Evaluation of proptosis using image processing and analysis

Amaç: Proptozisli hastaların orbita manyetik rezonans görüntüleri üzerinde görüntü işleme ve analizle elde edilen antropometrik ölçümleri değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: Geriye dönük olan bu çalışmada hastane kayıt sisteminde değerlendirilen 1-18 yaş arası çocukların orbita manyetik rezonans görüntüleri üzerinde ekzoftalmometre yapıldı. Proptozis olduğu belirlenmiş 17 hasta (hasta grubu) ile proptozis olmayan 17 hastanın (kontrol grubu) T2 ağırlıklı manyetik rezonans görüntülerinden en net alınan aksiyel ve koronal kesitleri üzerinde 15 adet ant- ropometrik ölçüm yapıldı. Bu görüntüler Matlab yazılım programında analiz edildi. Her iki grubun analiz sonuçları birbirleri ile karşılaştırıldı. Analizlerde istatistiksel anlamlılık düzeyi p≤0,05 olarak belirlendi. Bulgular: Hasta grubu (9±5.65 yaş) (6 kız, 11 erkek) ve kontrol grubu (7.82±5.46 yaş) (7 kız, 10 erkek) arasında cinsiyet ve yaş açısından anlamlı farklılık gözlenmedi (sırasıyla p=0,360, p=0,734). Hastaların %82’sinde sağ gözde proptozis mevcuttu. Hasta grubunun ant - ropometrik ölçümleri ile kontrol grubunun antropometrik ölçümleri birbirleri ile istatistiksel olarak karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz sonucuna göre hasta grupta göz küresinin arkası ile temporal kemik iç tabulası arasında ölçülen mesafenin her iki göz arasındaki farkı, her iki göz küresinin dış kenarının birbirlerine olan uzaklığı ve her iki göz küresi nazal sınırının frontal lob ve nazal septum anteriorunu birleştiren orta hatta olan uzak farkı anlamlı oranda daha yüksek; sağ göz lens kalınlık ölçümleri ise anlamlı oranda daha düşük saptandı (sırasıyla p=0,003, p=0,030, p=0,014 ve p=0,05). Sonuç: Orbital patolojileri olan hastaların orbita manyetik rezonans görüntülerinin görüntü işleme ve analizle yapılan antropometrik ölçümleri proptozisli hastalarda önemli farklılıklar göstermiştir. Bu çalışma, bu konuda ileride yapılacak çalışmalar için temel bir çalışma işlevi görebilirObjectives: Evaluating the anthropometric measurements of patients with proptosis obtained by image processing and analysis on orbital magnetic resonance images. Material and Method: In this retrospective study, an exophthalmometer was performed on orbital magnetic resonance images of children aged 1-18 years, evaluated in the hospital registry system. Anthropometric measurements were performed on the most clearly obtained axial and coronal sections from T2-weighted magnetic resonance images of 17 patients (patient group) with proptosis (patient group) and 17 patients without proptosis (control group). These images were processed and analyzed in the Matlab software program. Analysis results of both groups were compared with each other. The statistical significance level was determined as p≤0.05. Results: No significant difference was observed between the patient group (9±5.65 years) and the control group (7.82±5.46 years) in terms of gender and age (p=0.360, p=0.734, respectively). Proptosis was present in the right eye in 82% of the patients. The anthropometric measurements of the patient group and the anthropometric measurements of the control group were statistically compared with each other. According to statistical analysis, the difference between two distances measured from the back of both globs to the temporal bone inner tabula, the distance of the outer border of both globs to each other and the difference between the distances from the nasal border of the globs to the midline connecting the frontal lobe and anterior nasal septum were found to be significantly higher; whereas lenticular thickness of right eyes were measured significantly lower in the patient group. (p=0.003, p=0.030, p=0.014, p=0.05, respectively). Conclusion: Anthropometric measurements performed by image processing and analysis of orbital magnetic resonance images of patients with orbital pathologies showed significant differences in patients with proptosis. This study can serve as a basic study for future studies on this subject

Sayısal filtrelerin akustik parametreler, cinsiyet yaş ve duygu durumu üzerindeki etkileri

Akustik ses analizi makine, insan ve su altı gibi ortamlarda ses sinyalinden özellik çıkarımı yapılarak süreçlerde karar verme amacıyla kullanılmaktadır. Ses analizinde çoğunlukla perde, formantlar, jitter ve shimmer akustik parametreleri kullanılmaktadır. Ortamlardan elde edilen çeşitli ses sinyallerinin tüm frekans bantları her sistem için geçerli olmamaktadır. İnsan seslerindeki duyguların tespiti için düşük frekanslı bileşenler kullanılmaktadır. Ayrıca, ses sinyali gerek ortamdan gerekse de kayıt şeklinden dolayı istenmeyen gürültülere sahip olabilmektedir. Sayısal filtreler yardımıyla ses sinyalinin istenilen frekans bantları elde edilebilmekte, gürültü giderme, yankı azaltma ve ses kalitesi artırma gibi işlemler gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmanın amacı, alçak geçiren, yüksek geçiren ve bant geçiren filtrelerin yaş, cinsiyet ve duygu durumuna bağlı olarak akustik parametrelerdeki değişiminin araştırılmasıdır

The Impact of Acoustic Parameters on the Classification of Firearms Using Gunshots

Actions related to firearms are an increasing source of concern for both security forces and the public. There are various commercial or experimental studies for the classification of gunshots. The purpose of this study is to examine the effects of acoustic analysis on the detection of firearms by using gunshots. In the study, 511 gunshots recordings of 23 firearms were used. The formant frequencies, MFCC, LPCC and energy parameters for acoustic analysis are examined. The effectiveness of the acoustic parameters in classifying the weapons was analyzed statistically and all the parameters used were found to be effective. The classification performance was tested with the MLP classifier and the firearm recognition rate was 71.56%. The “Carl Gustav M45-b” and “Tokarev PPSh” was identified as the weapon with the highest recognition rate and the lowest “Tikka Model T3” recognition rate