Güneydoğu ve Orta Anadolu bölgelerinde Neolitik Dönem’de konut ve hane

Abstract

Neolitik Dönem yaklaşık olarak M.Ö. 10.000 – 5500 yılları arasında göçebe avcı – toplayıcı toplulukların yerleşik yaşama geçtiği ve aşamalı olarak tarım ve hayvancılığa dayanan üretici ekonomiyi benimsediği sürece tekabül etmektedir. PPNA olarak adlandırılan bu dönemin başlangıcında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, yuvarlak planlı yapılar ve anıtsal mimari ile karakterize olan yerleşimlerde avcı – toplayıcılar belirli aralıklarla bir araya gelmiş ve buralarda sosyo – ritüel ve ekonomik nedenlerle çeşitli inşa faaliyetleri, şölenler ve takas gibi aktiviteler gerçekleştirmişlerdir. Dikdörtgen mimariye geçilen PPNB döneminde, depolama faaliyetlerinin yapı içine taşınması ve mekan bölümlendirilmesinin ortaya çıkışı gibi yeniliklere ikincil gömü ve yerel kamu yapıları üzerinden bir dizi sembolik kontrol eşlik etmiştir. Bu süreçte yerleşim ve hane kimlikleri de oluşmaya başlamıştır. Dönemin sonunda ise nüfus artışı, tarımsal üretimin artması ve ritüel sembolizmin önemini yitirmesi gibi bir dizi neden ile haneler sosyo – ekonominin merkezi haline gelmişlerdir. Bu durum Çanak Çömlekli Neolitik Dönem’de tarımsal üretim odaklı rekabetçi geniş hanelerin oluşmasına ve seramik, kil baskı, figürin, sayaçlar gibi taşınabilir sembolik kavramların yayılmasına da zemin hazırlamıştır. Orta Anadolu’da ise yuvarlak planlı mimari zaman içerisinde konutların yapı adaları biçiminde organize olduğu yerel bir yerleşim sistemine dönüşmüştür. Söz konusu yerleşim sistemi yapı sürekliliğine dayanan binaların üst üste benzer biçimde inşa edilmesi ile uzun yıllar varlığını sürdürmüş ve M.Ö. 6500’lere kadar kollektif kimlik bu yerleşimlerde örgütlenmenin temel birimi olmuştur. Söz konusu tarihten itibaren ise Çatalhöyük’te haneler aşamalı olarak bağımsızlaşmış ve yerleşim sistemi çözülmüştür. Küçük yerleşimlerin coğrafya boyunca yayıldığı bu süreçte bazı topluluklar yeni bir mimari anlayışı benimserken bazılarının geleneksel mimariyi ve sosyo – kültürel bağlamları koruma çabasında oldukları görülmektedir.The Neolithic Period, 10.000 – 5500 B.C, is characterized by mobile hunter – gatherer groups that gradually became more sedentary and ultimately adopted agricultural economy. In the beginning of this period, in Southeast Anatolia hunter – gatherers had been meeting in settlements with round planned buildings and monumental architecture for performing some socio – economic activities such as exchange, feasting and so on. The following period, PPNB, is represented by a transition to the rectangular architecture, emergence of private storage facilities and the compartmentalization of space. A series of symbolic controls such as secondary mortuary practices and constructing local public buildings were also accompanied to this period. It is this period when the settlement and the household identity began to occur. By the end of this period, the household became the center of the economy. In Central Anatolia, the round plan architecture had transformed to a local settlement system organized by clustered neighborhoods over time. This settlement pattern based on the building continuity which characterized by the rebuilding of structures in the same locations for a long period of time. In these settlements the collective identity was a basic unit until 6500 B.C. After the mid-7th millannium BC in Çatalhöyük, the households had gradually become autonomous and the system of settlement had disintegrated. Dispersion of the small settlements along the landscape is characteristic in this period. It can also be observed that some communities embraced a new architectural discourse, while others strived to maintain the traditional architecture in the context of conventional socio – cultural coherence

    Similar works