.32'den 6.03 ±3.05 ml/cmH20'ya değişiklik göstermiş olup, tüm değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p0.01). İzlem sırasında (6 ay) lokal ya da sistemik hiçbir yan etki gözlenmedi
    corecore