3 research outputs found

    REVIEW ON USING BIOMETRIC SIGNALS IN RANDOM NUMBER GENERATORS.

    Get PDF
    Random numbers play an important role in digital security and are used in encryption, public key cryptography to ensure the safe and unchanged transmission. Random number generators are required to generate these random numbers, but true randomness is difficult to achieve and requires a true random source to generate the number which cannot be predicted from the knowledge of previous inputs. This paper discusses about incorporating biometrics and cryptography for stronger security and to generate random numbers with true randomness. Biometric systems are used to uniquely identify individuals in the security but uses a sophisticated procedure. Biometric signals are non-deterministic processes that are unpredictable and good source of randomness. This paper reviews the feasibility of using biometric signals in Random Number Generator (RNG) discuss whether biometric signals such as heartbeats, vascular patterns, iris scans and human Galvanic Skin Response (GSR) can be used in nearby future to generate reliable Random numbers. This paper will also review the work done towards generating random numbers using these biometric signals and the result of them, verified with statistical test suites such as NIST

    Retina Based Glowworm Swarm Optimization for Random Cryptographic Key Generation

    Get PDF
    ان توليد المفاتيح المستندة إلى المقاييس الحيوية يمثل استخدام الميزات المستخرجة من السمات التشريحية (الفسيولوجية) البشرية مثل بصمات الأصابع أو شبكية العين أو السمات السلوكية مثل التوقيع. تتميز القياسات الحيوية لشبكية العين بمتانة متأصلة، وبالتالي، فهي قادرة على توليد مفاتيح عشوائية بمستوى أمان أعلى مقارنة مع السمات الحيوية الأخرى. في السنوات الأخيرة ، اكتسبت خوارزميات التحسين المستوحاة من الطبيعة شعبية كبيرة في معالجة المشكلات الواقعية الصعبة وحل وظائف التحسين المعقدة التي لا تتوفر فيها الحلول الفعلية. في هذه الورقة ، تم اقتراح نظام فعال لتوليد مفاتيح عشوائية آمنة وقوية وفريدة من نوعها تستند إلى ميزات شبكية العين لتطبيقات التشفير. يتم استخراج ميزات شبكية العين باستخدام خوارزمية تحسين سرب الدودة المتوهجة (GSO)  والتي توفر نتائج واعدة من خلال التجارب باستخدام قواعد بيانات شبكية العين القياسية. بالإضافة إلى ذلك، من أجل توفير مفاتيح عشوائية عالية الجودة وغير متوقعة وغير مجددة، تم استخدام الخريطة الفوضوية في النظام المقترح. حيث يتضمن النظام المقترح أربع مراحل رئيسية: التقاط صورة شبكية العين باستخدام أي كاميرا شبكية موجودة في الأسواق, أو باستخدام قاعدة البيانات المتاحة والتي تسمى DRIONS-DB,  ثم معالجتها معالجة اولية، ثم فصل صورة شبكية العين المعالجة مسبقًا إلى أربعة أجزاء باستخدام تحويل مويجات الهار المنفصلة ذات المستوى الواحد (DWHT), بعد ذلك ، يتم استخدام النطاق الفرعي ذو التردد المنخفض (LL) للمرحلة التالية حيث يمثل النطاق الفرعي التشغيلي, بعد ذلك ، يتم استخراج الميزات المثلى باستخدام خوارزمية تحسين سرب الدودة المتوهجة (GSO)، وأخيرًا يتم دمج الميزات المثلى مع الخريطة الفوضوية لإنشاء مفتاح التشفير العشوائي. في النتائج التجريبية، تم استخدام التحليل الإحصائي NIST الذي يتضمن عشرة اختبارات إحصائية للتحقق من عشوائية مفتاح البت الثنائي المولد. مفاتيح التشفير العشوائية التي تم الحصول عليها كانت ناجحة في اختبارات التحليل الإحصائي NIST ، بالإضافة إلى درجة كبيرة من اللامركزية.The biometric-based keys generation represents the utilization of the extracted features from the human anatomical (physiological) traits like a fingerprint, retina, etc. or behavioral traits like a signature. The retina biometric has inherent robustness, therefore, it is capable of generating random keys with a higher security level compared to the other biometric traits. In this paper, an effective system to generate secure, robust and unique random keys based on retina features has been proposed for cryptographic applications. The retina features are extracted by using the algorithm of glowworm swarm optimization (GSO) that provides promising results through the experiments using the standard retina databases. Additionally, in order to provide high-quality random, unpredictable, and non-regenerated keys, the chaotic map has been used in the proposed system. In the experiments, the NIST statistical analysis which includes ten statistical tests has been employed to check the randomness of the generated binary bits key. The obtained random cryptographic keys are successful in the tests of NIST, in addition to a considerable degree of aperiodicity

    Kaos tabanlı hibrit simetrik ve asimetrik şifreleme algoritmaları tasarımı ve uygulaması

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bilişim alanında yaşanan hızlı gelişmeler ile birlikte, veri güvenliğinin sağlanması günümüzün en önemli konularından birisi olmuştur. Veri güvenliğinin sağlanması için daha yüksek güvenlik seviyesine sahip aynı zamanda etkin şifreleme sistemlerinin geliştirilmesine çalışılmaktadır. Modern şifreleme algoritmaları özellikle büyük boyutlu veriler ve gerçek zamanlı uygulamalarda ağır işlem yüklerinden dolayı performans kaybına sebep olmaktadır. Kaotik sistemlerin şifreleme tasarımında kullanılması, kaos ve kriptoloji bilimleri arasındaki ilişkinin ortaya konması sonucu ortaya çıkmıştır. Kaotik sistemler sahip olduğu özelliklerden dolayı, kriptolojik uygulamaların temel gereksinimleri olan karıştırma ve yayılma özelliklerini sağlamaktadırlar. Bu tez çalışmasının amacı, kaotik sistemlerin zengin dinamik özellikleri ile modern şifreleme algoritmalarının güçlü yönlerini bir araya getirerek, yüksek güvenlikli ve efektif kaos tabanlı hibrit şifreleme algoritmaları tasarımları gerçekleştirmektir. Tez çalışmasında aşağıdaki temel adımlar gerçekleştirilmiştir: i. Şifreleme çalışmalarında kullanılmak üzere literatürdeki kaotik sistemlere alternatif olarak, iki yeni kaotik sistem (NCS ve skala edilmiş Zhongtang) tasarlanmış ve analizleri yapılmıştır. Yapılan analizler ile yeni sistemlerin zengin dinamik özelliklere ve rasgeleliğe sahip olduğu gösterilmiştir. ii. Yeni geliştirilen kaotik sistemler ile geliştirilecek şifreleme algoritmalarında rasgele sayıların üretimi için iki yeni RSÜ tasarımı yapılmıştır. Yeni RSÜ'lerden elde edilen bit dizilerinin yeterli rasgeleliğe sahip oldukları, NIST 800-22 testleri ile ortaya konmuştur. iii. Blok şifreleme algoritmalarının en önemli bileşenlerinden olan S-Box üretimi için, yeni geliştirilen RSÜ'nün kullanıldığı yeni kaos tabanlı S-Box üretim algoritması geliştirilmiştir. Önerilen S-Box'lar üzerinde performans testleri gerçekleştirilmiştir. S-Box performans test sonuçları literatürdeki kaos tabanlı diğer çalışmalar ile karşılaştırılarak, önerilen S-Box'ların saldırılara karşı daha güçlü ve dayanıklı olduğu gösterilmiştir. iv. RSÜ ve S-Box algoritmalarının tasarımından sonraRSÜ-1 ile kaos tabanlı asimetrik şifreleme algoritması CRSA, RSÜ-2 ve S-Box üretim algoritmaları ile kaos tabanlı simetrik hibrit şifreleme algoritması CS-AES geliştirilmiştir. v. Yeni şifreleme algoritmaları ile resim şifreleme uygulamaları yapılmış ve şifreleme çalışmaları üzerinde güvenlik ve performans analizleri gerçekleştirilmiştir. Geliştirilen hibrit şifreleme algoritmalarının resim şifreleme uygulamalarına ait güvenlik ve performans analiz sonuçları, modern şifreleme algoritmalarının sonuçları ile karşılaştırılarak, saldırılara karşı daha güçlü ve dayanıklı, daha kısa sürede şifreleme gerçekleştiren ve efektif bellek kullanımına sahip oldukları gösterilmiştir
    corecore