108 research outputs found

    Endülüslü Şair İbn Hânî’nin Şiirlerinde Şiîlik Yansımaları

    Get PDF
    Hz. Peygamber’in vefatından sonra, sahabe arasında Müslümanların başına kimin geçeceği konusunda yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Ashabtan bir grup, hilafetin Hz. Ali (öl. 40/661) ve onun soyundan gelenlerin hakkı olduğunu savunmuştur. Hz. Ali ve çocuklarını destekleyen siyâsî taraftarlık şeklinde ortaya çıkan bu hareket, zamanla Şîa adında bir mezhep hüviyetine bürünmüş, ardından da bir takım fırkalara ayrılmak suretiyle İslâm coğrafyasının farklı yerlerine dağılmıştır. Bu fırkalardan biri de adını İsmail b. Cafer es-Sâdık’tan (öl. 138/755) alan İsmâiliyye fırkasıdır. İsmâiliyye fırkası, Ubeydullâh el-Mehdî (öl. 322/934) liderliğinde dâîler aracılığıyla kendi nazarlarında, Hz. Ali ve soyunun hakkı olan hilafeti gasbetmiş olan Emevî ve Abbasîlere karşı mücadelesini gizli olarak sürdürmüştür. Berberîlerin desteğiyle Kuzey Afrika’da Fâtımîler adında ilk devletlerini oluşturduktan sonra faaliyetlerini açıktan yürüten İsmâilîler, Berka’dan Atlas Okyanusu’na kadar olan bölgeyi ele geçirmişlerdir. Fatımî Devleti, kuruluşundan itibaren sadece coğrâfî bir bölgeye sahip olma davası gütmekten ziyade Şîa çizgisi üzerinde yürümeyi amaç edinmiş bir mezhep devletidir. Bu yönüyle Abbâsî ve Emevî devletlerinden tamamen farklılık gösteren Fatımîler, hicri III. asrın sonlarından itibaren dâîleri aracılığıyla buradaki propaganda faaliyetlerini artırarak doğudan Mısır, Kuzeyden Endülüs Emevî hilafetini ele geçirmek için yoğun çaba göstermişlerdir. Bu çaba sonucunda ve III. Halife Muiz’in başarılı siyaseti sayesinde Mısır’ı fethetmeye muvaffak olmuşlardır. Mısır’ın fethedilmesinde dâîlerin rolu oldukça büyüktür. Fakat Endülüs’te Sünnî-Mâlikî mezhebi kökleştiği için aynı başarıyı burada gösterememişler, sınırlı sayıda taraftar edinebilmişlerdir. Bununla birlikte bazı ünlü fikir ve edebiyat adamlarını kendi saflarına çekmeyi başarmışlardır. Şüphesiz Fâtımî dâîlerin, Endülüs’teki propaganda faaliyetlerinin en önemli kazanımlarından biri İbn Hânî el-Endelusî’dir (öl. 362/973). Şiî olduğundan dolayı Endülüs’ten ayrılmak zorunda kalan İbn Hânî, Mağrib’e geçerek Fâtımî yönetimine bağlı Mesîle şehrinin valilerinin himayesine girmiştir. Şairin, bu valiler hakkında söylediği şiirler, kısa sürede şöhretini yaymış ve Fatımîlerin başkenti Kayrevan’a kadar tanınmasını sağlamıştır. Câhiliye döneminden beri halife ve emirlerin çoğunun, devlet sınırları içinde yönetimini sağlamlaştırmak, dışarıda ise nüfuzunu yaymak için başvurduğu yöntemlerden biri, sarayda kendilerini ve devlet politikalarını öven, diğer bir ifadeyle reklamlarını yapan şairlere yer vermeleridir. Bu amaçla Halife Muiz’in, şöhretini duyar duymaz el-Mansûriyye’de bulunan sarayına davet ettiği şairlerden biri de İbn Hânî’dir. 350/962 yılında Muiz’in huzuruna çıkan İbn Hânî, kısa sürede Ebü’l-Kâsım el-Fezârî el-Kayrevânî ve Ali b. Muhammed el-İyâdî et-Tûnisî gibi saray şairlerini geçerek Mağrib’in Mütenebbisi diye isimlendirilmiştir. Zamanla Muiz’in en samimi dostlarından biri haline gelen İbn Hânî, halifeden gördüğü değer ve cömertlik karşısında bütün yaratıcı potansiyelini Muiz’in hilafetini savunmak ve İsmâiliyye fırkasının mesajlarını halka iletmek için harcamıştır. Böylece, doğuda ve batıda yayılmacı politika izleyen Fâtımîlerin en güçlü savunucusu ve propagandacısı haline gelen şair, daha önce klasik tarzda söylediği methiyelerine bir yenilik kazandırmış, Fâtımî imamlarını özellikle de hâmisi olan Muiz’i insanüstü sıfatlarla yücelten şiirleri sayesinde büyük bir itibar görmüştür. Doğal olarak Muiz’in izlediği başarılı siyasetin ve şairin savunuculuğunu yaptığı Şiî-İsmâiliyye fırkasının öğreti ve terimlerinin kasidelerine belirgin yansımaları olmuştur. Ayrıca Ehl-i beyt davası ve onların uğradığı haksızlıklar, şairin gönül dünyasını derinden etkilemiş, şair de kendisine gözdağı veren hiçbir tehlikeye aldırış etmeden bu haksızlıkları şiirlerinde dile getirmekten çekinmemiştir. Fâtımî akidesini ve Fâtımî imamda bulunması gereken sıfatları araştıranlar için yazılı ilk kaynak olduğu söylenen bu kasideler, büyük öneme sahiptir. Zira Fatımîler, imamın masum olduğuna, zahir ve batını bildiğine, kıyamet günü kendi dostlarına şefaatçi olacağına inanmaktadırlar. Hatta İmamı beşer üstü bir varlık görüp ona Allah’ın ruhu kılacak kutsiyet ve celallik atfetmektedirler. Dahası hayatın varlık sebebi kılmaktadırlar. Bu ve bununla ilişkili manalar, İbn Hâni’nin şiirlerinde oldukça fazla olup bu şiirler Kuzey Afrika sınırlarını aşıp Endülüs’ten Bağdat’a kadar uzanan geniş bir bölgeye yayılarak İsmâiliyye doktrininin tanınmasını sağlamıştır. Bu çalışma, giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş’te kısaca Şiî-İsmâiliyye fırkasının tarihçesinden, birinci bölümde İbn Hânî’nin hayatı ve şairlik yeteneğinden, ikinci bölümde propagandasını yaptığı Şiî-İsmâiliyye inancının kasidelerine yansımalarından bahsedilecek ve bu şiirlerin tahliline yer verilecektir. Yine Şiî edebiyatına derin etkileri olan Kerbelâ ile alakalı târihî ve siyâsî değeri olan şiirlerin analiz ve değerlendirilmesi yapılacaktır

    Evaluating the facial esthetic outcomes of digital smile designs generated by artificial intelligence and dental professionals

    Get PDF
    This study evaluates the preference rates for smile designs created by professionals or by Artificial Intelligence (AI) among dentists, dentistry students, and laypeople. Four cases with symmetrical and asymmetrical features were selected based on the Facial Flow (FF) concept from the database of the Smile Designer app regarding anatomical facial points. Two smile designs were created for each selected case: one using Artificial Intelligence (AI) and one created manually. An online survey assessed participants' preferences for the different smile designs. The chi-square test "Pearson's and Fisher's exact test (P)" was used to analyze the survey data. A total of 628 people completed the study. Dentists preferred the manually-created smile design for the first three cases. For Case 4, dentists who used the Smile Designer program preferred the manually-created design (55.88%), while those who did not use the program preferred the AI-generated design (55.84%). There was a significant difference in esthetic perception between dentists and dental students (p = 0.001) and between dentists and laypeople (p = 0.001) for Case 1, only between dentists and dental students (p = 0.003) for Case 2, and only between dentists and laypeople (p = 0.001) for Case 3. Furthermore, we found that females (p = 0.007) and orthodontists (p = 0.025) had a higher preference for the AI-generated design in this case compared to males and other dental specialties for Case 3. While age, education level, and clinical experience did not significantly impact dentists' preference for manually-created or AI-generated smile designs (p > 0.05), our results suggest that there were some differences in preference for Case 3. Overall, our findings suggest that the use of AI-generated smile designs for symmetric faces is acceptable to both dentists and laypeople and can offer time-saving benefits for clinicians

    Earth-abundant quaternary semiconductor Cu2MSnS4 (M = Fe, Co, Ni and Mn) nanofibers: Fabrication, characterization and band gap arrangement

    No full text
    WOS:000366934800023Quaternary-structured semiconductors Cu2MSnS4 (M = Fe, Co, Ni and Mn) are important materials due to indium free content and consisting of earth abundant elements, which can significantly decrease the cost of devices. Here, we have successfully produced Cu2FeSnS4, Cu2CoSnS4, Cu2NiSnS4 and Cu2MnSnS4 nanofibers by a simple electrospinning technique. Polyacrilonitrile (PAN) was used as a templating polymer to decrease imperfections in crystal lattice. Outstanding structures with only a few defects and diameter range from 150 to 250 nm were produced. The resulting CuMSnS fibers were characterized by XRD, HR-TEM, EDS, SEM - Mapping, UV-Vis and CV to investigate the crystal structure, composition, morphology, and band gap. This work demonstrates that Cu2MSnS4 nanofibers have p-type conductivity and are promising absorber materials for energy-conversion applications. (C) 2015 Elsevier B.V. All rights reserved.TUBITAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey)Turkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK) [214M366]; Karamanoglu Mehmetbey University Scientific Research Council (BAP)Karamanoglu Mehmetbey UniversityThis research was supported by TUBITAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey) under project number 214M366 and Karamanoglu Mehmetbey University Scientific Research Council (BAP)

    A facile synthesis of Ag2MnSnS4 nanorods through colloidal method

    No full text
    The production methods of semiconductor nanomaterials with new shapes and different compositions form the basis for the creation of high-performance structures in numerous applications. Kesterite structured materials are among these inorganic semiconductors and are suggested to be promising energy materials for the future. In this study, quaternary Ag2MnSnS4 nanocrystalline rods have been successfully synthesized for the first time by the colloidal hot-injection synthesis route and well-organized rod-like nanocrystals (NCs) with lengths ranging from 200 to 350 nm and widths from 10 to 30 nm were obtained. For this structure, the Ag2MnSnS4 exhibits a semiconductor property with a band-gap of approximately 1.3 eV. The optical properties and band-gap values were determined by UV-Vis absorption spectrum and using Tauc Equation. It has been observed that the Ag2MnSnS4 structure acquired by the proposed colloidal synthesis method can be an alternative to the commonly used materials based on Cd and Pb

    Synthesis of band-gap tunable earth-abundant CXTS (X= Mn+2, Co+2, Ni+2 and Zn+2) nanorods: Toward a generalized synthesis strategy of quaternary chalcogenides

    No full text
    WOS:000456789000063Quaternary structured Cu2XSnS4 (CXTS) nanostructures are important semiconductor materials for energy applications due to their excellent properties such as being earth abundant elements, nontoxic nature and easy production. Here, we first report a general process for the synthesis of quaternary CXTS nanorods by the simple and inexpensive hot-injection method. The chemical structure, morphology, optical, and thermal properties of the CXTS were investigated by XRD, TEM, UV-Vis, FTIR and TGA techniques. These results clearly show that the obtained materials have the same crystal structure and are shaped as nanorods with an average 10-40 nm edge length. This study shows that all of the CXTS nanorods can be synthesized by the same synthesis conditions through the simple and facile hot injection process. (C) 2018 Elsevier B.V. All rights reserved.Karamanoglu Mehmetbey University BILTEM (Scientific and Technological Research and Application Center); TUBITAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey)Turkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TUBITAK) [217M212]This work is supported by Karamanoglu Mehmetbey University BILTEM (Scientific and Technological Research and Application Center) and TUBITAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey) under project number 217M212

    ENDÜLÜSLÜ ŞAİR İBN HÂNÎ’NİN ŞİİRLERİNDE ŞİÎ YANSIMALARI

    No full text
    Hz. Peygamber’in vefatından sonra, sahabe arasında Müslümanların başına kimin geçeceği konusunda yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Ashabtan bir grup, hilafetin Hz. Ali (öl. 40/661) ve onun soyundan gelenlerin hakkı olduğunu savunmuştur. Hz. Ali ve çocuklarını destekleyen siyâsî taraftarlık şeklinde ortaya çıkan bu hareket, zamanla Şîa adında bir mezhep hüviyetine bürünmüş, ardından da bir takım fırkalara ayrılmak suretiyle İslâm coğrafyasının farklı yerlerine dağılmıştır. Bu fırkalardan biri de adını İsmail b. Cafer es-Sâdık’tan (öl. 138/755) alan İsmâiliyye fırkasıdır. İsmâiliyye fırkası, Ubeydullâh el-Mehdî (öl. 322/934) liderliğinde dâîler aracılığıyla kendi nazarlarında, Hz. Ali ve soyunun hakkı olan hilafeti gasbetmiş olan Emevî ve Abbasîlere karşı mücadelesini gizli olarak sürdürmüştür. Berberîlerin desteğiyle Kuzey Afrika’da Fâtımîler adında ilk devletlerini oluşturduktan sonra faaliyetlerini açıktan yürüten İsmâilîler, Berka’dan Atlas Okyanusu’na kadar olan bölgeyi ele geçirmişlerdir. Fatımî Devleti, kuruluşundan itibaren sadece coğrâfî bir bölgeye sahip olma davası gütmekten ziyade Şîa çizgisi üzerinde yürümeyi amaç edinmiş bir mezhep devletidir. Bu yönüyle Abbâsî ve Emevî devletlerinden tamamen farklılık gösteren Fatımîler, hicri III. asrın sonlarından itibaren dâîleri aracılığıyla buradaki propaganda faaliyetlerini artırarak doğudan Mısır, Kuzeyden Endülüs Emevî hilafetini ele geçirmek için yoğun çaba göstermişlerdir. Bu çaba sonucunda ve III. Halife Muiz’in başarılı siyaseti sayesinde Mısır’ı fethetmeye muvaffak olmuşlardır. Mısır’ın fethedilmesinde dâîlerin rolu oldukça büyüktür. Fakat Endülüs’te Sünnî-Mâlikî mezhebi kökleştiği için aynı başarıyı burada gösterememişler, sınırlı sayıda taraftar edinebilmişlerdir. Bununla birlikte bazı ünlü fikir ve edebiyat adamlarını kendi saflarına çekmeyi başarmışlardır. Şüphesiz Fâtımî dâîlerin, Endülüs’teki propaganda faaliyetlerinin en önemli kazanımlarından biri İbn Hânî el-Endelusî’dir (öl. 362/973). Şiî olduğundan dolayı Endülüs’ten ayrılmak zorunda kalan İbn Hânî, Mağrib’e geçerek Fâtımî yönetimine bağlı Mesîle şehrinin valilerinin himayesine girmiştir. Şairin, bu valiler hakkında söylediği şiirler, kısa sürede şöhretini yaymış ve Fatımîlerin başkenti Kayrevan’a kadar tanınmasını sağlamıştır. Câhiliye döneminden beri halife ve emirlerin çoğunun, devlet sınırları içinde yönetimini sağlamlaştırmak, dışarıda ise nüfuzunu yaymak için başvurduğu yöntemlerden biri, sarayda kendilerini ve devlet politikalarını öven, diğer bir ifadeyle reklamlarını yapan şairlere yer vermeleridir. Bu amaçla Halife Muiz’in, şöhretini duyar duymaz el-Mansûriyye’de bulunan sarayına davet ettiği şairlerden biri de İbn Hânî’dir. 350/962 yılında Muiz’in huzuruna çıkan İbn Hânî, kısa sürede Ebü’l-Kâsım el-Fezârî el-Kayrevânî ve Ali b. Muhammed el-İyâdî et-Tûnisî gibi saray şairlerini geçerek Mağrib’in Mütenebbisi diye isimlendirilmiştir. Zamanla Muiz’in en samimi dostlarından biri haline gelen İbn Hânî, halifeden gördüğü değer ve cömertlik karşısında bütün yaratıcı potansiyelini Muiz’in hilafetini savunmak ve İsmâiliyye fırkasının mesajlarını halka iletmek için harcamıştır. Böylece, doğuda ve batıda yayılmacı politika izleyen Fâtımîlerin en güçlü savunucusu ve propagandacısı haline gelen şair, daha önce klasik tarzda söylediği methiyelerine bir yenilik kazandırmış, Fâtımî imamlarını özellikle de hâmisi olan Muiz’i insanüstü sıfatlarla yücelten şiirleri sayesinde büyük bir itibar görmüştür. Doğal olarak Muiz’in izlediği başarılı siyasetin ve şairin savunuculuğunu yaptığı Şiî-İsmâiliyye fırkasının öğreti ve terimlerinin kasidelerine belirgin yansımaları olmuştur. Ayrıca Ehl-i beyt davası ve onların uğradığı haksızlıklar, şairin gönül dünyasını derinden etkilemiş, şair de kendisine gözdağı veren hiçbir tehlikeye aldırış etmeden bu haksızlıkları şiirlerinde dile getirmekten çekinmemiştir. Fâtımî akidesini ve Fâtımî imamda bulunması gereken sıfatları araştıranlar için yazılı ilk kaynak olduğu söylenen bu kasideler, büyük öneme sahiptir. Zira Fatımîler, imamın masum olduğuna, zahir ve batını bildiğine, kıyamet günü kendi dostlarına şefaatçi olacağına inanmaktadırlar. Hatta İmamı beşer üstü bir varlık görüp ona Allah’ın ruhu kılacak kutsiyet ve celallik atfetmektedirler. Dahası hayatın varlık sebebi kılmaktadırlar. Bu ve bununla ilişkili manalar, İbn Hâni’nin şiirlerinde oldukça fazla olup bu şiirler Kuzey Afrika sınırlarını aşıp Endülüs’ten Bağdat’a kadar uzanan geniş bir bölgeye yayılarak İsmâiliyye doktrininin tanınmasını sağlamıştır. Bu çalışma, giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş’te kısaca Şiî-İsmâiliyye fırkasının tarihçesinden, birinci bölümde İbn Hânî’nin hayatı ve şairlik yeteneğinden, ikinci bölümde propagandasını yaptığı Şiî-İsmâiliyye inancının kasidelerine yansımalarından bahsedilecek ve bu şiirlerin tahliline yer verilecektir. Yine Şiî edebiyatına derin etkileri olan Kerbelâ ile alakalı târihî ve siyâsî değeri olan şiirlerin analiz ve değerlendirilmesi yapılacaktır

    Structural, optical and dispersion studies on Cu2NiSn(SSe)4 nanocrystals thin films

    No full text
    WOS:000719781800003Penternary nanocrystals have attracted attention in recent years due to their attractive properties. For this reason, Cu2NiSn(SSe)4 (CNTSSe) nanostructure, which is a novel candidate for penternary chalcogenide nanocrystals, have been synthesized by hot-injection technique. The crystallographic structure and morphology of CNTSSe nanocrystals were investigated by XRD and TEM analysis. However, the overall composition and elemental mapping images of CNTSSe nanocrystals were analyzed by energy-dispersive spectroscopy. Then, the CNTSSe nanocrystals were produced by spin coating method onto glass substrates in thin film form. The optical properties were characterized by UV–Vis–NIR spectroscopy. The XRD analysis exhibited the formation of kesterite phase with peaks corresponding to polycrystalline CNTSSe nanocrystals with tetragonal structure in (312), (112), (220) planes. The nanocrystals have consisted of extremely distributed, quasispherical particles with an average diameter of 12 ± 2 nm. Besides, the direct band gap and absorption coefficient of film were computed as 1.29 eV and over 104 cm−1

    Ternary copper tungsten selenide nanosheets synthesized by a facile hot-injection method

    No full text
    WOS:000393727500066Transition metal chalcogenides are important materials due to their many useful properties. Here, for the first time, we have successfully synthesized P-Cu2WSe4 (CWSe) nanosheets by a simple and inexpensive hot-injection process. Morphology, structure composition and optical properties of the synthesized nanosheets were analyzed by XRD, TEM, AFM, EDX, FTIR and UV-Visible absorption characterization techniques. Characterization results show that the nanosheets were observed with good crystallinity and lacking of impurity. This work demonstrates that P-Cu2WSe4 nanostructures can be synthesized through a facile and simple hot-injection method. These results lead to the possibility of synthesizing a new generation of nanosheets with minimized reaction time and required pressure as alternative energy conversion materials. (C) 2016 Elsevier B.V. All rights reserved.Karamanoglu Mehmetbey UniversityKaramanoglu Mehmetbey University [32-M-16]The authors would like to thank to TUBITAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey) and Karamanoglu Mehmetbey University (Grand Number: 32-M-16) for Scientific Research Foundation

    Transferrin types of blood and genetic structure of buffalo population of Samsun province for transferrin types

    No full text
    Bu çalışmada Samsun'un Kavak, Vezirköprü ve Çarşamba İlçelerinde bulunan 115 erkek ve 119 dişi mandaya ait serum transferrin tipleri belirlenerek genetik dağılımları incelenmiştir. Çalışmada Tr°D, Tf*0, TC ve Tf°E genotip frekansları sırasıyla % 68.8, %24.8, %6 ve % 0.427; gen frekansları ise Tf°, Tf* ve Tf için sırası ile 0.81, 0.18 ve 0.002 olarak belirlenmiştir. Populasyonun Hardy Weinberg teorisine göre dengede olduğu sonucuna varılmıştır.In this research the distribution and transferrin types of 115 male and 119 female buffaloes raised in Kavak, Vezirköprü and Çarşamba Districts of Samsun Province were determined. In the study Tf°D, Tf*0, Tf** and Tf°E genotype frequencies were found as 68.8 %, 24.8 %, 6 % and 0.427 % respectively. Tf°, Tf* and Tf6 gene frequencies were found as 0.81, 0.18 and 0.002 respectively. As a result of it canbe said that the population is in balance according to Hardy Weinberg Theory

    Investigation of optical and device parameters of colloidal copper tungsten selenide ternary nanosheets

    No full text
    WOS:000419363800089Hot injection synthesis route has been successfully applied for the preparation of high quality Cu2WSe4 (CWSe) nanosheets in order to determine their optical characterization and device parameters. Several techniques including XRD, SEM, TEM and SAED were used to characterize these nanosheets. These techniques confirmed that Cu2WSe4 nanosheets crystal shapes of synthesized are rectangular and square sheet and the average crystal size is between 20 and 40 nm. The spin coating technique was successfully used to deposit uniform of Cu2WSe4 thin film. Cu2WSe4 thin film has directly transition with a band gap of 1.64 eV. The dispersion of the refractive index is discussed in terms of the single oscillator Wemple-Didomenico (WD) model. The single oscillator energy and the dispersion energy were estimated. Au/Cu2WSe4/n-Si structures was fabricated and its main electrical characteristics described by using current-voltage (I-V) methods. The forward and reverse bias current voltage (I-V) characteristics of Au/Cu2WSe4/n-Si at room temperature were studied to investigate its basic electrical parameters [i.e. saturation current (), ideality factor (), barrier height (), series ()]. Structural and optical mechanisms were discussed for future applications in optoelectronic devices
    corecore