7 research outputs found
Natural disaster literacy levels of primary/secondary school teachers: The case of Osmaniye province
Bu çalışmamızda afetler ile mücadele konusunda toplumun bilinç düzeyinin ve okuryazarlık düzeyinin ele alınmasını ve değerlendirilmesine önem verilmektedir. Çünkü toplumların okuryazarlık düzeyi yüksek olması, afetler ile başa çıkma ve afetin hazırlık evresinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı afet öncesinde hazırlık süresinde toplumun bilinç düzeylerindeki eksiklikleri ve davranış şekillerini belirlemektir. Bu çalışmamızda; Osmaniye ili merkez ilçesinde görev yapan ilkokul/ortaokul öğretmenlerinin doğal afet okuryazarlık düzeylerini belirlemek ve doğal afet okuryazarlığın alt faktörleri (davranış, duyusal eğilim ve bilgi) arasında çeşitli değişkenlerin etkisini ölçmektir. Araştırmanın verileri “Öğretmen Adaylarının Doğal Afet Okuryazarlık Düzeylerinin Belirlenmesi” isimli çalışmada geliştirilen anket formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırmaya dâhil edilen katılımcıların doğal afet okuryazarlığı davranış düzeyi puan ortalamaları (Ort=1,67, SS=0,294) doğal afet okuryazarlığı duyusal eğilim düzeyi puan ortalamaları (Ort=1,85, SS=0,255) doğal afet okuryazarlığı bilgi düzeyi puan ortalamaları (Ort=87,62, SS=9,022) olarak bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin çoğunluğu doğal afetlerle ilgi faaliyetlere katıldığını ve katılmak istediğini belirtmişlerdir. Bu sonuç bağlamında öğretmenlere doğal afetlerle ilgili seminer, konferans, eğitim ve tatbikat gibi faaliyetler düzenlenmelidir.A little thought in our discussion with those in this study and the choice and assessment of your literacy level is valued. People's societies have a high level of literacy, coping with a success and disaster in a preparation phase in a role-playing phase. In a design design intended for this purpose, design designs shape their designs. It is the target of what is taken from those who range from the bottom of the society to disasterwriting and the lower part of natural disasterwriting (behavior, sensory perception and). The file analysis formula named "Determination of Natural Disaster Literacy Levels of Teacher Candidates" was collected from the data of the research. When we look at the people included in the study, average scores for normal literacy levels (Avg=1.67, SD=0.294), disaster literacy sensory level scores (Avg=1, SD=0.255), natural disaster literacy knowledge scores (Avg=1, 85), SD=0.255) =87.62, SD=9,022). When considered according to the research, they stated that they are interesting and thoughtful with the disasters considered. Trainings related to these education and training activities can be organized with events such as conferences, training and exercises
The relationship between psychological violence against women and parental attitudes: The case of Gümüşhane province
Bu çalışmada kadına yönelik psikolojik şiddet ile ebeveyn tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma genel tarama modelleri içinde ilişkisel tarama modeli türünde kesitsel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu 2-6 yaş arasında çocuğu olan eş/partnerleri ile Gümüşhane ili Merkez ilçesinde yaşayan, araştırmaya katılmaya gönüllü 22-45 yaş arası 159 kadın oluşturmaktadır. Katılımcıların özellikleri sosyo-demografik bilgi formu ile belirlenmiştir. Ebeveyn tutumları ebeveyn tutum ölçeği (ETÖ), eş/partnerlerinden algıladıkları psikolojik şiddet kadına psikolojik eziyet envanteri (KPEE) kısa formu ile ölçülmüştür. Verilerin analizinde SPSS 21.0 paket programı kullanılmıştır. ETÖ ile KPEE arasındaki ilişkinin belirlenmesinde Spearman korelasyon analizi, sosyodemografik özelliklere göre ölçeklerin alt boyutlarının farklılık gösterip göstermediğini belirleyebilmek için fark testleri uygulanmıştır. Bulgular: KPEE alt boyutu duygusal sözel şiddet ile ETÖ alt boyutlarından izin verici tutum (r=-0,360 p<0,01), aşırı koruyucu tutum (r=- 0,467 p<0,01) ve demokratik tutum (r=-0,580 p<0,01) arasında negatif orta düzeyde, otoriter ebeveyn tutumu (r=0,753 p<0,01) arasında ise pozitif yüksek düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. KPEE alt boyutu sorumluluk ile ETÖ alt boyutlarından izin verici tutum (r=-0,527 p<0,01), demokratik tutum (r=-0,609 p<0,01) arasında negatif orta düzeyde, otoriter ebeveyn tutumu arasında (r=0,565 p<0,01) pozitif orta düzeyde anlamlı ilişki saptanmıştır. KPEE alt boyutu kısıtlama/suçlama tehdit ile koruyucu tutum (r=-0,594 p<0,01), demokratik tutum (r=-0,408 p<0,01) arasında orta düzeyde negatif, otoriter ebeveyn tutumu (r=0,294 p<0,01) arasında pozitif düşük düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Sonuç: Kadınların algıladıkları psikolojik şiddet ile ebeveyn tutumları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. KPEE ile ETÖ alt boyutlarının eğitim durumuna ve çocuk sayısına göre anlamlı biçimde farklılık gösterdiği saptanmıştır (p<0,05).In this study, it was aimed to investigate the relationship between psychological violence against women and parental attitudes. Materials and Methods: The research is a cross-sectional study in relational screening model type among general screening models. The study group of the research consists of 159 women between the ages of 22-45 who are volunteers to participate in the study and living in the central district of Gümüşhane province with their spouse/partners and who have children between the ages of 2-6 years. The characteristics of the participants were determined by the Socio-demographic information form. Parental attitudes were measured with the Parental Attitude scale (PAS), the psychological violence perceived by their spouse/partners with the short form of psychological torment inventory (PMWI). SPSS 21.0 package program was used in the analysis of the data. Spearman correlation analysis was used to determine the relationship between PAS and PMWI, and difference tests were used to determine whether the sub-dimensions of the scales differed according to socio-demographic characteristics. Results: PMWI sub-dimension, emotional verbal violence, and permissive attitude (r=-0.360 p<0.01), overprotective attitude (r=-0.467 p<0.01) and democratic attitude (r=-0.580 p<0.01) negative, moderate, authoritarian parent attitude (r=0.753 p<0.01) positive correlation was found. Of the PMWI sub-dimensions, responsibility had negatively moderate relationship with authoritative attitude (r=-0.527 p<0.01) and democratic attitude (r=-0.609 p<0.01), and a positive moderately significant relationship with authoritarian parental attitude (r=0.565 p<0.01) was detected. PMWI sub-dimension/blame threat had a moderate negative relationship with protective attitude (r=-0.594 p<0.01) and democratic attitude (r=-0.408 p<0.01), and a positive low level significant relationship with authoritarian parental attitude (r=0.294 p<0.01). Conclusion: A statistically significant relationship was found between psychological violence perceived by women and parental attitudes. PMWI and PAS subscales were found to differ significantly according to the level of education and number of children (p<0.05)
Влияние модели HoL на благополучие работников здравоохранения: роль психологического равновесия
WOS:000911438400004In the face of growing stress in the workplace, employers are particularly interested in management practices focused on maintaining the psychological health of employees. This study examines the effect of the perception of health-oriented leadership (HoL) on the well-being of healthcare workers who have severe psychosocial working conditions in order to increase interest in employee well-being and provide leadership with a central role in this regard. The paper examined psychological wellbeing (PWB), job satisfaction, and life satisfaction together while attempting to determine whether HoL directly and indirectly (via PWB) affected work and life satisfaction based on the JD-R model. The methodological basis of the study was the provisions of the human resource theory management and the theory of leadership. Data was collected from 187 employees (convenience sampling) of a healthcare organization operating in a province in Turkey with the survey technique and analyzed using the SPSS and Smart PLS software. The findings revealed that HoL affects job satisfaction and life satisfaction both directly and through PWB. Therefore, the perception of HoL increased PWB, which in turn increased job satisfaction and life satisfaction. The study ultimately deducted that it was important to exhibit HoL behaviors for employee well-being. Among possible directions for further research could be a longitudinal design of analysis, as well as expanding the sample by including private healthcare organizations and additional locations.В условиях растущего стресса на рабочем месте особый интерес работодателей вызывают управленческие практики, ориентированные на поддержание психофизиологического здоровья сотрудников. Наиболее целостной из таких практик является модель здоровье-ориентированного лидерства (HoL – health-oriented leadership). Исследование направлено на анализ влияния модели HoL на благополучие работников, включающее три компонента – психологическое равновесие (PWB), удовлетворенность работой и жизнью в целом. Наличие прямого и косвенного (посредством PWB) воздействия HoL определялось с помощью модели «спрос – ресурсы» на рабочем месте (JD-R). Методологическую основу работы составили теории управления человеческими ресурсами и лидерства. Использовались методы факторного анализа. Исследование проведено на примере сферы здравоохранения, характеризующейся сложными психосоциальными условиями. Информационной основой послужили результаты опроса 187 сотрудников одной из государственных клиник Турции. Обработка данных осуществлялась в статистических программах SPSS и Smart PLS. Полученные результаты свидетельствуют о наличии как прямого, так и косвенного влияния HoL на удовлетворенность респондентов работой и жизнью. Подтверждена роль психологического равновесия как медиатора в анализируемом взаимодействии. Показано, что следование принципам здоровье-ориентированного лидерства является определяющим фактором повышения общего благополучия работников. Возможным направлением дальнейших исследований является применение лонгитюдного метода, а также расширение выборки за счет клиник частной формы собственности и дополнительных локаций
Investigation of the knowledge level of social work students about child abuse and neglect: The case of Gumushane University
inceleme ve acil kararlar gerektiren, koruyucu ve önleyici müdahaleleri, tedavi ve iyileştirmeyi, hukuki müdahaleyi içeren bir olgudur. Bu süreç içerisinde çocuk için en yararlı kararı verebilmek üzere sosyal çalışmacıların tüm bu alanlara ilişkin yeterli bilgi ve donanıma sahip olması gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerinin çocuk istismarı ve ihmaline yönelik bilgi düzeylerini incelemektir. Mevcut çalışma betimsel tarama modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir. 2018-2019 eğitim öğretim güz döneminde Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümünde öğrenimine devam eden ve çalışmaya katılmaya gönüllü 314 öğrenciye ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri yüz yüze anket uygulama yöntemi ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin çocuk istismarı ve ihmali belirti ve risklerine yönelik ölçekten alınan toplam madde puan ortalaması ve diğer alt ölçeklerden elde edilen madde puan ortalamaları incelendiğinde öğrencilerde konuya ilişkin bilgi eksikliği olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca mevcut çalışma kapsamında yapılan analizler sonucunda, öğrencilerin çocuk istismarı ve ihmalinin belirti ve risklerini tanımlama durumlarının cinsiyete ve gelir düzeyine dayalı olarak farklılık göstermediği; fakat öğrencilerin bilgi düzeylerinin yaşları ve ikamet ettikleri yere dayalı olarak anlamlı derecede farklılaştığı belirlenmiştir. Bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.As one of the problem areas of the profession of Social Work, child abuse is a case that requires comprehensive review and urgent decisions, including preventive interventions, treatment and rehabilitation, legal intervention. In order to make the most beneficial decision for the child in this process, social workers must have adequate knowledge and equipment in all these areas. The aim of this study is to investigate the level of information about child abuse and neglect of students in the Department of Social Work of Gümüşhane University. The study was conducted in accordance with the descriptive survey model of quantitative research methods. A total of 314 students were educated in the Department of Social Work of Gümüşhane University during the 2018-2019 academic year. Survey data were collected by face-to-face survey method. As a result of the research, the total score average of the students was taken from the scale for child abuse and neglect symptoms and risks determined and the mean scores obtained from other sub-scales indicate that there is a deficit about the subject. Also, it was found that students’ information level about diagnosing the signs and risks of child abuse and neglect, did not differ according to sex and income level; but it was determined that students' information level differ significantly based on their age and place of residence. The findings are discussed in the light of literature information
Work stress on health care workers: Konya numune hospital fieldwork
Günümüzün modern hastalıklarından biri olan stres kişilerde ve örgütlerde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Kişiler ve örgütler stresin bu olumsuz etkilerine farklı derecelerde tepki gösterirler. Bu çalışmayla sağlık çalışanlarının işe bağlı stres düzeylerinin ne derece olduğu ve hangi değişkenlere bağlı farklılık gösterdiklerini ölçmek amaçlanmıştır. Çalışma Konya Numune eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan 138 çalışan üzerinde uygulamalı olarak gerçekleştirilmiştir. Uygulama sonunda kadınların ve idari birim çalışanlarının daha fazla stres yaşadıkları tespit edilmiştir.Stres as a modern illness in recent days has been created negative impacts ion person and organizations. Persons and organizations make different response to negative impacts of stress. The purpose of this study is to measure of streess of health professionals. The study is implemented to 138 health professionals who are woring in Konya Numune Education and Training Hospital . At the end of the study it is determined women has been ieffected more than men and workers of managerial departments has been effected more than workers of medical departments
University students’ gaming and gambling behaviors, related factors, and the relationship between gaming and gambling
PMID: 37115422WOS:000978279200002The purpose of this study was to investigate university students’ gaming and gambling behaviors, the factors that relate to these behaviors, and the connection between gaming and gambling behaviors. The study was designed as survey research, which is one of the quantitative research methods. The sample for the study consists of 232 students who are continuing their education at a state university in Turkey. The data of the research were collected through the Student Information Form, the Game Addiction Scale, and the South Oaks Gambling Screen. While the rate of students with problematic gambling behavior was 9.1% (n = 21), the rate of students with problematic gambling behavior was 14.2% (n = 33). Gaming behavior showed significant differences according to gender, age, the feeling of success, leisure time sufficiency, sleep proficiency, smoking, and alcohol use. Gambling behavior showed significant differences according to gender, family type, family income, the feeling of success, level of happiness, the experience of psychological distress, social relationship satisfaction, smoking, and alcohol use, and the presence of an addicted person in the social environment. Gender, perception of success, leisure proficiency, and alcohol use were variables associated with both gambling and gaming. There was a positive and significant relationship between gaming and gambling behavior (r =.264, p [removed