23 research outputs found

    Investigation of structural behavior of liquid storage tank with stiffening plates under wave load

    Get PDF
    Endüstriyel alanda sıkça yer bulan depolama yapıları, kullanıldıkları amaca göre değişken geometri, taşıyıcı sistem ve yapı malzemesine sahip olup silo olarak isimlendirilmektedir. Sıvı depolama için tasarlanan silo tipi yapılarda silindir tasarım ve çelik konstruksiyon tercih edilmektedir. Sıvı depolama amacıyla inşa edilen bir yapı, depolanan maddeye, sıvı yüzeyinde oluşabilecek dalga kuvvetine ve sıvının silo cidarına yapmakta olduğu hidrostatik basınç dikkate alınarak dizayn edilmektedir. Bu kapsamda silo taşıyıcı sisteminin yatay yönde etkiyen ve yüksekliğe bağlı artan gerilme değerleri altında yeter rijitlikçe çalışması gerekmektedir. Ayrıca, yapı duvarlarından birçok değişkene bağlı olan dalga yükününde karşılanması istenmektedir. Literatürde, dinamik etki altında göçme durumuna gelmiş silo tipi yapılar incelendiğinde; genellikle silo yapısının depolamakla görevli olduğu maddenin dinamik etki altındaki davranışına bağlı olarak yapı rijitliğinin ve periyodunun etkilendiği vurgulanmıştır. Yapı özelliklerinde meydana gelen bu değişimin yapının göçme moduna gelmesine sebep olduğu görülmüştür. Bu çalışmada, 12.5m çapında ve 12m yüksekliğinde tasarlanan sıvı depolama tankının dalga yükü altındaki davranışı incelenecektir. Dalga yükü etkisinde silo duvarında oluşabilecek gerilme ve deformasyon etkilerini sönümlemek amacı ile dikey ve yatay rijitleştirme levhaları kullanılmıştır. Tasarlanan yapı Ansys WB sonlu elemanlar programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına dayanılarak, rijitleştirme levhalarının yapı davranışına etkisi incelenmiştir. Levhaların birlikte kullanılmasının daha iyi sonuçlar verdiği görülmüştür.Storage structures, which are frequently found in the industrial areas, have variable; geometry, carrier system and building material according to their purpose of use. In liquid storage structures, cylinder designed steel silo constructions are quite common. A structure built for liquid storage is designed according to the stored mass, hydrostatic pressure and the wave load within the silo wall. In this case, the silo carrier system needs to operate sufficiently rigid under the horizontal and vertical stresses. Also, under the wave forces, it is desirable from walls, to be able to carry the wave load that varies depending on the mechanical properties of the liquid stored inside. In the literature; When the silo type structures that are collapsed under dynamic excitation effects are examined; it was emphasized that the behavior of stored material under the dynamic excitation; has affected, rigidity and period of the structure. This situation in the structure period and behavior has been shown to cause the structure to fail. In this study, behavior of a liquid storage tank designed with 12.5m diameter and 12m height is investigated under wave loads. Vertical and horizontal stiffening plates are used to dampen the stress and deformation effects that may occur on the structure wall due to wave load. The designed structure is analyzed using Ansys WB program. Based on the results of the analysis, the contribution of the stiffening plates to the behavior is examined. It has been seen that use of plates together has given better results

    Structural impacts of the foundation-soil interaction based on the piled raft foundation system

    Get PDF
    Kazıklar ve kazıklı temeller, yapı yüklerinin yüzeysel temellere güvenle aktarılamadığı durumlarda kullanılmaktadır. Kazıklı radye temeller, kazık ve radyenin yük taşıma kapasitelerini birleştiren bir temel sistemi olması sebebiyle son yıllarda ön plana çıkmıştır. Bu sebeple, bu temel sistemlerinin güvenilir ve ekonomik tasarım için kapsamlı analitik ve deneysel çalışmalar yapılarak literatüre katkı sağlanmıştır. Bu çalışmada, kohezyonsuz zemin içerisinde yer alan kazıklı radye temellerin tasarımında kat sayısı, zemin sıkılığı, kazık boyu parametreleri değiştirilerek SAP2000 programında analizler yapılmıştır. Değişken olan parametrelerin etkileri grafiklerle sunulmuş ve yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda kazıklı radye sisteminde radye plağın zemine temas ederek yük paylaşımında kazık taşıma kapasitesine katkı sağladığı görülmüştür. Dizayn metodunda radye plağın zemine temas ettiği durum göz ardı edilmeyerek tasarımda bu katkı göz önüne alındığında daha ekonomik ve güvenli sonuçlar elde edilmiştir.Piles and pile foundations are used in situations where building loads cannot be safely transferred to shallow foundations. Pile raft foundations have come to the fore in recent years because they are a foundation system that combines the load bearing capacities of pile and radius. For this reason, extensive analytical and experimental studies have been conducted for the reliable and economical design of these foundation systems, contributing to the literature. In this study, in the design of pile raft foundations located in cohesionless soil, the number of floors, soil density and pile length parameters were changed and analyzes were made in the SAP2000 program. The effects of variable parameters are presented with graphics and interpreted. As a result of the study, it was observed that the raft plate in the piled raft system touched the ground and contributed to the pile carrying capacity in load sharing. In the design method, the situation where the raft plate touches the ground is not ignored and more economical and safe results are obtained by considering this contribution in the design

    Investigation of behavior of offshore structures under the effect of changing wave periods

    Get PDF
    Bu çalışmada, rüzgârların oluşturabileceği dalgalara maruz kalabilen ceket tipi açık deniz yapıları incelenmiştir. Bu amaçla; yapısal davranışının belirlenebilmesi için farklı yükseklikleri olan 3 adet sayısal model, platformu ile birlikte tasarlanmıştır. Çalışma kapsamında, dalga periyotları ve dalga yükseklikleri parametre olarak kabul edilmiştir. Oluşturulan modellere dalga ve rüzgâr kuvvetleri birlikte etki ettirilerek çok adımlı doğrusal statik analizleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca modellerin lineer sınır değerlerinin belirlenebilmesi amacıyla statik itme analizleri gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarında, incelenen ceket tipi açık deniz yapılarının davranışını belirlemede dalga periyoduna göre dalga yüksekliğinin daha etkin olduğu saptanmıştır. Her üç modelinde dalga ve rüzgâr kuvvetleri altında elde edilen analiz sonuçlarından, dalga yüksekliği arttıkça yatay deplasmanlarının arttığı ancak modellerin yine de lineer sınırlar içinde kaldığı tespit edilmiştir.In this study, coat-type open sea structures that can be exposed to waves that the winds can form have been investigated. For this purpose; 3 numerical models with different heights were designed together with the platform in order to determine the structural behavior. In the scope of the study, wave periods and wave heights are accepted as parameters. Multi-step linear static analyzes were performed by applying wave and wind force to the models created. Also, in order to determine the linear limit values of the models, static push analyzes were performed. In the results of the analysis, it was determined that the wave height was more effective than the wave period in determining the behavior of the investigated jacket type offshore structures. From the analysis results obtained under the wave and wind forces in all three models, it was found that the horizontal displacements increased as the wave height increased, but the models remained within the linear limits

    Kutu Kesitli Kiriş-Kolon Birleşiminde Mesh Kalitesinin Şekil Değiştirmeye Etkisi

    No full text
    By the recent earthquakes occurred in our country, the utilization rate of the steel structure especially in the industrial structure has increased when compared to concrete structures. But when the places where steel construction preferred are considered; either architectural and statically project or technical infrastructure which participates in production and mounting steps can’t render service to country-wide equally. For this reason, design, manufacturing and application services are tried to be resolved by the local facilities. This situation is easily accessible in the building design and the hallow-section profiles were processed foreground. But hallow-section profiles bring local buckling problems under the effect of shearing force and bending loads together depending on their section geometry. Local buckling problems observed in frame systems formed by hollow-section profiles cause unpredictable capacity losses in the problems and lead to a risk for industrial structures. That’s why, numerical analysis programs as well as the appropriate management and interpretation of solution algorithms of these programs are crucial since it is possible to predict structural weaknesses in the design of buildings resistant to earthquake in Turkey where the seismic activity is widespread and thus designing buildings. In this present study, a sample which is completed experimental analysis is numerically modeled with ANSYS and analyzed. The numerical model which is verified by experimental analysis has tried to capture the real behavior and solution was analyzed for commands about different meshing techniques on the loading apparatus. Within this scope, the obtained results are compared and the effects of mesh technique and mesh quality on joint behavior is tried to be shown. 1. Giri

    Diaphragm Effect of Steel Space Roof Systems in Hall Structures

    No full text
    Hall structures have been used widely for different purposes. They have are reinforced concrete frames and shear wall with steel space roof systems. Earthquake response of hall structures is different from building type structures. One of the most critical nodes is diaphragm effect of steel space roof on earthquake response of hall structures. Diaphragm effect is depending on lateral stiffness capacity of steel space roof system. Lateral stiffness of steel space roof system is related to modulation geometry, support conditions, selected sections and system geometry. In current paper, three representative models which are commonly used in Turkey were taken in to account for investigation. Results of numerical tests were present comparativel

    Planda Düzensizlikleri Olan Çelik Yapıların Güçlendirilme Tiplerinin Değerlendirilmesi

    No full text
    Recently, steel structure construction becomes important, in Turkey. Heavy damages and loses in recent earthquakes have an important role in this manner. However, irregularities in plan due to architectural reasons could cause damage. Therefore earthquake resistance of the buildings with irregularities should be investigated. If strengthening is necessary for existing steel structures, practical applications are to be evaluated and it is necessary to determine the most suitable solution. Strengthening of steel structures is very complex as for reinforced concrete structures. In the present study, to investigate the earthquake resistance of irregular steel structures, three different models including irregularities in plan were investigated. Models were strengthened by using shear walls and steel bracings. Nonlinear pushover analyses were used for evaluation. A comparison was made according to the results of the analyses. As a result of the analyses, it is found that, capacity has been increased more with shear walls comparing to bracings.Çelik yapılar, Türkiye'de son yıllarda önem kazanmıştır. Yaşanan depremlerde meydana gelen hasar ve kayıplar bu noktada önemli rol oynamıştır. Bunun yanında çelik yapılarda mimari nedenlerden kaynaklanan planda düzensizlikler olması durumunda bu yapıların da deprem güvenliklerinin incelenmesini önemli bir hal almaktadır. Deprem güvenliklerinin arttırılması gereken durumlarda bu yapıların güçlendirilmesine yönelik pratik uygulamaların değerlendirilmesi ve uygun yöntemin belirlenmesi önemlidir. Betonarme yapıların olduğu kadar, çelik yapıların güçlendirilmesi de karmaşıktır. Bu çalışma kapsamında, planda düzensizliği bulunan çelik yapıların güçlendirilmesinin incelenmesi amaçlanmış ve bu amaçla üç farklı model yapı ele alınarak, perde ve çapraz elemanlarla güçlendirilmiştir. Ele alınan güçlendirme tipleri için doğrusal olmayan artımsal statik itme analizleri gerçekleştirilmiştir. Analizlerin sonuçlarına göre güçlendirme tipleri değerlendirilmiştir. Yapılan analizler neticesinde perde elemanlar kullanılarak yapılan güçlendirme sonrasında elde edilen kapasite artışı çapraz elemanlar kullanılarak elde edilen kapasite artışına göre daha fazla olmuştu

    Development of a SNP-based CAPS assay for the Me1 gene conferring resistance to root knot nematode in pepper

    No full text
    Root knot nematodes (Meloidogyne spp.) are significant agricultural pests on many crops, including pepper (Capsicum annuum). Host plant resistance offers the most sustainable means of controlling this pest. A cluster of genes on chromosome 9 confers resistance, with Me1 providing protection against three nematode species: M. incognita, M. javanica and M. arenaria. We describe the development of a codominant CAPS marker located 1.13 cM away from the Me1 gene. This marker should be useful for marker assisted selection of nematode resistance in pepper breeding programs.Republic of Turkey Ministry of Science, Industry and Technology (319.STZ.2002/1

    Çelik Çaprazla Güçlendirilmiş Dolgu Duvarlı Betonarme Çerçevelerin Doğrusal Olmayan Davranışı

    No full text
    Improperly designed and constructed reinforced concrete (RC) buildings with moment-resisting frame (MRF) systems have proven to perform poorly in earthquakes. During recent earthquakes, particularly during the Marmara (1999), Bingol (2003), and Van (2011) earthquakes, large number of RC MRF buildings either sustained severe damage or collapsed. In most of these buildings, masonry infill walls were installed in the structural frames. These so-called non-structural infill walls can interfere with the structural system and may cause premature failure of the latter especially during stronger ground shaking. If infill walls are used to improve strength, stiffness and the overall performance of a structural system, they need to be designed and constructed accordingly. Diagonal strut FRP/steel strip system is one of the preferred retrofit techniques with its mechanical properties, ease of application and low disturbance to inhabitant

    Multidisciplinary Management of Giant Fetal Sacrococcygeal Teratom

    No full text
    Sacrococcygeal Teratoma (SCT) is one of the most frequent tumors of the newborn period. SCT is seen in varying sizes, and there is a relationship between the size and the clinical course. Postoperative prognosis of SCT with a low malign potential is good in the newborn period. Prenatal follow-up and postnatal management are rather important. We described our patient who was diagnosed in the early weeks and followed up till week 37, and then was given birth by caesarean section. The hemodynamic findings were stabilized during the newborn period. the patient was successfully operated by pediatric surgeons to restore her health
    corecore