178 research outputs found
Effect of various carbon and nitrogen sources on cellulose synthesis by Acetobacter lovaniensis HBB5
The effect of various carbon and nitrogen sources on cellulose production by Acetobacter lovaniensis HBB5 was examined. In this study, glucose, fructose, sucrose and ethanol as carbon source and yeast extract, casein hydrolysate and ammonium sulphate as nitrogen source were used. Among the carbon sources, glucose gave the highest yield, followed by fructose, sucrose and ethanol. Besides, among the nitrogen sources, yeast extract gave the highest yield, followed by casein hydrolysate and ammonium sulphate. In Hestrin-Schramm (HS) medium that contained 2% (w/v) glucose and 0.5% yeast extract, bacterial cellulose production was 0.040 g/l (dry weight) after 7 days. Morphological view of A. lovaniensis HBB5 strain and the bundle structure of cellulose which were produced at optimum conditions were monitored by scanning electron microscopy. From TLC analysis, glucose was found as the main content of the bacterial cellulose monosaccharide. Moreover, the chemical structure of the bacterial cellulose was examined by FT-IR and NMR spectrophotometers. FT-IR and NMR spectrophotometry revealed that, all the bacterial cellulose samples were highly crystalline and were of cellulose type I.Key words: Acetobacter, cellulose, production, characterization
CBS araçları ile eğimli arazilerde ortalama sürütme mesafesinin hesaplanması
Bölmeden çıkarma çalışmalarında, sürütme işleminin verimliliğini ve sürütme maliyetlerini belirlemek için gerçek sürütme rotasının tahmin edilmesi ve ortalama sürütme mesafesinin hesaplanması gereklidir. Bu çalışmada gerçek ortalama sürütme mesafesinin nasıl hesaplanacağı ve üç boyutlu olarak düzensiz şekillere sahip üretim bloklarında/ünitelerinde hangi operasyon adımlarının takip edileceği tasarlanmıştır. Üretim meşcereleri olan bölmeler, dağlık arazide topoğrafik yapı, akış yönü ve yolun konumuna göre belirlenen transport sınırlarına göre üretim blokları denilen bölmecik poligonlarına ayrılmıştır. En uygun yol parçası ve bu poligonların orta noktaları arasındaki yüzey uzunluğuna bağlı olan ortalama sürütme mesafesinin hesaplanması için seçici bir süreç izlenmiştir. Çalışmada raster ve vektör Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) araçları kullanılmıştır. Diğer yaklaşımların karşılaştırılması ve hesaplama algoritmalarının değerlendirilmesi için çok sayıda sürütme mesafesi belirleme stratejisi geliştirilmiş ve aynı test alanında uygulanmıştır. Çalışmada konumsal analizler, Türkiye’nin güneyinde bulunan Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içindeki Pamucak Orman Planlanma Ünitesi’nde seçilen 17 bölmenin sayısal verileri kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, test alanında, gerçek ortalama sürütme mesafesi ile en kısa ortalama sürütme mesafesi arasındaki ortalama fark 24 m olarak bulunmuştur. Bu çalışmada hesaplanan gerçek ortalama sürütme mesafesi değerinin, üretim operasyonlarında kullanılan gerçek sürütme mesafesine çok yakın bir değer olduğu düşünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Ortalama sürütme mesafesi, Transport sınırı, GIS, ArcHydro arac
SRTM VERİLERİ İLE BAZI TOPOĞRAFİK ANALİZLER: ISPARTA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ
Ormancılık çalışmalarında arazinin topoğrafik özelliklerinin bilinmesi oldukça önemlidir. Coğrafi bilgi sistemi ve uzaktan algılama teknolojilerindeki gelişmeler, topoğrafik verilerin elde edilmesini kolaylaştırmıştır. Bu çalışmada, bir uzay mekiğinden yapılan radar algılama sonucunda üretilen ve kısaca SRTM olarak adlandırılan sayısal yükseklik verileri kullanılarak Isparta Orman Bölge Müdürlüğü görev alanındaki idari ünitelerin eğim, bakı ve yükseklik sınıfları gibi topoğrafik analizleri yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, işletme şeflikleri bazında ortalama eğimin %12 ile %40 arasında değiştiği saptanmıştır. SRTM ve 1/25000 ölçekli sayısal yükseklik pafta verileri, ortalama en yüksek eğime sahip Kuzukulağı Şefliği için karşılaştırılmıştır. Buna göre arazi eğiminde toplamda %7, bakıda %2 ve yükseklikte %3 farklılık bulunmuştur. Sonuç olarak, SRTM verileri kullanılarak arazinin topoğrafik analizlerinin yapılabildiği ve bu verilerin çok yüksek duyarlılık istenen çalışmalar dışında ormancılık uygulamalarında kolaylıkla kullanılabileceği ortaya konulmuştur.
Anahtar kelimeler: SRTM, Coğrafi bilgi sistemi, Topoğrafik analiz, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü
SINIFLANDIRMA SONRASI KARŞILAŞTIRMA TEKNİĞİ KULLANILARAK HETEROJEN YAPIYA SAHİP ORMANLARDA ZAMANSAL DEĞİŞİMLERİN BELİRLENMESİ
Bu çalışmada, sınıflandırma sonrası karşılaştırma yöntemi kullanılarak, Batı Karadeniz Bölgesi’nde yayılış gösteren ve ağaç türü, gelişim çağı, kapalılık gibi yapısal özellikleri bakımından farklılıklar içeren meşcerelere sahip ormanlarda oluşan zamansal değişimlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. 1987 ve 2000 yılı Landsat uydu görüntülerine en yüksek olabilirlik algoritması ile kontrollü sınıflandırma işlemi uygulanmıştır. Sınıflandırılmış görüntülerin doğrulukları hata matrisleri kullanılarak değerlendirilmiş ve genel kappa istatistikleri sırasıyla 0.8543 ve 0.9038 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen değişim matrisinde, farklı ana bilgi sınıfları arasındaki geçişler incelendiğinde, toplam alanın %29.77’sinde değişim belirlenmiştir. Sonuç olarak, Landsat uydu veri setinin kullanıldığı bu çalışmada, sınıflandırma sonrası karşılaştırma yöntemi ile çalışma alanındaki heterojen yapıya sahip ormanlarda oluşan zamansal değişimlerin sınırlı detayda ancak yüksek doğrulukla belirlenebildiği ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Sınıflandırma sonrası karşılaştırma, Değişim analizi, Uzaktan Algılam
Photonuclear reactions with Zinc: A case for clinical linacs
The use of bremsstrahlung photons produced by a linac to induce photonuclear
reactions is wide spread. However, using a clinical linac to produce the
photons is a new concept. We aimed to induce photonuclear reactions on zinc
isotopes and measure the subsequent transition energies and half-lives. For
this purpose, a bremsstrahlung photon beam of 18 MeV endpoint energy produced
by the Philips SLI-25 linac has been used. The subsequent decay has been
measured with a well-shielded single HPGe detector. The results obtained for
transition energies are in good agreement with the literature data and in many
cases surpass these in accuracy. For the half-lives, we are in agreement with
the literature data, but do not achieve their precision. The obtained accuracy
for the transition energies show what is achievable in an experiment such as
ours. We demonstrate the usefulness and benefits of employing clinical linacs
for nuclear physics experiments
System imagining for supply chain of logging residues
Biyokütle kaynaklarından biri olan hasat artıklarının değerlendirilebilmesi; envanter, elde edinim ve
yararlanma süreçlerini içermektedir. Bu çalışmada elde edinim aşaması konu edilmekte olup hasat artıklarının
toplanması, biriktirilmesi, bölmeden çıkarılması, yol kenarında elleçlenmesi, yongalanması, taşınması,
depolanması, vb. süreçleri içeren bir sistem yapısının kurgulanması amaçlanmıştır. Uluslar arası literatür
bilgileri ve Türkiye’ deki denemeler; hasat artıklarının kullanılmasında maliyetleri ortaya çıkaran unsurların elde
edinim aşamasında odaklandığını göstermiştir. Bu bakımdan hasat artıkları transport lojistik sisteminin
oluşturulması gerekmektedir. Bu çalışmada bu sistemin kavramsal çerçevesi tanıtılmıştır.Evaluation of logging residues one of the sources of forest biomass, includes inventory, procurement,
and utilization processes. In this study, the procurement process of logging residues was treated. It was
aimed to set up a system imagining for supply chain of residuals, which consist of collecting, accumulating,
extracting, handling, chipping, hauling and stocking sub-process. International literatures and experiment
carried out in Turkish forestry displayed that the cost components of residuals supply chain focused on
procurement phase. Therefore, it is necessary a transportation logistics system for logging residues in supply
chain management concept. This study indicated the conceptual framework of the envisaged system
ORMAN YOLLARININ POTANSİYEL EKOLOJİK ETKİLERİ
Yollar bitki ve hayvan popülasyonları üzerinde küçülmelere ve habitat kayıplarına, toprak, su kaynakları ve akarsular üzerindeki erozyon ve sedimentasyon oluşumuna, kimyasal kirlenmeye, fragmentasyona, kenar etkilerine ve insan etkilerinin ıssız alanlara erişimine neden olur. Bu çalışma, yolların orman ekosistemi üzerindeki bazı ekolojik özelliklerinin tanımlanması ve bilinen ekolojik etkilerin sınıflandırılarak bu konuda farkındalık oluşturulması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, etki faktörlerine, etkinin dağılımına ve etkilenen nesnelere göre sınıflandırılmalar yapılmış ve orman ekosistemi içindeki yol yoğunluğu, araç sayısı, vb. faktörlere bağlı olarak orman yollarının potansiyel ekolojik etkilerinin zamanla aktif etkilere dönüşebileceği sonucuna varılmıştır. Orman kaynaklarından yararlanmanın sürdürülebilirliği açısından yolların ekolojik etkileri, ÇED kriterleri içinde değerlendirilmeli ve bir kalite göstergesi olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
Anahtar kelimeler: Orman yolları, Yolların ekolojik Etki sınıflandırması, Yol yoğunluğu, Transport ağı, Yol ekolojisi, Yolların kenar etkis
- …