Çocukluk Çağında Hodgkin Lenfoma Nedeni ile Tedavi Edilmiş Hastalarda Geç Dönem Kardiyotoksisitenin 3 Boyutlu Ekokardiyografi Yöntemi ile Değerlendirilmesi

Patients with Hodgkin's Lymphoma (HL) are at risk for long-term development of cardiac disease due to the treatments used. Early detection of cardiac changes in patients allows early intervention. Echocardiography is commonly used method for the evaluation of cardiac functions. 3- dimensional (3D) echocardiography provides a more accurate assessment of the systolic functions of the heart. The aim of this study was to determine the long-term cardiac findings in treated HL patients by 3D echocardiography. We evaluated 50 patients with HL aged 15 years and over in remission for at least two years who had been treated with anthracycline and / or mediastinal radiotherapy in childhood at Hacettepe University. Left ventricular ejection fractions (LVEF) and global strain findings were evaluated by 3D echocardiography. In 10 (20%) patients, LVEF was lower than 53% and no patient had symptoms. Patients with history of mediastinal radiotherapy had significantly lower LVEF, GPSS, and GLS values than those without history of radiotherapy (p = 0.003, p = 0.07, p = 0.018). There was a correlation between LVEF, GPSS and GLS values and radiotherapy dose, but there was no correlation between adriamycin dose and the latter. In our study, the presence of systolic dysfunction was demonstrated in asymptomatic patients who received cardiotoxic therapy. Even shortly after the remission periods, decreased strain findings were detected by 3D echocardiography. In conclusion, routine follow-up of patients with cardiotoxic therapy by sensitive methods is suggested.Hodgkin Lenfoma (HL) hastaları kullanılan tedaviler nedeni ile uzun dönemde kardiyak hastalık gelişimi açısından risk altındadır. Hastalardaki kardiyak değişikliklerin erken tespiti erken müdahaleye olanak sağlar. Kardiyak fonksiyonların değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılan yöntem ekokardiyografidir. 3 boyutlu ekokardiyografi (3BE) kalbin sistolik fonksiyonlarını daha doğru değerlendirme imkanı sağlamaktadır. Bu çalışma ile çocukluk çağında HL nedeni ile tedavi edilen hastalardaki geç dönem kardiyak değişikliklerin 3BE yöntemi ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda çocukluk çağında Hacettepe Üniversitesi’nde HL nedeni ile antrasiklin ve/veya mediastinal radyoterapi ile tedavi edilmiş, en az iki yıldır remisyonda olan 15 yaş ve üzeri 50 hasta değerlendirildi. Hastaların 3BE ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonları (LVEF) ve global strain bulguları değerlendirildi. Hastaların 10’unda (% 20) LVEF %53’ten düşük bulundu ve bu hastaların hiçbirinin semptomu yoktu. Mediastinal radyoterapi uygulanan hastaların LVEF, global peak sistolik strain (GPSS) ve global longitudinal strain (GLS) değerleri uygulanmayanlara göre anlamlı olarak daha düşük bulundu (p=0,003, p=0,007, p=0,018). Hastaların LVEF, GPSS ve GLS değerleri ile uygulanan radyoterapi dozu arasında ilişki varken, adriamisin dozu arasında ilişki saptanmadı. Çalışmamızda kardiyotoksik tedavi almış asemptomatik hastalarda sistolik fonksiyon bozukluğu varlığı gösterildi. Tedavi sonrası erken dönemde dahi hastalarda 3BE ile strain bulgularında düşüşler saptandı. Sonuç olarak kardiyotoksik tedavi uygulanmış hastaların kardiyovasküler hastalıklar açısından hassas yöntemler ile rutin izlemi önermekteyiz

İzomaltüloz, Maltodekstrin ve Kafein Çözeltilerinin Ağızda Çalkalama Yönteminin Reaksiyon Zamanına Etkisi

04.04.2023 tarihine kadar kullanımı yazar tarafından kısıtlanmıştırThe aim of this study is to compare the effect of mouth rinsing of isomaltulose (ISO), maltodextrin (MALT) and caffeine (CAF) solutions on reaction time (RT). In this repetitive and single-blind study, 30 healthy female and male athletes were given one of 6 different solutions (2.4% KAF, 6.4% MALT, 6.4% IZO, KAF+IZO and KAF+MALT combination and placebo (water)) was rinsed in the mouth for 10 seconds every day. Visual RT was measured by touching the lit light at 5 different time intervals (Newtest 1000, Finland) and averaged. In addition, the mod, morning-evening type characteristics, daily CAF consumption amounts, sleepiness status and physical activity (FA) levels of the participants were evaluated with questionnaires, and the effects of these data on the RT test results were researched. The best RT was achieved in the MALT+CAF combination mouth rinse and the worst RT was achieved in the control seance, the results differed significantly with the other sessions (p0.05). Daily CAF consumption amounts, morning-evening type characteristics, sleepiness status of the participants were not effective on RT. The RT measured after CAF mouth rinsing in the high FA group was significantly better than the low+medium FA group. Negative significant correlations were found between mood in the control, CAF and ISO mouth rinse sessions and RT measured, and between RT and FA levels in the CAF and ISO+CAF combination mouth rinse sessions. The results obtained were interpreted as that the athletes who want to improve the RT can rinse the MALT + CAF combination in the mouth and the group with high FA level may be advantageous in improving RT, since they will only rinse the CAF in the mouth.Bu çalışmanın amacı izomaltüloz (İZO), maltodekstrin (MALT) ve kafein (KAF) çözeltilerinin ağızda çalkalanmasının reaksiyon zamanına (RZ) etkisini karşılaştırmaktır. Tekrarlı ve tek kör gerçekleştirilen bu çalışmada, 30 sağlıklı antrene kadın ve erkek sporcuya her gün 25 ml'lik 6 farklı çözeltiden biri (%2,4 KAF, %6,4 MALT, %6,4 İZO, KAF+İZO ve KAF+MALT kombinasyonu ile plasebo (su)) ağızda 10 saniye çalkalatılmıştır. Görsel reaksiyon hızı, 5 kez farklı zaman aralığında yanan ışığa dokunma ile tepki verilerek ölçüldü (Newtest 1000, Finlandiya) ve ortalaması alındı. Ayrıca katılımcıların duygu durumları (mod), sabahçıl-akşamcıl tipi özellikleri, günlük KAF alım miktarları, uykululuk durumları ve fiziksel aktivite (FA) düzeyleri anketler ile değerlendirildi, bu verilerin RZ'ye etkisi araştırıldı. En iyi RZ'ye MALT+KAF kombinasyonu ağızda çalkalama ve en kötü RZ'ye kontrol seansında ulaşıldı, sonuçlar diğer seanslarla anlamlı farklılık gösterdi (p0,05). Katılımcıların günlük KAF tüketimi miktarları, sabahçıl-akşamcıl tip özellikleri, uykululuk durumları RZ üzerinde etkili değildi. Yüksek FA düzeyine sahip grubun KAF ağızda çalkalama sonrası ölçülen RZ, düşük+orta FA grubuna göre anlamlı olarak iyi idi. Kontrol, KAF ve İZO ağızda çalkalama seanslarındaki MOD ile ölçülen RZ arasında ve KAF ve İZO+KAF kombinasyonunu ağızda çalkalama seansında ölçülen RZ ile FA düzeyleri arasında negatif anlamlı bir ilişki saptandı. Elde edilen sonuçlar, reaksiyon hızını artırmak isteyen sporcuların MALT+KAF kombinasyonunu ağızda çalkalayabilecekleri ve sadece KAF ağızda çalkalama yapacaklardan yüksek FA düzeyine sahip grubun RZ'yi geliştirmede avantajlı olabileceği şeklinde yorumlanmıştı

Bilateral Pulmonary Langerhans's Cell Histiocytosis is Surgical Challenge in Children

Background  Pulmonary Langerhans's cell histiocytosis (PLCH) is a rare cause of interstitial lung disease in children and more than half of the cases are bilateral. Persistent respiratory distress due to spontaneous pneumothorax (SP) in bilateral PLCH may refractory to conservative treatment and posed a great challenge to surgical modalities. A 3-year-old boy with SP due to bilateral PLCH is presented to discuss the surgical options of recurrent and refractory PLCH cases in children. , Case Report  The patient was admitted to the emergency department with severe respiratory distress and SP. After chest tube insertion, biopsy from neck mass revealed Langerhans's cell histiocytosis. Chemotherapy including vinblastine and prednisone was initiated. Due to persistent respiratory difficulty and air leaks, talc pleurodesis and thoracoscopic bullae excision with pleural decortication were performed. Two months after the admission, due to nosocomial infection and severe respiratory distress, extracorporeal membranous oxygenation (ECMO) support was initiated. The patient was died of ECMO complications on 24th day of ECMO. , Conclusion  Despite the use of chemotherapy and surgical excision of cystic lesions, bilateral PLCH in children may have lethal outcome. Other treatment options including respiratory support with ECMO and lung transplantation should be considered as last resort of treatment alternative in persistent cases.PubMedWo