5 research outputs found
Comparison between GnRH Agonist Long Protocol and GnRH Antagonist Protocol in IVF-ICSI-ET Cycles of Infertile Patients Having Normal Ovarian Reserve.
TEZ9402Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2011.Kaynakça (s. 46-57) var.x, 58 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm.Amaç: Normal over rezervine sahip infertil hastalarda rekombinant FSH (rFSH) kullanılarak kontrollü overiyan stimülasyon yapılan IVF-ICSI-ET sikluslarında, GnRH agonist uzun protokol ile fleksible multidoz GnRH antagonist protokolü karGılaGtırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: ÇalıGmamızda, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Yardımla Üreme Merkezi Ünitesinde 01.01.2007 – 01.03.2010 tarihleri arasında kontrollü over stimülasyonu (KOS) için rekombinant FSH kullanılmıG ve sonrasında IVF-ICSI-ET uygulanmıG 1765 hastanın dosyaları retrospektif olarak taranarak kullanıldı. 649 hastaya rekombinant FSH ile GnRH agonist long protokol uygulanmıG olduğu tespit edildi. 249 hastaya ise rekombinant FSH ile fleksible multidoz GnRH antagonist tedavisi uygulandığı tespit edildi. Belirlenen kriterlere uyan 121 rekombinant FSH ile GnRH agonist uzun protokol uygulanan hasta ve 53 rekombinant FSH ile fleksible multidoz GnRH antagonist protokol uygulanan hasta olmak üzere, toplamda 174 hasta çalıGmaya dahil edildi. Seçilen hastaların dosyalarından gerekli bilgilere ulaGıldı. Gki grup arasındaki ortalama; hCG pozitiflik oranlarının, klinik gebelik oranlarının (6-7 hafta fetal kalp atımı pozitif gebelik), eve giden bebek oranlarının, ortalam toplam FSH stimülasyon sürelerinin, kullanılan ortalama toplam FSH dozlarının, hCG günü follikülometri sonuçlarının (14-16 mm ve ?17 mm follikul sayıları), hCG günü östradiol düzeylerinin, hCG günü endomertriyal kalınlıklarının, elde edilen oosit sayılarının, Metafaz II oosit sayılarının, fertilizasyon oranlarının (fertilize oosit sayısı/ICSI uygulanan oosit sayısı x 100), implantasyon oranlarının (oluGan gebelik kesesi sayısı/transfer edilen embriyo sayısı x100) karGılaGtırılması yapıldı. Bulgular: ÇalıGmaya alınan hastalardan GnRH antagonist protokolde kullanılan ortalama toplam stimülasyon süresi 8,57 ± 1,26 gün iken GnRH agonist grupta 9,47 ± 1,56 gün olarak bulundu (p<0,001). GnRH antagonist protokolde kullanılan ortalama toplam FSH dozu 1368,4 ± 271,97 IU iken GnRH agonist grupta 1474,38 ± 283,53 IU olarak bulundu (p=0,023). hCG gününde elde edilen ortalama toplam 17 mm ve üzeri follikül sayıları incelemesinde iki grup arasınada istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (p=0,007). Tedavi sonrası elde edilen ortalama toplam oosit sayıları GnRH antagonist protokolde 6,49±3,97 iken GnRH agonist long protokolde 8,15±4,37 bulunmuGtur (p=0,019). Uygulanan protokole göre iki grup arasında toplanan oosit sayısı bakımından istaistiksel olarak anlamlı fark mevcuttur (p=0,019, <0,05). hCG pozitiflik oranları GnRH antagonist grupta % 35,8 iken GnRH agonist grupta % 34,7 bulunmuGtur (p=0,508). Eve giden bebek oranları GnRH antagonist protokolde % 28,25 iken, GnRH agonist long protokolde % 27,3 bulunmuGtur (p=0,503). Sonuç: ÇalıGmamızda, yardımla üreme teknikleri için kontrollü over stimülasyon programında kullanılan fleksible multidoz GnRH antagonist protokolünün, GnRH.Purpose: In this study, we aimed to compare GnRH agonist long protocol and flexible multidose GnRH antagonist protocol for infertile patients having normal ovarian reserve in IVF-ICSI-ET cycles, on which controlled ovarian stimulation was carried out by use of recombinant FSH (rFSH). Material and Method: In our study, medical files belonging to 1765 patients who were subjected to controlled ovarian stimulation (KOS) by use of recombinant FSH and afterwards to IVF-ICSI-ET in Çukurova University, Faculty of Medicine, Balcalı Hospital, Gynecology and Obstetrics Clinic, Assisted Reproduction Center between the dates 1st of January, 2007 and 1st of March, 2010 were retrospectively analyzed. As a result of the examinations on the files, 649 patients were determined to be subjected to GnRH agonist long protocol by use of recombinant FSH, while 249 patients were subjected to flexible multidose GnRH antagonist treatment with recombinant FSH. As a result, a total of 174 patients, 121 of which were subjected to KOS with GnRH agonist long protocol by use of recombinant FSH and 53 of which were subjected to KOS with flexible multidose GnRH antagonistprotocol by use of recombinant FSH, were included in the study. Necessary information were received from the medical files recorded for the patients selected. Afterwards, average values for hCG positive rates, average values for clinic pregnancy (6-7 week fetal heart pulse positive pregnancy), average values for discharged newborn rates, average total FSH stimulation times, average total doses of FSH used, hCG day folliculometry results (number of follicles between 14 and 16 mm and ?17 mm), hCG day estradiol levels, hCG day endometrial thicknesses, obtained oocyst counts, metaphase II oocyst counts, fertilization rates (number of fertilized oocysts / number of ICSI applied oocysts x 100), implantation rates (number of gestational sacs formed / number of transferred embryos x 100) were compared between the two groups. Results: Average total stimulation time for GnRH antagonist protocol group was found to be 8.57±1.26 days, while the same figure was determined to be 9.47±1.56 for the GnRG agonist group (p<0.001). Average total FSH dose applied for the GnRH antagonist protocol was calculated to be 1368.4±271.97 IU, while the same figure was 1474.38±283.53 IU for the GnRG agonist protocol group (p=0.023). Number of follicles equal to or bigger than 17 mm on hCG day was calculated to display a statistically significant difference between the two groups (p=0.007). Average oocyst counts obtained as a result of the treatment was determined to be 6.49±3.97 for the GnRH agonist long protocol and 8.15±4.37 for the GnRH agonist long protocol (p=0.019). Thus, a statistically significant difference is seen to be present between the two groups based on the type of the protocol applied (p=0.019, <0.05). hCG positive rates were 35.8% and 34.7% for the GnRH antagonist group and GnRH agonist group respectively. Rates of newborns discharged to home was observed to be 28.25% for the GnRH antagonist protocol, while it was 27.3% for the GnRH agonist long protocol (p=0.503). Conclusion: As a result of the study conducted, authors of the study determined that the flexible multidose GnRH antagonist protocol used in controlled ovarian stimulation for assisted reproduction techniques provided shorter stimulation period and required less average total FSH dose when compared with the GnRH agonist long protocol
Normal over rezervine sahip infertil hastalarda IVF-ICSI-ET sikluslarında GnRH agonist uzun protokol ile GnRH antagonist protokolün karşılaştırılması
Amaç: Bu çalışmada normal over
rezervine sahip infertil hastalarda rekombinant FSH kullanılarak kontrollü
overyan stimülasyon yapılan IVF-ICSI-ET sikluslarında, GnRH agonist uzun
protokol ile fleksible multidoz GnRH antagonist protokolü karşılaştırmayı
amaçlanmıştır.. Gereç ve Yöntem:
Çalışmamızda, kontrollü over stimülasyonu için rekombinant FSH kullanılmış ve
sonrasında IVF-ICSI-ET uygulanmış 1765 hastanın dosyaları retrospektif olarak
taranarak kullanıldı. Belirlenen kriterlere uyan 121 GnRH agonist uzun protokol
ve 53 fleksible multidoz GnRH antagonist protokol uygulanan hasta olmak üzere,
toplamda 174 hasta çalışmaya dahil edildi. İki grup arasındaki stimülasyon
sürelerinin, FSH dozlarının, elde edilen oosit sayısı, fertilizasyon
oranlarının, implantasyon oranlarının, hCG pozitiflik oranlarının, klinik
gebelik oranlarının ve eve giden bebek oranlarının karşılaştırılması yapıldı.Bulgular: Çalışmaya alınan
hastalardan GnRH antagonist protokolde kullanılan ortalama toplam stimülasyon
süresi 8.57 ± 1.26 gün iken, GnRH agonist grupta 9.47 ± 1.56 gün olarak
bulundu. HCG pozitiflik oranları GnRH antagonist grupta %35.8 iken, GnRH
agonist grupta %34.7 bulunmuştur. Eve giden bebek oranları GnRH antagonist
protokolde %28.25 iken, GnRH agonist long protokolde %27.3 bulunmuştur.
Sonuç: Fleksible
multidoz GnRH antagonist protokolünde, stimülasyon süresi daha kısa ve FSH dozu
daha azdır. Bununla beraber, GnRH agonist uzun protokol ile benzer başarı
oranlarına sahip olduğu söylenebilir
Comparison between GnRH agonist long protocol and GnRH antagonist protocol in IVF-ICSI-ET cycles of normal ovarian reserve infertile patients
Amaç: Bu çalışmada normal over rezervine sahip infertil hastalarda rekombinant FSH kullanılarak kontrollü overyan stimülasyon yapılan IVF-ICSI-ET sikluslarında, GnRH agonist uzun protokol ile fleksible multidoz GnRH antagonist protokolü karşılaştırmayı amaçlanmıştır.. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, kontrollü over stimülasyonu için rekombinant FSH kullanılmış ve sonrasında IVF-ICSI-ET uygulanmış 1765 hastanın dosyaları retrospektif olarak taranarak kullanıldı. Belirlenen kriterlere uyan 121 GnRH agonist uzun protokol ve 53 fleksible multidoz GnRH antagonist protokol uygulanan hasta olmak üzere, toplamda 174 hasta çalışmaya dahil edildi. İki grup arasındaki stimülasyon sürelerinin, FSH dozlarının, elde edilen oosit sayısı, fertilizasyon oranlarının, implantasyon oranlarının, hCG pozitiflik oranlarının, klinik gebelik oranlarının ve eve giden bebek oranlarının karşılaştırılması yapıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan hastalardan GnRH antagonist protokolde kullanılan ortalama toplam stimülasyon süresi 8.57 ± 1.26 gün iken, GnRH agonist grupta 9.47 ± 1.56 gün olarak bulundu. HCG pozitiflik oranları GnRH antagonist grupta %35.8 iken, GnRH agonist grupta %34.7 bulunmuştur. Eve giden bebek oranları GnRH antagonist protokolde %28.25 iken, GnRH agonist long protokolde %27.3 bulunmuştur. Sonuç: Fleksible multidoz GnRH antagonist protokolünde, stimülasyon süresi daha kısa ve FSH dozu daha azdır. Bununla beraber, GnRH agonist uzun protokol ile benzer başarı oranlarına sahip olduğu söylenebilir.Purpose: The aim of this study was to compare GnRH agonist long protocol and flexible multidose GnRH antagonist protocol for infertile patients with normal ovarian reserve in IVF-ICSI-ET cycles, on which controlled ovarian stimulation was carried out by using recombinant FSH. Material and Methods: Medical files belonging to 1765 patients who were subjected to controlled ovarian stimulation by using recombinant FSH and afterwards to IVF-ICSI-ET were retrospectively analyzed. A total of 174 patients, 121 with GnRH agonist long protocol and 53 with flexible multidose GnRH antagonist protocol were included in the study. Stimulation periods, total doses of used FSH, obtained oocyte counts, fertilization rates, implantation rates, average values of hCG positive rates, clinic pregnancy and discharged newborn rates were compared between the two groups. Results: Average of total stimulation time for GnRH antagonist protocol group was found to be 8.57±1.26 days, while it was 9.47±1.56 for the GnRG agonist group. HCG positive rates were 35.8% and 34.7% for the GnRH antagonist group and GnRH agonist group respectively. Rates of newborns discharged to home was 28.25% for GnRH antagonist protocol and 27.3% in th other. Conclusion: Flexible multidose GnRH antagonist protocol provided shorter stimulation period and required less average total FSH dose when compared with the GnRH agonist long protocol. Besides flexible multidose GnRH antagonist protocol can be said to provide similar effectiveness with the GnRH agonist long protocol
Angiographic treatment of the arteriovenous malformation occurred after caesarean section
INTRODUCTION:
Uterine arteriovenous malformations are classified as acquired or congenital. Caesarean section which is performed more frequently on nowadays, uterine curettage and other uterine surgeries are the most common causes of the acquired arteriovenous malformations.
CASE:
Twenty-two years old woman delivered her second child by caesarean section, due to history of caesarean section, was admitted with complaint of profuse vaginal bleeding 15 days after the surgery. She demonstrated the clinical features of the hypovolemic shock. At first she treated with four units of red blood suspension, two units of fresh frozen plasma and rapid infusion of the fluids. On endometrial curettage only blood and coagulum were obtained. The bleeding could only be controlled by the internal pressure of the 18 F Foley catheter.
Doppler analyze of the uterus revealed a vascular malformation signifying a turbulent flow pattern with low pressure and high flow rate. A unilateral uterine artery embolization was performed her and her menstruel cycles are resumed at the fifth month of the puerperium.
DISCUSSION:
The clinical presentation of the uterine arteriovenous malformations depends on the localization and the dimensions of the malformation. The uterine arteriovenous malformation should be kept in mind in cases of late occurrence vaginal bleeding unresponsive to the uterotonic medications, especially in a woman with previous history of uterine damage, such as curettage or caesarean section
Angiographic treatment of the arteriovenous malformation occurred after caesarean section
GİRİŞ: Uterusun arteriovenöz malformasyonları edinsel ve konjenital olarak sınıflandırılırlar. Son yıllarda giderek artan miktarlarda yapılan sezaryen başta olmak üzere kürtaj ve diğer uterus cerrahileri edinsel arteriovenöz malformasyonların en sık nedenleridir. OLGU: Yirmiiki yaşındaki hasta ikinci bebeğini, geçirilmiş sezaryen nedeniyle, sezaryenle doğurduktan 15 gün sonra şiddetli kanama yakınmasıyla başvurdu. Hipovolemik şok tablosundaki hastaya dört ünite eritrosit süspansiyonu, iki ünite taze donmuş plazma ve hızlı kristalloid infüzyonu verilerek hemodinamik değerleri dengeli duruma getirildi. Endometrium kürtajında elde edilen materyalde bol miktarda kan ve pıhtıdan başka bir şey görülmedi. Kanamanın aktif olarak sürmesi üzerine serviksten uterus içine 18 numara Foley sonda yerleştirilip, tampon yapması için şişirilerek kanaması durduruldu. Yapılan Doppler incelemesinde uterusta düşük dirençli, yüksek akım hızlı, türbülans gösteren damarsal malformasyon saptandı. Hastaya girişimsel radyolojik yöntemler kullanılarak selektif tek taraflı uterin arter embolizasyonu uygulandı. Doğumdan beş ay sonra hastanın menstruel kanamaları yeniden başlamıştır. TARTIŞMA: Uterus arteriovenöz malformasyonları oluşturacağı klinik tablo damar paketinin büyüklüğüne ve yerleşimine göre değişkenlik gösterir. Uterotonik tedavilere yanıt vermeyen, geç başlangıçlı kanaması olan hastalarda kürtaj, sezaryen gibi uterusu hasarlandıracak bir öykü de varsa, arteriovenöz malformasyonları ayırıcı tanıda akılda tutulmalıdırINTRODUCTION: Uterine arteriovenous malformations are classified as acquired or congenital. Caesarean section which is performed more frequently on nowadays, uterine curettage and other uterine surgeries are the most common causes of the acquired arteriovenous malformations. CASE: Twenty-two years old woman delivered her second child by caesarean section, due to history of caesarean section, was admitted with complaint of profuse vaginal bleeding 15 days after the surgery. She demonstrated the clinical features of the hypovolemic shock. At first she treated with four units of red blood suspension, two units of fresh frozen plasma and rapid infusion of the fluids. On endometrial curettage only blood and coagulum were obtained. The bleeding could only be controlled by the internal pressure of the 18 F Foley catheter. Doppler analyze of the uterus revealed a vascular malformation signifying a turbulent flow pattern with low pressure and high flow rate. A unilateral uterine artery embolization was performed her and her menstruel cycles are resumed at the fifth month of the puerperium. DISCUSSION: The clinical presentation of the uterine arteriovenous malformations depends on the localization and the dimensions of the malformation. The uterine arteriovenous malformation should be kept in mind in cases of late occurrence vaginal bleeding unresponsive to the uterotonic medications, especially in a woman with previous history of uterine damage, such as curettage or caesarean sectio