255 research outputs found
Prognostic value of the morphological features of postperfusion liver biopsies in liver transplantation
Purpose: The aim of this study was to show the potential
prognostic effects of morphological findings for the graft
function, rejection and survival by evaluating the
postperfusion liver biopsies.
Materials and Methods: Sixty six cases who underwent
cadaveric liver transplantation between 2006-2010 were
included. The representative slides of postperfusion
subcapsular wedge biopsies were evaluated for
intrasinusoidal neutrophilic infiltration, microvesicular
steatosis, hepatocyte swelling, hepatocellular necrosis,
endothelial swelling, bile duct epithelial changes,
cholangiolar proliferation and sinusoidal
congestion/hemorrhage. The associations between the
histopathological features and early allograft dysfunction,
mortality rate and rejection status were statistically
analysed.
Results: Intrasinusoidal neutrophilic infiltration was grade
1 in 40 (60%), grade 2 in 24 (36%), and grade 3 in 2 cases
(4%). The presence of grade 2-3 intrasinusoidal
neutrophils was found to be significantly associated with
mortality rate. The presence of sinusiodal
congestion/hemorrhage was statistically related to the
rejection. The presence of sinusiodal
congestion/hemorrhage was significantly associated with
shorter overall survival.
Conclusion: Intrasinusoidal neutrophilic infiltration is
promising to be a possible histopathological predictor for
mortality. In addition, the presence of sinusoidal
congestion can be a candidate as a prognostic factor both
for rejection and overall survival based on our study.Amaç: Bu çalışmada, perfüzyon sonrası karaciğer
biyopsileri değerlendirilerek morfolojik bulguların greft
fonksiyonu, rejeksiyon durumu ve sağkalım üzerindeki
potansiyel prognostik etkilerinin gösterilmesi
amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: 2006-2010 yılları arasında kadavradan
karaciğer nakli yapılan 66 olgu çalışmaya dahil edildi.
Postperfüzyon kama biyopsilerine ait kesitler,
intrasinüzoidal nötrofilik infiltrasyon, mikroveziküler
steatoz, hepatosit şişmesi, hepatoselüler nekroz, endotelyal
şişme, safra kanalı epitel değişiklikleri, kolanjiyolar
proliferasyon ve sinüzoidal konjesyon/hemoraji açısından
değerlendirildi. Histopatolojik özellikler ile erken allogreft
disfonksiyonu, mortalite oranı ve rejeksiyon durumu
arasındaki ilişkiler istatistiksel olarak analiz edildi.
Bulgular: İntrasinüzoidal nötrofilik infiltrasyon 40 olguda
(%60) derece 1, 24 olguda (%36) derece 2 ve 2 olguda (%4)
derece 3 idi. Derece 2-3 intrasinüzoidal nötrofil varlığının
mortalite oranı ile, sinüzoidal konjesyon/kanama varlığının
rejeksiyon ile istatistiksel olarak anlamlı şekilde ilişkili
olduğu saptandı. Ayrıca sinüzoidal konjesyon/hemoraji
varlığının, daha kısa sağkalım süresi ile istatistiksel olarak
anlamlı şekilde ilişkili olduğu bulundu.
Sonuç: İntrasinüzoidal nötrofilik infiltrasyon, mortaliteyi
öngörmek için olası bir histopatolojik belirleyici olma
umudu taşımaktadır. Ayrıca çalışmamıza göre sinüzoidal
konjesyon varlığı hem rejeksiyon hem de sağkalım için
prognostik faktör olarak aday olabilir
- …