83 research outputs found
Ütopyalar ve toplum sınıflamaları ilişkisi üzerine
Utopia has become not only a literary genre, but also an important studying area of sociology. Due to including a new idea of society, utopia has a crucial role for the explanation of society in sociology. Moreover inclusion of reconstruction of an old good system in it may lead to alternative society formulas. This characteristic of utopia finds its reflection in sociological studies. In this context, conceptualization of different kind of society in sociology has a significant role. Especially, while looking on these conceptualizations along with emergence of sociology offering solution formulas to social problems and conceptualisation of these overlaps not entirely but only in some important points with classical utopias. The fact that inclusion of society classifications include new society ideas reveals that these classifications have a utopian characteristic. In this study, relationships between classical utopias of Campanella and More’s and society classifications of A. Comte and E. Durkheim were discussed.Ütopya, edebi tür oldukları kadar sosyolojinin de önemli bir çalışma alanı olmuştur. Yeni bir toplum tasarımını içinde barındırması nedeniyle sosyolojinin topluma dair açıklamalarında önemli bir yere sahiptir. Eski iyi bir düzenin yeniden inşasını içinde barındırması alternatif toplum reçetelerine de kaynaklık etmiştir. Ütopyaların bu özelliği sosyolojideki çalışmalarda da yansımasını bulmuştur. Bu bağlamda sosyolojideki toplum sınıflamaları önemli bir yere sahiptir. Özellikle sosyolojinin ortaya çıkış koşullarıyla beraber bu sınıflamalara bakıldığında sosyal problemlere yönelik çözüm önerileri sunması ve kavramsallaştırması, klasik ütopyalarla birebir olmasa da önemli noktalarda örtüşmektedir. Toplum sınıflamalarının yeni toplum tasarımlarını içinde barındırması, bu sınıflamaların da ütopik nitelikte olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada, Campanella ve More’un klasik ütopyalarıyla A. Comte ve E. Durkheim’ın toplum sınıflamaları arasındaki ilişki tartışılmıştır
Ses veya Arayüz Yardımı ile Kontrol Edilebilen Mobil Robot Kol Tasarımı
Robot teknolojisinin hızlı gelişimine paralel olarak mobil araç, robot kol ve ses işleme teknolojisi de hızlı bir gelişim göstermiştir. Bu teknolojik gelişmede robotlardan beklenen en önemli parametrelerin başında güvenlik, çözüm üretme ve hız gelmektedir. Bu çalışmada, mobil araç üzerine bir robot kol yerleştirilmesi ve bu sitemlerin tasarlanan arayüz ve ses sistemi ile kontrol edilerek daha verimli ve hızlı çalışması amaçlanmıştır. Amaçlar doğrultusunda önce üzerinde bir robot kol bulunan bir mobil araç tasarımı gerçekleştirilmiş, sonrada bu mobil aracın ve robot kolun hem arayüz hem de ses komutları ile kontrol edilmesi sağlanmıştır. Yapılan test sonuçları incelendiğinde ses komutları ile kontrol sisteminin, arayüz ile kontrol sistemine göre daha verimli olduğu gözlenmiştir
İşe Alım Süreci Aday Ön Tesbitinde Bulanık Mantık Tabanlı SQL Sorgulama Yönteminin İncelenmesi
Bu çalışmada, kurumların aday kayıtlarını tuttuğu insan kaynakları veri tabanın, klasik SQL sorgulama yöntemi ile uygun çıkarımın yapılamadığı sorgulamalarda bulanık mantık ile sorgulama yapımı anlatılmıştır. Böylelikle klasik veri tabanı tablo yapısı referans alınarak SQL sorgulama diline uyumlu, karmaşık sorgulamaların çözümüne alternatif yapı geliştirilmesi sağlanmıştır. Bu çalışmada dikkat çekilmesi istenen diğer noktalardan biri de; klasik veritabanı yapılarına, bulanık teknik kullanarak bilgisayarlardan farklı olarak insanın yaklaşık düşünme ve belirsizlik içeren bilgiler ile işlem yapabilme yeteneğinin kazandırılmasının mümkün olduğudur
Prediction of Flexural Strength of Portland–Composite Cement Mortars Substituting Metakaolin Using Fuzzy Logic
In this study, Fuzzy Logic models have been introduced to predict flexural strength values of cement mortars. For this purpose, reference cement mortar containing only Portland–composite cement, and mixtures having metakaolin replacing 5, 10, 15 and 20% by weight of the Portland–composite cement were produced. The mortars’ flexural strength values were established at 2, 7, 28 and 56-day with standard cement test. In addition, Fuzzy Logic prediction models were created by using fuzzy triangular number coefficients and Gauss membership function to predict flexural strength of cement mortars. Subsequently, experimental with fuzzy results are compared. Accordingly, the correlation coefficient of flexural strength of cement mortars for fuzzy triangular number coefficients and Gauss membership function were found 0.84 and 0.87, respectively. These results show that between experimental and fuzzy results are a good harmony, and can be successfully applied in civil engineering applications
Bulanık Mantık ile Akıllı Fırının Modellenmesi
Günlük hayatımızda kesin olduğunu düşündüğümüz fakat gerçekte kesin olmayan durumlarla karşılaşırız. Bu durumlar birçok sosyal, ekonomik ve teknik olaylarda belirsizlik ve dolayısıyla karmaşıklık olarak ortaya çıkmaktadır. Bu belirsizliklerin analiz edilmesi bulanık mantık teorisi ile mümkündür. Son yıllarda, bulanık mantık ve bulanık tabanlı uygulamalar hem araştırmacılar hem de üreticiler tarafından ilgilenilen bir konu haline gelmiştir. Üniversitelerde bu konuya yönelik araştırma grupları oluşturulmuş, firmalar özel çalışma grupları kurmuşlardır. Bu çalışmada, önce bulanık mantık teorisi kısaca izah edilmiş, sonrada günlük hayatımızda oldukça sık kullanılan fırının bulanık mantık kullanılarak modellenmesi ve simülasyonu gerçekleştirilmiştir
Toplu Konutlarda Reaktif Güç Kompanzasyonunun Uygulanabilirliğinin Analizi
Bu
çalışmada, teknolojinin hızla gelişmesi sonucu ortaya çıkan elektrik enerjisi
ihtiyacının karşılanması için yapılabilecek iyileştirmeler ele alınmıştır. Bu
ihtiyacın karşılanması için enerji üretiminin artırılmasının yanı sıra üretilen
enerjinin verimli bir şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Enerjinin
üretimi ve planlanması, enerji verimliliği açısından son derece önemlidir.
Reaktif enerji tüketimini minimuma indirmek yani kompanzasyon yapmak,
verimlilik artırır. Ancak günümüzde kompanzasyon sadece belirli gücün üstündeki
işletmelerde uygulanmaktadır. Günümüzde elektrik üretimi zor ve pahalı hâle gelmiştir.
Bu konuda yapılacak her türlü tasarruf ve iyileştirme; ülke ekonomisine ve
enerji verimliliğine büyük katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada, meskenlerde
(kompanzasyonun zorunlu kabul edilmediği mekânlarda) kullanılan elektriğin
kompanzasyona ihtiyaç duyulup duyulmadığı incelenmiştir. Yapılan bu çalışmada,
dört kişilik bir ailenin kaldığı meskene, enerji analizör sistemi kurularak
evin elektrik tüketimi iki aylık süreyle izlenmiş ve elde edilen verilere göre
değerlendirmeler yapılmıştır
Güç Elektroniği Dönüştürücü Modelleri Eğitim Modülü
Güç yarı iletken teknolojilerinde meydana gelen ilerlemeler, güç elektroniği devrelerinin yer aldığı sistemlerin kullanımını arttırmıştır. Güç elektroniği, gün geçtikçe daha da genişleyen elektronik sektörünün en önemli dallarından biri haline gelmiştir. Güç elektroniğinin önemli uygulamalarından birini dönüştürücüler oluşturmaktadır. Dört temel dönüştürücü vardır.Bu çalışmada, güç elektroniği sistemlerinden dönüştürücü devre modellerinin karakteristiklerinin incelenmesi amacıyla Matlab GUI ortamında ara yüz tasarlanmıştır. Çalışma ile dönüştürücü devrelerin ayrı ayrı simülasyonlarının arayüz yardımıyla yapılması amaçlanmaktadır. Bu çalışmadaki güç elektroniği devre modelleri Matlab Simulink programında tasarlanmıştır. Matlab GUI’de tasarlanan ara yüz ile simulink dosyaları ilişkilendirilerek simülasyonlar ara yüz üzerinde yapılmakta, devrelere ait grafikler görüntülenebilmekte ve karakteristikleri incelenebilmektedir. Böylece özellikle uygulamalı derslerin bilgisayar eşliğinde simülatörlerle işlenmesi hem zamanı kısaltmakta, hem de öğretimin daha iyi kavranması sağlamaktadır
Bilişsel Radyo Kullanıcıları için Bulanık Mantık Yardımıyla Kanal Kullanım Olasılığı Hesabında Farklı Bir Yaklaşım
Bu çalışmada, Bilişsel Radyo (BR) kullanıcıları için bulanık mantık yardımıyla kanal seçim yöntemi tasarımı ve benzetimi yapılmıştır. Tasarlanan kanal seçim yönteminin benzetimi MATLAB FIS yazılımı kullanılarak yapılmıştır. Bu çalışmada, 10 tane birincil kullanıcı ve 1 tane de BR kullanıcının aynı iletişim ortamında yer aldığı bir benzetim senaryosu düşünülmüştür. Birincil kullanıcılar, lisanslı kullanıcılardır ve kanala doğrudan erişim hakkına sahip oldukları için istedikleri zaman kanala erişirler. BR kullanıcılar ise, lisanslı olmayan kullanıcılardır ve kanala sadece birincil kullanıcılar olmadığında ya da birincil kullanıcılara herhangi bir girişim oluşturmamak şartıyla erişebilirler. Geliştirilen ağ modelinde, birincil kullanıcılar Ortam Erişim Kontrol (OEK) protokolü olarak Zaman Bölmeli Çoklu Erişim (Time Division Multiple Access - TDMA) tekniğini kullanarak kanala erişirler. BR kullanıcılar ise, Slotted Aloha rasgele erişim tekniğini kullanarak, kanal boşta iken kanala erişebilirler. Yapılan çalışmada Toplanır Beyaz Gauss Gürültüsü (Additive White Gaussian Noise - AWGN) kanal modeli kullanılmıştır
Eş Zamanlı Veri Transferi ile Lcr-Metre ve Doğru Akım Kaynaklarının Senkron Çalıştırılması Sağlanarak Yarıiletken Cihazların Karakterizasyonunda Yeni Yöntem Geliştirilmesi
Organik elektronik alanında üretilen yarıiletken aygıtlar yüksek elektrik alanlar altında tetiklenmektedir ve bu tür aygıtların dielektrik analizini 100-200 V'luk gerilim altında yapan cihazlar piyasada bulunmamaktadır. Bu problemi çözebilmek için yüksek gerilim altında dielektrik analiz yapabilen niteliklere sahip bir ölçüm sistemi geliştirilmiştir. Bunun için geniş bir frekans aralığında birkaç voltluk AC uygulayarak dielektrik spektroskopi analizi yapan cihaza, harici bir DC gerilim kaynağı uygun bir şekilde bağlandı. Bu iki cihazın eşzamanlı çalışması gerekmektedir fakat bu işlemin bağımsız iki cihaz için manuel olarak yapılması oldukça zordur. Bu çalışmada, geliştirdiğimiz eş zamanlı veri transfer programı kullanılarak DC gerilim kaynağı (yarıiletken malzemeler veya aygıtların Akım-Gerilim (I-V) özelliklerinin belirlenmesinde kullanılan) ve LCR Metre cihazının (Kapasitans-Gerilim (C-V), Kapasitans-Frekans (C-f), Kondüktans-Gerilim (G-V) ve Kondüktans-frekans (G-f) özelliklerinin belirlenmesinde kullanılan) eş zamanlı haberleşebilmesi için program geliştirilmiştir. Eş zamanlı veri transfer program ile elde edilen tüm veriler program arayüzünde oluşturulan Excel dosyasına aktarılarak dielektrik spektroskopik özelliklerine ait bilgiler kayıt edilmektedir. Geliştirilen programın literatürde dielektrik özellikleri daha önceden belirlenmiş malzemeler üzerine yapılan ön çalışmalarda tutarlı ve hassas veriler elde edilebildiği ve yüksek bir performansla çalıştığı gözlenmiştir
“Sonsuzluk Teorisi” Filmi ve Genetik Yapısalcı Bir Analiz
Filmler içlerinde toplumsal yapıların izlerini taşıdıkları için toplumsal
dönüşümün anlaşılmasında önem arz etmektedir. Sosyolojik teorinin temel
meselesi de toplumsalı anlamaya yarayacak her türlü aracı değerlendirmek,
bunları sistematik bir şekilde kuramsallaştırmaktır. Toplumsal alandan
bağımsız bir kuramsallaştırmanın mümkün olmadığı varsayımıyla hareket
eden bu çalışmanın temel iddiası, Pierre Bourdieu’nün kavram repertuarıyla,
yani genetik yapısalcılıkla, 2015 yılında Matt Brown’un yönetmenliğinde
çekilen Sonsuzluk Teorisi filminin çözümlenebileceği ve bu kavramsal
repertuarın film analizinde bizlere oldukça geniş bir hareket alanı
sağlayacağıdır. Bu bağlamda, Pierre Bourdieu’nün genetik yapısalcılığı/yapısal
inşacılığı ekseninde ele alınan Sonsuzluk Teorisi filminin Hindistan’da yaşayan
baş karakterinin habitus, sermaye, alan, illusio ve oyun gibi Bourdieucü
kavram repertuarıyla ilişkisinin anlaşılmasını sağlayacaktır
- …