5 research outputs found
In Vitro Evaluation of the Shear Bond Strength of Different Luting Cements on Zirconium Oxide Specimens in Primary Teeth
Objective: Nowadays in pediatric dentistry clinics, zirconia crownshave become widespread restoration choice of primary teeth withextensive decay. Aim of this study was to evaluate shear bondstrength of different luting cements on zirconium oxide (zirconia)specimens in primary teeth.Methods: Eighty extracted primary molar teeth were selectedfor the study and teeth were randomly divided into four groups.Eighty zirconium oxide specimen were fabricated using CAD/CAMtechnology. Samples were cemented with zinc polycarboxylatecement (PK), conventional glass ionomer cement (GCIS), resinmodified GCIS (RMCIS) and self adhesive resin cement (RS). Aftercementation, samples were kept in distilled water for three days atroom temperature. Then speciemens were subjected to 1000 cyclesthermal cycle process. Shear bond strength was determined usinguniversal testing machine, debonded surfaces were examined usingstereomicroscope. Tamhane’s test was used for pairwise comparisonsof the mean bonding forces of the groups. Pearson chi-square testwas used to compare the debonded surfaces. Significance level (p)was accepted as 0.05 in the application of the tests.Results: Mean bond strength of RMCIS group was statisticallylower than RS, GCIS and PK cements (p<0.05). There wasn'tstatistically significant difference between mean bonding strength ofRS, GCIS and PK cement group (p>0.05). There wasn't statisticallysignificant difference between debonded surfaces of zirconiaspecimen after cementation with different bonding cements(p>0.05).</p
Matür Daimi Avulse Dişte Geç Replantasyon Tedavisi Ve Klinik Takibi
Matür daimi avulse dişte geç replantasyon tedavisi ve klinik takibiArş. Gör. Ezgi TÜRKYILMAZ1Doç. Dr. Zeynep Aslı GÜÇLÜ1Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Abd, Kayseri, TürkiyeGİRİŞEn ciddi diş yaralanmalarından biri olan avulsiyon dişin alveol soketinden tamamen çıkmasıdır. Daimi dişlerin avulsiyonu, tüm diş yaralanmalarının %0.5-16’sını oluşturmaktadır. Prognoz; hastanın yaşı, ağız dışı geçirilen süre, kullanılan saklama ortamı ve replantasyon yönetimi gibi çeşitli faktörlerden etkilenmektedir.OLGU RAPORUBisiklet kazası sonucu 21 numaralı dişinde komplike olmayan kron kırığı, 11 numaralı dişinde ise avulsiyon meydana gelen 12 yaşındaki erkek hasta kliniğimize başvurmuştur. Hasta avulse dişi 5 gün sonra kağıt peçete içinde getirmiştir. Avulse olan diş öncelikle serum fizyolojik ile ıslatılmış gazlı bezle silinmiştir. Hastadan alınan anemnez sonrası klinik ve radyografik bulgular kaydedildi. Yumuşak doku yaralanması ve ağız açmada kısıtlılığı bulunan hastada 11 numaralı diş cam iyonomerle kapatılmıştır. Avulse diş tüm bu süreçte süt içerisinde bekletilmiştir. Vazokonstriktörsüz lokal anestezi yapılarak 11 numaralı dişin soketi serum fizyolojik ile irrige edilmiştir. Diş yüzeyine topikal antibiyotik olarak rifampisin uygulanmıştır ve diş hafif parmak basıncı ile replante edilerek, iki hafta boyunca yarı esnek splint kullanılarak sabitlenmiştir. Avulse dişe ikinci haftada rubber dam izolasyonu altında kanal tedavisine başlanılmıştır Kanal içi medikament olarak kalsiyum hidroksit kullanılmıştır ve ardınan diş uzun dönemde başarıyı arttırdığı rapor edilen MTA ile doldurulmuştur. Hastaya oral hijyen eğitimi verilerek uygun diyet önerilmiştir ve dişlerin takibine başlanmıştır. Komplike kron kırığı olan ve vitaliteye pozitif cevap veren 21 numaralı dişe ise hastanın ağız kısıtlığı düzeldikten sonra kompozit ile estetik restorasyon yapılarak hasta takibe alınmıştır. Kontrol seanslarında replante edilen dişte radyografide inflamatuar kök rezorpsiyonu ile uyumlu rezorpsiyon alanları görülmüştür ve 12 aylık takip sonunda klinik semptom vermeyen dişte radyografideki lezyon alanı sınırlı kalarak ilerleme göstermemiştir.SONUÇGecikmiş replantasyonun uzun vadedeki prognozu zayıf olarak görülmektedir ve bu tip vakalarda istenen sonuç; alveoler kemik konturunu, genişliğini ve yüksekliğini korurken, geçici olarak estetiği ve işlevi restore eden ankilozla ilişkili replasman rezorpsiyonudur. Vakamızda matür avülse dişte meydana gelen eksternal rezorbsiyon alanının 12 sonunda sınırlı kalması ve klinik olarak semptom olmaması, lokal antibiyotik uygulaması sonrası MTA kullanımının bir avantajı olabilir.</p