Dijital kuşak ve güncel Alman gençlik romanlarındaki yansıması: Sosyolojik ve yazınsal bir karşılaştırma

Abstract

Die Altersgruppen in der Gesellschaft trennen sich infolge verschiedener sozialer und politischer Ereignisse voneinander und lassen sich als „Generationen“ bezeichnen. Jede Generation wird nach besonders prägenden charakteristischen Merkmalen benannt. Die „digitale Generation“ setzt sich durch die technologischen Fortschritte der 1980er Jahre aus Jugendlichen zusammen, deren Sozialisationsphase mit der Etablierung und flächendeckenden Nutzung der Social Media und neuer Medien-Tools einhergeht. Der auffälligste Aspekt ist, dass diese Jugend fast universelle Merkmale aufweist. Dies betrifft auch das Thema Cybermobbing, das (nicht nur) für die digitale Generation zunehmend ein universelles Problem darstellt. Ausgehend von diesem Phänomen werden die Widerspiegelungen der Generation der Digital Natives in aktuellen deutschen Jugendromanen untersucht. Da es um keine empirische Studie geht, werden die Merkmale dieser Generation anhand jugendsoziologischer Diskurse erläutert. Dabei wurden die Diskurse von Erwachsenen und jungen Publizisten zusammengeführt. Dadurch wurden interne und externe Perspektiven gestaltet. Später wurden jugendliterarische Diskurse durch die Analyse der deutschen Jugendromane zum Thema Cybermobbing untersucht. Nach der Bewertung der soziologischen und literarischen Jugenddiskurse wurde ein Unterschied beobachtet. Während diese Generation in den jugendsoziologischen Diskursen aufgrund ihrer Medienkompetenz eher gelobt wird, wird sie dagegen in jugendliterarischen Diskursen als gefährdet dargestellt.Toplumdaki farklı yaş grupları çeşitli sosyal ve politik olaylar sonucunda birbirinden ayrılarak kuşak adını almışlardır. Böylelikle her biri kendi karakteristik özellikleri ile anılır olmuştur. Çalışmaya konu olan dijital kuşak seksenli yıllardan itibaren baş gösteren teknolojik ilerlemelerin yaşandığı yıllarda doğmuş ve toplumsallaşma dönemini yeni medya araçları ile tamamlamış gençlerden oluşmaktadır. En dikkat çekici yönü ise neredeyse evrensel nitelikler taşımasıdır. Bu durum zamanla evrensel nitelikte bir sorun olan siber zorbalık konusunu da gündeme getirmiştir. Bu olgudan yola çıkarak çalışmada dijital kuşağın günümüz Alman gençlik romanlarındaki yansıması irdelenmiştir. Çalışmada günümüz genç kuşağının ele alınması gençlik sosyolojisi verilerinden de yararlanmayı zorunlu kılmıştır. Ancak uygulamalı bir çalışma söz konusu olmadığı için anılan dijital kuşağın karakteristiği sosyolojik gençlik söylemlerine dayanılarak aktarılmıştır. Bunu yaparken ise yetişkinlerin hem de bu kuşaktan olan genç yazarların dijital kuşak hakkındaki söylemleri bir araya getirilmiştir. Bu sayede iç ve dış perspektifler oluşturularak konu çok yönlü ele alınmıştır. Daha sonra araştırma nesnesi olarak seçilen siber zorbalık temalı Alman gençlik romanları irdelenerek yazınsal gençlik söylemleri ortaya çıkarılmıştır. Sosyolojik ve yazınsal söylemlerin değerlendirilmesinden sonra ikisi arasında farkılık gözlemlenmiştir. Sosyolojik söylemlerde dijital kuşak medya yetilerinden ötürü daha çok övülürken, yazınsal söylemlerde geç kuşağın bu medya yetilerinden ötürü her zaman tehlikeye açık oldukları vurgulanmaktadır

    Similar works